
2026 : Elitlerin Gölgesinde Yeni Dünya Kehanet mi, Komplo mu ???
Yorumcalar
14 Aralık 2025
***
Elitler Yaratmak İstedikleri Canavarı Kontrol Edebilecekler
mi?
Küresel sahne, her geçen
gün daha da karmaşık hal alırken, The Economist dergisinin
“2026’ya Doğru Dünya” kapağı, sadece öngörüden ibaret
olamayacak kadar ürkütücü detaylar barındırıyor. Savaşın kızıl
gölgesi, salgınların soğuk nefesi ve finansal çöküşün
kaçınılmazlığı…
Tüm bunlar, tesadüfi kehanetler mi, yoksa insanlık olaylarının
gidişatını şekillendiren ultra zengin elitlerin titizlikle
ördüğü planın ipuçları mı? Avrupa’nın en güçlü ailelerinin
hissedarları arasında yer alan yayın, küresel güç odaklarının
kendi ajandalarını dünyaya duyurduğu platform işlevi görüyor.
Küresel Kaosun Üç Sacayağı: Elitlerin Ajandası ve Manipülasyon
Mekanizmaları
The Economist’in “2026’ya Doğru Dünya” kapağı, küresel
elitlerin gelecek vizyonunu ve potansiyel eylem planlarında
yer alan savaş, salgın ve finansal çöküşün birbirini nasıl
tetiklediğini ve küresel kaosu nasıl derinleştirdiğini gözler
önüne sermektedir. Elitler, üçlü sacayağını kullanarak kendi
ajandalarını ilerletmekte ve dünya düzenini yeniden
şekillendirmeye çalışmaktadır.
Savaşın Tetikleyicileri: Kırmızı Tanklar, Çapraz Kılıçlar ve
Küresel Çatışma Senaryoları
Kapağın sağ üst köşesindeki devasa kırmızı tanklar ve füzeler,
savaş beklentisinden öte, küresel çatışmaların nasıl
tetiklenmeye hazırlandığının açık göstergesidir. Çapraz
kılıçlar, çatışmanın küresel boyut kazanacağını ve yerel
liderlerin piyon olacağını dedikodularına sebep olabilir.
Liderlerin askeri müdahale olasılıkları, küresel kaosu
körükleme stratejisidir.
Müdahaleler, askeri güçleri meşgul edip, daha büyük
çatışmaların önünü açar. Kaldırılmış yumruk ve Amerikan
bayrağı, ABD’de sivil huzursuzluk dedikodularını güçlendirip,
toplumsal düzenin içten çökertilmesiyle kaos hedefliyor sanki.
Görünen o ki, elitler, savaş ve iç karışıklıklarla mevcut
düzeni sarsıp, kendi çıkarlarına yeni düzen kurma
arayışındadır.
Salgınların Gölgesi: Şırıngalar, Haplar ve Yeni Nesil Kontrol
Mekanizmaları
Kapağın alt kısmındaki devasa şırıngalar ve her yere dağılmış
haplar, 2026’da planlanan yeni küresel pandeminin kapıda
olduğunun ürkütücü işaretidir. Semboller, sağlık krizini ve
aşı/haplarla küresel kontrol mekanizmalarının devreye
gireceğini haber vermektedir.
Etiyopya’daki Marburg virüsü salgını, pandemik senaryonun ilk
adımı olabilir. Ebola benzeri Marburg, %25-80 ölüm oranıyla
yeni kabusun habercisi olabilir.
Finansal Çöküş: Düşen Paralar, Kırık Dolar ve Büyük Servet
Transferi
Kapağın alt yarısında her yere düşen kağıt paralar ve kırık
dolar işareti, 2026’da beklenen finansal çöküşün görsel
manifestosu olmanın ötesinde, enflasyonu körükleyip koruma
bahanesiyle halktan çalmaya devam eden büyük soygunun
kanıtıdır. Sembolizm, küresel ekonominin kötüye gidişatının
elitlerce manipüle edildiğini ima eder.
Kredi kartı ve taşıt kredisi temerrütlerindeki tarihi
artışlar, finansal kriz seviyesindedir. Milyonlarca aracın
haczi ve rekor haciz beklentisi, soygunun insanları yoksulluğa
sürüklediğinin kanıtıdır. Konut elektriği kesintilerinin
artması, ekonomik fırtınanın acımasız göstergesidir. Elitler,
finansal krizleri kullanarak servet transferini hızlandırır,
eşitsizliği derinleştirir; eleştiriler desteklenir.

Kaostan Kaçış: Elitlerin Zırhlı Kaleleri ve Halkın Çaresizliği
Toplumun dikişleri sökülürken, elitler kendilerine “kale
toplulukları” inşa etmektedir. Florida’daki Stone Creek Ranch
ve Indian Creek Village, kaçış stratejisinin örnekleridir.
Ağır silahlı güvenlik ve adli sicil kontrolü, elitlerin
güvenlik takıntısını ve kaostan korunma arayışını gösterir.
Topluluklar, yüksek teknolojili güvenlik sistemleri ve
korumalarla donatılmıştır. “Ne kadar zengin olursanız, o kadar
mükemmel güvenlik istersiniz” yorumu, elitlerin motivasyonunu
özetlerken, toplumsal eşitsizliği ve ayrışmayı derinleştiren
ikiyüzlü gösterge olduğu vurgulanmaktadır. Elitlerin, küresel
kaosun sonuçlarından izole olma çabaları ve dayanışmadan
uzaklaşma eğilimleri ortaya konmaktadır.

Türkiye’nin Konumu:
Fırtınanın Ortasında Direnç ve Liderlik Potansiyeli
Türkiye, küresel kaosun ve gizli operasyonel planların tam
ortasında, stratejik konumu nedeniyle daha büyük tehditlerle
karşı karşıyadır. Bölgesel çatışmalar, ekonomik dalgalanmalar
ve salgınlar, milli güvenlik ve toplumsal refahı sınar.
Elitlerin küresel ajandaları, Türkiye’nin bağımsızlık ve
egemenlik mücadelesini çetin hale getirmektedir. Türkiye’nin
kendi kaderini tayin etme ve bölgesel liderlik rolünü
pekiştirme potansiyelini ortaya koymaktadır. Türkiye’nin
sağlık altyapısı ve direnci, pandemide sınanırken, enflasyon
ve hayat pahalılığı ekonomik fırtınayı hissettirir. Zorlu
süreçte Türkiye, iç dinamiklerini güçlendirip stratejik
hamlelerle, küresel fırtınada direnç sembolü ve denge unsuru
olabilir.
Bilinçli Farkındalık ve Meydan Okuma Zamanı
Elitler, kaosu serbest bırakmayı amaçlasalar da, kontrol
edebileceklerine inanmak büyük yanılgıdır. Küresel kabusun
eşiğinde ise, başladığında kimse kaçamayacaktır. Geleceğimizi
şekillendirmek için pasif kalmak ve “neler olacak bir görelim”
demek yerine, oyunun kurallarını anlamalı ve stratejiler
geliştirmeliyiz. Oyunun sonunda kimse kazanamayacak, sadece
hayatta kalanlar olacaktır. Elitler bile, yarattıkları
canavarı kontrol edemeyeceklerini şimdiden bilmekte fayda
vardır.
YORUMCALAR