Günümüz dünyasında teknolojik gelişim öylesine girift ve rekabetçi bir ortam yaratmıştır ki, ortalama bilgi sahibi vatandaş mevcut durumu kavramakta güçlük çekmektedir. Ülkelerin büyük yatırımlarla oluşturmaya çalıştıkları Kitle İmha Silahlarının (KİS) boyutları ve güçleri gerçekten bir dünya sorunu haline gelmiş durumdadır.
Kitle imha silahlarını Nükleer, Kimyasal ve Biyolojik olarak üç gurupta incelemek mümkündür. KİS izlemek ve denetlemek için Birleşmiş Milletler teşkilatı içinde oluşturulmuş kuruluşlar vardır. Bunlar Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), Kimyasal Silahları Yasaklamak Teşkilatı (KSYT), Nükleer Denemeleri Yasaklamak Anlaşması (NDYA) ve onu uygulamaya koymak için kurulmuş olan teşkilat. Bu kuruluşların İngilizce olarak bilinen kısaltılmış adları, sırayla IAEA, OPCW ve CTBTO şeklindedir.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı
UAEA veya IAEA 1956 yılında Avusturyanın Viyana şehrinde ufak bir birim olarak işe başlamış günümüzde 3,000 üzerinde personeli bulunan ve tüm dünyada faaliyet gösteren büyük bir organizasyona dönüşmüştür. Ajansın dünya ülkeleri ile olan ilişkilerinin başında nükleer silah üretimini engellemek ve bu amaçla denetimlerde bulunup sonuçlara ulaşmaktır. Ajans faaliyetlerini düzenleyen NPT (Non-Proliferation Treaty), yani Nükleer Silahların Yaygınlaşmasını Önleme Anlaşması 1 Temmuz 1968 yılında imzaya sunulmuş ve zaman içinde 190 ülke bu anlaşmaya uyacaklarını bildirmişlerdir. Ajansın denetleme ve izleme görevlerinden başka barışçı amaçlı nükleer teknolojinin yaygınlaşmasına da destek verme görevi vardır. Bu bakımdan elektrik enerjisi üretmek için inşa edilen nükleer reaktörler (güç santralları) konusunda teknoloji transferine aracı olmak da UAEA’nın görevleri arasında bulunmaktadır.
Kimyasal Silahları Yasaklamak Teşkilatı
KSYT veya OPCW harfleri ile bilinen bu teşkilatın kurulma fikri İsviçre’nin Cenevre şehrindeki silahsızlanma görüşmeleri sırasında 3 Eylül 1992 tarihinde ileri sürülmüştür. Kimyasal silahları yasaklama anlaşması 13 Ocak 1993 tarihinde imzaya açılmış ve 29 Nisan 1997 yılında kabul edilip uygulama başlatılmıştır. Bu teşkilatın merkezi Hollanda’da Den Hague şehrinde olup Viyana’da da bir şubesi bulunmaktadır.
Kimyasal silahları üç guruba ayırabiliriz:
a) Pratikte kullanımı olmayan kimyasallar. Bunların ancak deney veya araştırma amaçlı üretimi söz konusudur. 100 gramın üzerinde üretildikleri taktirde OPCW örgütüne haber vermek gerekmektedir.
b) Zehirli olan hardal gazının ham maddesi olan bazı kimyasallar, aynı zamanda solventlerde ve bazı tür mürekkeplerde kullanılmak üzere sınırlı olarak üretilmektedir.
c) Sanayide geniş kullanımı olan bazı zehirli gazlar. Örneğin, Fosgen adıyla bilinen kimyasal, bir KİS olarak tanımlanmış olduğundan yılda 30 tondan fazla üretildiği taktirde OPCW teşkilatına haber vermek gerekmektedir.
Nükleer Denemeleri Yasaklamak Anlaşması ve Teşkilatı
NDYA veya CTBT her türlü nükleer silah denemesini, askeri veya sivil, yasaklamaktadır. Bu anlaşma 10 Eylül 1996 yılında Birleşmiş Milletler Genel Konferansı sırasında kabul görmüş ve ülkelere 24 Eylül 1996 tarihinde imzaya açılmıştır. Bu anlaşmayı izlemek ve uluslar arası iletişimi sağlamak üzere CTBTO teşkilatı 19 Kasım 1996 yılında Viyana’da kurulmuştur. Görevleri arasında bu anlaşmanın mümkün olduğunca fazla ülke tarafından imzalanmasını ve uygulanmasını sağlamaktır.
Bu üç uluslararası teşkilatın dışında bir de Biyolojik silahları yasaklayıp denetlemek için bir kuruluş oluşturmak gayreti bulunmaktadır. Ancak, bugüne kadar yapılan tüm girişimler sonuçsuz kalmış, istenilen yapıda bir denetleme teşkilatı kurulamamıştır.
Nükleer teknolojiye sahip ülkeler arasında beş ülkenin özel bir durumu bulunmaktadır. Bu ülkeler nükleer KİS sahip olan Amerika, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin’dir. Ayrıca, Hindistan, Pakistan ve İsrail, resmen olmasa da, nükleer silah sahibi ülkeler arasında sayılabilirler. Bu ülkeler silahsızlanma politikasını nükleer silahların yaygınlaşmasını önleme politikasından ayırmakta ısrar etmektedirler. Söz konusu beş ülkede nükleer KİS üretimine son verildiği taktirde, bu çabaların doğal sonucu olarak nükleer KİS istenmeyen ellere geçmesi de engellenmiş olacaktır. Aksi taktirde bir yandan KİS üretimine devam edip, diğer yandan KİS istenmeyen ellere veya kendilerinden başka ülkelere geçmesine engeller getirmeye çalışmak, ikili bir standart uygulamak demektir. Bu bakımdan nükleer denemelere son vermekten öte, tümüyle nükleer silah imalatına son vermek ve mevcut nükleer KİS imha etmek gereklidir. Nükleer KİS sahibi ülkelerin bu silahları, kendi güvenlikleri açısından, bulundurup üretmeye devam ederken diğer ülkelerde üretildikleri taktirde dünya barışının tehlikeye düşeceğini savunmaları, ne yazık ki inandırıcı olmaktan uzaktır. Ünlü sinema aktörü ve dünya Barış Elçisi Michael Douglas, Ekim 2003 tarihinde Amerikan Kongresine (Millet Meclisine) şu sözlerle hitap eder [1]:
Size, 2000 yılında vermiş olduğunuz sözü hatırlatarak aynen aktarıyorum: Nükleer silah sahibi ülkeler, nükleer silahsızlanmaya yönelik tüm nükleer silah mevcutlarını yok etmeyi ciddi olarak kararlaştırmışlardır.