
Prof. Dr. Celalettin Yavuz : Terörsüz Türkiye Heyetinin İmralı Ziyaretiyle Öcalan’a Eşik Atlatıldı
27-11-2025
Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 27 Kasım 2025
***
Kısa adı “Terörsüz Türkiye Komisyonu” da olan, TBMM’de Ağustos
2025 ayında kurulan ‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi
Komisyonu’ 21 Kasım 2025’te İmralı’ya heyet gönderek, PKK
elebaşısı (ya da MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin tabiriyle
‘kurucu lideri’) ile görüşme kararını oy çokluğuyla aldı. Bu
konuyla ilgili ilk değerlendirmeyi değerli okuyucularımızla
World of Türkiye (WOT)adlı e-gazetemizin 22 Kasım 2025 tarihli
sayısında “CHP’nin Terörsüz Türkiye’de Yarattığı Derin Çatlak”
başlığı altında paylaşmıştık.
24 Kasım’da üç kişilik heyet İmralı’yı ziyaret etti. Ziyaret
hakkında kamuoyuna ayrıntılı bir açıklama yapılmamış olsa da,
Öcalan’ın artık bir terör örgütü elebaşılığından “bir oyun
kurucu”luğa soyunduğu daha iyi anlaşılınca konu bir kez daha
ele alındı.
“Terörsüz Türkiye Komisyonu”nun İmralı Ziyaretinin Sonuçları
24 Kasım’da İmralı’ya
giden heyette sadece Ak Parti Hatay Milletvekili Hüseyin
Yayman, MHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı
Feti Yıldız ile DEM Parti’den Kars Milletvekili Gülistan Kılıç
Koçyiğit yer aldılar.
Komisyonda “şeffaflık olmadığı” gerekçesiyle ilgili oylamaya
katılmayan 11 üyeye sahip CHP, üyelerinin ziyarete
katılmayacağını açıklamıştı. Yeniyol Partileri de Öcalan’ın
ayağına gitmek yerine, teknik imkanlarla Öcalan’a uzaktan
sorular sorularak cevabının alınabileceği önerisini getirmiş,
ancak kabul edilmeyince ziyarete katılmama kararı almıştı.
Diğer siyasi partilere ait üyeler de benzer gerekçelerle
heyete katılmadılar.
TBMM’de ilgili komisyonda oylamayla belirlenen bahse konu
heyetin İmralı ziyareti, ziyarete katılanlardan Yayman’a
sorulduğunda “Ben gitmedim, kim gitti bilmiyorum” şeklinde bir
cevap vermesi anlaşılamadı. Daha sonra ise gittiklerini
açıklamış olması da bir başka garabetti. Bu ziyaretin
yapılacağını sağır sultan bile duymuşken bu neyin
gizliliğidir?
Ziyaret sonrasında DEM Parti Eşbaşkanı Hatimoğulları grup
toplantısı sonrasında bahsekonu İmralı görüşmesi
tutanaklarının herkese açık olmasını talep etti. Ancak
TBMM’den 26 Kasım’da “Komisyon heyeti İmralı’ya gitti, süreç
için olumlu sonuçlar alındı!” ve “Görüşme neticesinde;
toplumsal bütünleşme, kardeşliğin pekiştirilmesi ve bölgesel
perspektife yönelik sürecin pozitif ilerletilmesi açısından
olumlu sonuçlar alınmıştır!” şeklinde diş kovuğunu bile
dolduramayacak bir açıklama yapıldı.
Basına yansıyan bilgilere göre, heyetin İstanbul üzerinden
helikopterle ulaştığı İmralı’daki görüşme üç saat sürmüş.
Görüşmede “Öcalan’ın 27 Şubat’taki “Barış ve Demokratik Toplum
Çağrısı” ile PKK’nın kendisini feshedip silah bırakması ve
Suriye’de 10 Mart mutabakatının hayata geçirilmesi” kapsamında
sorular yöneltilmiş. “Keşke CHP de heyete katılmış olsaydı!”
diyen Öcalan’ın “Kürt sorunu” ve PKK’nın kuruluşundan, silah
bırakma sürecine kadar tarihi süreci aktardığı ve süreçle
ilgili yasanın vakit geçirmeden çıkarılması gerektiğini
söylediği de basına yansıyan bilgiler arasında.
Bunlara ilaveten Öcalan, 27 Şubat 2025’te PKK’ya yönelik
yaptığı silah bırakma ve kendini fesih çağrısı ile bu bağlamda
Suriye’deki gelişmeleri de değerlendirmiş.
DEM Parti Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları 25 Kasım’daki da grup
toplantısında, Öcalan için bu görüşmede “Kuzeydoğu Suriye
özelinde ve Suriye’nin bütünü açısından çözüm sürecinin
anahtarı olabilecek bir perspektif ortaya koymuştur. Bu
görüşmede, barışın sağlanması ve komisyonun hukuki ile siyasi
düzenlemeler üzerindeki çalışmalarını destekleyecek mahiyette
değerlendirmeler yapmıştır!” şeklinde iddialı ifadeler
kullandı.
Ziyaretin gerçekleşmesini adeta ite kaka gerçekleştirilmesini
“Hiç kimse gelmezse üç kişiyi alır tek başıma İmralı’ya
giderim!” sözleriyle sağlayan MHP Genel Başkanı Bahçeli,
ziyaret sonrasında 25 Kasım tarihli grup toplantısında
“Terörsüz Türkiye hedefinin en ciddi muhataplarından biri
İmralı’dır!” sözüyle Öcalan’a Türk siyasetinde yeni bir eşik
daha atlattı.
Bahçeli, süreç konusundaki eleştiriler üzerine de “Bakınız şu
yaşımda mertçe haykırıyorum yeter ki Türk Milleti barış, huzur
ve sükunet bulsun yeter ki terör hayatımızdan kalıcı olarak
sökülüp atılsın bizim sonumuz da varsın dar ağacı olsun!”
ifadesini kullandı.
Bahçeli’ye en sert cevap 26 Kasım 2025 tarihli grup
toplantısında İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu’nun “Sen
darağacına Türkiye Cumhuriyeti’ni çıkartıyorsun! Farkında
mısın?” şeklinde gelirken, darağacı konusu da “İhanetin zaman
aşımı yoktur. İhanetin yaşı da yoktur, zaman aşımı da yoktur.
Her geçen gün hesap vermeye bir gün daha yaklaşacaksınız!”
ifadeleriyle verildi.
Sonuç
Konuyla ilgili daha önceki yazılarımda da
“Terörsüz Türkiye” sürecinde “bardağın dolu tarafına
baktığımı” belirtmiştim. Bahçeli’nin “Ok yaydan çıktı!”,
benimse “Macun tüpten çıktı!” diyerek vurguladığım süreç,
TBMM’de kurulan komisyona, son olarak İmralı ziyaretine
rağmen oldukça çetin aşamalardan geçmekte ve geçmeye
mahkumdur. Çünkü “Ben yaptım oldu!” denilerek sunulan 180
derece farklı bir paradigma değişikliğinin kamuoyu
tarafından bir “emir-komuta” silsilesi içerisinde
“Emredersiniz!” şeklinde derhal kabullenilebileceği
beklenmemelidir. Eğer öyle olsaydı geçen yaz bizzat MHP, 9
büyük ilde konuyu anlamamış olan il ve ilçe teşkilatlarına
anlatma ihtiyacını duymazdı.
“Ok yaydan çıktı!” demişken, artık Türk siyasetinde
beğensek de beğenmesek de, “bebek katili” desek de yeni
bir aktör var: Öcalan! Sürecin yönetimi %30-70 arasında
Öcalan tarafından yapılıyor. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan
ve Ak Parti hala beklemede.
Sürecin bugüne kadarki safahatına bakıldığında Erdoğan ve
Ak Parti’nin İsrail-Filistin meselesine harcadığı eforun
yüzde 10’unu bile Türkiye’nin en önemli meselesinde
harcamadığı açıkça görülebilmektedir.
Burada kamuoyunun önemli bir kısmının sürece negatif
yaklaşımını “korkaklar ve terörden nemalananlar karşı
çıkıyor vb” sert bir şekilde eleştirmek yerine,
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ak Parti’nin de canı gönülden
destekleyeceği bir kamu diplomasisi yürütülmelidir.