55- Herşeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir, göz ise maneviyatta kördür.
56- Mecaz, ilmin elinden cehlin eline düşse, hakikata inkılab eder; hurafata kapı açar.
57- İhsan-ı İlahiden fazla ihsan, ihsan değildir. Her şeyi, olduğu gibi tavsif etmek gerektir.
(Bediüzzaman Said Nursi - Hakikat Çekirdekleri'nden 55-57 arası)
Lügatler
Cehl :bilgisizlik, cehalet, cahillik
Hakikat: gerçek, doğru
Hurafat :hurafeler, aslı astarı olmayan iş ve rivayetler, batıl boş şeyler
İhsan :iyilik, lütuf, bağışlamak, vermek
İhsan-ı İlâhi :Allah’ın lütfu
İlim :bilmek, idrak etmek, okumak veya görmekle elde edilen malumat
İnkılab :başka tarza değişmek, dönüşüm
Madde :asıl, esas, cevher, ruhani olmayıp ağırlığı olan cismani olan şey
Maneviyat :dinden, imandan, mukaddesattan gelen kuvvet
Mecaz :gerçek olmayan, benzer mana
Şey :madde, eşya, varlık
Tavsif :vasıflandırmak, ne ve nasıl bir şey olduğunu anlatmak