Kalblerde, perde-i gaybda ihtar edici bir zata bakan hiçbir hatırat-ı gaybiye ve ilham edici bir zata baktıran hiçbir ilhamat-ı sadıka ve hakkalyakin suretinde sıfat-ı kudsiye ve esma-i hüsnanı keşfeden hiçbir itikad-ı yakine ve enbiya ve evliyada bir Vacib-ül Vücud'un envarını aynelyakin ile müşahede eden hiçbir nurani kalb ve asfiya ve sıddıkinde, bir Halık-ı Külli Şey'in ayat-ı vücubunu ve berahin-i vahdetini ilmelyakin ile tasdik eden, isbat eden hiçbir münevver akıl yoktur ki, senin vücub-u vücuduna ve sıfat-ı kudsiyene ve senin vahdetine ve ehadiyetine ve esma-i hüsnana şehadet etmesin, delaleti bulunmasın ve işareti olmasın.
(Bediüzzaman Said Nursi – 3. Şuadan)
Lügatler
Akıl :düşünme ve anlama duyusu Asfiya :safiyet ve takva sahibi sünnet yolunu ihyaya çalışan muhakkik zatlar, Hz. Peygamberin çizgisinde yaşayan ilim, velayet ve takvâ sahibi hâlis kullar Âyât-ı vücub : varlığının vacip ve zorunlu olduğunu gösteren âyetler, deliller Aynelyakin :göz ile görür derecede, görerek bilmek Berahin-i vahdet :birlik delilleri Delâlet : delil olmak, işaret etmek Ehadiyet : Allah’ın birliğinin ve isimlerinin herbir varlıkta ayrı ayrı tecellî etmesi Enbiya :nebiler, peygamberler Envar :nurlar, ışıklar, aydınlıklar Esma-i Hüsna :Allah’ın en güzel isimleri Evliya :veliler, Allah dostları Hakkalyakin :en apaçık bir şekilde hakikati görmek Hâlık-ı Külli Şey : herşeyin yaratıcısı olan Allah Hatırat-ı gaybiye : gayptan gelen hatıralar, mânevî bilgiler İhtar :hatırlatmak, uyarmak, ikaz İlham :Allah tarafından kalbe gelen mana İlhamat-ı sadıka : doğru ilhamlar
|
İlmelyakin :sağlam ve kesin bilgiyle bilmek İsbat :doğruyu delil göstererek ortaya koymak, delil ve şahitle doğrulamak İşaret : Bir şeyi bir vasıta ile (el, göz, kaş veya parmakla) göstererek bildirmek, nişan, alamet İtikad-ı yakin : şüphesiz ve kesin olarak inanma Keşfetmek :gizli kalmış bir şeye vakıf olmak ve ortaya çıkarmak Münevver : nurlu, aydın, aydınlanmış Müşahede :gözlem Nurani :nurlu, ışıklı, parlak Perde-i gayb :görünmeyen âlemi göstermeyen perde Sıddıkin : daima doğruluk üzere ve Allah’a ve peygambere çok sâdık olanlar Sıfat-ı kudsiye : kutsal sıfatlar, kusursuz özellikler Suret : biçim, şekil Şehadet : şahitlik, tanıklık Şua :ışık, parıltı Tasdik :doğrulamak, kabul etmek Vâcib-ül Vücud :var olması mutlaka gerekli olan Vahdet: birlik, bir olmak Vücub-u vücud :Allah’ın varlığının zorunlu oluşu, var olmak için bir sebebe muhtaç olmaması Zat : hürmete layık kimse, kişi
|