“Evet, Kur’ân’ın düsturları, kanunları, ezelden geldiğinden, ebede gidecektir. Medeniyetin kanunları gibi ihtiyar olup ölüme mahkûm değildir. Daima gençtir, kuvvetlidir.” (Sözler, Yirmi Beşinci Söz) |
Ey bütün mülk kendisinin olan, saltanatından başka gerçek saltanat olmayan, Ey bütün kullar, lâyık olduğu sena ve medhini saymakla bitiremediği, Ey celâl ve kibriyasını bütün mevcudat vasfedemediği Ey gelmiş ve gelecek bütün gözler kemalini idrak edemediği, Ey gelmiş ve gelecek bütün zihin ve zekâların sıfatlarına ermekten aciz kaldığı, Ey gelmiş ve gelecek bütün fikirlerin kibriya ve büyüklüğüne yetişemediği, Ey hiçbir beşer, yüce sıfatlarını hakkıyla tavsif edemediği, Ey kullarının, hüküm, emir ve kazasını reddedemediği, Ey her şeyde marifetine birliğine çok ayet, delil ve burhanlar bulunan, Sen aczden ve şerikten, kusurdan münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilâh yok ki bize imdad etsin. El-aman el-aman! Bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar. |