Değerli üyelerimiz ve takipçilerimiz,
Medya organlarından takip ettiğimiz kadarıyla derneğimiz hakkında birkapatılma kararı bulunmaktadır.
Derneğimiz mühürlenmiş ve herhangi bir çalışma üretemeyeceğimiz bir mevzuat ile karşı karşıya bırakılmış durumdadır.
Ülkemizin geçirdiği zor günler konusunda kederimiz henüz hafiflememiş,devletimizin birlik ve bütünlüğüne kasteden darbeci mantığın oyunlarının tersyüz edilmiş olmasıyla büyük bir felaketin eşiğinden dönülmüş olması konusunda sevincimiz bu derece tazeyken, büyük bir hayal kırıklığıyla derneğimizin kapatıldığı haberini sizlerle paylaşıyoruz.
Siz değerli takipçilerimize ve kamuoyuna bildirmek isteriz ki, 2003 yılında çalışmalarına başlamış olan Tarih ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin herhangi bir yasadışı yapılanmayla ilgisi bulunması mümkündeğildir.
Maksadımız, ülkemizin sivil toplum çalışmalarına bir renk katmaktı ve bunu fazlasıyla gerçekleştirdik. Daha önce örneği sergilenmemiş işler yaptık ve hayal dahi edilemeyen sivil toplum etkinliklerine imza attık.
Gece gündüz çok yoğun bir mesaiyle çalıştık ve kıt kaynaklarımızı son raddesine kadar üyelerimizin yararına harcadık.
Ekonomik olarak, üyelerimizin bağış, aidat ve kurs ödemeleri haricinde devletimiz de dahil olmak üzere hiçbir
organizasyondan ve hiçbir kimseden destek almadan bu işleri ortaya koymuş olmanın gururunu yaşadık.
Üyelerimizi herhangi bir aidiyet koşuluyla değil, hiçbir şart öne sürmeden kabulettik.
Felsefemiz, Mevlana Hazretlerinin kendisinden “bilgeler bilgesi” diye bahsettiği, Hacı Bektaş Veli’nin, Ahmet Yesevi’nin, Yusuf Hemedani’nin ve hatta Yunus Emre’nin hocası olan, Anadolu’nun kapılarını İslam’ın bereketli meltemlerine açmakta büyük hissesi bulunan Hasan Harakani Hazretlerinin şu sözlerinde özetini bulmaktadır:
“Her kim bu dergaha gelirse ekmeğini veriniz,inancını sormayınız.”
Bizler de bir ilim ve irfan sofrası kurduk; inancını, aidiyetini, fikirlerini sormadan herkesi bu sofraya buyur etmeye çalıştık. Takipçilerimiz arasında her türlü inanç ve düşünceye sahip insan vardır. Aramıza katılmak isteyip de engel olunmuş hiçbir fert gösterilemeyeceği gibi, bir ideolojiye dair empoze yaptığımıza dair de bir kanıt gösterilemez.
Bugüne kadar binlerce yazar, şair, sanatçı ve eğitmen etkinliklerimize konuşmacı olarak katıldı.
Onları da belirlerken hiçbir ayrıma gitmedik. Kapımızı çalan her eğitmene eğitim verme imkanı, üyelerimizin talep ettiği her konuşmacıyı davet edip düşüncelerini sunma imkanı tanıdık.
Biz herhangi bir fikir dünyasının argümanlarını işlemek yerine düşünce dünyasının her tür renkliliğine yer vermeye çalıştık.
Hiçbir yerden emir ve yönlendirme almadan,üyelerimizin istek ve taleplerine göre bir çalışma biçimi ortaya koyduk.
Önce kapat, sonra sorgula mantığını kabullenmekte zorlandığımızı, doğru olanın önce sorgulamak, suç ispatlanabiliyorsa sonra kapatmak olduğunu ve hukuk devletine uygun olanın da bu olduğunu ifade etmek istiyoruz.
Önceden kapatılma haberi gelen konunun soruşturması başladığında, bu soruşturmadan alnımızın akıyla çıkacağımıza inanıyor; derneğimizle ilgili bütün bilgi ve belgelerin gerçeğin tecellisinin ortaya çıkmasına vesile olacağına inanıyoruz.
Bugüne kadar desteklerinizi bizden esirgemediniz, yolculuğumuza eşlik ettiniz, bu güzel Tarih Kültür Derneği tablosunun ortaya çıkarmamıza vesile oldunuz,ülkemizin bütün sivil toplum kuruluşlarına, hatta dünya sivil toplum örgütlerine örnek ve öncü bir model ortaya çıkardınız. Hepinize teşekkür ediyoruz.
Tarih Kültür Derneği’ndeki ilim ve irfan sofrasının siz değerli takipçilerimizin bireysel yaşantılarıyla yeniden hayat bulacağını ve yeşermeye devam edeceğini ümit ederek sizlere veda ediyoruz.
Cenab-ı Hakk devletimize zeval vermesin; milletimizin acılarını dindirsin ve yeniden böyle kederler yaşatmasın.
TARİH KÜLTÜR