
Arslan BULUT : “Kurucu irade”ye çorba soruşturması !!!
24 Kasım 2025
E-POSTA : arsla...@yenicaggazetesi.com.tr
***
CHP, "kurucu parti"
olarak İmralı'daki teröristbaşı Öcalan'ın ayağına adam
göndermenin siyasi faturasının ağır olacağını gördü. CHP Genel
Başkanı Özgür Özel, “İmralı’ya gidene saygımız var. Erdoğan
istiyor diye kimsenin vagonu olmayız. Kurucu iradeyiz,
siyasetimizi kendimiz kurarız. CHP çözümü savunur, kimsenin
planına uymak zorunda değildir" dedi.
Özel "Saygı duyarız" dedi ama bu kararın hemen ardından sanki
cevap gibi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş
hakkında İçişleri Bakanlığı tarafından konserler nedeniyle
soruşturma izni verilirken, Mansur Yavaş’ın belediye olarak,
hastane önleri ve üniversite yakınlarındaki 13 ayrı noktada
vatandaşlara ücretsiz çorba ikram etmesinin de soruşturmalara
dahil edildiği öğrenildi.
Melih Gökçek hakkında ise herhangi bir soruşturma izni
verilmedi!
***
Halkın birinci sorunu çorbayı kaynatmaktır. Üniversite
öğrencisinin çorba sorunu ise daha ağırdır. Burs veya kredi
bir hafta bile yetmez. Baba parası gecikirse, evden uzaktaki
üniversite öğrencisi, bir çorbaya bile muhtaç duruma
düşebilir. Kaldı ki bugün bir işkembe çorbası veya paça, en az
250 liradır. Mercimek veya Ezogelin çorbası daha ucuzdur ama
günde üç öğün çorba yenmez...
***
Terör örgütlerinin arkasındaki asıl güç, ABD ve İngiltere'dir,
bunun sebebi de çorbadır! Terör örgütünün isteklerini yerine
getirmek, ABD ve İngiltere'nin emirlerini yerine getirmektir.
Oslo'da, 2009 yılında PKK ile Türkiye'yi masaya oturtan
koordinatör ülke temsilcisi, “Sizi buraya biz getirdik,
Abdullah Öcalan’ın talepleri TBMM’de görüşülecektir” dememiş
miydi? Komisyon'da ne görüşülüyor? Öcalan'ın talepleri
görüşülüyor işte! Abdullah Öcalan’ın taleplerini, bizzat
Meclis’e gelerek kendisinin açıklaması da gündemdeydi ama onu
yapamadılar, şimdi, Öcalan ile çorba içmek için İmralı'ya
Meclis heyeti gönderiyorlar! Eş zamanlı olarak üniversite
öğrencilerine sıcak çorba dağıtmak ise soruşturma konusu
ediliyor.
ABD ve İngiltere, terör örgütlerini desteklerken, Türklerin,
Kürtlerin, Arapların, Farsların çorbasına, ekmeğine kan
doğramaya çalışıyor.
Trump da "Turkey (hindi) yüzde 33 düştü, Erdoğan'ın beni
arayıp 'Ben yüzde 33 düşmedim' demesini istemem" diyerek
Türkiye ile dalga geçiyor, bizimkiler ise her alanda ABD ne
isterse onu yapıyor!
***
İşte son olarak Türkiye, COP31 iklim zirvesinin dönem
başkanlığını ve ev sahipliğini üstlendi.
Oysa iklimde veya çevrede yaşanan asıl sorun küresel
şirketlerin sahibi olan ABD, Çin, Hindistan ve AB ülkelerinin,
okyanusları ve atmosferi kirletmesidir.
Eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, 2023 yılında, Dubai’deki
basın toplantısında, kurucu ortağı olduğu araştırma kuruluşu
Climate TRACE'in hazırladığı, dünyada emisyona yol açan 352
milyon tesisin envanterini açıklamış ve emisyonların önceki
yıla göre yüzde 1,5 artışla 58,5 milyar ton karbondioksit eş
değeri seviyeye ulaştığını bildirmişti.
Rapora göre Çin 15,6 milyar ton karbondioksit eş değeri
emisyonla en fazla emisyona yol açan ülke olurken, ABD 6,9
milyar ton ve Hindistan 4 milyar ton karbondioksit eş değeri
emisyonla ikinci ve üçüncü sırada yer almıştı.
Bu ülkelerle birlikte Rusya, Endonezya, Brezilya, Japonya,
İran, Kanada ve Suudi Arabistan, 2022'de en fazla
karbondioksit salınımına sebep olan ilk 10 ülkeyi
oluşturuyordu.
***
Türkiye'yi yöneten siyasi irade, 352 şirketin dünyayı
kirletmesini sorun edeceğine, o şirketlerin kurallarını
uygulamak için iklim zirvesi başkanlığını üstleniyor; bir
taraftan da üniversite öğrencilerine dağıtılan çorbanın
hesabını soruyor.
Ne gariptir ki Özgür Özel, "kurucu iradeyiz" diyor ama CHP
başından beri, emperyal iklim dayatmalarını da tıpkı “süreç”
dayatması gibi destekliyor!
Oysa bu sürecin asıl hedefi Türk egemenliğine son vermektir.
Sürecin sahipleri bunu açık açık söylüyor.
Sonra da “kurucu irade” olan CHP, kent lokantası veya kreş
açmanın, üniversite öğrencisine çorba dağıtmanın hesabını
veriyor!