MUSUL GERÇEĞİ

1 view
Skip to first unread message

YılmazARSLAN

unread,
Oct 27, 2016, 10:50:17 AM10/27/16
to
MUSUL GERÇEĞİ

Ali  Nejat  Ölçen

R.T.Erdoğan ne yazık ki, Cumhurbaşkanı olduğunu unutarak ülkeyi güç
durumlarda bırakan gerçeklerle bağdaşmayan yanlışlıklarını
sürdür-maktadır. Musul bizim di sözünü eğer  bir cumhurbaşkanı
söylemişse  “gidip Musul’u al” eğer Musul bizim idiyse; Selanik’te bizim
di. Onu niçin anımsamak istemiyor..

Aslında ülkemizi kimi siyasetçisi, kimi  yazarı ve kimi devlet adamı
tarihsel gerçekleri incelemeye gereksinim duymadan “ahkâm savurmayı”
tercih etmektedirler. TBMM’nin Gizli Celselerinin 21 ve 27 Şubat 1923
günlü gizli celseleri incelenmeden Musul’u kulaktan duyma sözcüklerle
anlamak ve anlatmak olanak dışıdır. Laussanne Konferansının Türkiye
temsilcisi İsmet Paşa, 21 Şubat 1923 günlü gizli celsede Musul sorununa
değinmiş ve şunları söylemişti:

Elyevm bilvasıta  veya  bilâvasıta İngiliz işgali altındadır Musul. Bunu
bidayette aleni celsede mevzuubahs etmek vardı. Hususi mülakatımda
alâkadar olan  İngiliz  mümessili ile görüştüğümüzde bunu aramızda bir
süreti halle vardırmak için çalışalım,dedi, kabul ettim…Sonra
yekdiğerimize  muhtıralar teatisi başladı ve  matbuata düşerek efkârı
umumiye Musul meselesi üzerinde tahrik olundu…En nihayet  son  ve kati
olarak bütün müttefikler müttehit bir cephe olarak inkita tehdi ile bizi
tehdit ettiler. Bize Musul meselesinde ricate icbar ettiler. Mukavemet
ettik. Nokrai nazarımızı  muhafaza ettik…

Gizli celse boyunca görüşmeleri ilgiyle izleyen Mustafa Kemal Paşa  en
sonunda söz alarak şunları açıklamış ve  27 Şubat 1923 günlü gizli
celsede  Milletvekilleri onu sessizce  dinlemişler ve  olaya bir devlet
adamının nasıl bakması gerekeceğini herhalde kabul etmişlerdi. Şunları
söylemişti Mustafa Kemal:

Arkadaşlar, mevzuubahis olan mes’ele cidden mühim ve naziktir.  Bu
mes’eleyi asabiyetle görüşmek  gayri caizdir. Onun için bütün
arkadaşlarımın sükuna davet etmek cür’etinde bulunacağım. Bunu af
buyurunuz. Zan ediyorum ki, rüfekânın asabiyetini mucip olacak nokta,
mes’elenin neden dolayı ve ne mahiyette mevzuubahs edildiğini tamamen
anlayamamış ve ya anlatılamamış olmasında münbahistir (TBMM Tutanak,
s.1317)…

Yapılacak noktalar:Birisi Karaağaç’dan şimdiden sarfınazar etmek.
İkincisi Musul vilayeti mes’elesinin hallini  bir sene zarfında
İngilizlerle Türkiye’nin karşı karşıya geçerek intaç etmesine talik
etmektir. En mühim mes’ele  bu olarak geliyor. Sonra gayri kabili kabul
olan bir takım malî mesaili ihraç etmek hiçbir vakitte kabul
edemeyeceğimiz bir şekilde bulunan mesaili iktisadiyeyi  dahi ihraç
etmek. Karağaç’tan  şimdilik sarfınazar  ettiğimizi ifade etmek ve Musul
  mes’elesinin bir sene sonra halline  muvafakat etmek meselesi. Buna
muvafakat ettiğimizde zarar mı var dır. Kaideten  şimdilik  faide mi
vardır. Buna muvafakat etmezsek ne yapmaya mecburuz...

Bugün  suhuletle  hepimiz anlayabiliriz ki, Musul’u vermemekte ısrar
edersek muharebeye dahil oluruz. Binaenaleyh, Musul mes’elesini bir
seneye kadar hal etmek üzre talik edip sulha geçmeyi kabul etmemek 
mümkün müdür. Kabil ve faideli midir…

Bugün  sulh yaparız, biray sonra iki ay sonra Musul mes’elesini haletmek
istediğimiz vakit bu meselede  karşımıza yalnız  İngiltere değil, 
Fransa, İtalyan, Japon  ve bütün dünyanın  düşmanları vardır. Yalnız 
karşı karşıya kaldığımız  zaman, İngilizlerle karşı karşıya kalacağız,
ve yalnız olarak İngilizlerle karşılaşacağız. Bunda menfaat var mıdır
yok mudur. Bunu meydana çıkarmak gayet kolaydır…Musul’u alabilir katmaz
mıydı? fakat Musul’u aldığımızı müteakip  muharebenin  hemen hitap
bulacağınıza kani olamayız Şüphesiz bir harp çephesi açmış olacağız.Yani
  bunu ayrıca mevzuubahis etmek isterseniz mahzurlar kendi kendine
meydana çıkar.(1)

Gizli celselerin hiç birisinde Mustafa Kemal’in bu açıklamasına karşı
çıkan bir milletvekiline rastlanmadı ve Mustafa Kemal’in, Musul’un
çözümünü zamana bırakması sessizce onaylandı. O günkü koşulların
gereğiydi bu. Hatay’ı da zamana bırakmış ve zamanı geldiğini gördüğünde
Hatay’ın da anayurdumuza katılmasını sağlamıştı. 10 Kasım 1938 günü
ülkemizi ve Cumhuriyetimizi öksüz bırakmasaydı, zamanı gelince Musul’u
da anayurdumuza katmaz mıydı? Katardı.(2)

Dip Notlar:
(1). 7. Şubat 1923. 188.İçtima, gizli celse ve  27.2.1923 İctima,gizli
celse  TBMM Tutanak Dergisi.S.1317.
(2).Türkiye Sorunları kitap dizisi.sayı 68, Nisan 2007, TBMM’nin Gizli
Celselerinde Mustafa Kemal, Ali Nejat Ölçen.
-----------
BİNLERCE KİŞİ AYNI SLOGANI ATIYOR,  VARIZ…- ORTAK EYLEM BİRLİĞİ
Atatürk İlke ve Devrimlerinin, laik, demokratik rejimin bekçisiyiz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milleti ile bölünmez birlik ve bütünlüğünün teminatıyız.
Türkiye Cumhuriyeti; gerici ve bölücülerin oyuncağı olmayacaktır.
Her zamankinden daha çok sayıda ve daha güçlüyüz.
BİZ VARIZ
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages