“Ölmüş yeri ihya edip yüz binler ölmüş taifeleri ihya eden kimdir? Hak’tan başka ve bütün kâinatın Hâlık’ından başka şu işi kim yapabilir? Elbette o yapar. O ihya eder. Madem Hak’tır, hukuku zayi etmeyecektir. Sizi bir mahkeme-i kübraya gönderecektir. Yeri ihya ettiği gibi sizi de ihya edecektir.” (Sözler, Yirmi Beşinci Söz) |
Ey istediğini yaratan, yaratmasına hiç bir mani’ bulunmayan, Ey istediğini yapan, her iş kendi meşietiyle olan, Ey istediğine hidayet veren, hidayet verdiğini kimse hak yoldan ayıramayan, Ey istediğini dalâlete atan, yolundan saptırdığını kimse kurtaramayan, Ey istediğine mağfiret eden, bağışlaması herkese ve her günaha yeten, Ey istediğine azap eden, adalet ve rahmetinden başka hiçbir kimse kendisini azaptan geri çeviremeyen, Ey istediğinin tövbesini kabul buyuran, rahmeti herkesi ve her günahı aşan, Ey istediği şekilde rahimlerde yavrulara maddî, manevî suretler ve simalar veren, Ey istediği şeyi halk eden, mevcudatı dilediği ölçü ve sayıda ziyadeleştiren, irade ettiğine başka başka özellikler veren, Ey istediğini hususî rahmetine mazhar eden, bol rahmetinden dilediğine dilediğini veren, Sen aczden ve şerikten, kusurdan münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilâh yok ki bize imdad etsin. El-aman el-aman! Bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar. |