BİR SORU~~BİR CEVAP

16 views
Skip to first unread message

Şefkat

unread,
Dec 24, 2011, 5:04:28 PM12/24/11
to sef...@googlegroups.com
Bahtiyar kimdir?

Be�inci Mesele: D�nya madem f�nidir. Hem madem �m�r k�sad�r. Hem madem gayet l�zumlu vazifeler �oktur. Hem madem hayat-� ebediye burada kazan�lacakt�r. Hem madem d�nya sahipsiz de�il. Hem madem �u misafirhane-i d�nyan�n gayet Hak�m ve Ker�m bir m�debbiri var. Hem madem ne iyilik ve ne fenal�k cezas�z kalmayacakt�r. Hem madem ( "Allah kimseye g�c�nden fazlas�n� y�klemez." Bakara S�resi: 2:286) s�rr�nca teklif-i m�l�yutak yoktur. Hem madem zarars�z yol, zararl� yola m�reccaht�r. Hem madem d�nyev� dostlar ve r�tbeler kabir kap�s�na kadard�r. Elbette, en bahtiyar odur ki, d�nya i�in �hireti unutmas�n, �hiretini d�nyaya feda etmesin, hayat-� ebediyesini hayat-� d�nyeviye i�in bozmas�n, m�l�y�ni �eylerle �mr�n� telef etmesin, kendini misafir tel�kki edip misafirhane sahibinin emirlerine g�re hareket etsin, sel�metle kabir kap�s�n� a��p saadet-i ebediyeye girsin. Ha�iye

Ha�iye: Bu madem'ler i�indir ki, �ahs�ma kar�� olan zul�mlere, s�k�nt�lara ald�rm�yorum ve ehemmiyet vermiyorum. "Meraka de�miyor" diyorum ve d�nyaya kar��m�yorum.

L�gat�e;
misafirhane-i d�nya: D�nya mis�firh�nesi, insan�n d�nyada misafir olmas�--Hak�m: Her�eyi gaye ve faydalarla yaratan Allah--Ker�m: �kr�m ve ihs�n� bol olan Allah--m�debbir: Her i�i her y�n�yle bilerek ayarlayan ve belli bir gayeyi takip ederek yaratan Cenab-� Hak--teklif-i m�l�yutak: A��r ve g�� yetirilemeyeni isteme--m�reccah: tercih edilen--bahtiyar: Bahtl�, iyi t�lihli; mesut, m�b�rek, kutlu--m�l�y�ni: M�n�s�z, faydas�z, bo� �ey.

Şefkat

unread,
Dec 25, 2011, 5:25:53 PM12/25/11
to sef...@googlegroups.com
Hz. Resululullah (sav), �mmetinden Al-i beytine muhabbet istiyor

�yetinin bir kavle g�re m�n�s�: "Resul-i Ekrem Aleyhissal�t� Vessel�m, vazife-i risaletin icras�na mukabil �cret istemez; yaln�z �l-i Beytine meveddeti istiyor."

E�er denilse: "Bu m�n�ya g�re, kar�bet-i nesliye cihetinden gelen bir fayda g�zetilmi� g�r�n�yor. Halbuki, � ("Allah kat�nda en �erefliniz, en ziyade takv� sahibi olan�n�zd�r." Hucurat S�resi: 49:13) s�rr�na binaen, kar�bet-i nesliye de�il, belki kurbiyet-i �l�hiye noktas�nda vazife-i risalet cereyan ediyor."

Elcevap: Resul-i Ekrem Aleyhissal�t� Vessel�m, gayb-��in� nazar�yla g�rm�� ki, �l-i Beyti, �lem-i �sl�m i�inde bir �ecere-i nuraniye h�km�ne ge�ecek. �lem-i �sl�m�n b�t�n tabakat�nda, kem�l�t-� insaniye dersinde rehberlik ve m�r�idlik vazifesini g�recek zatlar, ekseriyet-i mutlaka ile, �l-i Beytten ��kacak. Te�ehh�ddeki, �mmetin �l hakk�ndaki duas� ki,
�
(Allah�m! T�pk� �brahim'e ve �brahim'in �line sal�t etti�in gibi, Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in �line de sal�t et. Muhakkak ki Sen her t�rl� hamd ve �vg�ye nihayetsiz derecede l�y�ks�n ve �an ve �erefin her�eyden nihayetsiz derecede y�ksektir)

makbul olaca��n� ke�fetmi�.

Yani, nas�l ki millet-i �brahimiyede ekseriyet-i mutlaka ile nuran� rehberler Hazret-i �brahim'in (a.s.) �linden, neslinden olan enbiya oldu�u gibi; �mmet-i Muhammediyede de (a.s.m.), vez�if-i az�me-i �sl�miyette ve ekser turuk ve mes�likinde, enbiya-y� Ben� �srail gibi, akt�b-� �l-i Beyt-i Muhammediyeyi (a.s.m.) g�rm��. Onun i�in, ("De ki: Vazifem kar��l���nda sizden bir �cret istemiyorum. Sizden istedi�im, ancak akrabaya sevgi ve Ehl-i Beytime muhabbettir." ��r� S�resi: 42:23) demesiyle emrolunarak, �l-i Beyte kar�� �mmetin meveddetini istemi�.

Bu hakikati teyid eden m�kerrer rivayetlerde ferman etmi�:

"Size iki �ey b�rak�yorum; onlara temess�k etseniz necat bulursunuz: biri Kitabullah, biri �l-i Beytim."� ��nk�, S�nnet-i Seniyyenin menba� ve muhaf�z� ve her cihetle iltizam etmesiyle m�kellef olan, �l-i Beyttir.

��te bu s�rra binaendir ki, Kitap ve S�nnete ittib� �nvan�yla bu hakikat-i had�siye bildirilmi�tir. Demek �l-i Beytten, vazife-i risalet�e murad�, S�nnet-i Seniyyesidir. S�nnet-i Seniyyesine ittib�� terk eden, hakik� �l-i Beytten olmad��� gibi, �l-i Beyte hakik� dost da olamaz.

Hem �mmetini �l-i Beytin etraf�nda toplamak arzusunun s�rr� �udur ki: Zaman ge�tik�e �l-i Beyt �ok tekess�r edece�ini izn-i �l�h� ile bilmi� ve �sl�miyet zaafa d��ece�ini anlam��. O halde, gayet kuvvetli ve kesretli bir cemaat-i m�tes�nide l�z�m ki, �lem-i �sl�m�n terakkiy�t-� m�neviyesinde medar ve merkez olabilsin. �zn-i �l�h� ile d���nm�� ve �mmetini �l-i Beyti etraf�na toplamas�n� arzu etmi�.

Evet, �l-i Beytin efrad� ise, itikad ve �m�n hususunda sairlerden �ok ileri olmasa da, yine teslim, iltizam ve tarafgirlikte �ok ileridedirler. ��nk� �sl�miyete f�traten, neslen ve cibilliyeten taraftard�rlar. Cibill� taraftarl�k zay�f ve �ans�z, hatt� haks�z da olsa b�rak�lmaz. Nerede kald� ki, gayet kuvvetli, gayet hakikatli, gayet �anl� b�t�n silsile-i ecdad� ba�land��� ve �eref kazand��� ve canlar�n� feda ettikleri bir hakikate taraftarl�k, ne kadar esasl� ve f�tr� oldu�unu bilbed�he hisseden bir zat, hi� taraftarl��� b�rak�r m�? Ehl-i Beyt, i�te bu �iddet-i iltizam ve f�tr� �sl�miyet cihetiyle, din-i �sl�m lehinde edn� bir em�reyi kuvvetli bir b�rhan gibi kabul eder. ��nk� f�tr� taraftard�r. Ba�kas� ise, kuvvetli bir b�rhan ile sonra iltizam eder.

L�gat�e;
vazife-i risalet: Peygamberlik vazifesi--�l-i Beyt: Hz. Muhammed`in (a.s.m.) soyundan gelenler--meveddet: Dostluk, sevgi, muhabbet, al�ka--kar�bet-i nesliye: Soy yak�nl���. Akrabal�k--kurbiyet-i �l�hiye: Cen�b-� Allah`a yak�nla�maya �al��mak--gayb-��in�: Gayb� bilen. Gelecekten veya �hiretten haberi olan--�ecere-i nuraniye: Parlak ve nurani a�a�--kem�l�t-� insaniye: �nsana ait m�kemmellikler--Te�ehh�d: �eh�det getirmek. Namazda 'tahiyyat`�n oturarak okunmas�--�l: Akrab� ve taallukat, soy--vez�if-i az�me-i �sl�miyet: B�y�k �sl�miyet hizmeti--turuk: Tarikatler--mes�lik: Meslekler, mezhepler, usuller--akt�b-� �l-i Beyt-i Muhammediye: Hz. Muhammed (a.s.m.) neslinden gelen kutuplar, b�y�k evliyalar--tekess�r: �o�almak--iltizam: Gerekli bulmak. Taraftarl�k--silsile-i ecdad: Ata soyu, dedeler zinciri--�iddet-i iltizam: �iddetli ba�l�l�k ve tarafdarl�k.

Şefkat

unread,
Dec 26, 2011, 5:05:54 PM12/26/11
to sef...@googlegroups.com
Sahabelere Yeti�ilmez

Su�l:
"Sahabelere kar�� iddi�-i r�chan nereden ��k�yor, kim ��kar�yor? �u zamanda, bu meseleyi med�r-� bahsetmek nedendir? Hem, m�ctehid�n-i iz�ma kar�� m�s�v�t d�v� etmek neden ileri geliyor?"

Elcevap: �u meseleyi s�yleyen iki k�s�md�r.

Bir k�sm�, s�f� ehl-i diy�net ve ehl-i ilimdir ki, b�z� eh�disi g�rm��ler; �u zamanda ehl-i takv� ve sal�hat� te�vik ve ter�ib i�in �yle mebhaslar a��yorlar. Bu k�sma kar�� s�z�m�z yok. Z�ten onlar azd�rlar, �abuk da intib�ha gelirler.

Di�er k�s�m ise, gayet m�thi� ma�rur insanlard�r ki, mezhebsizliklerini m�ctehid�n-i iz�ma m�s�v�t d�v�s� alt�nda ne�retmek istiyorlar ve dinsizliklerini Sahabeye kar�� m�s�v�t d�v�s� alt�nda icr� etmek istiyorlar.

��nk�, evvelen, o ehl-i dal�let sef�hete girmi�, sef�hette tiryaki olmu�, sef�hete m�ni olan tek�lif-i �er'iyeyi yapam�yor. Kendine bir bahane bulmak i�in der ki:

"�u mes�il, ictih�diyedirler. O mes�ilde mezhebler birbirine muh�lif gidiyor. Hem, onlar da bizim gibi insanlard�r, hat� edebilirler. �yle ise, biz de onlar gibi ictihad ederiz, istedi�imiz gibi ib�detimizi yapar�z. Onlara t�bi olmaya ne mecburiyetimiz var?"

��te bu bedbahtlar, bu des�se-i �eyt�niye ile, ba�lar�n� mez�hibin zincirinden ��kar�yorlar. Bunlar�n �u d�v�lar� ne kadar ��r�k, ne kadar esass�z oldu�u Yirmi Yedinci S�zde kat� bir s�rette g�sterildi�inden, ona havale ederiz.

S�niyen, o k�s�m ehl-i dal�let bakt�lar ki, m�ctehid�nlerde i� bitmiyor. Onlar�n omuzlar�ndaki, yaln�z nazariy�t-� diniyedir. Halbuki, bu k�s�m ehl-i dal�let, zar�riy�t-� diniyeyi terk ve ta�yir etmek istiyorlar. "Onlardan daha iyiyiz" deseler, meseleleri tamam olmuyor. ��nk�, m�ctehid�n, nazariy�ta ve kat� olmayan teferru�ta kar��abilirler. Halbuki, bu mezhebsiz ehl-i dal�let, zar�riy�t-� diniyede dahi fikirlerini kar��t�rmak ve k�bil-i tebdil olmayan mes�ili tebdil etmek ve kat� erk�n-� �sl�miyeye kar�� gelmek istediklerinden, elbette zar�riy�t-� diniyenin hameleleri ve direkleri olan Sahabelere ili�ecekler.

Heyh�t! De�il bunlar gibi insan s�retindeki hayvanlar, belki hakiki insanlar ve hakiki insanlar�n en k�milleri olan evliy�n�n b�y�kleri, Sahabenin k���klerine kar�� m�s�v�t d�v�s�n� kazanamad�klar�, gayet kat� bir s�rette Yirmi Yedinci S�zde ispat edilmi�tir.



(Allah'�m, "Sahab�lerime dil uzatmay�n�z. Biriniz Uhud Da�� kadar alt�n� Allah yolunda harcasa, Sahab�lerimden birinin verdi�i bir avu� kadar olmaz" (Allah'�n Res�l� do�ru s�yledi)� buyuran Res�l�n Muhammed'e sal�t ve sel�m eyle.)

L�gat�e;
iddi�-i r�chan: �st�nl�k iddias�--m�ctehid�n-i iz�m: �htiya� h�s�l oldu�unda �yet ve hadislerden h�k�m ��karm�� b�y�k �sl�m all�meleri ve �nderleri. �mam-� A'zam, �mam-� ��fi�... gibi--m�s�v�t: E�itlik--eh�dis: Hadisler, riv�yetler--ehl-i takv� ve sal�hat: Allah`tan korkan, g�nahlardan �ekinen, ibadetleri yapan insanlar--ter�ib: �steklendirme, �mit verme--sef�het: Zevk, e�lence ve yasak �eylere d��k�nl�k--tek�lif-i �er'iye: �eriat�n emirleri ve y�kledi�i sorumluluklar--mes�il: Meseleler--ictih�diye: �ctihad konusu, Yoruma a��k--des�se-i �eyt�niye: �eytan�n hilesi, aldatmacalar�--nazariy�t-� diniye: Dinin nazar�, yoruma a��k h�k�mleri--zar�riy�t-� diniye: �man edilmesi mutlaka gerekli olan dinin esaslar�--ta�yir: Bozarak de�i�tirmek--k�bil-i tebdil: Yenilenmesi m�mk�n.

Şefkat

unread,
Dec 27, 2011, 5:42:28 PM12/27/11
to sef...@googlegroups.com
Sahabelerin d�nyas�
Su�l: Diyorlar ki: "Ehl-i vel�yet ve ash�b-� kem�l�t, d�nyay� terk etmi�ler. Hatt� had�ste var ki, 'D�nya muhabbeti b�t�n hat�lar�n ba��d�r.'� Halbuki, Sahabeler d�nyaya pek�ok girmi�ler. Terk-i d�nya de�il, belki bir k�s�m Sahabe, o zaman�n ehl-i medeniyetinden daha ileri gitmi�ler. Nas�l oluyor ki, b�yle Sahabelerin en edn�s�na, en b�y�k bir vel� kadar k�ymeti var, diyorsunuz?"

Elcevap: Otuz �kinci S�z�n �kinci ve ���nc� Mevk�flar�nda gayet kat� ispat edilmi�tir ki, d�nyan�n �hirete bakan y�z�yle, esm�-i �l�hiyeye mukabil olan y�z�n� sevmek, sebeb-i noksaniyet de�il, belki med�r-� kem�ldir ve o iki y�zde, ne kadar ileri gitse, daha ziy�de ib�det ve m�rifetull�hta ileri gider. Sahabelerin d�nyas� ise, i�te o iki y�zdedir. D�nyay� �hiret mezraas� g�r�p, ekip bi�mi�ler. Mevcud�t�, esm�-i �l�hiyenin aynas� g�r�p, m��t�k�ne tem��� edip bakm��lar. Fen�-i d�nya ise, f�n� y�z�d�r ki, insan�n heves�t�na bakar.

L�gat�e;
ash�b-� kem�l�t: K�mil insanlar, m�kemmel ve fazilet sahibi insanlar--edn�: en k���k, en a�a��--med�r-� kem�l: Olgunluk vesilesi--m�rifetull�h: Allah`� bilme; isim ve s�fatlar�yla tan�ma, yarat�klar� ve Kur`�n� hak�katleri tefekk�r ve tahsil ile veya Allah`�n ihsan� ile kalb� inki�af ve bas�rete sahip olmak--Fen�-i d�nya: D�nyan�n f�ni, ge�ici olan y�n�--heves�t: Nefisten gelen gelip ge�ici istekler, arzular.

Şefkat

unread,
Dec 28, 2011, 5:11:52 PM12/28/11
to sef...@googlegroups.com
�nan�s�zl�k neden affedilmez?

(.....)Hulf�'l-vaad ise, hem zillet, hem tezell�ld�r. Hi�bir cihetle cel�l-i kudsiyetine yana�amaz. Hulf�'l-va�d ise, ya afdan, ya aczden gelir. Halbuki, k�f�r cin�yet-i mutlakad�r, Ha�iye affa k�bil de�il. Kad�r-i Mutlak ise, aczden m�nezzeh ve mukaddestir.

Ha�iye: Evet, k�f�r mevcud�t�n k�ymetini �skat ve m�n�s�zl�kla ittiham etti�inden, b�t�n k�inata kar�� bir tahkir; ve mevcud�t aynalar�nda cilve-i esm�y� ink�r oldu�undan, b�t�n esm�-i �l�hiyeye kar�� bir tezyif; ve mevcud�t�n Vahd�niyete olan �eh�detlerini reddetti�inden, b�t�n mahl�kata kar�� bir tekzib oldu�undan, istidad-� insan�yi �yle ifsad eder ki, sal�h ve hayr� kabule liy�kati kalmaz. Hem, bir z�lm-� az�mdir ki, umum mahl�kat�n ve b�t�n esm�-i �l�hiyenin hukukuna bir tecav�zd�r.

��te, �u hukukun muh�fazas� ve nefs-i k�fir hayra kabiliyetsizli�i, k�fr�n adem-i aff�n� iktiz� eder. ("Muhakkak ki �irk pek b�y�k bir zul�md�r" Lokman S�resi: 13.) �u m�n�y� ifade eder.

L�gat�e;
Hulf�'l-vaad: Ahdinden d�nme, verdi�i s�z� yerine getirmeme--zillet: A�a��l�k, horluk, al�akl�k--tezell�l: K���kl�k, a�a��lanma, hakareti kabul etme--cel�l-i kudsiyet: Allah`�n sonsuz b�y�kl�k ve ha�metinin kusursuz ve noksans�z olmas�--Hulf�'l-va�d: haber verdi�i halde k�t�l�k yapanlara ileride verece�ini bildirdi�i cezalar� vermemek--mevcud�t: Varl�klar--�skat: D���rmek--tahkir: Hakaret etme, horlamak, a�a��lamak--tezyif: alaya alma--Vahd�niyet: Allah`�n b�t�n isim ve s�fatlar�yla b�t�n varl�klarda birden tecell� etmesi--tekzib: Yalanlamak--istidad-� insan�: �nsan�n kabiliyeti, yetene�i, insan eden �zellikler--ifsad: Bozmak--sal�h: Bir �eyin en iyi h�li--zulm-� az�m: B�y�k zul�m--adem-i aff: Aff�n yoklu�u, effetmeme.

Şefkat

unread,
Dec 29, 2011, 6:19:31 PM12/29/11
to sef...@googlegroups.com
Bir milyon sene saltanattan sonra hi� olacaks�n denilse kabul edermisin?

�nsan�n kalb c�zdan�ndaki let�if ve ak�l defterindeki hav�s ve istidad�ndaki cihaz�t tamamen ve m�ttefikan saadet-i ebediyeye m�teveccih ve ona g�re verilmi� ve ona g�re te�hiz edilmi� oldu�una ehl-i tahkik ve ke�if m�ttefiktirler.

Ezc�mle: Mesel�, akl�n bir hizmetk�r� ve tasvircisi olan kuvve-i hayaliyeye denilse ki, sana bir milyon sene �m�r ile saltanat-� d�nya verilecek, fakat �hirde mutlaka hi� olacaks�n. Tevehh�m aldatmamak, nefis kar��mamak �art�yla "Oh" yerine "Ah" diyecek ve teess�f edecek. Demek, en b�y�k f�n�, en k���k bir �let ve cihaz�t-� insaniyeyi doyuram�yor.

��te bu istidaddand�r ki, insan�n ebede uzanm�� emelleri ve k�inat� ih�ta etmi� efk�rlar� ve ebed� saadetlerinin env��na yay�lm�� arzular� g�sterir ki, bu insan ebed i�in halk edilmi� ve ebede gidecektir; bu d�nya, ona bir misafirh�nedir ve �hiretine bir intizar salonudur.

L�gat�e;
let�if: M�nev� duygular, g�zel, ho� ve ruhla ilgili hisler--hav�s: Akla ba�l� duygular--m�ttefikan: �ttifakla, herkesin ayn� �eyi belirterek birbirlerini do�rulamalar�--m�teveccih: Y�nelmi�, d�nm��--ehl-i tahkik ve ke�if: Hak�katlar� ara�t�rp delilleriyle bilen veya tamamen Allah'�n l�tfuyla ke�feden �limler--Tevehh�m: yok olan� var zannetmek--ih�ta: ��ine alma; ku�atmak--efk�r: Fikirler, d���nceler--env�: �e�itler, t�rler--intizar: Beklemek.

Şefkat

unread,
Dec 30, 2011, 5:03:55 PM12/30/11
to sef...@googlegroups.com
Bizim nefis ve �eytan�m�za ne olmu� ki?

��te o z�t (a.s.m.), bir saadet-i ebediyenin muhbiri, m�jdecisi, bir rahmet-i b�nih�yenin k��ifi ve il�nc�s� ve saltanat-� Rub�biyetin meh�sininin dell�l�, seyircisi ve k�n�z-u esm�-i �l�hiyenin ke���f�, g�stericisi oldu�undan, b�yle baksan, yani ub�diyeti cihetiyle, onu bir mis�l-i muhabbet, bir tims�l-i rahmet, bir �eref-i insaniyet, en nur�n� bir semere-i �ecere-i hilkat g�receksin; ��yle baksan, yani ris�leti cihetiyle, bir b�rhan-� Hak, bir sir�c-� hakikat, bir �ems-i hid�yet, bir ves�le-i saadet g�r�rs�n.

��te, bak: Nas�l berk-i h�tif gibi, onun nuru �arktan garb� tuttu. Ve n�sf-� arz ve hums-u be�er onun hediye-i hid�yetini kabul edip h�rz-� c�n etti. Bizim nefis ve �eytan�m�za ne oluyor ki, b�yle bir z�t�n b�t�n d�v�lar�n�n esas� olan L� il�he illallah'�, b�t�n mer�tibiyle beraber kabul etmesin?

L�gat�e;
muhbir: Haber veren, ihb�r eden--rahmet-i b�nih�ye: Sonsuz rahmet--saltanat-� Rub�biyet: Allah`�n k�inat� terbiye ve id�re eden saltanat�, h�kimiyeti--meh�sin: G�zellikler, iyilikler--k�n�z-u esm�-i �l�hiye: Allah`�n isimlerinin haz�neleri--ub�diyet: Kulluk--mis�l-i muhabbet: Sevgi �rne�i--tims�l-i rahmet: Rahmet sembol�--semere-i �ecere-i hilkat: Yarat�l�� a�ac�n�n meyvesi--b�rhan-� Hak: Hakk`�n delili--sir�c-� hakikat: ger�e�in ayd�nl���--�ems-i hid�yet: Hid�yet g�ne�i, Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir ismi--ves�le-i saadet: Mutluluk vesilesi--berk-i h�tif: Birden g�r�n�p kaybolan p�r�lt�, �im�ek--n�sf-� arz: Yery�z�n�n yar�s�--hums-u be�er: �nsanlar�n be�te biri--h�rz-� c�n: Ba�r�na bas�p can� gibi korumak--mer�tib: Mertebeler, dereceler.

Şefkat

unread,
Dec 31, 2011, 5:02:32 PM12/31/11
to sef...@googlegroups.com
Sak�n deme, "Benim namaz�m nerede, �u hakikat-i namaz nerede!"?

Sak�n deme, "Benim namaz�m nerede, �u hakikat-i namaz nerede!" Z�r� bir hurma �ekirde�i, bir hurma a�ac� gibi, kendi a�ac�n� tavsif eder. Fark yaln�z icm�l ve tafsil ile oldu�u gibi, senin ve benim gibi bir �m�nin -velev hissetmezse- namaz�, b�y�k bir vel�nin namaz� gibi, �u nurdan bir hissesi var, �u hakikatten bir s�rr� vard�r - velev �uurun taall�k etmezse. Fakat, derec�ta g�re inki�af ve tenevv�r� ayr� ayr�d�r. Nas�l bir hurma �ekirde�inden t� m�kemmel bir hurma a�ac�na kadar ne kadar mer�tib bulunur; �yle de, namaz�n derec�t�nda da, daha fazla mer�tib bulunabilir. Fakat b�t�n o mer�tibde, o hakikat-i nur�niyenin es�s� bulunur.




(Allah'�m! "Namaz dinin dire�idir" buyuran Res�l-i Ekrem Aleyhissal�t� Vessel�ma ve onun b�t�n �l ve ash�b�na sal�t � sel�m eyle)

L�gat�e;
tavsif: Vas�fland�rma, bir�eyin i�y�z� ve �zelliklerini belirtme--icm�l: K�saca, �zet halinde--tafsil: Ayr�nt�lar�yla anlatmak--tenevv�r: Nurlanmak.

Şefkat

unread,
Jan 1, 2012, 5:06:34 PM1/1/12
to sef...@googlegroups.com
�mr�n�n her dakikas�n� ibadet gibi yapmak istermisin?

Ey nefis! Az bir �m�rde hadsiz bir amel-i uhrev� istersen ve herbir dakika-i �mr�n� bir �m�r kadar faydal� g�rmek istersen ve �detini ib�dete ve gafletini huzura kalbetmeyi seversen, S�nnet-i Seniyyeye ittib� et. ��nk�, bir mu�mele-i �er'iyeye tatbik-i amel etti�in vakit, bir nevi huzur veriyor, bir nevi ib�det oluyor, uhrev� �ok meyveler veriyor. Mesel�, bir�eyi sat�n ald�n; ic�b ve kabul-� �er'iyeyi tatbik etti�in dakikada, o �di al�� veri�in bir ib�det h�km�n� al�r. O tahattur-u h�km-� �er'�, bir tasavvur-u vahiy verir; o dahi, ��ri'i d���nmekle bir tevecc�h-� �l�h� verir; o dahi, bir huzur verir. Demek, S�nnet-i Seniyyeye tatbik-i amel etmekle, bu f�n� �m�r b�k� meyveler verecek bir hayat-� ebediyeye med�r olacak olan faydalar elde edilir.


("Siz de hem Allah'a, hem de Ona ve Onun b�t�n s�zlerine �m�n eden o �mm� Peygambere, res�l�ne �m�n edin ve o Peygambere uyun ki, do�ru yolu bulmu� olas�n�z" A'r�f S�resi: 158.)

ferman�n� dinle; �eriat ve S�nnet-i Seniyyenin ahk�mlar� i�inde cilveleri inti��r eden Esm�-i H�sn�n�n herbir isminin feyz-i tecell�sine bir mazhar-� c�mi' olmaya �al��.

L�gat�e;
amel-i uhrev�: Ahirete y�nelik, kar��l��� aihirette al�nacak i�ler--huzur: Allah`�n her an yan�nda oldu�unu ve her�eyi bildi�ini hissetme ve ya�ama h�li--S�nnet-i Seniyye: Peygamberimizin (a.s.m.) s�zlerine, emirlerine ve hareketlerine d�ir en y�ksek ve k�ymetli haller, tav�rlar, hareket d�sturlar�--mu�mele-i �er'iye: Din� mu�mele, dinle ilgili davran��--tatbik-i amel: Amelin tatbiki, i�in uygulamas�--ic�b ve kabul-� �er'iye: Bir al��veri�te mal sahibinin teklifi ve mal� alan�n kabul�n�n dine uygun olmas�--tahattur-u h�km-� �er'�: Din� h�km�n hat�rlanmas�--tasavvur-u vahiy: Vahyi d���nmek--��ri': Kanun koyucu. �eriat� kuran--tevecc�h-� �l�h�: Allah`�n raz� olmas�--feyz-i tecell�: Allah'�n isimlerinin tecellisinin feyiz ve bereketi--mazhar-� c�mi': Umum� ve geni� m�n� ve tecell�yata mazhar olma, i�inde bulundurma; Allah`�n bir�ok isminin tecell� etti�i yer.

Şefkat

unread,
Jan 2, 2012, 5:09:41 PM1/2/12
to sef...@googlegroups.com
B�t�n varl�klar aleminin t�m�ne birden sahip olmak istermisin?

Ey nefis! E�er �u d�nya hayat�na m��taksan, mevtten ka�arsan, katiyen bil ki, hayat zannetti�in h�l�t, yaln�z bulundu�un dakikad�r. O dakikadan evvel b�t�n zaman�n ve o zaman i�indeki e�ya-i d�nyeviye, o dakikada meyyittir, �lm��t�r. O dakikadan sonra b�t�n zaman�n ve onun mazrufu, o dakikada ademdir, hi�tir. Demek, g�vendi�in hayat-� maddiye yaln�z bir dakikad�r; hatt�, bir k�s�m ehl-i tetkik, "Bir ��iredir, belki bir �n-� seyy�ledir" demi�ler. ��te �u s�rdand�r ki, b�z� ehl-i vel�yet, d�nyan�n d�nya cihetiyle ademine h�kmetmi�ler.

M�dem b�yledir; hayat-� maddiye-i nefsiyeyi b�rak, kalp ve ruh ve s�rr�n derece-i hayatlar�na ��k, bak: Ne kadar geni� bir daire-i hayatlar� var! Senin i�in meyyit olan m�zi, m�stakbel, onlar i�in hayyd�r, hayattar ve mevcuddur.

Ey nefsim! M�dem �yledir, sen dahi kalbim gibi a�la ve ba��r ve de ki:

"F�n�yim, f�n� olan� istemem; �cizim, �ciz olan� istemem.

R�humu Rahm�n'a teslim eyledim, gayr istemem.

�sterim, fakat bir y�r-� b�k� isterim.

Zerreyim, fakat bir �ems-i Sermed isterim.

Hi� ender hi�im, fakat bu mevcud�t� birden isterim."

L�gat�e;
m��tak: Arzulu, fazla istekli--mevt: �l�m--h�l�t: H�ller, durumlar--mazruf: Zarflanan, sar�l�p muh�faza edilen--adem: Yokluk, hi�lik--��ire: Bir dakikan�n 167 trilyon 961 milyar 600 milyonda biri--hayat-� maddiye-i nefsiye: Nefsin, madd� isteklere ba��ml� olarak ya�amak istedi�i hayat--s�rr: M���hedetullah'�n mahalli bulunan kalbdeki l�tife--meyyit: �l�, �lm��--hayy: Diri--�ems-i Sermed: Daimi g�ne�--Hi� ender hi�: hi� i�inde hi�, Bir hi� kadar hi�.

SEFKAT

unread,
Sep 27, 2013, 5:12:01 PM9/27/13
to sef...@googlegroups.com
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages