Ynt: [104618] Bu Vatan

3 views
Skip to first unread message

CESSUR DEMİR ALİ GÜRSU

unread,
Sep 7, 2025, 11:04:53 AMSep 7
to Turkiye-icin-el-ele, turk-ve-islam-aleminin-lide...@googlegroups.com, Turkish Forum - Dunya Turkleri Birligi

https://bagimsizozgurmedya.com/bu-vatan-26168.html saygılar...




Gönderen: Metin Atamer <metin....@gmail.com> adına turkiye-i...@googlegroups.com <turkiye-i...@googlegroups.com>
Gönderildi: 29 Ağustos 2025 Cuma 21:17
Kime: Turkiye-icin-el-ele; turk-ve-islam-aleminin-lide...@googlegroups.com; Turkish Forum - Dunya Turkleri Birligi
Konu: [104618] Bu Vatan
 

BU VATAN

 

Hani sorsalar hangi şair daha fazla vatanını sever diye , aklıma iki isim gelir, Biri Tevfik Fikret , diğeri ise Namık Kemal . Yanlış anlamayın Nazım Hikmet ismini telaffuz etmek istemedim, çünkü yaşadıkları dönem itibari ile ayrı dönemlerin şairleri. Osmanlı Devletinin ülkeyi parsel parsel satmasına haykıran iki önemli şair yaşamış o dönemlerde . 1840 yılında doğmuş Namık Kemal ve Tevfik Fikret ise 1867 doğumlu. Her ne kadar aralarında 27 yıl gibi, büyük dönem farkı olsa da , aynı ideolojiyi benimsemiş iki önemli şair. Namık Kemal’in hayatı da beni çok etkilemiş , eserlerini okurken çok duygulanmıştım. 

Vatanını canından çok daha seven insanlar vardır ya , işte Namık Kemal’in de böyle bir kişilik taşıdığına inanırım. Hatta Kıbrıs’a ilk gittiğimde , doğruca Magosa’ya , Namık Kemal’in sürgüne gönderildiği  hücreyi görmeye gitmiştim . Siz gördünüz mü bu hücreyi? Bilmiyorum, ama ben Namık Kemal’in 38 ay yaşadığı hücrenin içine girip , onun neler düşünmüş olduğunu hayal etmek istedim. Gözlerimdeki damlalara hakim olamadan bu hücrede bir iki saat geçirdim. Tabiidir ki böyle bir hücrede 38 ay geçirmek hiçte kolay olmasa gerek. 

Niçin böyle bir  hücreye kapatıldı Namık Kemal ? Düşüncesini ve gördüğü yanlışları topluma yansıttığından, hücre hapsi ile cezalandırılmıştı, Namık Kemal. Osmanlı Sarayı, onun düşüncelerini kabul etmemekte ısrar edip, susturmaya çalışmaktaydı. Saray’ın tek hedefi vardı, Padişah koltuğunu, her ne pahasına olursa olsun korumasını sağlamak için, her şeyden feragat ederek ‘ Emri Hak Vaki Oluncaya dek’ Padişah’ın Koltuğunda KEYİFle oturmasını sağlamak. Bütün hedefleri  bunu sağlamaktı. 

Osmanlı halkının yoksulluk çekmesi, yaşamlarındaki zorluklar, Padişahı hiç mi hiç ilgilendirmemekteydi. Osmanlı borç batağında , alacaklıları hep Avrupa devletleri idi. Bu ülkeler   iki elleri ile Osmanlı’yı yok etmek için onu, ekonomik dar boğaza itmekten mutluluk duymaktaydılar. 

Belki de tarihsel açıdan bir kuyruk acıları olabilirdi. Osmanlı  orduları, Avrupa ülkelerinin kapılarına çok  defa gelmişler, bu ülkeleri haraca bağlayıp geri dönmüşlerdi. 

Zaten yüzyıllarca Avrupa’daki bir çok ülke, hatta  Amerika bile Osmanlıya bir dönem haraç vermekten kurtulamamışlardı. 

Şimdi Osmanlıyı kenara sıkıştıran bir çok devletler, Anadolu’nun kültür hazineleri olan bir çok tarihi eserleri de, bu talan sürecinde söküp ülkelerine götürmelerine ,Osmanlı göz yummuş. Hatta teşvik bile etmiş, ve izin vermiş, Padişahlar. ‘ Bizde bu taşlardan çok var alın götürün’ dedikleri tapınaklar, bu gün bir çok başka ülkelerin müzelerini süslemekte. 

Namık Kemal misali bir başka şair daha vardır, benim hayran olduğum, o da Tevfik Fikret.

Her ne kadar Namık Kemal ile aralarında 20 yaş fark olsa da, Tevfik Fikret, şiirleri ile ün yapmış, batı kültürüne yakın görüşleri olan bir ozandır. Mekteb-i Sultan-i yi bitiren Fikret , sadece şiirde değil, edebiyatın her kolunda çalışma yapmış bir şairdir. Sevet-i Fünun un başına geçerek bir çok konuya , genç nesil edebiyatçılara yön vermiş bir kültür hazinesidir, Tevfik Fikret. Bu nedenle kendisini çok severim. Belki çok yönlü olmasından, en sevdiğim vatan şairi olduğuna inanırım. Fikret in bir çok eseri içinde bir eserini çok severim:. 

 

RUBAB’IN CEVABI 

Bu şiirin bütün beyitlerini burada yazmama gerek yok, ancak bazı cümleler var ki, sanki bu gün için yazılmış gibidir bu şiir ; 

            Hicran biter mi , girye-i hicran diner mi hiç? Bir lahza önce neydi o feryad-ı muhtelic ?

            Sendin kalb-i derbeder gibi tel’in eden beni ! Sendin başımda zâr ü sitemkar inildiyen ;

            Lerzemle şimdi ürperiyor, titriyor musun ? Sen zanneder misin benim hep elemlerim ?

            Heyhat ! Ben nevâib-i eyyamı inlerim.

Tevfik Fikret’in önemli bir başka şiiri vardır ‘SİS’. Bu şiirin hikayesi ise sanki Silivri destanını andırır. Tevfik Fikret , padişah Abdülhamit ‘in istibdat yönetimi altında dış dünya ile derin bir ümitsizlik ve yalnızlık ruh hali içerisinde bulunan, kendi iç dünyasını birleştirerek SİS şiirini yazar.  Aşiyan da kendi evinde Abdülhamit’in polislerince göz hapsindedir. İstanbul’da  Şubat ayıdır. Yoğun bir sis çöker şehre. Bir nebze göz hapsinden kurtulur ama , yine de evinde hapis yaşamı , şairi duygulandırır ve kelimelere dökülür bu sahne;

            Lakin sana layık bu derin sütr-i muzlim,

            Layık bu tesettür sana , ey sahnı mezalim,

Bu şiirde anlatılan sisin kendisi değil, İstanbul ‘un kuleleri ve sarayları şahsında istibdat idaresinin bu siluetin üzerine çökmüş bulunan gayri meşruluğun, haksızlığın, hukuksuzluğun, ahlaksızlığın, çapsızlığın, beceriksizliğin, fitnenin, riyanın, çirkefliğin, çürümüşlüğün ve çöküşün yansımalarını anlatılmakta. 

Bir de SİLİVRİ yi bu gün düşündüğümde, tarihin nasılda tekerrür etiğini izlemek , Fikret’i anarak bana derin bir hüzün vermekte. Devri Osmaniye’nin  Tevfik Fikret’e  yaşattığı SİS misali, yönetim felsefesini izlediğimizde, tıpkı günümüz yönetiminin çürümüşlüğünü görmekteyiz diye, bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına. 

 

Metin Atamer 

--
Sayın "TÜRKİYE İÇİN EL ELE MAİL GRUBU" grubu üyesi.
grubumuzla ilgili şikayetleriniz ve tavsiyeleriniz grup yönetimine " erzinca...@gmail.com " adresimize bildirin,
Grubumuzda yayınlanan iletilerin yasalar karşısında tüm sorumluluğu yazarına ve iletinin üzerinde değişiklik yapıp yayınlayan üyeye ait olacaktır, İletilerin mutlaka konu başlıklarını yazınız. İletilerinizde Başka bir grubun tanıtımı, url adresleri yada benzeri ibareler bulunması halinde o iletiler yayınlanmayacaktır.. önemle duyurulur. saygılarımızla
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "MALUM YOLSUZLUK SORUŞTURMASI ARTIK HAKİM -SAVCILARIMIZIN ONUR MESELESİDİR" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için Turkiye-icin-el...@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu tartışmayı görüntülemek için https://groups.google.com/d/msgid/Turkiye-icin-el-ele/CANWBxScojntnOvRb3xyK%2B_Rn-WV352kb8%2BTfPiYi6uryM94q7w%40mail.gmail.com adresini ziyaret edin.

 

 

 

 

 

 

 


Bu e-posta mesajı kişiye özel olup, gizli bilgiler içeriyor olabilir. Eğer bu e-posta mesajı size yanlışlıkla ulaşmışsa, içeriğini hiçbir şekilde kullanmayınız ve e-postayı siliniz. Hacettepe Üniversitesi bu e-posta mesajının içeriği ile ilgili olarak hiçbir hukuksal sorumluluğu kabul etmez. --------------------------The information contained in this communication may contain confidential or legally privileged information. Hacettepe University doesn't accept any legal responsibility for the contents and attachments of this message. The sender does not accept any liability for any errors or omissions or any viruses in the context of this message which arise as a result of internet transmission.

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages