Mak'ad-ı Sıdk'ta...
Garib haberlerde zikredilmiştir ki, Peygamberler Efendisi (s.a.v.) birilerini arıyormuş gibi bir hâl içinde cennetteki köşkünden dışarı çıkar.
-Kimi arıyorsun? diye hitâb gelir.
-Veysel'i, diye cevap verilir. Tekrar nidâ gelir:
-Boşuna zahmet çekme, onu dünyada göremediğin gibi burada da göremeyeceksin!
-İlâhî, o nerededir?
-Mak'ad-ı sıdk'ta (Muktedir bir Melik'in huzurundaki sadakat koltuğunda), (Kamer, 54/55) diye ferman geldi.
-O beni görüyor mu? Ferman ulaştı:
-Beni gören bir kimse seni niçin görsün? (Bensiz seni gören ne kazanır, sensiz beni gören ne kaybeder?)
--
------------------