Günün sözü (19.06.2016)
Erhan Patlak
Ramazan-ı Şerifte güya âlem-i İslam bir mescid hükmüne geçiyor; öyle bir mescid ki, milyonlarla hafızlar, o mescid-i ekberin kuşelerinde o Kur'anı, o hitab-ı semaviyi Arzlılara işittiriyorlar. Her Ramazan (Ramazan ayı, kendisinde Kur’ân’ın indirildiği aydır.” Bakara Sûresi, 2:185) ayetini, nurani parlak bir tarzda gösteriyor. Ramazan, Kur'an ayı olduğunu isbat ediyor. O cemaat-ı uzmanın sair efradları, bazıları huşu' ile o hafızları dinlerler. Diğerleri, kendi kendine okurlar. Şöyle bir vaziyetteki bir mescid-i mukaddeste, nefs-i süflinin hevesatına tabi olup, yemek içmek ile o vaziyet-i nuraniden çıkmak ne kadar çirkin ise ve o mesciddeki cemaatın manevi nefretine ne kadar hedef ise; öyle de Ramazan-ı Şerifte ehl-i sıyama muhalefet edenler de, o derece umum o âlem-i İslamın manevi nefretine ve tahkirine hedeftir.
(Bediüzzaman Said Nursi - 29. Mektub’dan)
Lügatler
|
Âlem-i İslam :İslam âlemi Arz : yeryüzü,dünya Âyet : Kur’ân’ın her bir cümlesi, işaret, kimsenin inkâr edemeyeceği açık delil Cemaat :topluluk, grup, takım, bir imama uyup namaz kılanlar Cemaat-i uzma :büyük cemaat Efrat :fertler, kişiler, bireyler Ehl-i sıyam :oruç tutanlar Güya :sanki, farzet Hafız : Kur’ân-ı Kerimi ezberleyen kişi Hedef :nişan noktası, varılmak istenen gaye Hevesat :hevesler, boş batıl ve günah olan istek ve arzular Hitab-ı semavi : Allah tarafından gelen semavî hitaplar Huşu : korku ve sevgiyle bulunulan edebli hâl Hükmüne :onun yerine, onun gibi olarak İsbat :doğruyu delil göstererek ortaya koymak, delil ve şahitle doğrulamak
|
Kuşe :köşe Manevî :manaya ait, ruhani Mescid :secde edilen yer, cami Mescid-i ekber :en büyük mescid Mescid-i mukaddes :kutsal mescid Muhalefet :karşı durma, uyuşmazlık, kabulsüzlük, zıt gitmek, aykırı davranmak Nefret :tiksinmek, ürküp kaçmak Nefs-i süfli : alçak şeyleri isteyen nefis Nurani :nurlu, ışıklı, parlak Ramazan-ı Şerif :şerefli Ramazan ayı Sair :diğeri, başkası, gerisi, kalanı Tabi :boyun eğen, uyan Tahkir :hakir görme, küçümseme, alçaltma Tarz :usul, şekil, metod, yol Umum : bütün,tüm, tamam, hepsi Vaziyet :durum, hal Vaziyet-i nurani : nurlu vaziyet, hâl, durum
|
 |
Virüs bulunmuyor. www.avast.com |