Groups keyboard shortcuts have been updated
Dismiss
See shortcuts

Nur deryasından günün sözü (06.05.2025)

0 views
Skip to first unread message

Erhan Patlak

unread,
May 6, 2025, 3:38:33 AMMay 6
to

Eski Kozmoğrafya nazarında Güneş gezer. Güneş'in her otuz derecesini, bir burç tabir etmişler. O burçlardaki yıldızların aralarında birbirine rabtedecek farazi hatlar çekilse, bir tek vaziyet hasıl olduğu vakit, bazı esed (yani arslan) suretini, bazı terazi manasına olarak mizan suretini, bazı öküz manasına sevr suretini, bazı balık manasına hut suretini göstermişler. O münasebete binaen o burçlara o isimler verilmiş. Şu asrın Kozmoğrafyası nazarında ise, Güneş gezmiyor. O burçlar boş ve muattal ve işsiz kalmışlar. Güneş'in bedeline Küre-i Arz geziyor. Öyle ise o boş, işsiz burçlar ve yukarıdaki muattal daireler yerine, yerde Arz'ın medar-ı senevisinde küçük mikyasta o daireleri teşkil etmek gerektir. Şu halde buruc-u semaviye, Arzın medar-ı senevisinden temessül edecek. Ve o halde Küre-i Arz her ayda buruc-u semaviyenin birinin gölgesinde ve misalindedir. Güya Arz'ın medar-ı senevisi bir ayine hükmünde olarak semavi burçlar, onda temessül ediyor.

İşte bu veçhile Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselam, sabıkan zikrettiğimiz gibi bir defa (ale’s-sevri=öküzün üzerinde), bir defa (ale’l-hut=balığın üzerinde) demiş. Evet mu'ciz-ül beyan olan lisan-ı nübüvvete yakışır bir tarzda gayet derin ve çok asır sonra anlaşılacak bir hakikata işareten bir defa (ale’s-sevri=öküzün üzerinde) demiş. Çünki Küre-i Arz, o sualin zamanında Sevr Burcu'nun misalinde idi. Bir ay sonra yine sorulmuş, (ale’l-hut=balığın üzerinde) demiş. Çünki o vakit Küre-i Arz, Hut Burcu'nun gölgesinde imiş.

İşte istikbalde anlaşılacak bu ulvi hakikata işareten ve Küre-i Arz'ın vazifesindeki hareketine ve seyahatına imaen ve semavi burçlar, Güneş itibariyle muattal ve misafirsiz olduklarına ve hakiki işleyen burçlar ise, Küre-i Arz'ın medar-ı senevisinde bulunduğuna ve o burçlarda vazife gören ve seyahat eden Küre-i Arz olduğuna remzen (ale’s-sevri ve hut=öküzün ve balığın üzerindedir) demiştir.

 

(Bediüzzaman Said Nursi – 14. Lem’adan)

 

Lügatler

Aleyhissalâtü Vesselam :selam ve dua onun üzerine olsun

Arz : yeryüzü,dünya

Asır: yüzyıl

Âyine: ayna

Bedel: karşılık

Beyan :izah, açıklama, anlatma

Binâen :bu sebepten, bundan dolayı, dayanarak

Burç : Güneş sisteminde izleri düşen on iki takım yıldızın herbiri

Buruc-u semaviye : gökteki burçlar

Daire :sınır içi, bir manevi tesirin hükmünün geçtiği alan, çember

Derece : Yukarıya çıkacak basamak. Dairenin bölündüğü dilim

Esed :arslan

Farazi : hayalî, varsayılan

Gayet :çok, pek çok

Güya :sanki, farzet

Hakikat: gerçek, doğru, bir şeyin gerçek mahiyeti

Hakiki: gerçek, doğru, asıl

Hal :durum, vaziyet

Hâsıl : meydana gelen

Hat :çizgi, sınır, hudut

Hut :büyük balık

Hükmünde :benzeri, gibi

İmaen :işaret ederek

İstikbal: gelecek

İşareten :işaret ederek, işaretle

İtibarıyla :yönüyle, şekliyle, bunun gibi

Kozmoğrafya :gökbilimi, astronomi

Küre-i arz :yeryüzü, dünya

Lem’a :parıltı, parlamak

Lisan-ı nübüvvet : peygamberlik dili

Mana :anlam, iç, içyüz, bir söz veya bir şeyden anlaşılan

Medar-ı senevi : dünyanın güneş etrafında dönerken bir sene içinde çizdiği yörünge

Mikyas :ölçü aleti, ölçek, ölçü

Misal : benzer, örnek

Mizan :terazi, ölçü, tartı, denge

Mu’cizül-beyan : açıklamaları mucize olan

Muattal : hareketsiz, fonksiyonsuz, atıl

Münasebet :uygunluk, yakışmak, bağlılık

Nazar :bakma, bakış, görüş, görüş açısı, dikkat

Rabtetmek : Bağlamak, bitiştirmek, bir şeye bağlamak

Remzen: işareten

Resûl-i Ekrem : Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed(a.s.)

Sabıkan :geçmiş, daha önceki

Semavi :gökle alakalı

Sevr :öküz

Seyahat :yolculuk, gezmek dolaşmak

Sual :soru, isteme,istek

Suret : biçim, şekil

Tabir :yorumlama, açıklama, ifade

Tarz :usul, şekil, metod, yol

Temessül: yansıma

Terazi :ölçüm ve ayar aleti

Teşkil :şekil vermek, meydana getirmek

Ulvi :yüksek, yüce, büyük

Vakit :zaman, saat, çağ, mevsim

Vazife :bir kimsenin yapmaya mecbur olduğu iş, görev

Vaziyet :durum, hal

Vecih :yön, tarz, metod, üslub

Zikretmek :anmak, hatırlamak, söylemek

 

 

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages