Rahmet Ayından Bereketler:4- DOLMUŞ |

| Hoşa Gitmeyen Bir Durumda, Rahmete Dönüşen Bir İftar.
Afyonkarahisar’dayız. Üniversite 2. Sınıfta okuyoruz. 6 kişi aynı evde kalıyoruz.
Bir hayırsever bizi iftara davet etti. Okul çıkışında durağa gelip, dolmuş beklemeye koyulduk. İftara 15 dakika kala dolmuş geldi. Dolmuşa tam ben biniyordum ki, şoför: “Tamam, doldu” dedi. Arkadaşlar da ben de donduk kaldık. Onlar gitti. Ben onlara bakakaldım. Artık iftara yetişmem mümkün değildi.
Üzüntü içinde durakta tek başıma ne yapacağımı düşünürken tanımadığım birisi omzuma dokundu. “Seni iftara götürebilir miyim?” dedi. Dünyalar benim oldu. İftardan sonra 150 tl. de harçlık verdi. O para benim bayrama giderken yol param oldu.
Temel Gözetelik
“Hoşlanmadığınız bir şey, belki de sizin için hayırlıdır.” (Bakara, 216. Ayet) |
Rahmet Ayından Bereketler: 5- MİLLİ MAÇ |

| Ramazanın Bereketi İle Bir Çocuk Babasını Camiye Sevkediyor.
Türkiye-Estonya maçının olduğu akşam iftar sonrası.
Maç saat 21.00’de. Yatsı ezanı 21.06’da. Maçla Teravih çakışıyor. Nefis bu ya, bahanem de var: “Yorgunum!!!” Aklıma koydum, maçı kafede seyredeceğim. Teravih namazını evde kılacağım. Tam evden çıkarken 4,5 yaşındaki oğlum Muammer;
“Baba nereye gidiyorsun?” dedi. Oğlum sorunca her akşam: “Namaza gidiyorum” diyordum. O akşam da: ”Maça gidiyorum” diyemedim. ”Namaza gidiyorum oğlum.” dedim. Evden çıktım. Tam maçı izleyeceğim kafeye yönelirken oğlumun sorusu aklıma geldi.
Maça gidersem ona yalan söylemiş olacaktım. Ve camiye gidip Teravih namazını kıldım. Canım oğlum, tertemiz kalbiyle beni camiye sevk etmiş oldu. Canım Oğlum, camiye gitmeme vesile oldu… Özgür Birdal |
Rahmet Ayından Bereketler: 6- RABBİM MAHÇUP ETMEDİ |

| Ramazanın Rahmeti Bir Kere Daha Tecelli Ediyor. Allah Darda Kalanı Yalnız Bırakmıyor.
1998 yılının Ramazan ayında Erzurum’da öğrenciyken devlet yurdunda kalan arkadaşları kaldığımız eve iftara davet ettik.
Arkadaşlar geldiğinde iftara yarım saatten fazla vardı ve henüz yemekler hazır değildi. Bu esnada hiç ummadığımız bir aksilik oldu ve tüpümüz bitti. Tüpçüye de bir türlü ulaşamadık. Bizi bir telaş aldı. Arkadaşlara mahcup olmak düşüncesi bizi çok rahatsız ediyordu.
Birden aklımıza üst katta oturan komşumuzdan piknik tüpü istemek geldi. İsteğimizi anlatınca komşumuz; “Sizi Allah gönderdi, bu akşam misafirlerim gelecekti.” “Ama az önce iftara gelemeyeceklerini söylediler. Alın, yemeklerin hepsi sizindir” demez mi?
O an ne kadar mutlu olmuş ve Rabb’imize bizi arkadaşlarımıza karşı mahcup etmediği için şükretmiştik. Celalettin Tutkun | |
|
|
|
|
Sunumlarımız hakkındaki görüş ve önerileriniz bizim için çok önemli. Lütfen bize yazınız. Hata ve eksiklerimizi bildiriniz. Hatalarımızı düzelterek tekrar yayınlayalım. Dualarınızı esirgemeyiniz... Selam Ve Dua İle...
--- Biz; kendimizi bıraktığımız zaman, Sen; bizi bırakma yâ Rab... ---
Salih TEKİN
Ankara İlahiyat 1981 Denizli DKAB Platformu
|
|