Fwd: FW: MUTLAKA iYi OKUYUN VE YAYIN

4 views
Skip to first unread message

Oktay Aksoy

unread,
Feb 26, 2010, 4:01:47 PM2/26/10
to Ayla Erkoç, atala...@hotmail.com, Baris, basak erdem, Selda Bereket, sevgi...@googlegroups.com, muhittin sarıgözmen, cagu...@gmail.com, hulya yalkin, hüceste turan


---------- Yönlendirilmiş ileti ----------
Kimden: selma ürkmez <urkm...@hotmail.com>
Tarih: 26 Şubat 2010 11:24
Konu: FW: MUTLAKA iYi OKUYUN VE YAYIN
Kime: Aydın ANIL <aydin_a...@hotmail.com>, ayse helvaci sarıdemır <aydi...@hotmail.com>, bengi <bgok...@hotmail.com>, byhn <byhn...@windowslive.com>, evrens...@hotmail.com, Fatma Þanly Yylmaz <fasy...@hotmail.com>, fokta...@gmail.com, gamze g <gamze...@hotmail.com>, gökberk bilgin <gokber...@hotmail.com>, GÜRSEL KİREMİTÇİ <atilim...@hotmail.com>, müge gürsu <muge....@windowslive.com>, nehir oztel <ono...@hotmail.com>, Rukiye özkan <ozk...@mynet.com>, selma_...@hotmail.com, serap <mira...@hotmail.com>, serkan sevgi <corlu...@hotmail.com>, summer...@hotmail.com, Tülay Kızılkaya <kizilkay...@hotmail.com>, yusuf şanlı <yusufs...@hotmail.com>, zeliha keleş <zal...@hotmail.com>



 

From: yks...@hotmail.com
To: ozan...@hotmail.com
Subject: FW: MUTLAKA iYi OKUYUN VE YAYIN
Date: Thu, 25 Feb 2010 20:56:58 +0000


 
 

 



 

 






 



 

Iranli bir Vatandasin Türkiye hakkindaki izlenimleri...............


 


                   
 MOHSEN YAZD 'IN MEKTUBU

 

 

Gelecekteki Türk İslam Devleti Başkanının 'Fetullah Gülen olacağını ve Başbakan'ın neden
hiçbir ilişkimiz olmayan Tanzanya isimli garip bir ülkeye ziyarete gittiğini daha iyi anlayın.


NE OLUR BUNA DA KOMPLO TEORİSİ DEMEYIN ARTIK CUNKU BELKI DE SIZ BU MAILI
OKUDUGUNUZDA, RTE Türk İslam Cumhuriyeti Başkan Adayı Fetullah GULEN'E saygılarını
sunuyor olacaktır.

  Sevgili Türkiye deki dostlarım ve kardeşlerim,

Devrim sırasında devrim muhafızları tarafından önce tecavüz edilip, daha sonrada ipe
gönderilen çok sevgili kız kardeşim Mehtab'ın anısına...

Bu mektubu sizlere yazmamdaki neden bizim 30 sene kadar önce yaşadığımız o talihsiz ve
karanlık günün Türkiye için de yaklaşıyor olduğunu görmem ve bundan daha derin olarak
kalbimde hissetmem oldu. Türban yasasının mecliste onaylandığı tarihin İran İslam devriminin
olduğu güne denk gelmesi kalbimde bunun ilahi bir güçten gelen uyarı fişeği olduğu hislerini
uyandırdı ve bu mektubu kaleme almaya karar verdim. Biliyorum hepiniz kalbinizde karanlığın
otoritesini hissettiniz. Karanlık otorite gelmeden hissettirdi yaklaştığını.

İran İslam devriminden 1 hafta kadar önce Türkiye'ye gecen, uzun bir sure burada yasayan ve
daha sonra Kanada'ya iltica eden ve hâlihazırda bu ülkede felsefe öğretmenliği yapan bir
İranlıyım. Atatürk'ün aydınlık Türkiye'sini çok seviyorum ve yüreğim kan ağlayarak İran'da
'O gün' gelmeden önceki olayların sanki bir tekrarını sinemada izliyor gibi Türkiye'de görüyorum.


Yobaz karanlığında hunharca katledilen kız kardeşim anısına sizlere yalvarıyorum ki, sakin
olmaz demeyin! Sakin Türk Ordusu olduğu surece olamaz demeyin çünkü aşağıda anlatacağım
gibi o gün geldiğinde tüm orduların eli kolu bağlanabilir. Bizim ailemiz İran'da laik, sol görüşlü
ve aydın bir aile idi. Devrimden 1 ay önce bize bile söyleseler idi 1 ay sonra durum bu olacak
diye biz bile güler geçerdik, 'deli misin?' diye sorardık belki de. Belki de derdik ki 'Şah'ın bu
güçlü ordusunu nasıl yeneceklerde Şeriat karanlığını getirecekler? '.

Sizlere önce Iran İslam devriminin nasıl geliştiğini kısaca anlatmak istiyorum çünkü Türkiye'deki
gelişmelerle çok büyük benzerlikler mevcut.

İRAN İSLAM DEVRİMİNİ BAŞARIYA GÖTÜREN AYAKLAR:

1-Büyük kesimi fakirleşen halk dincilerin pençesine düştü. Bu halk yiyecek, giyecek gibi ufak
yardımlarla o nların safına çekildi. Beyinleri yıkandı ve Fakirliklerinin temelinde kirli ve dinsiz
rejim olduğu benliklerine yazıldı. Açlıkla boğuşan halk bu cehaletin pençesine kolaylıkla düştü
ve rejime düşmanlaştı. (COK FAKIRLESEN TURK HALKINADA AYNI SEYLER YAPILIYOR)

2-Hep demokrasi ve özgürlük dendi. Humeyni devrimi yapana kadar hep demokrasi ve özgürlük
vaat etti. Bu şekilde birçok sol görüşlü insanları da kendi saflarına çekti. Bu insanlar devrim
akabinde ipe giden ilk insanlar oldu. (TURKIYE'DE HEP DEMOKRASI VE OZGURLUK DIYORLAR)

3-Emir komuta zincirinde yapılanmış olan din adamları halkı kontrol altına aldı. (BASI ABD'DE
YASAYAN MALUM TARIKAT'IN YAPILANMA BICIMI OLAN 'ABI' YAPILANMASI BU EMIR KOMUTA
SEKLIDIR VE DEVRIMIN EN ONEMLI AYAKLARINDAN BIRISI BU EMIR KOMUTA YAPILANMASIDIR.
BU EMIR KOMUTA YAPILANMASI DEVRIMIN HALK ORDUSUDUR VE DEVRIM SIRASINDA BU EMIR
KOMUTA COK KISA ZAMANDA COK BUYUK KITLELERE EGEMEN OLUR.)

4-Kargaşa ve kaos ortamında askeri Kışl alar basildi. Ellerinde Kur'an ile kışlalar ele geçirildi.
(BU AYAGA COK DIKKAT EDELIM CUNKI DEVRIM SIRASINDA TURK SILAHLI KUVVETLERINI ELE
GECIRMENIN EN ANAHTAR AYAGI BUDUR.)

Türk silahlı kuvvetleri bildiğim kadarı ile 600-800,000 kişiden oluşan bir kuvvettir.. Yalnız
unutulmaması gereken gerçek bu ordunun ancak %0,1(Binde Bir) lik bir bolumu rejimin
muhafızıdır. Yani Harp okullarında eğitim görmüş subaylar ancak bu kadardır. Geri kalan
%99.99 er rejim muhafızı değildir. Onlar emirlere göre hareket eden vücut parçalarıdır.
Beyin olan ise az sayıdaki subaylardır. Iran devriminde kargaşa ve kaos ortamında kışlaları basan
yobazların ellerinde Kur'an ile erleri geçerek direnen subay ve komutanları katlettiler. Burada kilit
nokta ellerinde Kur'an ile harekete gecen büyük halk kitlelerine karşı erlerin silah kullanmakta
zorlanacağı gerçeğidir. Zaten kullansalar bile cahil ve beyni yıkanmış halk öyle bir kudretle
kışlalara saldırmıştır ki sonunda kışlalar teslim alınmıştır. O askerin açtığı ateş sonucu halktan
çok ölen olmuştur ama sonuçta bir noktada erler silah bırakmak durumunda kalmışlardır. Erin
kendi başına alacağı savaş inisiyatifi düşmana karşıdır. Ama büyük kitleler halinde ve ellerinde
kuranlarla üzerine gelen kendi halkına karşı bu kararlılığı göstermesi mümkün olamaz. Yani er
buna bir noktadan sonra direnmez yâda direnemez. Çünkü o er karşısındakinin karanlık bir devrim
yapacak olan insanlar olduğunu bilecek bilinçte de değildir, kaybedeceği aydınlığın ne olduğunu da.
Bunu bilecek olan sadece subaylardır. Ve kanlarının son damlasına kadar savaşacak olanlarda bu
konuda aydınlanmış Türk subaylarıdır. Ama yukarda bahsettiğim üzere onlar ordunun sadece ve
sadece en fazla binde birini teşkil ederler. Yani devrimin asil savunucusu Türk ordusunun tümü
değildir, sadece subay kademesidir ve erlerin durduğu ve etkisizleştirildiği noktada o subay
kademesinin yok edilmesi kolay olacaktır. İran'da ordu bu şekilde etkisiz hale getirilmiştir.
'Er düşman işgali durumunda durmaz ve etkisizleştirilemez, sonuna kadar da savaşır, ama büyük
bir kudretle gelen kendi halkı karşısında durabilir.'

Şu aşamada aldıkları bu büyük ivme ve arkalarındaki çok büyük güçler ile onları normal yollardan
durdurmak çok zor olacaktır. Ve bunların durdurulmadan hareket edeceği her gün ivme ve
güçlerini artıracak ve isi zorlaştıracaktır. Silahlı kuvvetler ne kadar erken hareket ederse o kadar
iyi olur. Sonra geç olabilir. Silahlı kuvvetlerin su veya bu neden ile eli kolu bağlı ise ki öyle
görünüyor bu durumda silahlı kuvvetler 'O GUN' geldiğinde kışlarını nasıl muhafaza edeceğinin
planını çok iyi yapmalıdır. Çünkü kilit bu noktadır. Silahlı kuvvetler etkisiz hale getirilemedigi
müddetçe devrim başarıya ulaşamaz. Bu nedenle her askeri kışlaya normal erlerin haricinde
kışlaları kanının son damlasına kadar savunacak 'OZEL CUMHURIYET DEVRIM MUHAFIZLARI
BIRLIKLERI' oluşturulmalı ve bunların böyle büyük bir halk hareketine karşı erlerden önc e devreye
girip, erler şaşkınlıklarını üzerlerinden atana kadar çatışmaya girmeleri sağlanmalı ve burada
kazanılacak vakit ile gerideki subaylar erlerin dağılmasının önüne geçmelidir.. Yani ordunun
esas gücü ve gövdesi olan erlerin kontrolü kesinlikle  kaybedilmemelidir. Iran ordusunun böyle
bir hazırlığı olmadığı için gafil avlandı.

Oluşturulacak olan 'OZEL CUMHURIYET DEVRIM MUHAFIZLARI BIRLIKLERI' yobazlar ile çatışırken,
erlerde üzerlerindeki şaşkınlığı atacaklar ve subayların organizasyonu ile çatışmalara destek
vereceklerdir.  Oluşturulacak 'OZEL CUMHURIYET DEVRIM MUHAFIZLARI BIRLIKLERI' çok özel
eğitilmeli ve de Atatürk'e ve devrimlerine cani pahasına savunacak şekilde inanmış olmalıdırlar.
Aksi halde basarîsizlik kaçınılmazdır. Çünkü en son Lübnan'da gördüğümüz üzere davasına
inanmış bir kaç yüz Hizbullah Militanı dünyanın en iyi ordularından birisi olan İsrail ordusunu ağır
zayiatlarla yenilgiye uğrattı..

Sevgili dostlar ve kardeşler, elimden geldiğince sizleri bilgilendirmeye çalıştım çünkü aydınlığı
savunmak durumunda olan sizler İran'ın geçtiği bu karanlık tüneli anlamak durumundasınız.
İran'ın bu acı tecrübesi sizlerin uyanık olması  için bir şans olur umarım.

Aşağıdaki birinci linkte İran'ın devrimin hemen öncesi görüntüleri ile hemen sonrası görüntülerini
bulacaksınız. Orada göreceğiniz üzere Iran devrim öncesi belki su anki Türkiye'den bile daha
modern. Yani olmaz, olmaz demeyin. İkinci linkte ise Devrim lideri Humeyni'ye kadınların şiir
okuması. O linki vermemin nedeni ise o koltukta bir gün bugün ABD'de ikamet eden malum
cemaatin başı olan şahsın oturabileceği ihtimalidir. Acı ama sanki tarih tekerrür ediyor.

http://www.youtube. com/watch? v=Gj1rSmQ5kvg <http://www.youtube. com/watch? v=Gj1rSmQ5kvg>
http://www.youtube. com/watch? v=rO2rf8KPacI <http://www.youtube. com/watch? v=rO2rf8KPacI>

Benim çok sevgili kız kardeşim Mehtab anısına yapabileceğim bu kadar. Elimden geldiğince sizleri
bilgilendirmeye çalıştım. Ama sizin geride kalan, aydınlık yarınlar bekleyen kızlarınız, kardeşleriniz,
çocuklarınız ve Mehtab'lariniz için yapabileceğiniz  çok şeyler var karanlık 'O Gün' çökmeden önce
Atatürk Turkiye'si ne...  Yapabileceğiniz ilk şey bu mektubu bildiğiniz, tanıdığınız insanlara
ulaştırarak daha fazla insani uyandırmak olabilir. O acı çok büyük acı sevgili kardeşler, anlatmak
istemiyorum içinizi karartmamak için ama sevgili kardeşim Mehtab keşke bu dünyaya gelmemiş
olsa idi de 'O gün' o acı sonu yaşamamış olsa idi o karanlık ve pis yobaz şehvetinin pençesinde.
Allah sizleri ve Atatürk Türkiyesi ni korusun o yobaz karanlığının sevgili kardeşim Mehtab'a
gösterdiği acı sondan. Anlatamıyorum onu yobazların nasıl katlettiğini, elim varmıyor yazmaya,
dilim gitmiyor anlatmaya... . .

Mohsen Yazd






.


FREE Animations for your email - by IncrediMail! Click Here!


i_safe.gif
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages