Yiğit BULUT Neden Saf Değiştirdi Neden Ciddiye Almamalıyız

143 views
Skip to first unread message

TÜRK GÜCÜ

unread,
May 30, 2011, 8:47:49 AM5/30/11
to TÜRK GÜCÜ
İlgili Linkler:
http://haberturkgucu.wordpress.com/2011/05/29/yigit-bulut-akp/
http://turkgucu.blogcu.com/
http://www.facebook.com/haberturkgucu#!/
http://twitter.com/#!/haberturkgucu

Yiğit BULUT hakkında uzun zamandır yazmak istiyordum bugüne nasip
oldu. Geçmişe dönük Vatan Gazetesindeki yazılarını taradım.
Kırılmaların nerde yaşandığını neleri köşesine taşıdığını anlamaya
çalıştım. Neden yazmak istedim. Bir zamanlar AKP karşılığı ile bilinen
Yiğit BULUT neden saf değiştirdi.Dün Başbakan'I yerden yere vuran kişi
neden yere göğe sığdıramaz oldu büyük bir merak konusu oldu.Tabi bu
merak Ulusalcı-Milliyetçi kimliği ile ön planda olması oldu.Çünkü bir
çok kişi adam koca yazar bir bildiği var diyerek nerelerde yanıldığına
bakmaksızın kendine kanaat önderi yapmakta.Türk Gücü olarak bir nebze
olsun AK SÜTE girmiş AK KAŞIK olmadığını göstermeye çalıştık.Umarım
sıkılmadan okursunuz.Bu yazılarda birçok şey göreceksiniz.Toplumsal
kanatı oluşturmak için onlarca kitap yazıldığını ve nasıl hedefe
ulaşıldığını göreceksiniz.Onun için mutlaka okuyun.
Yiğit BULUT değişim sürecini sizlere aşağıda sunacağım.
19.07.2007 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *2000 yıllık ekonomik
savaş
http://haber.gazetevatan.com/Haber/128448/1/Gundem

02.08.2007 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *"Bizi buraya "Avrupa
Birliği senaryosu" getirmedi...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/130661/1/Gundem
11.08.2007 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Başbakan'a açık mektup
http://haber.gazetevatan.com/Haber/132037/1/Gundem

Burada araya girmek istiyorum yukarıdaki yazıda Abdullah GÜL'ÜN temsil
ettiği veya Abdullah GÜL'Ü destekleyen unsurların Recep Tayyip
ERDOĞAN'DAN farklı olduğunu ifade ediyor. Hafızamız yanıltmıyorsa
DOLMABAHÇE açıklarında GÜL'E İNGİLTERE KRALİÇESİ tarafından MADALYA
verilmişti. Bunu bir kenara yazalım.
22.08.2007 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Avrupa Birliği
haklarımızı "gasp ediyor"
http://haber.gazetevatan.com/Haber/133600/1/Gundem

Yiğit BULUT artık AB karşıtı yazılarını alenen yazıyor. Doğrudur
yanlıştır konuya burada girmek istemiyorum. İLERİDEKİ süreçte neyin
başlangıç olduğu yazıların HANGİ MANTIĞA oturduğunu göreceğiz.

29.08.2007 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Düzen 'kaos 'tan doğar
http://haber.gazetevatan.com/Haber/134659/1/Gundem

08.09.2007 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Kurtlar Vadisi
dezenformasyona devam edecek mi?
http://haber.gazetevatan.com/Haber/136026/1/Gundem

12.09.2007 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı * Geçmişin süzgeci,
geleceğin tanelerini verir...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/136561/1/Gundem

Burada dikkat çeken bir husus 1876 ile 1978 tarihleri arasındaki 100
yıllık boşluk tanımlanmamış.

01.10.2007 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı * Avrupa Birliği OYAK'a
neden takıntılı?
http://haber.gazetevatan.com/Haber/139695/1/Gundem

20.10.2007 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı * 'Küresel sermaye' için
'Kürt sorunu' yok
http://haber.gazetevatan.com/Haber/142880/1/Gundem

Küresel sermayeyi oluşturan ABD yerleşik olan petrol -askeri şirketler
Exxon-Mobil, Chevron ve ConocoPhilips, Halliburton, Bechtel
Corporation, Lockheed Martin.

31.10.2007 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *"Kendini yok ederek"
büyüyen tek ekonomiyiz...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/144683/1/Gundem

Bu yazıda AKP Hükümetinin uyguladığı ekonomi politikalarını
eleştirmektedir.

01.11.2007 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Türk borsası artmıyor,
"Roma'nın sermaye piyasası" oluşuyor...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/144887/1/Gundem

24.11.2007 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı * Siyasetteki değişim
ekonomiden gelir... http://haber.gazetevatan.com/Haber/148583/1/Gundem
26.11.2007 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Avrupa Birliği "yalanı"
canıma tak etti...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/148934/1/Gundem

Yazıda dikkat çeken en büyük tez yazının yazıldığı tarihte Yiğit
BULUT'UN YENİ OSMANLICIK PROJESİNE karşı olduğudur. Bugün ise 2007
tarihinde kabul etmediği bu projeye sarılmış EMPERYAL TÜRKİYE,
GENLEŞEN TÜRKİYE tezlerine sarılmıştır.
Bu yazıda ROMA derken VATİKANIMI kast ediyor bilinmez Avrupa ile
Türkiye'nin hesaplarının çatıştığı ve ALMANYA gerçeğini ortaya atıyor.
ALMANYA ile ilgili tezlerini dillendiriyor.

18.12.2007 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Türkiye Cumhuriyeti
Devleti ayağa kalkıyor...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/152551/1/Gundem

Yiğit BULUT'UN değişim sinyallerini gönderdiği ilk yazı.

31.12.2007 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı * 2007 yılını da "sıcak
paraya" hizmet ederek geçirdik...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/154484/1/Gundem

2001 ile 2007 yılları arasında Türkiye'nin Küresel Sermayeye peşkeş
çekildiği Cumhuriyet dönemi birikimlerin küresel baronlara
aktarıldığını ifade ediyor. Bu dönemin 5 yıllık dönemi AKP Hükümetleri
ile geçmiştir. Bu arada Kemal DERVİŞ KÜRESEL SERMAYE'NİN TEMSİLCİSİ
olduğunu öğreniyoruz. IMF Başkanının komplo ile uzaklaştırılması bir
şeylerin alt yapısı için sanırım.

02.01.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı * Türkiye'de gerçek
iktidar "kimler"?
http://haber.gazetevatan.com/Haber/154879/1/Gundem

"Türkiye'de yerleşik seçkinler iktidarına kafa tutar görünüp, küresel
seçkinlere teslim olan iktidarlar, asla gerçek bir "halk iktidarı"
tesis edemezler..." diyor Yiğit BULUT. Burada AKP'NİN 2002-2007
döneminde KÜRESEL SERMAYE'YE hizmet ettiğini ifade ediyor.

19.01.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı*Siyasi risk 'kırılma
noktasına' gidiyor...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/157659/1/Gundem

18.02.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Avrupa Birliği projesi
kesin bitti!
http://haber.gazetevatan.com/Haber/162761/1/Gundem
24.02.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *2000 yıllık savaş "zirve"
noktasında...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/163825/1/Gundem

01.11.2007 ile 26.11.2007 tarihinde yazmış olduğu ROMA kavramına
açıklık getirmekte. ROMA kavramını KÜRESEL GÜÇLER olarak
değerlendirmektedir. Avrupa'nın ve özellikle ALMANYA'NIN çıkarlarının
daha ön planda olduğunu ifade etmektedir.
25.02.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Küresel sermaye "dur"
bile demedi
http://haber.gazetevatan.com/Haber/163967/1/Gundem

KÜRESEL SERMAYE'NİN Ortadoğu'da yeni bir politika içine girdiğini ve
Kuzey Irak'ta Bağımsız bir devlet oluşmasına müsaade etmeyeceğini
söylüyor. ABD de bulunan ASKERİ-ENDÜSTRİ LOBİSİ VE PETRO-GAZ
LOBİLERİNİN Küresel Sermayeyi oluşturmakta diyor.
28.02.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *PKK'dan sonra sıra kimde?
http://haber.gazetevatan.com/Haber/164502/1/Gundem

ABD'NİN bağımsız Kürt devletinden vazgeçtiğini vurguluyor(2007 yılı
Kasım itibari ile). Yürürlükte olan BOP'UN ılımlı İslam devleti
modelinden vazgeçtiğini anlatıyor. ABD'NİN olası TÜRKİYE ile İRAN
arasındaki çatışmayı körüklemek için İRTİCA var söylemini
kullanacağını bunun için TSK'NIN bu tehdit algılamasından vazgeçmesini
söylüyor.
03.03.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Türkiye ve küresel ilk
"büyük tuzak"...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/165121/1/Gundem

Türkiye'de KÜRESEL SERMAYENİN ekonomik ve siyasal düzenlemelerinin
1946 yılından bugüne kadar devam ettiğini söylüyor. Ayrıca Deniz
BAYKAL'IN Küresel Sermayenin temsilcisi bir adamı CHP'DEN niye aday
yaptıklarını soruyor.
03.03.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Almanlar Türkleri
"yakıyor"...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/166592/1/Gundem

Almanya ile ilgili ciddi bir tepkiyi kaleme alıyor.
13.03.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Küresel sermaye istedi...
Hükümet de yapıyor...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/166845/1/Gundem

Yiğit BULUT AKP Hükümetinin KÜRESEL SERMAYENİN dediklerini yapıyor
söylemine devam ediyor.
26.03.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *İlk defa Erdoğan'dan
yanayım...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/169448/1/Gundem

Bu tarih çok ÖNEMLİ..............Yiğit BULUT'TA kırılma başlıyor. Burada ilave
bir bilgi vermek istiyorum 14 Mart 2008 tarihîydi sanırım YARGITAY
CUMHURİYET BAŞSAVCISI AKP'NİN temelli kapatılması için ANAYASA
MAHKEMESİNE dava açmıştır. Davanın açılmasından 3 ay sonra Mahir
KAYNAK-Ömer Lütfü METE'NİN kaleme aldığı kitap yayınlanıyor "ERDOĞAN
OPERASYONU" .Kitabı okudum burada akla yatan ve akla yatmayan yerler
var. Kitapta özetle aşağıdakiler yazıyor.

SENARYO 1- Bugün iki düşman gibi görünen ABD ve Rusya perde arkasında
yeni bir denge politikası kurmak için anlaştılar. Türkiye'nin bu yeni
düzende hangi safta yer alacağını konuşmamız lazım. Çünkü bu yeni
süreç, Türkiye'de büyük dönüşümlere sebep olacak.

TASFİYE- Yeni süreçte Erdoğan ve ekibi tasfiye edilecek fakat yine bu
partideki bir grup isim iktidara gelecektir. Yeni lider orduyla kavga
etmeyen, eşinin başı açık ama başörtüsünü serbest bırakacak, Kürt
değil ama Kürtlerle çatışmayan biri olacak...

SENARYO 2- Gül ve Erdoğan arasındaki ayrılık, Türkiye'nin stratejik
müttefikinin hangi güç olacağı konusundaki görüş farklılığından
kaynaklanıyor. Meselâ Gül, İngiltere ile ittifak kurmak isterken,
Erdoğan ABD'yi tercih ediyor olabilir. İngiltere Kraliçesi'nin
ziyaretini böyle değerlendirmek gerekir.
Şimdi akla gelen ilk soruyu soruyorum. KÜRESEL SERMAYENİN demiş olduğu
işleri harfiyen yapan AKP ne oldu da KÜRESEL SERMAYE ile ters düştü.
13.03.2008 tarihinde Yiğit BULUT Küresel Sermaye istedi Hükümet
yapıyor derken bir gün sonra AKP'YE KAPATMA DAVASI açılıyor.
Konuyu fazla dağıtmadan yine Yiğit BULUT'UN yazmış olduğu yazıdan yola
çıkarak olayları anlamaya çalışalım. TOBB Başkanı Rıfat
HİSARCIKLIOĞLU'NUN kapatma davası ile ilgili takınmış olduğu tavrı
eleştirmekte. Yine süreci takip edenler sonrasında Rıfat Bey'in saf
değiştirdiğini AKP yanlısı olduğunu görüyoruz. Yiğit BULUT yazısında
Prof. Dr. Mehmet HABERAL'DAN bahsetmekte yapılan operasyonda rol
aldığını ima etmektedir.13 Nisan 2009 tarihinde ERGENEKON davasından
gözaltına alındı. Halen mahkeme karşısına çıkmadı.
27.03.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *2000 yıllık savaşta
'uzlaşma' olmaz...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/169688/1/Gundem

Roma ile KÜRESEL GÜÇLERİ anlatırken, Anadolu coğrafyası derken neyi
anlatmaya çalışmakta. Anadolu sadece JEOPOLİTİK bir konum mu, Anadolu
sadece JEOPOLİTİK bir konumsa savaş niye yapılır. Roma gelir o
JEOPOLİTİK konumu elde eder. Demek ki Anadolu coğrafyası için birileri
savaşıyor. Kim savaşıyor TÜRKLER Mİ? yoksa KÜRESEL SERMAYENİN
karşındaki başka bir SERMAYE Mİ? Anadolu coğrafyası SERMAYE VE/VEYA
GÜÇLERİN SAVAŞ ALANI MI? Bu coğrafyanın sahipleri olan TÜRKLER bu
durumun farkında mı, fakında ise hangi tarafı tutmakta. Bu coğrafyanın
sahibiyiz diyen TÜRKLER kimler. BİZLERE rağmen bu müsabakaların hala
bu coğrafyada yapılmasına izin veriliyor.
ALMANYA Avrupa'dan ayrı tutuluyor. Bir kaç yazıdır ALMANYA ön plana
çıkarılıyor.

10.05.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *İshak Alaton'a açık
mektup; yemezler!
http://haber.gazetevatan.com/Haber/177778/1/Gundem

Yiğit BULUT 'UN kendi ile çelişen ifadeleri ILIMLI İSLAM MODELİ ABD
tezi olduğundan ARAP TEZİ olarak ortaya koyuyor. İshak ALATON'UN
KÜRESEL SERMAYE'NİN Türkiye'deki ayağı olduğunu ima ediyor.

12.06.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *İşte TBMM'den geçen son
petrol kanunu...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/183796/1/Gundem

AKP'NİN kapatma dava süreci işlerken bir yandan da TBMM'DEN Yiğit
BULUT'UN değindi Petro-gaz lobileri için yasa çıkartıyor. Petro-gaz
KÜRESEL SERMAYEYİ oluşturduğunu da defaatle dile getirmişti. Yani AKP
KÜRESEL SERMAYEYE hizmet etmeye devam ediyor.

15.06.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Kapatma davası değil,
İran operasyonu
http://haber.gazetevatan.com/Haber/184317/1/Gundem

ABD'NİN ASKERİ-ENDÜSTRİ lobileri VE EKONOMİK gereklilik için İRAN'A
saldırması gerektiğini dile getiriyor. Yani KÜRESEL SERMAYEYİ temsil
eden unsurların İRAN'A askeri operasyondan yana olduğunu bunu yapması
için yurt içi siyasi organizasyonlara ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

26.06.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Avrupa'yı bırak, Putin'e
ve Rusya'ya bak! http://haber.gazetevatan.com/Haber/186163/1/Gundem

Bu yazısında RUSYA'NIN KÜRESEL SERMAYEYE karşı göstermiş olduğu
ekonomik tavır (sanırım birçok şirketi Rus asıllı haline getirdi.
Özellikle GAZPROM Doğalgaz Şirketini ekonomik bir silaha dönüştürdü)
Millileştirme ile Uluslarası arena söz sahibi oldu. Ayrıca petrol
fiyatlarının aşırı yükselmesi ile RUSYA ekonomisi kazançlı bir dönem
yaşamıştır. ABD karşısına Rusya-Çin-Hindistan-İran güç dengesi
oluştuğunu ifade etmiştir.

01.07.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *TSK'ya kimler, neden
saldırıyor?
http://haber.gazetevatan.com/Haber/187099/1/Gundem

ABD'NİN politikalarına karşı Türkiye'de TSK'NIN direnç göstermesi
neticesinde onu yıpratmak ve işlevsiz hale getirmek için yapılan
faaliyetlerin başladığı bir dönem. Bu arada SOROSCULAR olarak ABD
orjinli FİNANSAL GÜCÜNDE Türkiye'nin ILIMLI İSLAM modeli istediği
tıpkı KÜRESEL SERMAYECİLER gibi.

06.07.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Her seçenekte kazanan
"Amerika" olacak!
http://haber.gazetevatan.com/Haber/187985/1/Gundem

Yiğit BULUT'UN yazılarından yola çıkarak yine sesli düşüyorum. AKP'YE
kapatma davasını hangi güç odakları istemiş olabilir. Mesela AVRUPA ve/
veya ALMANYA istemiş olabilir mi? AKP kapatıldığında gelecek hükümetin
İRAN OPERASYONUNA karşı çıkması lazım gelir. Çünkü Yiğit BULUT'UN
söylemiş olduğu teze göre İRAN'A SALDIRI petrolü vuracağından en çok
AVRUPA ve/veya ALMANYA'YA zarar verecektir. Dolayısıyla şöyle bir tez
daha ortaya çıkma olasılığı oluyor. AKP İRAN'A SALDIRMAK istiyordu
bunu durdurmak için AVRUPA ve/veya ALMANYA bu yola başvurdu bunu bir
kenarda bırakalım.
Yiğit BULUT AKP için" Seçkinler iktidarına hizmet etmek için iktidar
seçkini mi olacaklar yoksa iktidar seçkini olmayı kabul etmeyip,
"gerçek bir halk iktidarı" tesis etmek için mi çalışacaklar? AKP'nin,
iki rolü de iyi oynadığı ve "denge" konumunda kaldığı söylenebilir.
İşte kendisine yüzde 46 oy getiren en önemli dinamik de bana göre
burada gizli; halk adına "yerel seçkinlere başkaldırır" görünmek ama
aynı zamanda "küresel seçkinler" ile işbirliği yaparak "bu gölge
oyununu iyi pazarlamak..."
"Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet yapısının statüko olduğunu savunup,
ulus-devleti yıpratmaya çalışanlar; bilerek veya bilmeyerek aslında
"küresel büyük statüko" ya hizmet etme tuzağına asla ama asla
düşmemelidirler..." diyor.
Bugün AKP yeni ANAYASA ile "küresel büyük statükoya" hizmet etmeyecek
mi? Bu nasıl bir çelişki bu nasıl tutarsızlık. AKP yine gölge oyunu mu
oynuyor?

20.07.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Ergenekon ile ilgili
ilginç bir kitap...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/190004/1/Gundem
Bu yazı 28 Mayıs 2011 tarihinde kaleme alınmıştır.
Bu bölüm ile ilgili uzun bir yazı yazmak istiyorum. Üzerinde
konuşulacak o kadar detay var ki belki bu bölümü ayrıca ele alıp
tekrar yayınlamak istiyorum. Yazdığım tarihi belirtmemdeki amaç Yiğit
BULUT'UN bahsi geçen yazıda Aydoğan VATANDAŞ'IN kitabından bahsediyor.
O kitapta ERGENEKON Örgütünden bahsettiğini ifade edince bende merak
edip okudum. Kitap 135 sayfa edebiyattan çok fazla anlamam ama politik
siyasi kurgu için fazla uzun olmayan bir kitap. Ondan önce kitap
yazarı ile kısa bilgi aşağıda.
Aydoğan Vatandaş (1974 - .... )
1974 yılında İstanbul'da doğdu. 1993 yılında Deniz Lise'sinden mezun
oldu. 1995 yılında Deniz Harp Okulu'ndan ayrıldı. 1997 yılında
başladığı Fatih Universitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden
2001 yılında mezun oldu.
1995 yılında Aksiyon Dergisi'nde gazetecilk mesleğine ilk adımını
attı. 1995-2000 yılları arasında Aksiyon Dergisi'nde muhabirlik,
editörlük ve koşe yazarlığı yaptı.
2000-2004 yılları arasında Zaman Gazetesi'nde muhabirlik, editorluk ve
koşe yazarlığı yapan yazar, 2002-2004 yılları arasında Karakutu
Programının yapımcılığı ve sunuculuğunu üstlendi.
1997 yılında TİMAŞ yayınları arasında yayınlanan ilk kitabı Armagedon/
Türkiye İsrail Gizli Savaşı ile dikkatleri çekti. ABD New York'ta
bulunan yazar, gazeteciliğe ve kitap çalışmalarına devam etmektedir.
YAYINLANMIŞ ESERLERİ:
1- Armagedon/Turkiye-İsrail Gizli Savaşı (1996)Timas-32. Baskı
2- Apokalipse/Kiyametin Gizli Tarihi (1998)Timas-16. Baskı
3- HAARP/Kiyamet Teknolojisi (2000)Timas - 12. Baskı
4- Agharta/Elekktromanyetik Savaş Basladı (2002)Timas-9. Baskı
5- Ezoterika/Gizli Cemiyetler- (2003)Timaş 9. Baskı
6- Kızıl Tarikat/Moskova-Washington-Tokyo Üçgeni'nde Kıyamet Silahları-
Karakutu Yay. (2004) 4. Baskı
7- ASALA OPERASYONLARI-Alfa Yayınları 2. Baskı (2006)
8- Kayıp Kitap Barnabas'ın Sırrı-Doğan Kitapçılık (2007)
Kitapta dikkatimi çeken hususları sizlerle paylaşmak istiyorum.
*Kitap 2007 yılında yayınlanmış olup o dönem MİT Müsteşarı Emre TANER
idi.Kitap o dönem MİT Müsteşarı için şu ifadeyi kullanıyor MİT
Müsteşarı bir dönem askerden emir almış o yüzden askerlere saygılı
ifadesini kullanıyor.Bugün MİT Müsteşarı 27.05.2010 tarihinde göreve
başlayan Dr.Hakan FİDAN ve bir dönem TSK'DE Astsubay olarak görev
yapmıştı.Yani kitap 3 sene öncesinden MİT'İN başına gelecek kişinin
profilini ön görmüş.
*Eski adı olan Seferberlik Tetkik Kurulu yeni adı ile Özel Harp
Dairesi kime bağlı olduğu meçhul diyor.
*İstanbul'da bulunan MİT binasını yerini tarif ediyor. Öğrencilik
yıllarında MİT'İN binası bir arkadaş söylemişti. Sonrasında da
hatırlayan varsa MİT'İN önünde bir asker şehit edilmişti.

*ERGENEKON Örgütünü Alman BARON RUDOLF VON SOBBETTONDORT adlı bir kişi
tarafından kurulduğunu söylüyor. Bu kişinin HİTLERİ iktidara getiren
THULE örgütününde kurucu olduğunu söylüyor.
*ERGENEKON Örgütü Türkçülüğü yönlendirme çabalarından, Şamanizmi
canlandırma cabalarından ve de Kominizme karşılar.
*ERGENEKON Örgütü mensupları parapsikoloji ve eski büyülerle
ilgilniyorlar.
*Kayıp Barnabas İncili'nin TSK Özel Harp Dairesinde gizli olduğunu
söylüyor. Geçen zamana baktığımızda KOZMİK odaya neden girildiğine
dair bir fikir veriyor.
*Kitap ERGENEKON Örgütü mesuplarının mistik işlerle uğraştığını Agarta
ve Ergenekon'un sembolünün Hilal içinde Gamalı Haç olduğunu söylüyor.
*ERGENEKON Örgütünün TSK ile alakalı olmadığını vurguluyor.
Ergenekon davası başladığında o dönem göz altına alınanlardan AKŞAM
Gazetesi yazarı Güler KÖMÜRCÜ'DE var idi. Güler KÖMÜRCÜ'NÜN yazılarını
takip edenler vard idiyse KOMPLO TEORİLERİ yazılarında bolca vardı.
Konuya dönersem o döneme ait internet medyasında çıkan yazılar
http://www.medyatava.com/haber.asp?id=45992
http://www.haberpan.com/agarta-orgutunun-sembolu-haberi/
http://www.medyaradar.com/haber/medyagunlugu-15798/ben-bu-svastikayi-coook-seviyorum--aksam-yazari-guler-komurcu-kolundaki-gamali-hacin-hikayesini-yazdi.html
http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=77303
Yukarıdaki birinci linkten görüleceği üzere Güler KÖMÜRCÜ'NÜN kolunda
Hilal içinde Gamamlı Haç dövmesi bulunmaktaydı. ERGENEKON Örgütü ile
ilgili kitaplar yayınlanmaya başladı
http://kitap.antoloji.com/ergenekon-un-sifresi-agarta-kitabi
http://www.ikiayayincilik.com.tr/root/a/pdet.asp?rsi=uewvzd

Kitabın adı Ergenekon'un Şifresi Agarta, Ergenekon iddianamesinde
geçen Agarta'dan bahsetmekte Kapodokya'daki yeraltı şehirlerinin
Agarta ile ilgisi var mı? Diye soruyor. Kitabı okumadım fakat
dikkatinizi çektimi bilmiyorum ama Güler KÖMÜRCÜ o pozları
KAPADOKYA'DA vermiş. Bu bir tesadüf mü?
http://www.haberler.com/bassavci-engin-den-umraniye-sorusturmasi-haberi/
Konuyu toparlamaya çalışır isek ERGENEKON soruşturması 22 Ocak 2008
tarihinde Ümraniye soruşturması olarak başladı. Dahası sonrasındaki
süreçte ise ERGENEKON ismini aldı. Aydoğan VATANDAŞ'IN kitabında sözü
edilen ERGENEKON Örgütü ile Ümraniye soruşturması ile başlayan sürecin
sanki kitapta kurgulanılan şeylerle hemen hemen örtüştüğü görülmekte.
Benim anlamadığım SESLİ DÜŞÜNÜYORUM
*Kitaptaki örgütün amacını tam anlayamadım. Bir örgüt sadece mistik
işlerle, parapsikoloji ile yâda büyülerle uğraşıyor diye 3 senedir bir
dava sürer mi? Birileri bu tarz işlere meraklı olup 1910 yılından
bugüne bu canlılığı devam ettirebilir mi? THULE örgütü ALMANYA'DA
HİTLERİ başa getirdiyse ERGENEKON Örgütü'nünde TÜRKİYE'NİN başına
birilerini getirme planı var mı BU KİM cevap verilmemiş.
*Halkın algılaması DARBECİLERİN yargılandığını bir süreç olarak
değerlendiriyor.
*Alman asıllı bir adam neden TÜRKİYE'DE Ergenekon adlı bir örgüt
kuruyor onuda analamadım.
*Kitabı birileri referans alıp senaryoya uygun mu davranıyor.
*Yazarın GÜLEN Cemaatine yakın olması, yazarın ABD'DE yaşıyor olması
ve GÜLEN'İN ABD'DE yaşıyor olması bütün olup bitenlerin ABD'NİN
gözetiminde yapıldığı hissini uyandırmaktadır.
*Olaya mistik bir hava verilerek bak biz söyledik deyip sağcısından
solcusuna ABD karşı olanları toplamakmıydı amaç. Kitapta bu Ergenekon
Örgütüne üye olanlar bazen TÜRKLÜK adına kurşun sıkar bazen PLOLETERYA
adına mücade verir diyor.


28.07.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *'Ergenekoncu Çömez'in'
daha büyük bir suçu var!
http://haber.gazetevatan.com/Haber/191201/1/Gundem
Düne bugünden baktığımızda olayları daha net görebilme imkânımız
oluyor.Gargill şirketinin Türkiye'de TÜRK İNSANINI hiçe sayarak yapmış
olduğu yatırımlarını AKP ONAY vermiştir. Gargill şirketi ABD kökenli
bir şirket hangi sermaye grubunda bilemiyorum şu an ama AKP ABD
kökenli bir şirkete ONAY veriyor. İtiraz eden bir Milletvekilini ise
08 Nisan 2008 tarihinde ihraç ediyor. Ergenekon'cu olarak aranıyor.


01.10.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Nasıl esir düştük?
http://haber.gazetevatan.com/Haber/201538/1/Gundem

05.10.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *"Ergenekon" ve Ermeni
"yer değiştirmesi"...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/201959/1/Gundem
Aydoğan VATANDAŞ'IN kitabında bahsedilen ERGENEKON Örgütüne atıf
yapılıyor. Ermeni techir olayının arkasında ALMANLAR'IN olduğunu
söylüyor.

08.10.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Silahlı Kuvvetler'in hiç
mi suçu yok?
http://haber.gazetevatan.com/Haber/202681/1/Gundem
TSK'nın ABD-ingiliz uzantılarının içimize kadar girdiğini ifade
ederken "Burada TSK'nın suçu "Amerika'nın bölgede at oynatmasına"
fazla sessiz kalması!" diyor

12.11.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Siyasetteki değişim
ekonomiden "geliyor"...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/208522/1/Gundem
Bu yazıda AKP'NİN iktidar olma olgusunu tarif ediyor Yiğit BULUT "İşte
kendisine yüzde 46 oy getiren en önemli dinamik de bana göre burada
gizli halk adına "yerel seçkinlere başkaldırır" görünmek ama aynı
zamanda "küresel seçkinler" ile işbirliği yaparak "bu gölge oyununu
iyi pazarlamak"...
Yiğit BULUT diyor ki "Seçkinler iktidarını" sadece Türkiye içinde
aramak çok doğru bir yaklaşım olmaz. Seçkinler iktidarı 1945 sonrası
ortaya çıkan sistemin, her tarafını saran "piramit yapının" tepesinden
yayılan dinamiktir. Bu iktidarın tamamı üyeleri tarafından bile
kavranamaz ve asıl statüko odur."Yiğit BULUT yine kendi ifadeleri ile
"Bugün iddia edildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet yapısının
statüko olduğunu savunup, ulus-devleti yıpratmaya çalışanlar bilerek
veya bilmeyerek aslında "küresel büyük statüko"ya hizmet edenlerdir.
AK Parti'nin de aslında içine düştüğü, bugün için algılanmayan ama
"özellikle küresel" ekonomik kriz sonrası çok sorgulanacak, açmaz da
budur... Varolan iktidar bugünün Türkiyesi'nde "asker-yargı-burjuva"
merkezli "seçkinler iktidarına", halk adına kafa tutar görünürken,
aslında "küresel olanın" ağına düştüğünü fark etmekte zorlanıyor..."
Yukarıda görüldüğü üzere AKP döneminde kimin hedef alındığı ASKERİ
YARGI ile kontrol etme vede YARGIYI ELE geçirme görülen hadisedir.
BURJUVA noktasında ise varolan kendilerine yakın BURJUVA sınıfı
olşturdular.

17.11.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *IMF kapısında "el
açanlar" yeni olamazlar!
http://haber.gazetevatan.com/Haber/209285/1/Gundem
1946 yılında iktidar CHP de idi. 7 Eylül 1946 tarihinde develüasyon
yapıldı. Yiğit BULUT "Yerleşik olanla kapışıp sonrasında 1946 sonrası
süreç gibi "IMF kapısına" düşenler, "aslında" ne kaostan düzen
çıkardılar, ne de "yerleşik" olanı kaosa ve sonrasında yeni bir düzene
zorlayabildiler, malesef sadece ve sadece sistemin adamı oldular... Onun
için bugün IMF kapısında "el açmış" durumdalar!"
AKP iktidarının yerleşik düzenle savaşını doğru yapabilmesi için IMF
kapısına düşmememk gerektiğini söylüyor.
27.11.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Obama'nın Amerika'sı ile
ne değişecek?
http://haber.gazetevatan.com/Haber/210976/1/Gundem

Türk Gücü olarak yazılarımızı takip edenler dikkat etmiştir. Biz bu
vesile ile ilkemizi tekrar etmek isteriz.
1-Ne AB ne ABD TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE diyoruz. Bunu söylerken ülkeyi
kalkındıracak ve/ veya siyaseti belirleyecek dinamiklerin kendi
içimizden Türk Milleti'ne dayanması gerektiğini vurguluyoruz. Ekonomik
sistem olarak YERLİ SERMAYENİN "KÜRESEL AKTÖRLERE" dönüşmesinden
yanayız. YERLİ SERMAYENİN "Küresel Sermayenin" küçük ortağı VEYA
"DİSBİRİTÖRÜ" olmasından yana değiliz.
2-Ülke içindeki kurum ve kuruluşların birbiri ile uyum içinde
çalışmasını istemektedir. Bu kurum ve kuruluşların Türkiye var ise ben
varım, Türk Milleti var ise ben varım anlayışı içinde kısır
çekişmeleri bir kenara bırakıp çağın gerektirdiği şekilde
çalışmalarını istemektedir.
3-Türkiye'nin yer altı ve yer üstü zenginlikleri bu coğrafyada yaşayan
herkesin olduğunu, bu zenginliklerin paylaşımında etnik, dini,
bölgesel hiçbir ayrım yapılmaması gerektiğini düşünüyoruz.
4-Türkiye içinde odaklanmış grupların çeşitli estrümanlar kullanarak
bir araya gelmemizi engellediğini düşünüyoruz.
5-Türkiye'de fikri akımların, sanatın, edebiyatın, bilimin ilham
alacağı yegâne kaynağının Türk Milleti olduğuna inanmaktayız.
6-Türk Gücü kendisini Türk Milliyetçisi olarak tanımlamaktadır. Türk
Milliyetçiliği Türkiye coğrafyasında yaşayan herkesi Türk olarak
görmektedir. Asla ırkçı bir yaklaşım değildir. Herkesin etnik kökeni
bizim için tartışılmaz ve kulsaldır. Etnik kimliği yaşatmak
isteyenlere asla zorlama ve baskı yapılamaz. Fakat Etnik Kimlik Millet
kavramına zarar veremez, üstünde olamaz.
7-Türkiye'de siyasi yelpaze içinde kendini şu veya bu şekilde
tanımlayanların hepsinin toplumun kültürel mirasa ve değer yargılarına
saygılı olmalıdır.
8- Türkiye'de siyasi yelpaze içinde kendini şu veya bu şekilde
tanımlayanların hepsinin TÜRK MİLLİYETÇİSİ, hepsinin SOSYAL DEMOKRAT,
hepsinin İSLAMİ DEĞERLERİ kabul etmesi gerektiğini düşünmektedir.
Avrupa'dan gelen tanımlamalarla MİLLİYETÇİLİK asla FAŞİZM değildir.
SOL değerler TÜRK MİLLETİNİN inanç değerlerine uzak olmamalıdır.
İSLAMİ akımlar ise MİLLİYETÇİLİK ögesini ÜMMETÇİLİĞE ulaşmada ilk
basamak görmelidir.
9-Farklılıklar zenginliğimiz olup her farklılık bölünme, toplum
değerlerini inkar etme olmamalıdır. İstikrar adına yapılanlar
faklılığı yok sayma, yok etme, çeşitli komplolarla sistem dışına atma
gibi etik olmayan yöntemler uygulanmamalıdır. Siyasetin gücü Türk
Milletine dayanmalı, maniplasyonlarla, acıtasyonlarla gelinen
iktidarlarda kime hizmet edildiği sonrasından çıkmaktadır.
10-İslamın kaynağı Kuran-ı Kerim'dir. En son Peygamber
Hz.Muhammet(S.A.V.)dir. Siyasi ve ticari amaçlara dönük bir din
algılaması ve yapılanması Türk Milleti'ne ve Müslümanlığa zarar
vermektedir.
Belki bu maddeler daha uzatılabilinir kimseye bağımlı olmadan gücünü
Türk Milleti ve onun şanlı tarihinden alan, aklı ve bilimi ön planda
tutan, demokratik bir anlayışa sahibiz.

Yiğit BULUT 1938 yılından bugüne yani ATATÜRK'ÜN ölümünden bugüne
Türkiye ABD endeksli bir politika izmeketedir.1997 yılında Clinton'un
yeni petrol bölgeleri için ulusal strateji imzalıyor. Bu bölgelerden
biri de DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ var. ABD bugün bu
stratejinden vazgeçmişmidir belli değil. Belli olan bir şey var 12
Haziran seçimleri ile birlikte yeniden ANAYASA yapılacak ve FEDERETİF
yapılanmanın önü açılacak.


11.12.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Amerikan İmparatorluğu
tasfiye ediliyor...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/213009/1/Gundem

Yiğit BULUT okumuş olduğu kitaplardan kendine yeni sentezler üretiyor.
Birinci okuduğu kitap Aydoğan VATANDAŞ'IN kitabı idi. ERGENEKON
Örgütü ile ilgili söylenenler aklına yatmış olmalı ki yazılarında
esintiler var. Bu esintilere başka bir kitaptan Mahir KAYNAK'IN
"ERDOĞAN OPERASYONU"adlı kitabından devam ediyor. Merak edip okuyanlar
olacaktır veya okumayacaklarda vardır. Kısaca şunları anlatıyor. İlk
dönem AKP KÜRESEL SERMAYEYE hizmet etmiştir. İkinci dönem ise ULUS
DEVLET anlayışını benimseyen sermaye grubuyla İŞBİRLİĞİ içinde
olduğunu söylüyor. ULUS DEVLET SERMAYE grubu ABD tarafından
desteklenirken KÜRESEL SERMAYE grubunu AVRUPA destekleklemektedir.
AVRUPA Türkiye'nin bölünmesini istiyor, ABD bölünmesini istemiyor.
Türkiye'de SOLU AVRUPA kurduğunu anlatıyor.

Yiğit BULUT'UN yazısında ULUS DEVLETLERİN tasfiye edildiğini ifade
ediyor. Tespit doğru fakat ülke ABD değil TÜRKİYE olduğunu girmiş
olduğu tez-anti tez-sentez üçlemesinden görememektedir.

30.12.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *2008 yılını "mükemmel"
geçirdik...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/216014/1/Gundem
2008 yılında AKP'NİN AB-ABD ekseninde hareket edildiğini söylüyor.

31.12.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *2009'umuzu çalmasınlar!
2008'i çaldılar mı? Çaldılar...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/216175/1/Gundem

10.01.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Genelkurmay Başkanı
"bizden" değil mi?
http://haber.gazetevatan.com/Haber/217665/1/Gundem

AKP'NİN yerel seçkinlere "yargı-asker-burjuva" karşı açmış olduğu
savaşta askerin halk içinden biri olduğun ifade ediyor. Yiğit BULUT
"Türkiye'de "seçkinler iktidarı" var mı? Yoksa "iktidardakiler"
seçkinleşiyor mu?" diye soruyor.
"Sevgili dostlar, bugünün Türkiye'sine baktığımda; son 5 yıldır
hükümet edenler açısından çok önemli bir soru ortaya çıkıyor:
Seçkinler iktidarına hizmet etmek için iktidar seçkini mi olacaklar
yoksa iktidar seçkini olmayı kabul etmeyip, "gerçek bir halk iktidarı"
tesis etmek için mi çalışacaklar?"
"Bugün iddia edildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet yapısının
statüko olduğunu savunup, ulus-devleti yıpratmaya çalışanlar; bilerek
veya bilmeyerek aslında "küresel büyük statüko"ya hizmet edenlerdir.
AK Parti'nin de aslında içine düştüğü, bugün için algılanmayan ama
"özellikle küresel" ekonomik kriz ile birlikte çok sorgulanacak, açmaz
da budur. Tamam, "yerel seçkinlere" savaş açalım ama "ya küresel"
olanlara!"
AKP geriye dönük olarak baktığımız geçen süre zamanında "yerel
seçkinlere" güzel savaş açmış "küresel seçkinler" ile ilgili
herhangibir adım atmamıştır.

11.01.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Dünya genelinde
"seçkinler" tasfiye mi ediliyor?
http://haber.gazetevatan.com/Haber/217824/1/Gundem

Yiğit BULUT'UN kafası karışamaya başlıyor. Önceki yazılarında KÜRESEL
SERMAYEDEN sıklıkla bahsederken ABD Başkanı Obama'nın seçimi ile
birlikte yeni bir tezler ortaya çıkıyor. ULUS DEVLET yanlısı SERMAYE
ile KÜRESEL SERMAYE. Daha sonrasında ABD tasfiye edilecek diyor.
Sonrasında dünyada YERLEŞİK DÜZENLER tasfiye edilecek diyor. YERLEŞİK
DÜZEN nedir. Kimlerden oluşur.Amacı nedir cevabı belki ilerde alırız.

12.01.2008 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *İktidar seçkinleri
"yerleşik seçkinleri" yenebilecek mi?
http://haber.gazetevatan.com/Haber/217985/1/Gundem
AKP'NİN bu dönemde "yerleşik düzene" karşı vereceği mücadelede sanırım
Yiğit BULUT üzerinde çalışmalara devam edilmekte ikna olmaya artık
birkaç adım kalmışa benziyor.
"Sonuç: Bugün Türkiye'de "neler oluyor"? İktidar seçkinleri, "Yerleşik
seçkinlere" karşı gerçekten savaş mı açtı yoksa "bu savaşı
uluslararası seçkinler mi" yönetiyor? Seçkinler gerçekten "tasfiye mi"
ediliyor yoksa "Türkiye'nin uluslarası elitler tarafından
kullanılmasına" ses çıkaranlara mı bir şeyler oluyor? Ne dersiniz,
hangisi? İnanın benim de kafam çok karışık, biraz daha bekleyip
sonuçları hep birlikte göreceğiz!"
"Son söz: Bir Türk vatandaşı olarak "Türkiye'de yılların yerleşik
seçkinlerinin" sistemdeki "ağırlıklarının düşmesini" hatta "sistemden
tasfiye olmalarını" gönülden istiyor ve destekliyorum. Ama birincisi;
bu "seçkinlere TSK kesinlikle dâhil değil", bugün her aldığımız nefesi
TSK'nın varlığına borçluyuz. Yugoslavya ve Gazze örnekleri ortada!"
diyor Yiğit BULUT fakat ERGENEKON Davası artık TSK üzerinden olmakta.
12 Ocak 2009 tarihindeki söylemiş olduğu sözü şimdilerde hatırlar mı
acaba?


17.01.2009 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Bunları bilmeden
'Ergenekon'u anlayamayız!
http://haber.gazetevatan.com/Haber/218822/1/Gundem
Yiğit BULUT'UN kafası kavramlarla karışmış vaziyette. Tarihte bazı
şeyler olmuş bu olanların temelinde ne var. Bir önceki yazısında
"yerleşik seçkinlerden" bahsederken bu yazısında dış odaklı
faaliyetler zincirinden bahsetmektedir. Türkiye ve Türkler üzerinde
neyin mücadelesi yapılmakta? Tamam, yapılmakta bunlara yabancı değiliz
fakat bunun resmi adı budur demek biraz tuhaf. Bende diyorum ki asıl
amaç DİNLER savaşı, SİYONİZMİN egemen olması, ULUS DEVLETLERİN çıkar
çatışması desem olmaz mı?

24.01.2009 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı * "Ergenekon" tamam ya
"Trinite" ne olacak?
http://haber.gazetevatan.com/Haber/219886/1/Gundem

31.01.2009 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Helal olsun
Başbakanımıza!
http://haber.gazetevatan.com/Haber/221022/1/Gundem

15.04.2009 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *TSK 'bir gerçekle'
yüzleşmeli!
http://haber.gazetevatan.com/Haber/233297/1/Gundem
Yiğit BULUT güzel bir tespitte bulunuyor diyor ki "Gerçeği görelim;
"yeni dünya düzeninde küresel güçler" Türkiye'yi "istedikleri" gibi
dönüştürüp, TSK'yı da amaçlarına uygun şekilde "dizayn etmek"
istiyorlar! "
27.04.2009 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Ergenekon artık "sürecin"
adı!
http://haber.gazetevatan.com/Haber/235517/1/Gundem
Yiğit BULUT güzel bir tespitte bulunmuş. Ergenekon artık sistemi
düzenleme operasyonu olmuştur.

17.05.2009 tarihli Vatan Gazetesindeki yazı *Resim daha da netleşiyor...
http://haber.gazetevatan.com/Haber/238858/1/Gundem
"Abdullah Gül açıklama yaptı; Kürt sorununda "önemli açılımlar"
olabilir!"
"Not: Bahsettiğim plan "okyanus ötesi" bir yapı! Henüz "detayları"
bilmiyoruz, bu yüzden tedirginiz ama "olumlu-olumsuz" kesin bir şey
söyleyemiyoruz! Plan ithal ama "ayrılıkçı" Kürtler bir noktada
yanılıyorlar, İlter Türkmen de bunu net olarak açıkladı; bu "üniter
devlet" yapısı "odaklı" bir çözüm denemesi olacak! Tekrar ediyorum;
plan ithal ama "odak Türkiye'nin yapısının korunması"! Olmasa ne olur?
Aksi "kabul edilemez" ve "tartışılamaz"! Kimse hayal kurmasın! Okyanus
ötesindekiler bile!"

Sonrasında ise HABER TÜRK GAZETESİNDE yazmaya başladı Yiğit BULUT. Şu
an AKP YE AK Parti demektedir. Yiğit BULUT'UN bu kadar yazılarını
inceledikten sonra
1-Türkiye'deki ekonomik tabanlı kırılmaları iyi bilmekle beraber neden-
sonuç ilişkisi kurgularken bazen bir biri ile çelişen ifadeler
kullanmakta. Buda geçmiş veriler üzerine çeşitli kaynaklardan bilgi
gelip farklı yorumlamalara neden olmakta.
2-AKP'NİN ilk dönemi "KÜRESEL SERMAYEYE" hizmet ederken eleştiri
yağmuru tutarken bugün farklı olduğu kanaati hâsıl oldu. Hangi ilkeler
çerçevesinde AKP'YE bu kadar güvendi. Yarın farklı bir güç odağı ile
işbirliği yapmayacağı ne malum.
3-Her seferinde TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE derken nasıl oluyorda ABD ile
ortak hedeflerimiz var deniliyor.
4-AVRUPA'YA karşı ABD'NİN yanında yer almak ne kadar geçerli taktik.
Yani bugün AVRUPA'DAKİ sistemi kurgulayan ABD değilse kim? Türkiye
için ABD iyi polis AVRUPA kötü polis rolü oynamaktadır.
5-ATATÜRK'ÜN yaptığı gibi her alanda MERTÇE bir savaş verilemez mi?
İllaki birilerine mi sırtımızı dayayacağız.
6-Toplum vicdanında kabul görmeyen birçok hukuk dışı olay olurken, bir
çok usul hatası olurken neden ses çıkartılmaz.
7-Birşeylerin tarafı olunca sağlıklı karar verilemiyor. AKP her dönem
için farklı siyasi söylem üretebilme yeteneğine sahip. Dün
MİLLİYETÇİLİĞİ kafatasçı olarak algılarken, dün TÜRK kelimesini
kullanmamak için elinden geleni yaparken bugün ŞOV MİLLİYETÇİĞİ
yapmakta. Acaba TÜRKİYE'DEKİ bazı kronik sorunlar BUKALEMUN tarzı
siyaset ile çözebilir mi? Şu an Yiğit BULUT bu tarz siyaset yapan
Recep Bey'e destek vermektedir. Omurgasız ve ilkesiz bir duruş
sergilemektedir.
8-Türk Gücü olarak Yiğit BULUT'U son on yılın en iyi saf değiştireni,
komplo teorilerine açık olan fikri nöbeti terkedeni olarak
değerlendiriyoruz. Yiğit BULUT'UN tercihleri TÜRK MİLLİYETÇİLERİ için
tercih olmayacaktır. Fikri değişim ve ikbal yolculuğunda başarılar
dileriz.

TÜRK GÜCÜ
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages