
Yüce yaradan İlkokul matematiği bilmez mi
???
Nisâ 11 ve 12'ye göre basitçe yazayım. Benim bir eşim üç kızım
anne ve babam var.
Öldüm ve geriye 240 bin TL miras kaldı.
Nisa Suresi 11. Âyetin göre;
"Kızlar, ikiden fazlaysa terekenin üçte ikisi onlarındır"
Âyete göre bu mirasın 2/3 ü yani 160 bin TL kızlarımın.
Gene Nisâ Suresi 11. Âyete göre;
"Bir çocuğu varsa anayla babanın her birine, terekenin altıda
biri kalır."
Çocuklar miras hakkını aldığı için geri kalan paranın
1/6 sı yani 40 bin TL annemin
1/6 sı yani 40 bin TL babamın olur.
Nisâ Suresi 12. Âyetin emrine göre de;
"çocuğunuz varsa, kalan maldan, vasiyet ettiğiniz şey yerine
getirilip borcunuz ödendikten sonra sekizde biri onların"
1/8 i yani 30 bin TL eşimin oluyor.
Âyetlerin açık hükmüne göre mirasın taksimi böyle olacak.
Toplayalım;
Kızlarım 160 bin
Annem 40 bin
Babam 40 bin
Eşim 30 bin
Aldı.
Toplam ne yaptı?
270 bin!
E ben 240 bin miras bırakmıştım! Âyete göre ilerlersek eşim
mirastan pay alamıyor. Âyetin oranları hatalı.
Bu problemi çözmek için tüm zamanların en önemli matematikçisi
günümüz Müslümanların "büyük İslâm Âlimi, sıfırı bulan adam"
diye pek öğündükleri (Adam yaşarken Müslümanların ona yaptığı
eziyetleri de bir ara yazayım) Harezmi, 820-830 yıllarında
bir eser yazdı eserin Adı: "El’Kitab’ül-Muhtasar fi Hısab’il
Cebri ve’l-Mukabele” (Cebir ve Denklem Hesabı Üzerine Özet
Kitap)" Bu eserin "Feraiz İlmi Hakkında" bölümünde Kur'an'da
Nisa 11, 12 ,176 âyetlerindeki terake İle ilgili matematik
hatasını çözmek için birinci dereceden denklemlerle tam 17
örnek verdi büyük üstad. Hata olduğu için yukarıda da yazdığım
gibi terake eşit dağıtılamıyor bu yüzden Avl yöntemi
uygulanmaktadır. Harezmi de bir matematikçi olarak hatayi
çözmeye çalışır ancak bir türlü çözemez çünkü âyetler
hatalıdır. Evreni yaratan Allah (!) Üç kuruşluk tareke
hesabını becerememiştir! Cebirin büyük üstadı Harezmi de
hazırladığı 17 örneği 1. derece denklemler vasıtasıyla çözer
ama terake sahiplerinin mirastan aldıkları oranları Kur'an'a
bağlayarak değil örneklerin çözümüne bağlı olarak yapar
mecburen. Yani Avliye metodunu kullanarak!
Yani terakeyi dağıtmak için bulduğu cebir yönteminden
Kur'an'da ki terake sahipleri için verilen oranları kullanmaz
çünkü o oranlarla hiçbir şekilde terake eşit olarak
dağıtılamamaktadır.
Bu tip basit kesir problemleri ilkokul 3. Sınıflarda
öğretiliyor! Allah Hazretlerinin ilkokul diploması var mıdır
bilmiyorum ama bu dersten geçemeyeceği muhakkak!
20.10.2022 20:45 - Tarkan Bulan: Bugün Arapça 28 harflidir. 28
ayrı ses için 28 harf. Kuzey Arapça dediğimiz eski versiyonda
bu 28 ses 15 farklı yazı birimi ve 22 harfliydi. Alfabe
gelişirken 6 ses için 6 harf daha eklendi.
Bu 28 harfin 21 tanesi noktalıdır.
7 tanesi ise noktasızdır.
En eski Kuran Fragmentleri bu noktasız 7 harf ile yazılıdır.
Sorunu fark ettiniz değil mi?
28 ses var. Eski alfabe 22 harfli.
Ancak 15 harf var. Bazı seslere atanan harfler aynı şekile
sahip.
Yani Kuran da 7 noktasiz harf var. Tamamı böyle.
28 farklı sese yazılı hale dönüştürmek mümkün değil.
Tercüme konusunda altın bir kural vardır.
Bu tercüme biliminin esasını oluşturur.
Örnek metin olmadan tercüme olmaz.
Yani bir metni okumak için o metnin daha önce yazılmış olması
gerekir.
Tercüme yapabilmeniz için elinizde o metin ile aynı
özelliklerde literatür bulunması gerekir.
7 harf ile yazılı bir metni 28 harf üzere çevirebilmeniz için
yazımı aynı harflerin ve harflerin temsil etmediği 21 farklı
sesin hangi harf ile temsil edildiğini bilmeniz gerekir.
Biraz karışık oldu ama başka türlü ifadesi yok.
Metnin gidişatından biraz birşeyler anlarsınız ama bütün metin
mümkün değildir. Uyduracak ve manaya en yakın hale
getireceksiniz. Sayed Hocanın meshur sorularından kaçmaları bu
yüzdendir.
Ellerinde 7 harf ile yazılı bir metin var.
Ama bugün 28 harf ile okuyorlar. Sayed Hoca da haklı olarak
literatür yokken siz bu 21 harfi neye dayanarak eklediniz ve
manaları buldunuz diye soruyor.
Bu soruya cevap verecek bu dünyada yaşayan biri yok, bu kadar
da kesin yazıyorum.
Rivayet diyorlar sadece.
Sayed Hoca gene soruyor o zaman.
Nereden rivayet?
Kimden rivayet?
Aslı var mı?
Mesela bugünkü standart Kuran Asımın öğrencisi Hafsın
okuyuşuna göre yazılmış.
Bu adamın okuyuşu en doğru Kuran kabul edilmiş.
12. yüzyılda yazılan Kahire Kuranı denen bu Kuran, bu okuyusla
yazılmış ve resmi Kuran kabul edilmiş.
Sayed Hoca gene soruyor.
Hafs ne zaman yaşamış?
8. Yüzyılda.
Kahire Kuranı ne zaman yazılmış?
12. Yüzyılda.
Arada 400 sene var. Delil var mı?
Yok. Hafsın okuyuşu ile yazılmış bu 400 sene içinde tek bir
Kuran yok.
400 sene sonra birileri çıkmış bu doğrusu demiş yazıp
yutturmuslar.
Olaylar kısaca budur.