Müteaddid eşya bir cemaat şekline girse, bir şahs-ı manevisi olacaktır. Eğer o cem'iyet, imtizaç edip ittihad şeklini alsa, onu temsil edecek bir şahs-ı manevisi, bir nevi ruh-u manevisi ve vazife-i tesbihiyesini görecek bir melek-i müekkeli olacaktır. İşte bak, misal olarak bu Barla ağzının, şu dağ lisanının bir muazzam kelimesi olan bu odamızın önündeki çınar ağacına bak, gör: Ağacın şu üç başının her başında kaç yüz dal dilleri var ve her dilde bak, kaç yüz mevzun ve muntazam meyve kelimeleri var ve her meyvede dikkat et, kaç yüz kanatlı mevzun tohumcuk harfleri, Emr-i Kün fe yekûn’e malik Sani'-i Zülcelal'ine ne kadar belig bir medih ve fasih bir tesbih ettiğini işittiğin, gördüğün gibi; ona müekkel melek dahi, ona göre âlem-i manada müteaddid diller ile tesbihatını temsil ediyor ve hikmeten öyle olmak gerektir.
(Bediüzzaman Said Nursi – 14. Sözden)
Lügatler
Âlem-i mana :mana âlemi Beliğ : maksadını noksansız ve güzel sözlerle anlatabilen Cemaat :topluluk, grup, takım, bir imama uyup namaz kılanlar Cemiyet :topluluk, birlik, heyet Dikkat : İncelik, dakik oluş. Ehemmiyet ve kıymet verme Dil :lisan, konuşma Emir :iş, husus, şey, hadise, madde, buyruk, talimat, kural Emr-i kün fe yekûn : “(Cenâb-ı Hak) Bir şeyin olmasını murad ettiği zaman, Onun işi sadece ‘Ol’ demektir; o da oluverir.” Yâsin Sûresi, 36:82. Eşya :nesneler, şeyler Fasih :açık, güzel, hatasız, anlaşılır Hikmeten : hikmet gereği; herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması gereği İmtizac :uyuşmak, karışmak, bağdaşmak, iyi geçinmek, birbiriyle karışmak ve kaynaşmak İttihad :birlik olmak, aynı fikirde olmak, birleşmek Kelime :manası olan söz Lisan :dil, lehçe |
Mâlik: sahip Medh :övme, alkışlama Melek :nurdan yaratılmış varlıklar Melek-i müekkel : görevli, vekil melek Mevzun :vezinli, ölçülü, tartılı, düzgün Misal : benzer, örnek Muazzam : çok büyük Muntazam :düzenli, tertipli, intizamlı Müekkel : vekil tayin edilmiş, görevli Müteaddid: birçok, birden fazla, çeşitli Nev’ :çeşit, sınıf, cins, tür Ruh-u manevi : mânevî ruh Sâni-i Zülcelal :sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan ve her şeyi sanatla yaratan Allah Şahs-ı manevi :bir şahıs gibi hareket eden şirket, cemaat, cemiyet gibi ortaklıklar Şekil : Biçim, dış görünüş. Çehre. Tarz. Formül Şey :madde, eşya, varlık Temsil :benzetme, örnek, sergileme Tesbih :Allah’ı her şeyden yüce tutmak, Allah’ı şanına layık ifadelerle anmak Tesbihat :tesbihler, Allah’ı anmalar, Allah’ı noksan sıfatlardan yüce tutan sözler Vazife-i tesbihiye : Allah’ı övme ve şanına layık ifadelerle anma görevi |