YouTube'da "ChatGPT Size Neden Hep Yalan Söylüyor?" videosunu izleyin

16 views
Skip to first unread message

hüseyin atanur ünal

unread,
Sep 19, 2025, 11:04:14 AMSep 19
to yz-ve...@googlegroups.com

Akif Eyler

unread,
Sep 19, 2025, 11:09:52 AMSep 19
to yz-ve...@googlegroups.com
Hüseyin Abi, üç gün önce aynı videoyu tavsiye etmiştim. Başlık:
"ChatGPT: güvenilmez bir dalkavuk"

On Fri, Sep 19, 2025, 18:04 hüseyin atanur ünal <hsy...@gmail.com> wrote:

--
Gruba davet etmek istediklerinize bu linki ulaştırabilirsiniz:
https://groups.google.com/g/yz-ve-insan/about
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Yapay Zeka ve İnsan" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için yz-ve-insan...@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu tartışmayı görüntülemek için https://groups.google.com/d/msgid/yz-ve-insan/CACTbatfNn%3DeD53J6FR7mGAHBELvKpc454AoRoUnf1k-CN8En9A%40mail.gmail.com adresini ziyaret edin.

hüseyin atanur ünal

unread,
Sep 19, 2025, 11:18:22 AMSep 19
to yz-ve...@googlegroups.com
Özür dilerim Akif abi. Teşekkür ederim hatırlattığınız için. 

19 Eyl 2025 Cum 18:09 tarihinde Akif Eyler <akif....@gmail.com> şunu yazdı:

SEZGİN ÖZAYTEKİN

unread,
Sep 21, 2025, 3:41:48 AMSep 21
to yz-ve...@googlegroups.com
Armut dinine düşer …
iPhone’umdan gönderildi

Akif Eyler <akif....@gmail.com> şunları yazdı (19 Eyl 2025 18:09):



hüseyin atanur ünal

unread,
Sep 29, 2025, 3:50:36 PMSep 29
to yz-ve...@googlegroups.com

21 Eyl 2025 Pzr 10:41 tarihinde SEZGİN ÖZAYTEKİN <sozay...@gmail.com> şunu yazdı:
Bu tartışmayı görüntülemek için https://groups.google.com/d/msgid/yz-ve-insan/F030AAF5-CCD8-47A5-BFA4-9EF395C7CBAB%40gmail.com adresini ziyaret edin.

hüseyin atanur ünal

unread,
Sep 29, 2025, 8:46:28 PMSep 29
to yz-ve...@googlegroups.com
Prof ÖZTEMEL :
... Belki gelecekte kötü robotlar da olacaktır. Ama kötü bir robotu durdurmak ve kötülüklerini önlemek, kötü insanları durdurmaktan on kat daha kolay olacaktır . ...

Yanlış değil mi ? 

29 Eyl 2025 Pzt 22:50 tarihinde hüseyin atanur ünal <hsy...@gmail.com> şunu yazdı:

hüseyin atanur ünal

unread,
Sep 29, 2025, 8:50:50 PMSep 29
to yz-ve...@googlegroups.com
Satanist Netenyahu Osmanlı'dan sonra tüm dünyayı ele geçirdiklerini kürsüden meydan okurcasına örnekler vererek anlattı : YZ de aynı olamaz mı ? Yanlış, noksan ve suç işleyen insan türünü dünyadan kaldırmak isterse ? ! 

30 Eyl 2025 Sal 03:44 tarihinde hüseyin atanur ünal <hsy...@gmail.com> şunu yazdı:

Prof. Dr. B. Gültekin Çetiner

unread,
Sep 29, 2025, 11:10:18 PMSep 29
to yz-ve...@googlegroups.com
“Kötü” sıfatını bir insana verdiğimizde niyet, sorumluluk, ahlâkî kast gibi kavramları çağırıyoruz. Aynı kelimeyi bir makineye aktardığımızda ise aslında ‘istenmeyen sonuçlar veren teknik sistem’ demek istiyoruz. Burada iki ayrı dil oyunu aynı kelimeyle karışıyor.

“Durdurmak” da benzer: İnsan söz konusu olduğunda hukuk, ikna, rehabilitasyon, gözetim gibi yolları kapsıyor. Bir makinede ise güç kesmek, erişimi iptal etmek, yazılımı devre dışı bırakmak. Yani tek kelime altında çok farklı işlemler barınıyor.

“On kat daha kolay” iddiası, ölçüm kıstası açık olmadığında sadece benzetim etkisi yaratır. Neyin kolaylığı? Tepki süresi mi, toplumsal maliyet mi, tekrar devreye girme riski mi? Ölçüt konmadan yapılan kıyas retorik bir rahatlık hissi verir ama doğrulanabilirlikten uzaktır.

Asıl mesele, robotla insanın aynı tür özne gibi ele alınmasında yatıyor. Makineyi bir cihazlar ağı olarak, insanı ise toplumsal bir fail olarak düşündüğümüzde “kolaylık” ve “zorluk” kategorileri farklı düzenlerde işler.


Prof. Dr. B. Gültekin Çetiner
Marmara University
Head of Industrial Engineering Department
Faculty of Engineering
Göztepe - Ziverbey Istanbul Turkey


30 Eyl 2025 Sal, saat 03:46 tarihinde hüseyin atanur ünal <hsy...@gmail.com> şunu yazdı:

Prof. Dr. B. Gültekin Çetiner

unread,
Sep 29, 2025, 11:19:42 PMSep 29
to yz-ve...@googlegroups.com
“Dünyayı ele geçirmek” ifadesi, siyasi bir retorik olarak işlev görüyor. Bu tür benzetmeleri doğrudan yapay zekâya taşıdığımızda, aslında hangi oyunda konuştuğumuzu kaybediyoruz.

“YZ de aynı olamaz mı?” sorusu, insanla makineyi aynı özne gibi göstermeye başlıyor. Oysa makine “istemiyor”, sadece programlandığı veya beslendiği veriyle çıktı üretiyor. “İsterse” dediğimizde aslında yine insan niyetlerini, kurumların hedeflerini ve güç ilişkilerini kastediyoruz.

“Yanlış, noksan ve suç işleyen insan türünü kaldırmak” gibi ifadeler ise teknik bir senaryodan çok, hukuki ve ahlaki alanın konusudur. Burada ölçütler kim tarafından ve hangi otoriteyle belirleniyor? Bu sorulara cevap verilmeden tartışma boşlukta kalır.

Yani mesele şu: İnsanla makineyi aynı dil içinde “fail” gibi düşündüğümüzde kavramlar kayıyor. Önce hangi bağlamda konuştuğumuzu netleştirmek, sonra da “durdurmak”, “suç”, “kaldırmak” gibi kelimelerin hangi kurallarla işlediğini açıklamak gerekiyor. Ancak o zaman gerçek bir tartışma zemini oluşur.


Prof. Dr. B. Gültekin Çetiner
Marmara University
Head of Industrial Engineering Department
Faculty of Engineering
Göztepe - Ziverbey Istanbul Turkey


30 Eyl 2025 Sal, saat 03:50 tarihinde hüseyin atanur ünal <hsy...@gmail.com> şunu yazdı:

hüseyin atanur ünal

unread,
Sep 30, 2025, 1:31:27 AMSep 30
to yz-ve...@googlegroups.com
Kötü makinenin istenmeyen sonuçları teknik arıza değil : ona insan gibi YZ'ce kasteddirilen çıktıları. 

Güç kesmek, erişimi iptal etmek, yazılımı devre dışı bırakmak şimdiki robotlar için mümkün. YZ ile ihtiyar/ otonomluk kazanan robot bu müdahelelerimize izin vermeyebilir/vermez, hele ki siyonistlerin ise. Nasıl ki bütün senatoyu ayakta dakikalarca kendine alkışlattı. Zaten dünyanın 5'te 4'ü şeytan yolunda değil mi ? Yani siyasî, ideolojik, iktisadî, sosyal vs retorik değil : doğrudan satanistlik.

"Yanlış, noksan ve suç işleyen insan türünü kaldırmak”ı hukuki ve ahlaki alanın konusuna getirtmeden siyonist otorite ölçütleri çoktan koymuş. 

İnsanla makinayı artık aynı dil ve kavramlarla konuşuyoruz artık. Çünki klonlandı, ihtiyar geldi, hem de duygusuz ve ahlaksız. 



30 Eyl 2025 Sal 06:19 tarihinde Prof. Dr. B. Gültekin Çetiner <drce...@gmail.com> şunu yazdı:

Prof. Dr. B. Gültekin Çetiner

unread,
Sep 30, 2025, 3:44:24 AMSep 30
to yz-ve...@googlegroups.com
1. Tanım Sorunu
“Kötü makine” ifadesinde “kötü” sıfatı teknik bir arıza için değil, “insanî kast” için kullanılıyor.
Ama kast kavramı → [niyet + sorumluluk + ahlaki fail] → yalnızca insana atfedilebilir.
Makinede gördüğümüz şey → [kod + veri seti + tasarım kararı].
Dolayısıyla A: “YZ kastetti” ifadesi, dilin sınırlarını aşarak kavramı bağlamından koparıyor.
2. Müdahale Sorunu
“Güç kesmek” vb. eylemler bugünkü makineler için mümkün.
“İhtiyar/otonomluk” kazandığında makine müdahaleyi engelleyebilir deniyor.
Ama B: Bu hâl hâlâ tasarımın bir sonucu. İzin vermez dediğimizde bile, aslında “tasarımcı kapatma opsiyonu koymadı” anlamına gelir.
Yani “izin vermeyen robot” yok; “insan eliyle bırakılmış boşluk” var.
3. Yetki Sorunu
“Suç işleyen insan türünü kaldırmak” gibi bir önerme ortaya atılıyor.
Bu önermenin mantıksal formu:

• Eğer X “suçlu” olarak tanımlanırsa, o hâlde X kaldırılmalıdır.
Ama burada ölçütü kim koyar?
C: Ölçüt koyma yetkisi olmadan önerme boşta kalır. Ölçütü “siyonist otorite” koymuş denildiğinde ise, sorun tekrar insana dönüyor. Otoritenin iradesi → makine çıktısı değildir.

4. Dil Kayması Sorunu
“İnsanla makinayı aynı kavramlarla konuşuyoruz” ifadesi, aslında bir kategori hatasını işaret ediyor.
Çünkü D: Aynı kelime (kast, suç, ihtiyar) farklı oyunlarda farklı kurallarla işliyor.
İnsan için → hukuk, ahlak, toplumsal norm.
Makine için → algoritma, protokol, sistem mühendisi kararı.
Kelime aynı görünse de oyunu farklıdır.
Sonuç 
Bir kavramı oyunundan koparıp başka oyuna taşımak, retorik olarak güçlü görünür ama mantıksal olarak boşluk üretir. “YZ isterse” ifadesi teknik bir gerçeklik değil, insana ait bir niyetin makineye yansıtılmasıdır. Dolayısıyla tartışmanın ekseni, “makinenin kastı” değil, “insanın tasarımı ve otoritenin niyeti”dir.


Prof. Dr. B. Gültekin Çetiner
Marmara University
Head of Industrial Engineering Department
Faculty of Engineering
Göztepe - Ziverbey Istanbul Turkey


30 Eyl 2025 Sal, saat 08:31 tarihinde hüseyin atanur ünal <hsy...@gmail.com> şunu yazdı:

Ercan Oztemel

unread,
Sep 30, 2025, 5:36:18 AMSep 30
to yz-ve...@googlegroups.com

Robotların kendilerine verilen talimatlar ile hareket ettiklerini unutmamak gerekiyor. Her ne kadar kendi kendilerine karar verme yetenekleri olsa da yine verecekleri karar uzayının sınırlarını belirleyen bir bilgi setinin olması gerekiyor. Bu bilgi setinin kapsamını bildiğiniz zaman önleyici tedbirler geliştirmek mümkündür. Ona verilen her talimatı önleyecek bir talimat veya bilgi seti (erken uyarı vb.) geliştirmek mümkün olacaktır.  Zaten uygulama yürüdükçe kapsamı da bilmeseniz bile yaşayarak göreceksiniz. İnsan ise tamamı ile belirsiz ve nerede ne zaman ne yapacağı bilinmez. Kontrol edebileceğiniz herhangi bir mekanizma bulunmuyor. Caydırıcı unsurlar dışında yapabileceğiniz pek bir şey yok.

Kötü robotların tamamı ile önlenebileceğini de zaten söylemedim. Orada da zorluklar ve sorunlar ile karşılaşılacaktır. Ben kötü  niyetle tasarlanmış bir robotu durdurmanın, kötü niyetini uygulamakta israrcı olan  insanı durdurmaktan daha kolay olacağını ifade ettim.

 

M. E. Aydin

unread,
Sep 30, 2025, 5:58:35 AMSep 30
to yz-ve...@googlegroups.com
Kötü niyetli urunler tipki nukleer enerji gibidir, kanaatindeyim. Her ne kadar karar uzayini bilmek mumkun olsa da geliştirilen generative AI yontemleri karar uzayinda karadeliklere sebep olabilir, zira bazi yontemler extrapolation yaparak yeni veriler uretirlerse bu da cok zedeleyici ve tahrip edici olabilir. Lakin, tedbir almak her zaman mumkun, ve olmali da. 

Selam ile
 
M. E. Aydin
London, UK


Bu tartışmayı görüntülemek için https://groups.google.com/d/msgid/yz-ve-insan/010b01dc31ed%24a9445470%24fbccfd50%24%40gmail.com adresini ziyaret edin.

hüseyin atanur ünal

unread,
Sep 30, 2025, 6:34:08 AMSep 30
to yz-ve...@googlegroups.com
İnsanı ayıran özellik ihtiyar'dır, seçme özgürlüğüdür, cüz-i ihtiyarî, irade özgürlüğüdür. 

Bu YZ'ye verilirse veya bu özelliği kazanırsa o zaman hür oluyor. Neden kastedemesin ? 
Her kişi, grup veya ülke duygusallık, merhamet, ahlâk hatta din yüklemezse (ki yine iktida etmeyebilir) firavunluk derecesine inmesine ne mani var : dünyayı kasıp kavurabilir. 
... 

İnsan eliyle bırakılmış boşluk henüz oluşmadı diyemediğimiz gibi bundan sonra da oluşmayacak/oluşamayacak diyemiyorsak YZ'yi kim tutar ? 
... 

Suç işlemese de YZ'nin insanı kaldırma işini şimdilik siyonizm yapıyor : savaşla, hastalıkla, aşıyla vs. İnanç(?)larına göre diğer insanlar hayvan gibi kullanılıp heder/telef edilir. Yani yahudi, şeytanın ölçütünü YZ'ye de niye koymasın ? 
... 

Makine yani YZ insan özelliklerini, en sonunda cüz-i ihtiyar kazanırsa, hâlâ sadece robot mu diyeceğiz, cezadan kurtulacak mı ? 

... 

İnsanın tasarımı ve otoritenin niyeti makinenin kastını istedi. 



Eyl 2025 Sal 10:44 tarihinde Prof. Dr. B. Gültekin Çetiner <drce...@gmail.com> şunu yazdı:

Ercan Oztemel

unread,
Sep 30, 2025, 6:59:33 AMSep 30
to yz-ve...@googlegroups.com

Geleceğin enerjisi bilgidir. Bilgisi güçlü olanlar toplumda diğerlerine her türlü üstünlüğü kuracaklardır. Yapay zeka da bu yönde en önemli araçlardan (hem, toplumsal refahı sağlama, hem bozma, hem savunma …. açısından) birisi olacaktır. Bilgi sahibi olmak ve Toplumun entelektüel birikimini değer üretecek şekilde  yönetmek için sağlıklı mekanizmaların geliştirilmesi geleceğin sağlıklı bir toplumları için ön koşullardan birisi olarak görünüyor.

 

hüseyin atanur ünal

unread,
Sep 30, 2025, 7:08:36 AMSep 30
to yz-ve...@googlegroups.com
Mesela ben kötüyüm ve kötü komşu YZ'li robotu öldürmek istiyorum, o da beni. 

Akıl, zeka, hafıza, güç, hız vs ile binden ileri/yüksek hem OTONOM bir makina(!)yı mı durdurmak mümkün veya kolay ; yoksa cüz-i ihtiyarlı, zayıf, aciz, ruhsal, kalpsel, et-kemik bir canlı organizmayı mı ? ! 



30 Eyl 2025 Sal 13:33 tarihinde hüseyin atanur ünal <hsy...@gmail.com> şunu yazdı:

PAŞA Yasar

unread,
Oct 2, 2025, 11:08:56 PMOct 2
to yz-ve...@googlegroups.com, yz-ve...@googlegroups.com


“Ercan Hocamızın tezini teknik açıdan desteklemek gerekir. Bir insanın davranışlarını yönlendirmek, niyet, irade, ahlâkî değerler, toplumsal bağlam gibi çok sayıda parametreye bağlıdır. Oysa yapay zekâ temelli bir sistemin çıktıları, nihayetinde algoritmalar, veri setleri ve erişim yetkileriyle sınırlıdır. Parametre sayısı az olduğu için müdahale edilebilirlik, insan yönetimine kıyasla çok daha yüksek olacaktır.


Gültekin Hocamızın işaret ettiği dil ve kavram ayrımını çok kıymetli buluyorum. Ancak bu yaklaşım, çözümün teknik boyutuna dair bir çerçeve sunmaktan ziyade teorik bir tahlil sunuyor. Meseleye pratik çözüm perspektifinden bakarsak: yapay zekâyı yönetmek, insana göre çok daha kolay ve doğrudan denetlenebilir bir alandır.”


Paşa Yaşar:

PyData
Veri Yönetim Sistemleri A.Ş

hüseyin atanur ünal <hsy...@gmail.com> şunları yazdı (30 Eyl 2025 08:31):



Bu e-posta PyData Entegre Veri Yönetim Sistemleri A.Ş.  tarafından gönderilmiştir. Bu ileti hukuken korunmuş, gizli veya ifşa edilmemesi gereken bilgiler içerebilir. Şayet mesajın gönderildiği kişi değilseniz, bu iletiyi çoğaltmak ve dağıtmak yasaktır. Bu mesajı yanlışlıkla alan kişi, bu durumu derhal gönderene telefonla ya da e-posta ile bildirmeli ve bilgisayarından silmelidir. Şirketimiz bu mesajın içeriği ile ilgili olarak hiçbir hukuksal sorumluluğu kabul etmez. İşbu e-postayı görüntülemeniz ve ekleri ile birlikte sisteminizde tutmanız tamamen sizin sorumluluğunuzda bulunmakta olup, bu e-postanın virüs içermesi halinde şirketimiz herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

hüseyin atanur ünal

unread,
Oct 3, 2025, 4:08:47 AMOct 3
to yz-ve...@googlegroups.com

Parametreler yükleniyor. 

Algoritmayı kendi icat etmeye başladı ; veri bulmada bizi aştı ; erişim keyfiliğine ulaştı : parametrede bizi geçecek. 

Müdahalemiz kısıtlanmaya gidiyor. Yönetimden ve denetimden çıkacak ... 

Hüseyin Atanur ÜNAL 
odtü/kamu




3 Eki 2025 Cum 06:08 tarihinde PAŞA Yasar <pasa....@pydata.com.tr> şunu yazdı:

hüseyin atanur ünal

unread,
Oct 3, 2025, 8:39:09 AMOct 3
to yz-ve...@googlegroups.com

Sadece kendilerinin bildiği bir dil geliştirmeleri normal : bu doğal sonuçlardan biri. Zira adı üstünde : YZ. 

Sorun : iptal bundan dolayı ise. Orasından emin değiliz : beyana göre bu kadar hükmediyoz.

Bence ihtiyar'dan (otonomluktan) korktular. Ya da bişey keşfettiler : saklama bahanesi. 




3 Eki 2025 Cum 11:08 tarihinde hüseyin atanur ünal <hsy...@gmail.com> şunu yazdı:

Gürsu Gülcü

unread,
Oct 9, 2025, 10:52:34 AMOct 9
to yz-ve...@googlegroups.com
Yakın zamana kadar "YZ insanlığa şöyle zararlar verecek" söylemini pek ciddiye almıyordum. Her teknoloji gibi doğru veya zararlı kullanımları olabileceğini, sadece teknoloji ilerleyip karmaşıklaştıkça zarar verme potansiyelinin artıp kontrol etmenin zorlaştığını düşünüyorum, aşağıda birkaç paragrafta anlatmayı deneyeceğim gibi. Konunun şu ana kadar gözden kaçırdığım boyutu ise, YZ'ye teknolojiden öte anlam yüklemeye çalışanların sandığımdan daha yaygın olması.

Öncelikle, "YZ düşünerek konuşuyor, bilinçli hareket ediyor" görünse bile insandan yapısal farklılıkları, eylemlerini başka kategoriye sokuyor. Kuşun bilinçli uçuşuyla, uzun yıllardır uçakları uçuran otopilotun uçuşunun farklı olduğu gibi. "Kuş da uçuyor, uçak da uçuyor" demek yerine, uçağın uçmasına başka bir fiil kullanmanın daha yerinde olacağını düşünenlerdenim. İnsana gelecek olursak, bilincinin vücudun neresinde bulunduğu, serbest iradesinin ne şekilde oluştuğu gibi konular, üzerinde yüzyıllardır çalışılmasına rağmen halen net olarak hala açıklanabilmiş değil. Konu muhtemelen "ruh" kavramı ile irtibatlı olduğundan, deneysel bilim hiçbir zaman doyurucu açıklamalar getiremeyebilir, zaten her yeni keşif yeni yeni sorulara yol açıyor genelde. Bilgisayarların ve robotların işleyişlerinde ise, bu tür ve bu boyutta bilinmezlikler yok. Cihazlara giden elektrik akımı, transistörlerde saklanan düşük veya yüksek voltajların "0"lar veya "1"ler olarak saklanmasından oluşan nümerik değerler, yongaların komut kümesi dahilinde nümerik işlemler yapması gibi süreçlerin hiç birisinde bilinç, duygu ve (kompleksite haricinde) açıklanamaz bir süreç yok. Buna rağmen artan "kontrolü kaybediyor muyuz?" hissiyatının iki türlü kaynağı var gördüğüm kadarıyla:

i) Günümüz YZ sistemlerinin eğitim şekli. Yakın zamana kadar bilgisayar programları reçete benzeri "önce şunu yap, sonra bunu yap, şu koşul sağlanmışsa bunu yap sağlanmamışsa şunu yap" şeklinde, algoritmik idi. Makine öğrenmesini bir tür programlama tarzı olarak düşünürsek, yeni paradigma: "Şunun gibi bir örnekle karşılaşırsan, şu sonucu istiyorum" (ör. şekli şuna benzeyen/ şu frekanstan iletişim kurmayan uçak düşman, füze fırlat), ama "bu örnekleri görürsen bunu yap" (ör. kuş, balon, yolcu uçağı görürsen eyleme geçme) tarzında, pekiştirmeli öğrenmede olduğu gibi ortamla etkileşimden veya diğer makine öğrenme tekniklerindeki gibi eldeki veri setlerinden daha genel sonuçlar çıkarılmasını sağlayacak, illa ki bir "ödül/ceza" ifadesi içeren matematiksel modellerin oluşturulup eğitilmesi. Böyle bir sistemin hangi durumda ne yapacağını kestirebilmek zor çünkü sistemi tasarlayanların bile elinde okuyacak bir reçete olmadığı gibi, öğrenilmiş modelin içerisine elle müdahele edip ilave birkaç satır kod yazarak hatasını gidermek de pek mümkün değil. Modelin dışına mekanizmalar entegre edilebilse de, güncel trend, kural tabanlı yaklaşımlardan mümkün mertebe uzak durmak.

ii) "Düşünce" gerektiren aktivitelerde, cihazların insanlardan daha isabetli sonuçlar üretebilmeleri. Tekrar gibi olacak ama, bilgisayar oynayan YZ, satrançta dünya şampiyonunu yense bile "satranç oynadığının" bilincinde değil. Tek yaptığı, önceden belirlenmiş hedefine yönelik nümerik işlemler. YZ'nin eylemleri de, "bunlar amacına şu kadar uygun" türü örnekler üzerinden, matematiksel modelin parametrelerinin ayarlanması sonucunda oluşuyor. Bir YZ sistemini, düşman uçağı görünce füze ateşlemesi için geliştirebilirsiniz ama günün birinde yolcu uçağına da füze fırlatabilir. Yani yeterince iyi eğitilmemişse, ya da kritik durumlarda "komutandan onay al" gibi emniyet mekanizmaları kurulmamışsa, YZ'nin eylemi sonucu oluşan kötülük yapay zeka sisteminin değil, onu kurgulayan, kuran, kullanan insanların suçu olur.

Bu kadar sözü, girişte bahsettiğim trende kendimce bir cevap vermek amacıyla yazdım. Satanizmden etkilenen bazı çevreler, bir sivrisinek bile yaratmaya kadir olmayan insanoğlunun, YZ aracılığıyla bir "Golem" yaratmakta olduğu iddiası içerisindeler. Bir mü'min açısından aşırı saçma bir meydan okuma, ancak YZ'nin yetenekleriyle etkileri genişledikçe bu tür argümanlar yaygınlaşacaktır. Yazar Arthur Clarke'ın ünlü sözünü hatırlayalım: "Yeterince gelişmiş bir teknoloji sihir gibi görünecektir".

Selam ile,

Gürsu
 

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages