Günün sözü >(18.06.2016)

2 views
Skip to first unread message

Erhan Patlak

unread,
Jun 18, 2016, 3:39:56 AM6/18/16
to

Ramazan-ı Şerifin orucu, nefsin tehzib-i ahlakına ve serkeşane muamelelerinden vazgeçmesi cihetine baktığı noktasındaki çok hikmetlerinden birisi şudur ki: Nefs-i insaniye gafletle kendini unutuyor. Mahiyetindeki hadsiz aczi, nihayetsiz fakrı, gayet derecedeki kusurunu göremez ve görmek istemez. Hem ne kadar zaif ve zevale maruz ve musibetlere hedef bulunduğunu ve çabuk bozulur dağılır et ve kemikten ibaret olduğunu düşünmez. Adeta polattan bir vücudu var gibi, layemutane kendini ebedi tahayyül eder gibi dünyaya saldırır. Şedid bir hırs ve tama' ile ve şiddetli alaka ve muhabbet ile dünyaya atılır. Her lezzetli ve menfaatli şeylere bağlanır. Hem kendini kemal-i şefkatle terbiye eden Halıkını unutur. Hem netice-i hayatını ve hayat-ı uhreviyesini düşünmez; ahlak-ı seyyie içinde yuvarlanır.

İşte Ramazan-ı Şerifteki oruç; en gafillere ve mütemerridlere, za'fını ve aczini ve fakrını ihsas ediyor. Açlık vasıtasıyla midesini düşünüyor. Midesindeki ihtiyacını anlar. Zaif vücudu, ne derece çürük olduğunu hatırlıyor. Ne derece merhamete ve şefkate muhtaç olduğunu derk eder. Nefsin firavunluğunu bırakıp, kemal-i acz ve fakr ile dergâh-ı İlahiyeye ilticaa bir arzu hisseder ve bir şükr-ü manevi eliyle rahmet kapısını çalmağa hazırlanır. Eğer gaflet kalbini bozmamış ise...

 

(Bediüzzaman Said Nursi – 29. Mektubdan)

 

Lügatler

Acz: âcizlik, güçsüzlük

Ahlâk-ı seyyie : kötü ahlâk

Alâka :ilgi, münasebet

Cihet :yön, taraf

Dergâh-ı ilahiye :Allah’ın huzuru, Allah’ın kapısı

Derk :anlamak, düşünmek

Ebedî: sonu olmayan, sonsuz

Fakr :ihtiyaç, yoksulluk, muhtaçlık, azlık, fakirlik

Firavun :ilâhlık iddia eden dinsiz ve azgın insan

Gâfil : dikkatsiz, uyanık olmayan, iyi düşünmeyen

Gaflet :dikkatsizlik, vurdumduymazlık, en mühim vazifeyi düşünmeyip kıymetsiz işlerle uğraşmak, sorumsuzluk, âhiretten ve Allah’ın emir ve yasaklarından habersiz davranma

Gayet :çok, pek çok

Hadsiz : sayısız, sınırsız

Hâlık :yaratıcı, yaratan(Allah)

Hayat-ı uhreviye :âhiret hayatı

Hedef :nişan noktası, varılmak istenen gaye

Hırs :şiddetli istek, açgözlülük

Hikmet :Herkesin bilmediği gizli sebeb, gizli sır, sebeb, fayda, gaye, her şeyin belirli gayelere yönelik olarak, manalı, faydalı ve tam yerli yerinde olması ve yaratılması

Hissetmek :duymak, derinden yaşamak

İbaret :meydana gelmiş, toplanmış, bir şeylerden teşekkül etmiş

İhsas :hissettirmek, bilmek, duyurmak, kapalıca anlatmak

İhtiyaç :muhtaç olunan şey, gereksinim

İltica: sığınma

Kemal-i acz :tam âcizlik, tam güçsüzlük ve muhtaçlık

Kemal-i şefkat : tam ve mükemmel şefkat

Kusur :noksanlık, eksiklik, acizlik, tedbirsizlik

Layemutane :ölümsüz gibi, kendini ölümsüz zannederek

Lezzet :tat

Mahiyet : asıl,esas

 

Maruz : tesiri altında kalmak, uğramak, yüzyüze gelmek

Menfaat :fayda, kâr, gelir

Merhamet :acımak, şefkat göstermek

Muamele: davranış, işlem, birbiri ile işlem görme

Muhabbet : sevgi,sevmek

Muhtaç :ihtiyacı olan

Musibet :bela, felaket, afet, dert

Mütemerrid :inatçı, ısrar eden, dik kafalılık eden

Nefis :bir kimsenin kendisi; insanı daima kötülüğe, maddî zevk ve isteklere sevk eden duygu

Nefs-i insaniye :insanın nefsi, dünyevi ve haram zevklere bakan yönü

Netice-i hayat :hayatın sonu

Nihayetsiz: sonsuz, sınırsız

Polat :sağlam, sert, çelik gibi

Rahmet :merhamet, acımak, şefkat etmek, ihsan etmek, esirgemek

Ramazan-ı Şerif :şerefli Ramazan ayı

Serkeşane : İtaatsizlikle, dikbaşlılıkla, inatla.

Şedid :şiddetli, sert, sıkı

Şefkat :acıyarak sevmek, karşılıksız yardım ve sevgi

Şey :madde, eşya, varlık

Şiddet :sertlik, katılık, sıkılık

Şükr-ü manevi :manevi şükür

Tahayyül : Hayale getirmek. Hayalde canlandırmak. Fikir kurmak

Tama’ : Hırsla istemek. Doymazlık. Aç gözlülük. Çok isteme.

Tehzib-i ahlâk : Temiz ahlâk sâhibi olmağa çalışmak. Ahlâkını düzeltmek

Terbiye : belli bir amaca erişecek şekilde geliştirme, olgunlaştırma

Vasıta :aracı, iki şeyi birbirine ulaştıran

Vücud: beden, varlık, var olmak

Za’f :zayıflık, kuvvetsizlik, güçsüzlük

Zaif : zayıf, dayanıksız

Zeval :yok olmak, son bulmak, geçip gitme, yerinden ayrılıp gitmek, gelip geçici olmak

 

 


Virüs bulunmuyor. www.avast.com
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages