Su kaynaklari
Su ile sagligin iliskisi çok sikidir. Bu nedenle hijyenik
niteliklere sahip temiz bir su hakkinda yargida bulunabilmek ve
gerekli nitelikleri iyice degerlendirebilmek için suyun kaynaginin
önceden iyi taninmasi gerekir. Dogada daima bir devir halinde
bulunan su , denizlerden, göllerden ve benzeri yüzeylerden günes
isisi ile buharlasarak havaya karisir. Daha sonra degisik
meteorolojik sekillerde tekrar topraga düser buna hidrolojik devir
denir. Dünyamizdaki suyun ise %97'si denizlerde, %2'si kutuplarda
donmus halde, %1'i de karada yani toprak parçasinda bulunmaktadir.
Yer yüzündeki bu su zaman zaman buharlasarak atmosferdeki soguk
tabakalara ulasir ve yere yagmur veya kar halinde tekrar düser.
Toprak yüzeyine yagmur, kar, dolu seklinde düsen su
damlaciklari:
*tekrar buharlasma ile atmosfere döner,
*bitkiler tarafindan beslenme için alikonulur.
*diger önemli bir kismi da yeryüzünün o
bölgesindeki jeolojik olusuma göre yer alti ve yerüstü sularini
olusturur. Su kaynaklari 3 ana baslik altinda incelenebilir.
I.Meteor sulari
Bu sular yagmur ve kar sularidir. Erimis maddeleri çok az
bulundururlar. Doga sularinin en temizleridir. Fakat geçtikleri
hava tabakalarindan oksijen ve azot gazlarini,havaya karismis
olan karbondioksit, azot oksit, amonyak vb. gazlari,havada bulunabilen
radyoaktif serpintileri, endüstri dumanlarini beraberce
sürüklediklerinden daha havada iken hijyen bakimindan içilemez
haldedirler. Firtinali havalarda havanin azotuyla, hidrojen ve
oksijeni birbiriyle birleserek amonyum nitrat olusturur. Kükürt
dioksit de yagmur suyunda erimesi sonucu sanayii bölgelerinde asit
yagmurlarina neden olabilir.
Meteorik sular hijyen bakimindan elverissiz iseler de endüstri
bakimindan tercih edilen sulardir. Buhar kazanlarinda daha az tas
olusumuna neden olurlar. Yapilarinda bulundurduklari fazla
karbondioksitin borulari asindirmasi kötü yanlaridir. Bu
sebeple agresif sulardan sayilirlar.
II.Yeryüzü sulari
1.Akan sular: Bunlar mevsimlere göre yagmurlar,karlar
ve yer alti sulariyla beslenen ve yeryüzünde daima hareket halinde
bulunan sulardir. Hareketleri sirasinda bir takim yabanci
maddeleri fiziksel ve kimyasal olarak erimis ve süspansiyon olarak
yapilarina alirlar. Önemli miktarda organik maddeleri de
beraberlerinde sürüklerler.
2.Durgun sular
a.Dogada bulunan durgun
sular:(deniz,göl,bataklik sulari)
b.Insanlar tarafindan hazirlanan durgun
sular (baraj,havuz,depo sulari)
III. Yeralti sulari
· a.Kuyu ve artezyen sulari
· b.Kaynak sulari :Kendi kendine yeryüzüne çikan
sular
· i.Soguk kaynak sulari
· .Içme sulari
· .Tibbi sular: Maden sulari
· ii.Sicak kaynak sulari
· .Hypothermal sular: 34°C'den az
sicak olan ilik sular
· .Homiothermal sular:
34-37°C'ler arasinda (Vücut sicakliginda
· .Hyperthermal sular:40°C'den
yüksek sicakliktaki sulardir
Suyun insan sagligi açisindan önemi
Suyun insan sagligini olumsuz yönden etkilemesinin
nedenlerini iki baslikta toplanabilir.
A-Zararli biyolojik etkenlerin bulunmasi
B-Endüstri artiklarindan dogan kimyasal yada radyoaktif
kirleticilerin bulunmasi.
Sularda bulunabilen ve insan sagligi açisindan zararli
biyolojik etkenler arasinda patojen bakteriler, virüsler ve
parazitler gelmektedir. Sularin neden oldugu enfeksiyöz etkenler,
hastalar ve portörler tarafindan çevreye yayilmaktadir. Yörenin
cografi konumu, alt yapi tesisleri, atik maddelerin gördügü
islem,toplumun sosyo-ekonomik yapisi gibi birçok faktöre bagli
olarak, patojen bakteriler ve diger mikroorganizmalar diski ve
benzeri yollarla sulara ulasir. Içme suyu, oral-fekal enfeksiyon
zincirinin en önemli halkasidir. Suyla geçen enfeksiyonlarin
önüne geçilmesi büyük ölçüde suyun bakteriyel kirliliginin
önlenmesi , suyun dezenfekte edilmesi ile olasidir . Bilim adamlari
ve saglik kuruluslari temiz su elde etmek için çalismakta, su
standartlari gelistirmekte, içilebilir ve kullanilabilir özellikte
olan sular için belirli kriterler ortaya koymaktadir. Türkiye ' de
gida tüzügü ve su ile ilgili standartlarda sularin
içilebilirligine koliform grubu bakterilerin varligi/yoklugu
esasina göre karar verilmektedir.
Suyun dogal mikroflorasi
Suda bulunan mikroorganizmalari üç grupta toplayabiliriz.
a- Suda dogal olarak bulunan canlilarin mikroorganizmalari
:Spirillum, Vibrio, Pseudomanas, Achromobacter, Chromobacter türleri
ile Micrococcus ve Sarcina'nin bazi türleri. Bu bakterilerin optimum
üreme islari 25°C veya daha azdir.
b- Toprakta yasayan mikroorganizmalar : Topragin yikanmasi sonucu
suya karisirlar. Bunlar; Bacillus , Streptomyces ve
Enterobacteriacea'nin saprofit üyeleridir. Bunlarinda optimum üreme
isilari 25°C veya daha azdir.
c- Normal olarak insan ve hayvanlarin bagirsaklarinda bulunanlar :
Baslicalari; Esherichia coli , Streptococcus faecalis , Clostridium
perfiringens ve muhtemelen bagirsak patojenleridir. ( Salmonella ve
Vibrio comma gibi )
Su ile bulasan önemli mikroorganizmalar
Tehlikeli su epidemilerine neden olabilen Salmonellalar, Vibriolar,
Shigellalar Anthrax, Burcellose, Ruam, ve diger birçok patojen
bakteriler ve virüsler portörlerin diskilari ile sulara
karisabilir. Su ile yayilan salginlara su epidemileri denir.
Baslicalari kolera,tifo,dizanteri ve enfeksiyöz hepatitistir.
Salmonella: Genellikle mide kramplari ve diyare ile birlikte akut
gastroenteritidisi içerir.S.typhi'nin neden oldugu tifo en bilinen
etkendir. S.typhi diski ve idrarla atilmaktadir. Suda yasamasi
degisken olup düsük sicaklik ve bol besin kosullari uygun bir
ortam olusturur.
Shigella: Basilli dizanteri olarak da adlandirilmaktadir. Etken
diski ile atilmaktadir. Çogunlukla akut diyareye neden olur.
Shigelliasis sudan kaynaklanan salginlara neden olmasina karsin
tifo'dan daha az rastlanir.
Vibrio cholerae: Diyare, kusma, hizli su kaybi, kan basincinin
azalmasi, düsük vücut sicakligi ile karakterizedir. Hastalik
hasta kisilerin diskilari ile yayilir. Yüzeysel sularda bu
bakterinin yasama süresi 1 saatten 13 güne kadar degismektedir.
Kolera salginlari genelde sebeke sularinin kirlenmesiyle ortaya
çikar.
Enteropatojenik E.Coli: Atik sularda bol miktarda bulunan bu
bakterinin patojenik türü diyareye neden olmaktadir.
Leptospira: Leptospirosis'e neden olan bu bakteri kan dolasimina
derideki siyriklardan veya mukozadan girmekte börek,karaciger ve
merkezi sinir sistemini etkileyen akut enfeksiyonlara neden
olmaktadir. Bu bakteri idrarla atilir. Suda yasama süresi bir kaç
günden 3 haftaya kadar degisir.
Tularemia: Tularemia'ya Francisella tularensis ,pasteurella tularensis
adi verilen bakteriler neden olmaktadir. Leptospira'da oldugu gibi
etken kan dolasimina deri siyriklari ve mukozalar yoluyla
girmekte; üsüme, ates, lenf dügümlerinde sisme ve halsizlik
gibi durumlarla ortaya çikmaktadir. Hastalik; diski, idrar ve
hasta hayvan ölülerinin su kaynaklarini kirletmesi sonucu
yayilmaktadir. Bu mikroorganizmalarin suda yasama süreleri
düsük sicakliklarda uzamaktadir.
Tüberküloz: Su ile tüberküloz yayilmasi pek yaygin degildir.
Tüberküloz basilinin suda yasama süresi birkaç hafta olabilmekte ,
düsük isi yüksek organik besin derisimi elverisli kosullar
olusturmaktadir.
Viral patojenler
Enfektif hepatitis: Sarilik olarak bilinen bu hastalik genellikle
su ile yayilmakta ve diger kirlilik etkenleri ile bir arada
bulunmaktadir.
Polimyelitis : Çocuk felcinin kirli sularla da yayildigi
bildirilmektedir. Temelde kisiden kisiye temasla bulasmasina
karsin kirli sularla da bulasma bildirilmistir.
Protozoal hastaliklar
Bazi protozoa türleri normal olarak insan da dahil olmak üzere
sicak kanli hayvanlarin bagirsaklarinda yasamaktadirlar. Bu
protozoa türlerinin büyük bir kismi insanlar için tamamen
zararsiz olup saglikli ve hasta insanlarin diskilarinda
sürekli olarak bulunurlar. Ancak bazi protozoa'lar patojendir.
Entameoba histolika: Amebiosis'e neden olan bu protozoon
diski ile kistler halinde atildigindan suda uzun süre
kalabilir. Protozoa bagirsak çeperinde delik asar ve bazi
durumlarda bagirsakta çatlamaya neden olur.
Naegleria gruberi: Amibin patojen cinsi olan N.gruberi
menenjit'e neden olmaktadir. Patojen vücuda burundan girmekte, daha
sonra beyine,omurilik sivisina ve kan dolasimina ulasmaktadir.
Semptomlar su ile temas edildikten 4-7 gün sonra görülmeye baslar.
Ölüm genellikle semptomlar görüldükten 4-5 gün sonra sekillenir.
Hastalik kirli sularda yüzme ile geçer.
Parazitler
Taenia saginatta: Insanlar bu parazitin yumurtasini
tasiyan sulari agiz yoluyla almak suretiyle hastalanirlar.
Ascaris lumbricoides: Ascariasis denilen hastaliga neden
olan bu parazit daha çok çocuklarda görülür. Diski ile atilan
yumurtalar toprak ve suda uzun süre canli kalabilirler. Atik su
aritma tesislerinde çalisanlarin %2 'sinde , atik su ile sulama
yapan çiftçilerin % 16'sinda hastalik görülmektedir.
Shistosoma: Shistomiasis'e neden olup hastanin idrar veya
diskisi ile kirlenmis sularda görülür.
Enfeksiyonlarin bulasmasinda bir çok etken rol oynamasina ragmen,
büyük salginlarin çikmasinda ve yayilmasinda dogal çevre ve
özellikle su büyük önem tasir . Hijyenik kosullara sahip suyun
saglanmasi sosyo - ekonomik ve sosyo- kültürel faktörler ile
siki sikiya baglantilidir. Gece kondu bölgelerinde
yasayanlar su gereksinimlerini genellikle özel kuyulardan
saglamaktadirlar . Bu gibi yerlerde dezenfeksiyon isleminin önemi
yeterince anlasilamadigindan dolayi klorlama islemi ya hiç
uygulanmamakta yada düzensiz uygulanmaktadir. Alt yapi yoklugu yada
yetersizligi sonucunda patojen mikroorganizmalarin sulara
karismasi ve bu sularin içme suyu olarak kullanilmasi sonucunda
da enfeksiyonlar ortaya çikmaktadir.
Sularin kirlenme sebepleri
Su havada buhar halinde iken dogal olarak temizdir. Fakat temiz olan
bu su yagmur, kar ,vs halinde yeryüzüne düserken geçtigi kirli
hava tabakalarinda bulunan gazlari, tozlari, radyoaktif serpintileri
ve mikroplari alarak atmosferin kirlilik derecesine göre az veya çok
kirlenir. Kimyasal yapisi itibari ile saf su olmaktan çikar.
Toprak yüzeyi ile temasa geçtigi andan itibaren bu yerlerin
niteliklerine göre organik ve anorganik maddeler bakimindan yükü
artmaya baslar. Yeryüzünden akarken veya derinliklerden geçerken
insan, hayvan ve bitki organik artiklarini, tarim , endüstri ,
kanalizasyon ve nükleer kirlilikleri de bünyesine alir. Suyu
kirleten bu maddelerin kaynagi insan ve hayvanlar ile onlarin
degisik kullanma sahalarindan gelen artiklardir. Bu yüzden bir
suyun kirlenme derecesi suyun yere ilk düstügü veya sonradan
toplandigi veya aktigi yerlerdeki insan ve hayvan topluluguna
baglidir.
Su canlilarin temel bir gereksinimidir ve suyun yetersizligi ve
kirlenmesi çesitli sorunlari da beraberinde getirmektedir. Yapilan
istatistiklerde, özellikle gelismekte olan ülkelerde hastaliklarin
yaklasik % 80 'inin su ile iliskili oldugu ortaya konmustur .
Hatta , su kaynaklarinin hijyenik olarak yetersiz olmasi nedeniyle
her yil yaklasik bes milyon bebegin öldügü bilinmektedir.
Dogadan buharlasarak havaya karisan su, havada buhar halinde dogal
olarak temizlenir. Fakat bu su yagis halinde yere düserken, hava
tabakalarinda bulunan gazlari, tozlari, dumanlari,radyoaktif
serpintileri ve mikroorganizmalari alarak atmosferin kirlilik
derecesine göre az veya çok kirlenir. Toprak yüzeyi ile temas
ettigi andan itibaren bu yerlerin vasiflarin göre mikroplar,organik
ve anorganik maddeler bakimindan yükü artmaya baslar .
Yeryüzünde akarken veya derinliklere geçerken insan, hayvan ve bitki
organik artiklari ile tarim, endüstri, kanalizasyon ve nükleer
kirlilikleri de bünyesine alir.
Dünya ülkelerinin endüstride hizla ilerlemesi ve nüfus atisi
temiz su kullanimini arttirmakta ve bugün su kirliligi en güncel
konu olarak karsimiza çikmaktadir. Ülkemizde hizli bir
kentlesme sürecine girmistir . Plansiz ve kontrolsüz kentlesme
sonucu,aritilmadan dogal sulara karisan atik sularin kendi
kendine temizlenmesine olanak birakmayacak boyutlarda kirlenmesine
sebep olmaktadir.
Kirlenme unsurlari
Dünya Saglik Örgütünce (WHO) yüzeysel sulardaki kirlilik
unsurlari siniflandirilmistir .
a) Bakteri ,virüs ve diger hastalik yapici
canlilar: Sularin hijyenik açidan kirlenmesine neden olan
organizmalar, genellikle hastalikli veya portör olan hayvan ve
insanlarin diski ve idrarindan kaynaklanmaktadir. Bulasici
etki ya bu atiklarla dogrudan temasla yada atiklarin karistigi
sulardan dolayi gerçeklesir. Bu tür sular içilmez ve
kullanilmazlar
b) Organik maddelerden kaynaklanan kirlenme : Ölmüs
hayvan, bitki artiklari ile tarimsal artiklarin yüzeysel sulara
karismasiyla ortaya çikar. Suyun oksijen seviyesindeki
degisimlerde su kalitesini etkiler. Ayrica mikroorganizmalara uygun
bir üreme ve gelisme ortamini saglar .
c) Endüstri artiklari : Çesitli endüstrilerden
çikan fenol, arsenik, siyanür, krom gibi toksik maddelerden
olusurlar. Bilesimleri gün geçtikce degisir .
d) Yaglar ve benzeri maddeler : Tanker ve boru
hatlariyla tasinan petrolün kazalar ve sizmalar sonucu yüzeysel
sulara karismasiyla bu tür kirlilik olusur. Yüzeysel sulara
karismasinin yarattigi olumsuz etkiler açisindan önemlidir.
e) Sentetik deterjanlar : Içerdikleri fosfatlar
yüzeysel sularda östrafikasyona ve ikincil olarak kirlenmeye sebep
olurlar
f) Radyoaktivite: Nükleer enerjinin kullanildigi
tesislerin reaksiyon ürünleri radyoaktiftir. Nükleer atiklarin
yeralti ve deniz altinda uzun süre saklanmasi sirasinda kaplardan
sizmalari sonucu sulara karismalariyla toksit özellikleri ortaya
çikar. Hastane arastirma kuruluslarindan kaynaklanabilir.
Atmosferdeki nükleer silah denemeleri sirasinda yagmur sularinin
kirlenmesi sonucu da sularda kirlilik sebebi olusturur
g) Pestisitler : Yapay organik maddelerdir. Zararli
böcek, bitki ve mantarlarla mücadelelerde kullanilirlar. Uzun
süreli kullanimlari sonucu zararli etkileri ortaya çikar.
h) Yapay organik kimyasal maddeler : Farmasotik,
petrokimya, ve kimya endüstrilerince üretilirler. Bu maddeler
yerlerini aldiklari dogal organik maddelerden daha güç
degredasyona ugrarlar
i) Yapay ve dogal tarimsal gübreler: Bunlar ikincil
olarak kirlenmeye neden olurlar
j) Anorganik tuzlar : Çözünmüs tuzlar sularda ve
desarj noktalarinda Sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir,
sülfat, nitrat, bikromat, ve fosfatlari halinde bulunurlar Bunlarin
çok yüksek dozlari kirleticidir. Sularin içme, sulama ve birçok
endüstriyel kullanim için uygunsuz hale getirir.
k) Inert çözünmeyen madde:Tebesir, Jips gibi birçok
inert çözünmeyen madde sularda bulanikligi arttirir. Bu
yüzden arzu edilmezler
Bunlarin disinda sular fiziksel (renk, sicaklik, süspansiyon,
maddeler), fizyolojik (tat, koku) ve biyolojik kirlenmeye de maruz
kalabilirler.