Fw: [karemforum] Fwd: Sonucu nasıl yorumlamalıyız?

1 view
Skip to first unread message

ali eryilmaz

unread,
Apr 21, 2017, 9:23:54 AM4/21/17
to Tügem Dostları, Senai günal



Sent from Yahoo Mail for iPhone

Begin forwarded message:

On Cuma, Nisan 21, 2017, 16:11, HAYATİ <ahaya...@gmail.com> wrote:

 

Subject: [karemforum] Fwd: Sonucu nasıl yorumlamalıyız?

 

Sonucu nasıl yorumlamalıyız? 

Değerli dostlar,

Günlük konuları konuştuğum, tartıştığım arkadaşlarımdan, mail gurubu içinde aldığım mesajlaşmaların bazılarından, dostlarımın pek çoğunda, referandum sonucundan, hele oylar üzerinde oynamalardan sonra, büyük bir karamsarlık rüzgarı estiğini gözlemledim.


Değerli dostlar, 

Ben ortaya çıkan sonuçtan çok mutluyum, inanın sevinçliyim. Nedenini açıklayayım.

Zamanı hızla geri sararak kurtuluş savaşı sonrasına gidelim. Cumhuriyetin ilanı, Hilafetin kaldırılması, Devrimler (alfabe ve medeni kanun en önemlileridir) ve siyasi parti girişimleri... Halen kamu oyunda büyük bir yanılgı yerleşmiş haldedir. CHP'ye devlet kuran parti denmektedir. Bu çok ama, çok büyük bir yanılgıdır. 

Arkadaşlar, 

Türk halkından bir grup insan bir araya gelip, belli bir ideoloji etrafında birleşip CHP'yi kurmamıştır. Devleti kuran komutanlar( askerler), ülke için diğer devrimleri yaptıkları gibi, milletin yönetime katılmasına olanak sağlayacak siyasi  ortamı yaratmak adına, kurdukları DEVLETE bir de, PARTİ kurdurmuşlardır. 

Bu parti, yani CHP kurulduğunda, halkta karşılığı yoktur. 

Olmasını umut ettikleri adı, partiye vermişlerdir. Bu neden ile toplumun siyasi bilince erişmesini sağlamaları gerekiyordu. Okuma yazma oranının %5 ten (7-8 tamamen yanlış bilgidir) düşük olduğu bir toplumun kendini yönetebilmesi için eğitilmesi gerektiğini biliyorlardı. Okuma yazma seferberliği, Halk evleri, Köy Enstitüleri ile işe giriştiler. M.Kemal Paşa en yakın arkadaşı can dostu Fethi Beye, bir siyasi denemede bulunmak amacı ile  iki kez parti kurdurdu. İkinci kez yapılan deneme, Fethi Beyin İzmir mitinginde yaşadığı hayal kırıklığı ile bitti. Sabahattin SELEK tarafından kaleme alınan "Ismet Inönü - Hatıralar" -Bilgi kitabevi- adlı eserde, bakın bu mitingi İnönü nasıl anlatıyor; Sahife 490
- Bu şikayetler (Serbest fırka taraftarları Atatürk ve çevresindekilere düşmanlık yaptıkları yolunda), asıl fena şekilde, İzmir seyahati esnasında açığa vuruldu. Esas hatlarını bilirsiniz. Fethi Bey, başındaki şapkayı çıkarıp, "Bizim bunları çıkaracağımızı.." der demez, bütün dinleyenler, binlerce kişi başından şapkasını çıkarıp ayağının altına attı. Halbuki Fethi Bey, "Bizim şapkayı çıkaracağımızı söylüyorlar, bu bir iftiradır, inkılapçılarla aynı fikirdeyiz" diyecekti.

Değerli dostlar, 

Unutmayalım ki, DEMOKRASİ; bireyin özgürlüğü ve refahı için gerekli bir yönetim şeklidir. DEMOKRASİ; Ulus egemenliğini koruyamaz. Bu yönetim şeklinin böyle bir yapısı yoktur. Devlet bürokrasisi ulusal egemenliğin teminatıdır. Ha deyince, cahil bırakılmış bir HALK'tan ULUS doğmuyor. Basit çıkarı için geleceğini kolayca satıyor.

Bu güne gelinceye kadar, Cumhuriyeti kuran, bürokratik hiyerarşiyi yerleştiren, devamı için Eğitim seferberliği yaparak yeni bir nesil yaratmaya çalışanların, bir ULUS DEVLET kuranların mirasını yedik. Bu gün, iç ve dış mihrakların  saldırdıkları hedeflere bakın, CUMHURİYET, ULUS DEVLET, BÜROKRASİ. En çok değiştirmek istedikleri, yakındıkları dikkat edin; bürokrasidir. Sonra hukuk gelir. Bu temel hedeflerin tehlikeye düştüğünü gören askerler, önceki komutanlarının yolunda (zamanlı, zamansız - haklı, haksız)adına bu gün DARBE denilen girişimlerde bulundular. Eski komutanlardan denizci Güven Erkaya (rahmet ve saygı ile anarız) bir demecinde mealen "Her şeyi artık bizden beklemeyin, şimdi sıra SİVİL KUVVETLER de" demişti. 

%49'luk HAYIR'ı bir başlangıç olarak görüyorum. Bir toparlanma, güçlü bir karşı duruş, ulusal bilinçte olanların yanına, kentleşme süreci ile birlikte, biraz geriden gelse de, köylerden göç edenlerin artık soru sorma erkine eriştiklerini, basit çıkarlara geleceklerini kolayca satmayacaklarını düşünüyorum. Beni yüreklendiren, sevindiren nokta; dikkat edin, protestolar ne kadar ölçülü, hakaret yok, saldırı yok, vur kır yok, son derece medeni hak arama davranışları. Bu toplumun erdiği bilincin göstergesi, bana Gezinin çapulcularını hatırlatıyorlar.

Değerli dostlar,

Askerlerin, İstiklal harbi kahraman komutanların bize bıraktıkları kutsal emanete sahip çıkma zamanı geldi. Ulus ayağa kalkıyor, hakkını arıyor. "Atı alan Üsküdar'ı geçti" sanıyorsa, yanılıyor. Parti muhalefeti değil karşılarındaki, ULUSAL bir muhalefet başlıyor. Birbirimizle konuşmak, aynı fikirde olanlarla meseleleri tartışıp vakit kaybetmek yerine, örgütlü kurumlarda bir araya gelmeliyiz. Birikimlerimizi somutlaştıracak girişimlerde bulunmalıyız. 

Yeni bir dönem başlıyor...

Sevgilerimle

Alpan CURA, Prof. Dr.

 

 

 

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages