İbnu Mes'ud (ra) anlatıyor: “Resulullah (sav) ribâyı (faizi) yiyene de, yedirene de lanet etti.” (Müslim, Müsâkât 25) Ebu Davud ve Tirmizi'nin rivayetlerinde şu ziyade vardır: “(Faiz muamelesine) şahitlik edenlere de, bu muameleyi yazana da...” |
“Ey insan! Hayatın ağır tekâlifini omuzuna alıp zahmet çekme. Hayatın fenasını düşünüp, hüzne düşme. Yalnız dünyevî ehemmiyetsiz meyvelerini görüp dünyaya gelişinden pişmanlık gösterme.” (Mektubat, Yirminci Mektup, Birinci Makam) |
Ey mülk ve memleketinde tek ve yekta olarak daim ve kaim olan Mukîm, Ey celâlet ve celâdetinde azîm olan sonsuz büyüklüğünü gösteren Azîm, Ey saltanatında ilk ve son olan ebedî ve ezelî kalan Kadîm, Ey kuluna karşı pek merhametli ve şefkatli olan Rahîm, Ey her şeyi ve her hali tüm veçhiyle en iyi bilen Alîm, Ey kendisinden uzaklaşanlara hilm ile muamele eden, zaman tanıyan birden cezalandırmayan Halîm, Ey dergâhında el açıp arz-ı hacet edene keremini gösteren, ikram eden Kerîm, Ey miktarları, ölçüleri hikmetle belirleyen, takdir eden Hakîm, Ey hükmünde, kazasında ve takdirinde lütuf ve suhuletle muamele eden Latîf, Ey lütuf ve mülâyemetinde kudret ve iktidar sahibi olan Kadîr, Sen aczden ve şerikten, kusurdan münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilâh yok ki bize imdad etsin. El-aman el-aman! Bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar. |