Pema Chödrön’ün “şenpa” kavramı üzerine...
Budist öğretilerde, söz konusu olan, bir şeyi
kovmak değil, bilakis, şenpayı açıkça görmek ve onu tam anlamıyla
deneyimlemektir.
Eğer, açıkça görme ve deneyimleme istemi
varsa, o zaman prajna klik etmeye
başlar. O zaten doğuştan içimizdedir. Bilge zihin doğuştan hakkımızdır. O, en
minik bir karıncaya kadar her bir canlının içindedir. Ama, ona erişim şansı en
yüksek olan insanlardır.
İşte o prajna var, yani böylece şenpadan
kurtulmanız gerekmiyor. O tüm zincirleme reaksiyonu görmeye başlar. Modern
lisanı kullanırsak, orada biraz bilgelik
var; egoya tutunmakla ilgisiz olan- bir şifa veya bütünlük için duyulan arzu
esasına dayanan bir bilgelik. İletişime geçmek istemekle ve temel iyiliğinizle,
temel açıklığınızla, temel önyargısızlığınızla, temel tarafsızlığınızla, temel
sıcaklığınızla yaşamakla ilgili olan bir bilgelik. Bunun üzerinden yaşamayı istemek. O şenpadan daha kuvvetli bir güç
olmaya başlar ve zincirleme reaksiyonu durduran da bizzat odur.
Aranızda, kuvvetli bağımlılıkları olmuş
olanlar veya hala olanlar, her zaman o dürtüyle, o aşermeyle, o tekrar
kendini-mahveden şeye koşmakla çalışanlar, bilirsiniz ki, neler olduğu gerçeğini tamamen kabul etmek için gönüllülük
şarttır. O zaman, bir bardak daha içkiden, ya da çilingir sofrasında yemekten,
ya da her ne ise ondan kaçınmak gönüllülüğü
vardır.
Bu da aynı, kendinize duyduğunuz merhametle, kendinize
duyduğunuz dostluk ve sıcaklıkla eşit sayarak yapılmalıdır, üstünüze
geçirdiğiniz dar ceket türünden bir şeyle eşit sayarak değil, çünkü o zaman başınız
derde girer.
foto: uma chonyi