Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: “Resulullah (sav) çarşıda bir yiyecek yığınına rastlayınca elini yığına daldırıp çıkardı. Parmaklarına rutubet bulaştı. Adama: “Ey satıcı nedir bu?” diye çıkıştı. Adam: “Ey ALLAH'ın Resulü, yağmur ıslattı." deyince: “Bu yaşlığı üste getirip, herkesin görmesini sağlıyamaz mıydın? Kim bizi aldatırsa o bizden değildir.” buyurdu." (Müslim, İman 164) |
“Zulümde, fıskta, kebairde birer menhus lezzet-i şeytaniye bulunabilir. Fakat imansızlıkta hiçbir cihet-i lezzet yok. Elem içinde elemdir, zulmet içinde zulmettir, azap içinde azaptır.” (Mektubat, On Altıncı Mektup) |
El-Bedi': Kâinatı hiçten, yoktan, taklitsiz, modelsiz ve benzersiz bir surette yaratan, onu binbir isminin sonsuz güzellikleriyle süsleyen |
ALLAHIM, Yine İsimlerinle sana nida edip yalvarıyor, arz-ı niyaz ediyorum. Ey sonsuz derece celalli ve yüce olan haşmet sahibi Celîl, Ey nihayetsiz, gerçek güzellik sahibi olan Cemîl, Ey her şeyi yoluna koymakta kendisine en fazla güvenilen Vekîl, Ey mahlûkatın ihtiyaçlarını tekeffül eden, zorluklarını üstüne alan güven veren Kefîl, Ey hak ve hayrın rehberi, her iyiliğin ve doğrunun Delili, Ey ayağı kayıp düşecek olanları tutup kaldıran, affeden Mukîl, Ey her cihetle küçük büyük gizli aşikâr her şeyden haberdar olan Habîr, Ey yumuşak davranan, gizli inceliği bilen, her şeyde nazik cemal-i sanatı görünen Latîf, Ey herkese galib gelen her bir mevcuda haddini bildiren sonsuz izzet sahibi Azîz, Ey her şeyin gerçek sahibi, bütün mevcudatın mutlak maliki, hükümdarı olan Melîk, Sen aczden ve şerikten, kusurdan münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilâh yok ki bize imdad etsin. El-aman el-aman! Bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar. |