Günün sözü (03.07.2016)

4 views
Skip to first unread message

Erhan Patlak

unread,
Jul 3, 2016, 3:36:18 AM7/3/16
to

Mide fabrikasının çok hademeleri var. Hem onunla alakadar çok cihazat-ı insaniye var. Nefis, eğer muvakkat bir ayın gündüz zamanında ta'til-i eşgal etmezse; o fabrikanın hademelerinin ve o cihazatın hususi ibadetlerini onlara unutturur, kendiyle meşgul eder, tahakkümü altında bırakır. O sair cihazat-ı insaniyeyi de, o manevi fabrika çarklarının gürültüsü ve dumanlarıyla müşevveş eder. Nazar-ı dikkatlerini daima kendine celbeder. Ulvi vazifelerini muvakkaten unutturur. Ondandır ki; eskiden beri çok ehl-i velayet, tekemmül için riyazete, az yemek ve içmeğe kendilerini alıştırmışlar. Fakat Ramazan-ı Şerif orucuyla o fabrikanın hademeleri anlarlar ki; sırf o fabrika için yaratılmamışlar. Ve sair cihazat, o fabrikanın süfli eğlencelerine bedel, Ramazan-ı Şerifte meleki ve ruhani eğlencelerde telezzüz ederler, nazarlarını onlara dikerler. Onun içindir ki; Ramazan-ı Şerifte mü'minler, derecatına göre ayrı ayrı nurlara, feyizlere, manevi sürurlara mazhar oluyorlar. Kalb ve ruh, akıl, sır gibi letaifin o mübarek ayda oruç vasıtasıyla çok terakkiyat ve tefeyyüzleri vardır. Midenin ağlamasına rağmen, onlar masumane gülüyorlar.

 

(Bediüzzaman Said Nursi - 29. Mektub’dan)

 

Lügatler

Alâkadar :ilgilendirme, alakalı, ilgili

Bedel: karşılık

Celbetmek : kendi tarafına çekmek, götürmek

Cihazat :cihazlar, organlar

Cihazat-ı insaniye :insana ait organlar ve duygular

Daima :devamlı

Derecat :dereceler

Ehl-i velayet :evliyalar topluluğu, Hak dostları

Feyz :ilim, irfan, ihsan, bereket, bolluk

Hademe :hizmetçi

Hususi :özel, bir şeye ait olan

İbadet :Allah’ın emirlerini yapmak, sevaplı ve ihlâslı iş yapmak, Allah’a kulluk

Letâif :güzel latif duygular, iyilikler, bağışlar

Manevî :manaya ait, ruhani

Masumane :suçsuz şekilde, günahsız olarak

Mazhar :sahip olma, nâil olma, erişme

Meleki : melek gibi, melekle ilgili

Meşgul :işgal edilmiş, boş olmayan, faal

Muvakkat : geçici, devamlı olmayan

Muvakkaten :geçici olarak, devamlı olmadan

Mü’min :imanın şartlarının tümüne, Allah’tan gelen her şeye inanan kabul eden kişi

Mübarek :bereketli, uğurlu, hayırlı, çoğalmış

 

Müşevveş :karışık, karmakarışık dağınık

Nazar :bakma, bakış, görüş, görüş açısı, dikkat

Nazar-ı dikkat :dikkatli bakış

Nefis :bir kimsenin kendisi; insanı daima kötülüğe, maddî zevk ve isteklere sevk eden duygu

Nur : ışık,aydınlık, parlaklık

Riyazet : gelip geçici şeylerden nefsi çekerek, kanaat içinde yaşama; ilim, ibadet ve fikirle meşgul olma

Ruh :öz, canlılık, can, nefes, en mühim nokta

Ruhani :ruha ait, ruhla alakalı

Sair :diğeri, başkası, gerisi, kalanı

Sırf :sadece, yalnızca, karışık olmayan

Süfli :aşağıda bulunan, alçak

Sürur : sevinç, mutluluk

Ta’til-i eşgal :işlere son vermek, ara vermek

Tahakküm :zorla hükmetmek, zorbalık etmek

Tefeyyüz :feyizlenme

Tekemmül :mükemmelleşme, olgunlaşma

Telezzüz : lezzet alma, lezzetlenme

Terakkiyat :yükselişler, ilerlemeler

Ulvi :yüksek, yüce, büyük

Vazife :bir kimsenin yapmaya mecbur olduğu iş, görev

 

 

 

 


Virüs bulunmuyor. www.avast.com
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages