Nur deryasından günün sözü (24.11.2025)

0 views
Skip to first unread message

Erhan Patlak

unread,
Nov 24, 2025, 7:29:07 AM (13 days ago) Nov 24
to

Her gün yirmi dört saat sermaye-i hayatı Halıkımız bize ihsan ediyor. Ta ki, iki hayatımıza lazım şeyler o sermaye ile alınsın. Biz kısacık hayat-ı dünyeviyeye yirmi üç saatı sarfedip, beş farz namaza kâfi gelen bir saati, pek çok uzun olan hayat-ı uhreviyemize sarfetmezsek; ne kadar hilaf-ı akıl bir hata ve o hatanın cezası olarak hem kalbi, hem ruhi sıkıntıları çekmek ve o sıkıntılar yüzünden ahlakını bozmak ve me'yusane hayatını geçirmek sebebiyle, değil terbiye almak, belki terbiyenin aksine gitmekle ne derece hasaret ederiz, kıyas edilsin. Eğer, bir saati beş farz namaza sarfetsek; o halde hapis ve musibet müddetinin her bir saati, bazan bir gün ibadet ve fani bir saati baki saatler hükmüne geçebilmesi ve kalbi ve ruhi me'yusiyet ve sıkıntıların kısmen zeval bulması ve hapse sebebiyet veren hatalara keffareten afvettirmesi ve hapsin hikmeti olan terbiyeyi alması ne derece karlı bir imtihan, bir ders ve musibet arkadaşlarıyla tesellidarane bir hoş-sohbet olduğu düşünülsün.

 

(Bediüzzaman Said Nursi – 11. Şuadan)

 

Lügatler

Ahlâk :huylar, insanın iyi veya kötü tavır ve hareketleri

Aks :zıt, ters, muhalif, yankı

Bâki : devamlı, kalıcı, ölümsüz

Belki :bilakis, aslında

Fâni :ölümlü, gelip geçici, yok olan

Farz : Din hususunda icrası vâcib, terki mâsiyet olan Hükm-ü İlâhî

Hâlık :yaratıcı, yaratan(Allah)

Hasâret :zarar ve ziyan

Hayat-ı dünyeviye :dünya hayatı

Hayat-ı uhreviye :âhiret hayatı

Hikmet :Herkesin bilmediği gizli sebeb, gizli sır, sebeb, fayda, gaye, her şeyin belirli gayelere yönelik olarak, manalı, faydalı ve tam yerli yerinde olması ve yaratılması

Hilaf-ı akıl :akla aykırı, akıl dışı

Hükmüne :onun yerine, onun gibi olarak

İbadet :Allah’ın emirlerini yapmak, sevaplı ve ihlâslı iş yapmak, Allah’a kulluk

İhsan :iyilik, lütuf, bağışlamak, vermek

İmtihan :denemek, tecrübe etmek, sınamak

Kâfi :yeten, yetişen, yeterli

 

Kalbi :kalple ilgili

Keffareten : işlenen bir günahın ya da hatanın giderilmesi olarak

Kısmen :bir parça, biraz

Kıyas :benzetmek, karşılaştırmak, mukayese etmek

Lazım :lüzumlu, gerekli

Me’yusane :ümitsizcesine

Me’yusiyet :ümitsizlik

Musibet :bela, felaket, afet, dert

Müddet :süre, zaman

Ruhi :ruhla ilgili

Sarfetmek :harcamak, çabalamak, yönelmek

Sebebiyet : sebeb olmak

Sermaye :ana mal, esas para

Sermaye-i hayat :hayat sermayesi

Şey :madde, eşya, varlık

Şua :ışık, parıltı

Terbiye : belli bir amaca erişecek şekilde geliştirme, olgunlaştırma

Tesellidarane :teselli olarak

Zeval :yok olmak, son bulmak, geçip gitme, yerinden ayrılıp gitmek, gelip geçici olmak

 

 

 

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages