"Misafir olan kimse, beraberce getiremediği bir şeye kalbini bağlamaz. Bu menzilden ayrıldığın gibi, bu şehirden de çıkacaksın. Ve keza, bu fâni dünyadan da çıkacaksın. Öyleyse, aziz olarak çıkmaya çalış." (Mesnevi-i Nuriye, Habbe) |
ALLAH IM, Yine İsimlerinle sana nida edip yalvarıyor, arz-ı niyaz ediyorum. Ey emniyet ve emân veren, kalplere iman bahşeden Mü’min, Ey her şeyin dizgini elinde bulunan, bütün mevcudatı çepeçevre kudret pençesinde tutan, gözeten, kollayıp koruyan, Müheymin, Ey her şeyi yoktan var eden vücuda getiren ve her mevcuda mahsus vücud veren Mükevvin, Ey her bir mevcuda rabbini ve diğer mevcudata dair fıtrî vazifesini bildirip ilham eden Mülâkkin, Ey açıklanması gerekeni en iyi surette dilediği yolla, beyan edip bildiren Mübeyyin. Ey zorlukları kolaylaştıran, meşakkatleri teshil eden, zahmetleri rahata çeviren Mühevvin. Ey her mahlûku ve hadiseyi ve her bir şeyi kendine mahsus tarzda hikmetle ve san’atla süsleyen, tezyin eden Müzeyyin. Ey azamet kendisine mahsus olan, dilediğini dilediği kadar yücelten, şeref ve haysiyet veren Muazzım. Ey ihtiyaç sahibi her mahlûkun yardımına koşan, mevcudatı birbirinin yardımına koşturan Muavvin, Ey mevcudatı ve masnuatı uyumlu bir tarzda rengârenk nakışlarla anbean bezeyen yenileyen Mülevvin, Sen aczden ve şerikten, kusurdan münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilâh yok ki bize imdad etsin. El-aman el-aman! Bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar. |