Günün sözü (17.06.2016)

2 views
Skip to first unread message

Erhan Patlak

unread,
Jun 17, 2016, 3:17:35 AM6/17/16
to

Ramazan-ı Şerifteki oruç, nefsin terbiyesine baktığı cihetindeki çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki: Nefis, kendini hür ve serbest ister ve öyle telakki eder. Hatta mevhum bir rububiyet ve keyfemayeşa hareketi, fıtri olarak arzu eder. Hadsiz nimetlerle terbiye olunduğunu düşünmek istemiyor. Hususan dünyada servet ve iktidarı da varsa, gaflet dahi yardım etmiş ise; bütün bütün gasıbane, hırsızcasına nimet-i İlahiyeyi hayvan gibi yutar.

İşte Ramazan-ı Şerifte en zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki: Kendisi malik değil, memluktür; hür değil, abddir. Emir olunmazsa en adi ve en rahat şeyi de yapamaz, elini suya uzatamaz diye mevhum rububiyeti kırılır, ubudiyeti takınır, hakiki vazifesi olan şükre girer.

 

(Bediüzzaman Said Nursi - 29. Mektub’dan)

 

Lügatler

Abd: kul

Âdi :basit, kıymetsiz, sıradan

Cihet :yön, taraf

Emir :iş, husus, şey, hadise, madde, buyruk, talimat, kural

Fakir :ihtiyaç sahibi, muhtaç, yoksul

Fıtrî :yaratılıştan gelen, yapıyla alakalı, doğal

Gaflet :dikkatsizlik, vurdumduymazlık, en mühim vazifeyi düşünmeyip kıymetsiz işlerle uğraşmak, sorumsuzluk, âhiretten ve Allah’ın emir ve yasaklarından habersiz davranma

Gasıbane :hakkı olmadığı şeyi alarak, gasbederek

Hadsiz : sayısız, sınırsız

Hakiki: gerçek, doğru, asıl

Hikmet :Herkesin bilmediği gizli sebeb, gizli sır, sebeb, fayda, gaye, her şeyin belirli gayelere yönelik olarak, manalı, faydalı ve tam yerli yerinde olması ve yaratılması

Hususan :bilhassa, özellikle

Hür :bağımsız, serbest

İktidar :güç, takat, kudret, idare

Keyfemayeşa : kendi keyfince, keyfi nasıl isterse, başıboş

Mâlik: sahip

 

Memlûk :kul, köle

Mevhum :aslı olmayıp evham mahsulü olan, vehmedilen

Nefis :bir kimsenin kendisi; insanı daima kötülüğe, maddî zevk ve isteklere sevk eden duygu

Nimet :iyilik, lütuf, ihsan, yiyecek içecek faydalı şeyler

Nimet-i ilâhiye :Allah’ın nimeti

Ramazan-ı Şerif :şerefli Ramazan ayı

Rububiyet : Rablık; Cenâb-ı Hakkın her bir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması

Servet :mal, mülk, zenginlik

Şükür :Allah’a teşekkür, Allah’a karşı minnet duymak

Telakki :kabul etmek, karşılamak, öyle görmek ve anlamak, algılamak

Terbiye : belli bir amaca erişecek şekilde geliştirme, olgunlaştırma

Ubudiyet: Allah’a kulluk

Vazife :bir kimsenin yapmaya mecbur olduğu iş, görev

 

 

 

 


Virüs bulunmuyor. www.avast.com
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages