ELAZIĞ'IN MANEVİ İKLİMİ

5 views
Skip to first unread message

Bedrettin Keleştemur

unread,
Jun 22, 2024, 1:57:59 AM (8 days ago) Jun 22
to elazighaki...@hotmail.com, turkiye-icin-el-ele, Emin Giray, Ali Coşkun, agın dernek, tekay tek, ali canpolat, MEHMET Osmaniye A K S O Y, Fethi Ahmet POLAT, Bedrettin Keleştemur, Cumali Gezgin, Cumali, Yakup Deliömeroğlu, Yeni Vezin Dergisi, Fatih Yılmaz, hasan...@hotmail.com, Ismail OZMEL, S. K. TURAL, Rüstem Kadri SEPTİOĞLU, mussar...@hotmail.com, mu...@elbeton.com.tr, Vehbi Nazırlı, özcan yalçın, rkamur...@gmail.com, rbagci, sahin...@hotmail.com, Ünzile, yenisesdergisi, ted...@gmail.com
ELAZIĞ'IN MANEVİ İKLİMİ
Bedrettin KELEŞTİMUR
“Elazığ Şehrinin Manevi İkliminden” söz ederken, bu nezih erdemli
şehrin, “Türk Dünyasının ‘Vuslat Şehri’ olduğundan sıklıkla söz
etmiştik.
Anadolu Coğrafyasında, Gönül Coğrafyamızda Elazığ Şehri, “Tarihi
buluşturan bir Şehir!” olarak da anılmaktadır. Harput’ta, ‘9 asrı aynı
anda teneffüs edebilirsiniz’ Bu bağlamda Harput, “Tarihin efsanevi
şehri!” Harput günümüzde, “Açık Hava Müzesi!” olarak bilinir/ veya
tanımlanır.
Harput’a çıktığınızda sizleri kendisine cezbeden, ‘manevi bir
sıcaklık…’ hissedeceksiniz! O sıcaklık, “âlimlerin, şehitlerin,
sadıkların, sıddıkların verdiği manevi sıcaklıktır”
Üryan Baba türbesi, Üç Lüleli Çeşme, Ulu Cami… Mansur Baba Türbesi,
Buzluk Mağarası, Belek Gazi Anıtı… Harput’ta, ‘mekânlar ve makamlar
içiçe…’ Her biri koruyucu birer zırh gibi, ‘asırlara şehadet
edecektir’ Harput’ta, İmam Efendi’de; “193 Harbini, Erzurum’un
Kurtuluşunu Yaşarım!”
Harput’tan, “kâh Halep’e, kâh Menbiç’e, kâh Kerkük’e uzanırım!” Bir
söz vardır, “coğrafyayı tefekkür ederek geziniz! Harput’tan
Kafkaslara, “Dağıstanlı Hoca nazarıyla bakarım!” O nazarla, “Bir
Millet Oluşun Erdemliğini…” yaşarım. Peygamberimizi Sancaktarı,
“Abdulvahap Gazi…”
Abdulvahap Gazi’nin Elâzığ, Sivas, İznik ve Bayburt’ta türbe ve
makamları bulunmaktadır.
Hiç Alacakaya’ya gittiniz mi?
Alacakaya’nın ‘Yalnızdamar Köyü’nde’ Sahabe Makamı… Kab Bin Malik,
Hz. Ömer döneminde Diyarbakır seferinden dönerken; burada şehadet
şerbeti içmiştir! Coğrafyayı, “gül-i zar yapmışlar!”
Alacakaya İlçesi Çakmakkaya Köyü’nde, “Tarihi Demirkapı Han…”; Bu
Kapı, “4. Murat’ın Bağdat Seferi (1638) hatırasıdır. Bu Kapı, “Gülek
Boğazı’ndan Karadeniz’e ulaşan kervanların konaklaması…” istirahat
etmeleri için yapılmıştır! Bu mekânlar, ‘coğrafyamın tarihi kimliği
üzerinde taşıyan işaretleridir’
Hacı Hulusi Yahyagil (Efendi) Bu muhterem Zatı, Çanakkale’de,
Anafartalar Conkbayırı Muharebesi’nde görüyoruz… Kafkas İslam
Ordusunda, Gence ve Bakü ve Karabağ’ın işgalcilerden temizlenmesi
harekâtında bulunur. İstiklâl Harbi'nin Antep, Urfa ve Sakarya
muharebelerine iştirak eder… Coğrafyamın bir bakıma, ‘manevi zırhı’
1071 Malazgirt Zaferinden sonra Türkleri Anadolu’dan çıkarmak için,
tarihi Haçlı Seferleri,
(1096-1270) düzenlenecektir. Hıristiyan dünyası bu seferlere,
“yeniden fetih!” ismi vermişlerdir. Bu seferlerin başlangıcında,
“Belek Gazi’nin…” gösterdiği kahramanlıklar ve Selçuklu Sultanı
tarafından, “Türk Orduları Başkumandanı” tayin edilir. Belek Gazi’nin
hayatı, “gaza meydanlarında…” geçecektir
Urfa kontu Josselin de Courtenay’ı, Kudüs Kralı Bauoun’i mağlup ve
esir ederek Harput’a hapsetmesi tarihin seyrini değiştiren büyük
başarılar arasında sayılır. Bu büyük Gazi, “Menbiç Kalesi’nin
kuşatılmasında!” şehadet şerbetini içecektir.
Harput’ta, Doğu’ya ve Güneydoğu’ya şöyle bir uzandığınızda; Bingöl’de,
Yusuf Harputi… Bitlis’te, Abdurrahman Tagi… Diyarbakır’da, Şeyh Yusuf
Hemedani… Erzincan’da, Terzi Baba… Erzurum’da, Abdurrahman Gazi…
Hakkâri’de, Taha-i Hakkâri… Kars’ta, Muhammed Karsi… Malatya’da,
Hamid-i Aksarayi, Somuncu Baba, Arapkirli Ömer Baba… Mardin’de; Musa
bin Mahin Mardini,
Yunus bin Yusuf eş-Şeybani… Siirt’te; İsmail Fakirullah, İbrahim Hakkı
Erzurumi...
Şanlıurfa’da; Hayat bin Kays el-Harrani, Şeyh Mesut Horasani…
Şırnak’ta; Ahmet Cezeri…
Bu coğrafyada bizler gerçekten ‘manevi huzur’ buluyoruz
O huzurun kaynağında, ‘cennetten beslenen bir nehir’ Fırat’tır…
Sahih Hadislerde şöyle buyrulur;
“Seyhan, Ceyhan, Fırat ve Nil Cennet nehirlerindendir.” (Müslim
Cennet 26) Ebû Hüreyre’nin rivayet ettiği aynı hadis-i şerifin
Müsned’deki meali de şöyledir: “Dört nehir cennetten fışkırmıştır:
Fırat, Nil, Seyhan, Ceyhan.”
Fahrüddin er-Râzî ise Mü’minûn Sûresinin 20. ayetinin izahında, İbni
Abbas’tan (ra.) şu rivayete kaydeder:
“Cenab-ı Hak cennetten beş nehir indirmiştir: Seyhun, Ceyhun, Dicle,
Fırat ve Nil.”
Fırat Nehrinin Türkiye sınırları içerisindeki uzunluğu, 1263 km’dir!
Fırat, bir büyük ‘medeniyet havzasıdır’ O havzanın manevi ikliminde,
Harput tarihin kadim bir şehridir!
Hz. Mevlana ve Ailesi, Belh Şehrinden yola çıkarak Anadolu’da ilk
geldiği durak; Elazığ-Karakoçan’ın, “Okçular Beldesi…” olacaktır. Hz.
Mevlana’nın ‘çocukluk yılları…’ Harput iklimiyle soluklanacaktır
13. yy Anadolu'nun “aydınlanma çağı…” fütüvvet dönemidir. Bu
dönemlerde; Hoca Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Mevlana, Emir Sultan,
Somuncu Baba, Ahi Evran, Hacı Bektaşi Veli…
19. yy Anadolu'nun “hüzün çağıdır…” Sürekli alınan yenilgiler; toprak
kayıpları, Anadolu’ya yönelen göçler… Ve özellikle de, Osmanlı’nın
1800’lü yıllardan sonraki, Çalkantılı Dönemleri…
Cenab-ı Allah (Hicr, 9. Ayet) buyuruyor; “Kur’an’ı kesinlikle biz
indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız” Bu dönemde, bu coğrafyanın
üzerinde esen; “aşılayıcı rüzgârları…” görmekteyiz!
Evet! Bu sıkıntılı ve çalkantılı dönemlerde; altını çizerek ifade
etmek istiyorum; “Aydınlanma Hareketini…” görmekteyiz. O aydınlanma
hareketinin manevi öncüleri, “Halid-i Bağdadi Hazretleri…”
Ve o iklimin Palu’da ki izdüşümünde; “Şeyh Ali, Septi, Mahmut Samini
Hazretlerini” rahmetle anıyoruz!
Ağın’da, “Ulubatlı Hasan’ın emsali…” bir yürekli bahadır; tarihe
ismini ‘Bağdat Fatihi’ olarak yazdıran, “Genç Osman…” Genç Osman, “4.
Murat’ın Fetih Ordusuna…” Ağın’dan iştirak edecektir.
Palu’nun maneviyat iklimi insana huzur veriyor.
Halid-i Bağdadi Hazretlerinden yürüyen bir kutlu silsile; “Şeyh Ali
Sebti, Mahmut Samini ve İmam Efendi…”
Bir rivayet, Şeyh Ali Septi Hazretlerinin; Dünyaya geldikleri Köy
Çılsıtun / Kırkdirek…
Bu köyden , “kırk kadar Veliyullah yetişiyor…” Bu köy şimdi idari
olarak Mardin Savur İlçesine bağlı…
En son Nobel Ödülünü alan Aziz Sancar’da, Mardin'in Savur İlçesinde
dünyaya geliyor.
Bu coğrafya da, tarih, mekânlarla elbet dile gelecektir. Her Artuklu
Dönemi, her Osmanlı Dönemi eserlerinde; kadim bir muhabbet sedası
yükselecek…
Coğrafyayı bizlere, “vatan yapanlar…” Her karış toprağını, “inşa
edenler…” ihya edenler.
Hafızalarda yerlerini alacaklar, “can bulacaklar…”
O tarihi kimlik içerisinde, “Bir Türkmen Aşiret Beyi, Karacimşit
Bey’i, bu coğrafya insanı okumalı ve bilmelidir…” diyoruz.
Elazığ’da/ Harput’ta, bu diyarlarda ‘tarihi tefekkür ederek yaşamak’
inanın bizlere ‘manevi bir haz…’ veriyor.
Elazığ'da, “Sekratlı Ali Bey'in Konağını…” duydunuz mu? Bu konakta,
“Doğu Anadolu'nun Düşman İşgalinden Kurtarılması…” Ve dahası mı,
‘Milli Mücadele’ belki ilk defa dillendirilir
Kim tarafından, “Atatürk…” tarafından. Harput, gerçekten ‘tarihi
buluşturan şehir’
ELÂZIĞ'IN MANEVİ İKLİMİ.docx
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages