İnsanoğlu dünyaya çıplak gelir, çıplak gider. Feryad ve inlemelerle ağlayarak gelir, ağlayarak gider.
Sarı bakır terazide altınla aynı ağırlıkta olsa bile kıymette ona eşit olmaz. Çünkü ağırlıkta aynı olmak kıymette denk olmak anlamına gelmez.
Süleyman Peygamber gibi emelleri olmayan, Asaf gibi vezirin değerini bilemez. Bu alemde insan olmayan insanın kıymetini bilemez.
Davud Peygamber gibi güzel sesinle yumuşak ve tatlı söyleyişini bütün aleme duyur. Bu gök kubbe altında sana kalacak olan hoş bir seda olacaktır.
İnsanın ne olduğunu anlamak için sözüne değil işine bakmak gerekir. Kişinin aklının derecesi eserinden belli olur.
Merhamet nazarıyla olaylara bakmaktan daha büyük olgunluk olamaz. Kişinin kendi eksiğini bilmesi en büyük irfandır.
Kendine hoşça bak ki alemin özüsün sen. Yaratılmışların göz bebeğisin sen.
Bir nesnede tecelli etmeden kabiliyet var sayılmaz. Her asa ejder yakalayamaz. Her elden de keramet sadır olmaz.
Dünyaya nizam vermeye çalışan kimselerin hanelerinde bin bir türlü ihmalkarlık vardır.
En uzun geceyi kahinle, vakti belirleyen kişiye sorma. Gam hastalığına düçar olmuş kişiye sor. (o ne kadar uzun olduğunu bilir)
Ademoğlunun her biri ötekisinin bir parçası gibidir. Çünkü hepsinin mayası ve özü birdir.
Nisan ayının (baharın) eserlerini görmeden bahar elden gider. Güller sonunda boyun eğerler ama bülbül gitmiş olur.
(İlahi) Aşkı anlatan dersi Yahya nasıl çözümlesin. Konuşanlar bilmez. Bilenler söylemez.
Yazıktır alemde şah iken dilenci olmayasın. Kederlenip (günahlarına rağmen) Rahmeti ilahiyeyi ümit etmeyesin.