OTUZ BİRİNCİ SÖZ-25-ÜÇÜNCÜ ESAS-HİKMET-İ MİRAC(DEVAMI)

0 views
Skip to first unread message

Erhan Patlak

unread,
Jun 20, 2022, 7:03:39 AM6/20/22
to

                                   OTUZ BİRİNCİ SÖZ

                    MİRAC-I NEBEVİYEYE(A.S.M.)DAİRDİR

4.7.ÜÇÜNCÜ ESAS-HİKMET-İ MİRAC(DEVAMI)

BİRİNCİ MÜŞKÜLÜNÜZ(DEVAMI)

Rabian: Bir orduya parmağından gelen suyu içirmesi 1 ve câmide, bir cemaat-i azîme huzurunda kuru direğin, minberin naklinden dolayı mufarakat-i Ahmediyeden (a.s.m.) deve gibi enîn ederek ağlaması2, 3وَانْشَقَّ الْقَمَر nassıyla, şakk-ı kamer 4 gibi, muhakkiklerin tahkikatıyla bine bâliğ mu’cizatla serfiraz olduğunu tarih ve siyer gösteriyor.

Hamisen: Dost ve düşmanın ittifakıyla ahlâk-ı hasenenin şahsında en yüksek derecede ve bütün muamelâtının şehadetiyle, secâyâ-yı sâmiye, vazifesinde ve tebliğatında en âli bir derecede ve din-i İslâmdaki mehâsin-i ahlâkın şehadetiyle, şeriatinde en âli hısâl-i hamîde en mükemmel derecede bulunduğuna ehl-i insaf ve dikkat tereddüt etmez.

Sadisen: Onuncu Sözün İkinci İşaretinde işaret edildiği gibi, Ulûhiyet, mukteza-yı hikmet olarak tezahür istemesine mukabil, en âzamî bir derecede zât-ı Ahmediye (a.s.m.) dinindeki âzamî ubûdiyetiyle en parlak bir derecede göstermiştir. Hem Hâlık-ı Âlemin nihayet kemâldeki cemâlini bir vasıtayla göstermek, mukteza-yı hikmet ve hakikat olarak istemesine mukabil, en güzel bir surette gösterici ve tarif edici, bilbedâhe, o zâttır.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :

1 : bk. Buhârî, Vudû’ 32, 46, Menakıb 25, Eşribe 31; Müslim, Zühd 74, Fedâil 4-6; Tirmizî, Menakıb 6.
2 : bk. Buhârî, Menâkıb 25, Cuma 26; Tirmizî, Menakıb 6, Cuma 10; Nesâî, Cuma 17.
3 : “Ay yarıldı.” Kamer Sûresi, 54:1.
4 : bk. Buhârî, Menâkıb 27, Menâkıbu’l-Ensâr 36, Tefsîr 54:1; Müslim, Sıfâtu’l-Münafikin 43-48.

 

Lügatler :

ahlâk-ı hasene : güzel ahlâk
âli : yüce
âzamî : en çok, en büyük
bâliğ : erişen, ulaşan
bilbedâhe : ap açık bir şekilde
cemaat-i azîme : çok büyük topluluk
cemâl : güzellik
din-i İslâm : İslâm dini
ehl-i insaf ve dikkat : insaf sahibi ve dikkatli kimseler
enîn etmek : inlemek
Eyvân : köşk, saray
Hâlık-ı Âlem : bütün evreni ve varlık âlemini yoktan yaratan Allah
hamisen : beşinci olarak
hısâl-i hamîde : övülmeye lâyık güzel hasletler, huylar
inşikak : çatlama, bölünme
irhâsât : Peygamberimizde (a.s.m.) peygamber olmadan önce görülen olağanüstü haller ve hadiseler
ittifak : birleşme, fikir birliği
kemâl : mükemmellik, kusursuzluk
Kisrâ-yı Fâris : eski İran hükümdarı, kralı
mehâsin-i ahlâk : ahlak güzelliği
minber : hutbe okunan yer
nass : Kur’ân’ın açık ve kesin hükmü
nihayet : son derece
rabian : dördüncü olarak
sadisen : altıncı olarak
saray-ı meşhure : meşhur saray
secâyâ-yı sâmiye : yüksek ve kıymetli seciyeler, vasıflar
serfiraz : benzerlerinden üstün olan
şehadet : şahitlik, tanıklık
şeriat : Allah tarafından bildirilen kanun ve hükümler; İslâmiyet
tahkikat : araştırmalar
tarif edici : tanıtıcı
tebliğat : tebliğler, bildirilen şeyler
tereddüt : şüphe
tezahür : görünme, ortaya çıkma
Ulûhiyet : İlâhlık
zât-ı Ahmediye : yüksek velâyet sahibi olan Hz. Muhammed’in (a.s.m.) zâtı, şahsiyeti

 

 

 

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages