Groups keyboard shortcuts have been updated
Dismiss
See shortcuts

Nur deryasından günün sözü (07.05.2025)

0 views
Skip to first unread message

Erhan Patlak

unread,
May 7, 2025, 7:08:36 AMMay 7
to

Bu biçare kardeşinizde üç şahsiyet var. Birbirinden çok uzak, hem de pek çok uzaktırlar.

Birincisi: Kur'an-ı Hakim'in hazine-i alisinin dellalı cihetindeki muvakkat, sırf Kur'ana ait bir şahsiyetim var. O dellallığın iktiza ettiği pek yüksek ahlak var ki, o ahlak benim değil, ben sahib değilim. Belki o makamın ve o vazifenin iktiza ettiği seciyelerdir. Bende bu nev'den ne görseniz benim değil, onunla bana bakmayınız, o makamındır.

İkinci şahsiyet: Ubudiyet vaktinde dergah-ı İlahiyeye müteveccih olduğum vakit, Cenab-ı Hakk'ın ihsanıyla bir şahsiyet veriliyor ki, o şahsiyet bazı asarı gösteriyor. O asar, mana-yı ubudiyetin esası olan: "Kusurunu bilmek, fakr ve aczini anlamak, tezellül ile dergah-ı İlahiyeye iltica etmek" noktalarından geliyor ki; o şahsiyetle, kendimi herkesten ziyade bedbaht, aciz, fakir ve kusurlu görüyorum. Bütün dünya beni medh ü sena etse, beni inandıramaz ki ben iyiyim ve sahib-i kemalim.

Üçüncüsü: Hakiki şahsiyetim, yani Eski Said'in bozması bir şahsiyetim var ki; o da Eski Said'den irsiyet kalma bazı damarlardır. Bazan riyaya, hubb-u caha bir arzu bulunuyor. Hem asil bir hanedandan olmadığımdan, hısset derecesinde bir iktisad ile düşkün ve pest ahlaklar görünüyor.

Ey kardeşler! Sizi bütün bütün kaçırmamak için, bu şahsiyetimin gizli çok fenalıklarını ve su'-i hallerini söylemeyeceğim.

İşte kardeşlerim, ben müstaid ve makam sahibi olmadığım için, şu şahsiyetim, dellallık ve ubudiyet vazifelerindeki ahlaktan ve asardan çok uzaktır. Hem (Allah vergisi için kabiliyet şart değildir) kaidesince, Cenab-ı Hak merhametkarane kudretini benim hakkımda böyle göstermiş ki; en edna bir nefer gibi bu şahsiyetimi, en a'la bir makam-ı müşiriyet hükmünde olan hizmet-i esrar-ı Kur'aniyede istihdam ediyor. Yüz binler şükür olsun. Nefis cümleden süfli, vazife cümleden a'la.

Elhamdü lillâhi hâzâ min fazli Rabbî= Rabbimin bu fazlından dolayı Allah’a hamdolsun.

 

(Bediüzzaman Said Nursi – 26. Mektubdan)

 

Lügatler

A’la :en yüksek, en iyi

Âciz :güçsüz, zayıf

Acz: âcizlik, güçsüzlük

Ahlâk :huylar, insanın iyi veya kötü tavır ve hareketleri

Arzu : İstek. Dilek. Meyil. Emel

Âsâr: eserler

Asil :köklü, soylu, edepli, saygın

Bazan :ara sıra, her zaman olmayan

Bedbaht : talihsiz, şansız, kötü

Belki :bilakis, aslında

Bîçare: çaresiz, zavallı

Cenâb-ı Hakk :Hakkın ta kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah

Cihet :yön, taraf

Cümle :hep, bütün, tam, topluluk

Dellal :rehber, ilan edici

Derece : Yukarıya çıkacak basamak. Dairenin bölündüğü dilim

Dergâh-ı ilahi :Allah’ın huzuru, Allah’ın kapısı

Edna :pek aşağı, en alçak

Esas :asıl,temel, kök, şart

Fakir :ihtiyaç sahibi, muhtaç, yoksul

Fakr :ihtiyaç, yoksulluk, muhtaçlık, azlık, fakirlik

Fazl :iman, cömertlik, ihsan, kerem, ilim, marifet, üstünlük, hüner, artmak

Fenalık: kötülük

Hak :varlığı hiç değişmeyen,her hakka sahip,ibadete layık(Allah)

Hakiki: gerçek, doğru, asıl

Hamd :medih, öğmek, şükür, minnet, övgü

Hanedan :soy, aile

Hazine-i âlî :yüce hazine

Hısset: cimrilik

Hizmet-i esrar-ı Kur’aniye : Kur’ânın sırlarının hizmeti

Hubb-u cah : makam ve mevki sevgisi

Hükmünde :benzeri, gibi

İhsan :iyilik, lütuf, bağışlamak, vermek

İktisad :tutum, biriktirme, lüzumundan fazla veya noksan sarfetmemek

İktiza: gerektirme

İrsiyet :miras olarak kalan

İstihdam:Hizmet ettirilme

Kabiliyet :anlayış, beceri, kapasite, dıştan gelenleri alabilme gücü

Kaide :esas, temel,düstur, kanun, nizam, kural

Kudret : güç, kuvvet, iktidar

Kur’ân-ı Hakîm :her âyet ve suresinde sayısız faydalar ve hikmetler gizli olan Kur’an

Kusur :noksanlık, eksiklik, acizlik, tedbirsizlik

Makam :yer, netice, durum, durulacak yer, rütbeli yer, derece, mevki

Makam-ı müşiriyet : mareşallik rütbesi

Mana-yı ubudiyet :kulluğun manası

Medh :övme, alkışlama

Medh ü sena :övmek, alkışlamak

Merhametkârane :acıyarak, şefkat göstererek, merhametli bir şekilde

Muvakkat : geçici, devamlı olmayan

Müstaid :istidatlı, kabiliyetli

Müteveccih :yönelik, yönelmiş, dönmüş

Nefer :asker, kişi, er

Nefis :bir kimsenin kendisi; insanı daima kötülüğe, maddî zevk ve isteklere sevk eden duygu

Nev’ :çeşit, sınıf, cins, tür

Nokta : Durak, mevki. Mahâl

Pest: aşağı

Rabb :âlemleri ve içindekileri idare edip terbiye ve rızık veren(Allah)

Riya : gösteriş, yapmacık, özü sözü bir olmamak

Sahib-i kemal : üstün özellik ve fazilet sahibi

Sahip :koruyan, elinde tutan, mâlik olan

Seciye : huy, karakter, ahlâk

Sena :medhetmek, öğmek

Sırf :sadece, yalnızca, karışık olmayan

Sû-i hal :kötü durum

Süfli :aşağıda bulunan, alçak

Şahsiyet :karakter sahibi olma, kişilik, kendine mahsus hal

Şart :kayıt, bir kısım şeylerin olması için mutlak gerekli olan

Şükür :Allah’a teşekkür, Allah’a karşı minnet duymak

Tezellül: alçalmak

Ubudiyet: Allah’a kulluk

Vakit :zaman, saat, çağ, mevsim

Vazife :bir kimsenin yapmaya mecbur olduğu iş, görev

Ziyade : fazla, daha çok, fazlasıyla

 

 

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages