Çembersel şifre

[Ali Serdar Bolat]

Çembersel şifre

++++++++++++++

 

Ali Serdar Bolat     5 Nisan 2011

 

Cevap şıklarını küçükten büyüğe sıralayınca çakışma olmadığı taktirde kullanılabilecek başka bir şifre bulundu.

Çembersel Şifre adı verilen şifre aşağıdaki şemada gösterildiği gibi çalışıyor:

 

 

Algoritma saptırmacasıyla bu şifrelerin üzerini örtmek mümkün değildir.

Ancak, şifre olup olmaması çok da önemli değil.

Şifre olmasa da yandaş öğrencilere cevap anahtarı ulaştırılabilir.

Nasıl mı?

Çünkü bu sınavda çok garip bir uygulama başlamıştır: Kişiye özel soru kitapçığı.

Sınav gününden çok önce, her öğrenciye ayrı bir soru kitapçığı basılıyor.

Kitapçığın üzerinde öğrencinin adı yazıyor.

Bitmedi.

Soru kitapçığı, cevapların işaretleneceği form ve kalem, ağzı kapalı bir poşet içinde öğrenciye veriliyor.

Soruların cevapları da ayrı bir kağıt üzerinde yandaş öğrencilerin soru kitapçığı içine konulabilir.

Öğrenci bu kağıda bakarak doğru cevapları işaretler, (tabii şüphe çekip de 2010 KPSS benzeri bir durum meydana gelmesin diye), cebine koyup gider.

 

Kişiye özel soru kitapçığı yaparsan, velev ki gerçekten hile yapmamış ol, şüpheli kişi damgasını yemekten kurtulamazsın.

Kaldı ki, hile yapıldığı şifrelerle gün gibi ortada.

 

Dünkü yazımda, Fethullahçıların eski sınavlarda da hile yaptıklarını söylemiş, örnek olarak Polis Koleji, Polis Akademisi ve Savcı-Hakim sınavlarını örnek vermiştim.

 

Yılmaz Özdil, tam listeyi vermiş.

Yılmaz Özdil.

 

Özdil, yazısına şöyle başlıyor:

 

a, layığını buldun
b, böyle başa böyle tarak
c, az bile az...
d, ne bekliyodun ki?
e, müstahak

Perşembenin gelişini çarşambadan gören, mücadelesini veren insanlarımızı tenzih ediyorum.

Özdil, hileli sınavları da şöyle sıralamış:

 

Memur sınavında dini-imanı dilinden düşürmeyen arkadaşların soruları arakladığı,

                                                                                 kul hakkı yemeye utanmadıkları ortaya çıktı.

 

Öğretmenlik sınavında sorular sızdırıldı,

                                iki kere iki’yi denk getiremeyen lavukların 120’de 120 yaptığı ortaya çıktı.

 

Geçen sene, üniversite sınav sorularının bazı dershanelere servis edildiği, üstüne,

                                    anadolu lisesi kayıtlarında taban puan dümeni çevrildiği iddia edildi;

                babaçko özel okullarda 30-40 bin liralık ücretleri kim tarafından ödendiği belli olmayan tiplerin türediği ortaya çıktı.

 

Polis Akademisi sınavında soruların zimmete geçirildiği, tarikatçılara-cemaatçilere ezberletildiği,

                                                                                           uzun lafın kısası, hırsızların polis olmaya çalıştığı ortaya çıktı.

 

Kamu bankasında sınav açıp, müfettiş aldılar, 80 puanlar girecekti, 70’liklerin doldurulduğu ortaya çıktı.

 

Bir başka kamu bankasında sınav açtılar,

                       sınavı hazırlayan özel üniversitenin aynı soruları daha önce bir başka kamu sınavında sorduğu ortaya çıktı.

 

Sağlık Bakanlığı’nda unvan sınavı yaptılar, 20 soru iptal edildi, 17 sorunun cevap şıkları değiştirildi,

                                                         zaten 50 soru vardı birader, buna rağmen unvanı yükseltmek isteyenlerin beceremediği ortaya çıktı.

 

Bir üniversitede yetenek sınavı yaptılar, kazananlar açıklandı,

                             sonra o liste indirildi, başka liste asıldı, kazananlara kazanamadınız denildi,

                                                                   namuslu bir savcının “oha artık” deyip, sınavı iptal ettiği ortaya çıktı.

 

Eğitim Kurumu Müdürlüğü sınavı yapıldı, soruların yandaş sendikanın çalıştayında belirlenen sorular olduğu ortaya çıktı.

 

Diyanet İşleri’nde bile olmayacak duaya amin denildiği,

                                             müezzinlik vaizlik sınavında başarılı olan adayların,

                                                                         sanırım uygun tarikattan olmadıkları için başarısız ilan edildikleri ortaya çıktı.

Demokrasi de sınavdır...
MHP İzmir milletvekili aday adayı Musavvat Dervişoğlu, İl Başkanı’yken İzmir’de alenen oy çalındığını,

                                                                            CHP-MHP oylarının başka partiye kaydırıldığını sandık sandık belgeledi.

Ve yazısını şöyle bağlıyor Yılmaz Özdil:

 

Çıtını çıkarmadın.
“Neme lazım” dedin.

“Susma, sıra sana gelecek” diyenlere, sırna’şık sırna’şık sırıtarak “her koyun kendi bacağından asılır şekerim” dedin.

Sıra sana gelseydi, inan yürekten sevinirdim...
Sıra çocuğuna geldi.

 

Mehmet Faraç da, geçen yıl Polis Meslek Yüksek Okulu sınavlarında ortaya çıkarılan kopya skaldalının ardından Hürriyet gazetesinde çıkmış olan haberi hatırlatıyor:

 

"Ankara polisinin 6 ay önce Polis Sınavı'nda kopya çekildiği ihbarı ile başlattığı teknik takip sonucu, ÖSYM'nin düzenlediği TUS, LYS, LGS, YGS ve ALES sınavlarında da kopya çekildiği ortaya çıkarıldı."

Mehmet Faraç

 

Fethullahçılar hemen hemen tüm sınavlara  hile karıştırmışlar.

Tarihte görülmemiş bir kadrolaşma saldırısıdır bu...

 

Sorulduğu zaman, bir hadis bulmuşlar, onu söyleyip duruyorlar: "Savaş hiledir"

Açıklaması da şu: Dinsizlerle savaş halinde imişler, onun için hile yapmak hatta farz imiş.

Peki, bu sınavlarda hangi dinsizlere karşı savaşıyorsunuz? Fethullahçı olmayan öğrencilerin hepsi dinsiz mi?

 

Erbakan da: "Bize oy vermeyen patates dinindendir" demişti. Mantık aynı.

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++