“Onlar, bir kötülük yaptıkları veya kendilerine zulmettikleri zaman, Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tövbe istiğfâr ederler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar işledikleri günahta bile bile ısrar etmezler” (Âl-i İmrân, 3/135) |
Halim İbnu Hizam (ra) anlatıyor: “Ey ALLAH'ın Resulü, cahiliye devrinde yaptığım hayırlar var: Dua, köle azad etme, sadaka vermek gibi,.. bana bunlardan bir sevap gelecek mi?” dedim. “Sen zaten, daha önce yaptığın bu iyiliklerin hayrına Müslüman olmuşsun.” dedi. Buhari, Zekat 24) |
Ey seyyidlerin serveri, büyüklerin sahibi, Ey her çeşit duaya cevap veren, Ey bütün iyiliklerin gerçek sahibi, hâmîsi, Ey bütün makamların fevkinde olan; dereceleri yükselten, Ey bereketi büyük olan, karşılıksız bol ihsan eden, Ey hataları mağfiret eden, suçları affeden, Ey belâları def eden, musibetleri alıkoyan, Ey bütün sesleri işiten, her nidayı duyan, Ey istenenleri veren, dilekleri yerine getiren, Ey sır olan ve saklanan bütün gizlilikleri bilen, Sen aczden ve şerikten, kusurdan münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilâh yok ki bize imdad etsin. El-aman el-aman! Bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar. |