İstatistik mekaniğin yorumu

0 views
Skip to first unread message

Sonsuz Us

unread,
Jul 8, 2019, 2:53:31 PM7/8/19
to sonsuzus


Bir önceki yazımda İstatistik mekaniğinden söz ettim. Biraz fazlaca matematik denklemler içerdiğinden şimdi denklemlerin anlamı üzerinde durmak istiyorum. Öncelikle şu noktayı açıklamakta yarar vardır: İleri sürdüğüm yaklaşımda genel kabul görmüş İstatistik mekaniğinden farklı olarak toplamlar sıfırdan sonsuza kadar olmayıp, sıfırdan belli bir kritik sayıya kadardır. Yani, sonlu toplamlar söz konusudur. Ayrıca sıfır enerji yokluk demek değildir. n = 0 dan kasıt, sistemin ilk başlangıç noktasını tanımlamak demektir. Bu başlangıç noktası da mutlak olmayıp görelidir. İstenilen herhangi bir “an” veya herhangi bir “durum” sıfır noktası olarak tanımlanabilir. Zaten “potansiyel enerjinin” en büyük özelliği de sabit bir değer olmayışı ve göreli olmasıdır. V(0,m) fonksiyonu da bir potansiyel enerji fonksiyonudur.



Bu potansiyel enerji yerel değişimlere yol açabilir. Değişimlerin ortaya çıkışı sonlu küçük adımların toplamı sonucunda belirir. Diğer bir ifadesi de “değişimler yerel yoğunluk farkları sonucunda oluşur” şeklindedir. Çünkü, sonlu sayıda birimin etkileşimi sonucu ortaya çıkan yapı, aniden ve yerel olarak oluşmaktadır.



Fakat öte yandan her bir yerel birimin genel yapı ile ışıktan hızlı bir şekilde haberleştiğini de söyledim. Şu halde yerel oluşumlarda yerel olmayan etkiler de var olmak zorundadırlar. Burada bir zorunluluk söz konusudur. Çünkü oluşan yapılar gelişi güzel ve tesadüfi olarak oluşmuyorlar. Altta yatan ve ilk anda görülmeyen, gizli bir simetrinin gerektirdiği şekilde oluşuyorlar. Gizli simetri “eşit dağılım” olarak da düşünülebilir. V(0,m) veya Z (equipartition) fonksiyonu esas itibariyle bir “eşit dağılım” fonksiyonu olup belli bir aralıktaki gizli simetriyi içerir. Çünkü bu gizli simetri sürdüğü sürece sistem dengede ve bozunmadan var olmaya devam eder. n =m noktasına ulaşıldığında veya aşıldığında simetride kırılma oluşur ve ani bir sıçrayışla yeni bir durum ortaya çıkar. 



“Yaşam” adını verdiğimiz varlık boyutu da aynı şekilde iki etkinin ortaklaşa işbirliği sayesinde aniden oluşmaktadır. Bir yandan yerel yoğunlaşmalar sonucu sistemin üst kritik noktaya ulaşmasını sağlayan yerel etkiler, diğer yandan kırılan simetri sonucunda belirli yapıların oluşmasına izin veren genel etkiler. Genel etkiden kasıt, örgü ağını oluşturan küçük düğümlerin yapısında bulunan “non-lineer” (çizgisel olmayan) özellik.



Eğer bu özellik bulunmasaydı hiçbir etki kalıcı olamazdı. Bir süre sonra Termodinamiğin ikinci yasası icabı genel örgü ağı içinde dağılıp giderdi. Çünkü, Takiyonların görevi örgü ağında oluşan pürüzleri ütülemek ve ağın yeniden düzgün bir ağa dönüşmesini sağlamaktır. Etkiler çizgisel olmazlarsa toplam etki kritik bir noktaya ulaşabilir ve, yine Takiyonlar sayesinde, ani bir sıçrayışla yeni bir yapıya dönüşebilir.



Varlıkların yapısında bulunan çizgisel olmayan etkileşme türüne “işbirliği” de diyebiliriz. Bu işbirliği, istek sonucu “özgür irade” ile oluşan bir işbirliği değildir. Daha çok zorunlu bir işbirliğidir. Var olanların varlıklarını sürdürmeleri için seçmek zorunda oldukları davranış türüdür, de denebilir. Her varlık kendinde eksik olanı tamamlamak zorundadır. Çünkü, eksik tamamlanmadığı taktirde bu eksiğin getireceği sorunlar artarak büyür ve varlığın kendi varoluşunu tehlikeye atar (Bakınız Yin ve Yang başlıklı yazım).



İşte, eksiğin tamamlanması için girişilen karşılıklı yarar faaliyetlerine “işbirliği” demekteyiz. Bu girişime son yıllarda “kazanç-kazanç stratejisi” adı verilmiştir. Tek tek ve bağımsız gibi görünen varlıkların bir araya gelip işbirliği yapmalarına neden olan birtakım çekim kuvvetlerinden söz ediyoruz. Canlılar için “simbiyoz” terimi kullanılmaktadır. Nesneler için çekim kuvveti, varlığın bir şekilde varlığını sürdürmesini sağlayan Takiyon etkisi olarak görülmelidir. Çünkü, Takiyonlar varlıklar arası iletişimi sağlayan ve evrene düzen getiren nesnelerdir.



Bu düzen hem yerel boyutta hem de genel boyutta oluşmaktadır. Takiyonlar yerel boyutta bize ayrı ve bağımsız gibi görünen varlıkların oluşumunu sağlarken, genel boyutta evrenin tümel olarak varlığını sürdürmesini sağlayan titreşim hareketinin de nedenidirler. Çünkü var olanlar her boyutta titreşim/salınım/dalga hareketi yaparak varlıklarını sürdürmektedirler.

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages