Groups keyboard shortcuts have been updated
Dismiss
See shortcuts

Nur deryasından günün sözü (14.05.2025)

0 views
Skip to first unread message

Erhan Patlak

unread,
May 14, 2025, 7:28:49 AMMay 14
to

Risalet-in Nur'un kitabları birbirine tercih edilmez. Her birinin, kendi makamında riyaseti var. Ve bu zamanı tenvir eden bir mu'cize-i maneviye-i Kur'aniyedir.

Evet, bu asrın ehemmiyetli ve manevi ve ilmi bir mürşidi olan Risalet-in Nur'un heyet-i mecmuası, sair şahsi büyük mürşidler gibi kendine muvafık ve hakikat-ı ilmiyeye münasib olarak, birkaç nevide ve bilhassa hakaik-i imaniyenin izharında, intişarında azim kerametleri olduğu gibi; üç keramet-i zahiresi bulunan Mu'cizat-ı Ahmediye, Onuncu Söz ve Yirmi dokuzuncu Söz ve Ayet-ül Kübra gibi çok risaleleri dahi herbiri kendine mahsus kerametleri bulunduğunu çok emareler ve vakıalar bana kat'i bir kanaat vermiş. Hatta sekeratta bulunan talebelerine imanını kurtarmak için bir mürşid gibi yetiştiğine müteaddid vakıalar şübhe bırakmıyor.

 

(Bediüzzaman Said Nursi – Kastamonu Lahikasından)

 

Lügatler

Asır: yüzyıl

Âyet-ül Kübra : en büyük delil anlamına gelen Risale-i Nur’da bir bölüm; Yedinci Şua

Azim :büyük, yüce, çok ileri

Bilhassa: özellikle

Ehemmiyet: önem

Emare :alamet,işaret, belirti, iz, ipucu

Hakaik-i imaniye : iman hakikatleri, gerçekleri

Hakikat-i ilmiye :ilmi gerçek

Heyet-i mecmua :birlik oluşturanların tamamı, genel yapı, bütün

İlmî :ilimle ilgili, ilme dayanan

İman :inanmak, kabul etmek

İntişar :dağılmak, yayılmak, üremek

İzhar :açığa vurmak, meydana çıkarmak, göstermek

Kanaat :helalle yetinmek, kısmetine razı olmak, aç gözlü olmamak, tatmin olmak, inanmak, görüş

Kat’î :kesin, mutlak, tereddütsüz, şüphesiz

Keramet : Allah’ın bir ikramı olarak görülen olağanüstü hal ve hareket

Keramet-i zahire : apaçık keramet, görünen keramet

Lâhika :mektup, ilave

Mahsus :hususi, ayrılmış, tayin edilmiş, özel

 

Makam :yer, netice, durum, durulacak yer, rütbeli yer, derece, mevki

Manevî :manaya ait, ruhani

Mu’cizât-ı Ahmediye(a.s.) :Peygamberimizin (a.s.m.) mucizeleri, 19. Mektup

Mu’cize-i maneviye-i Kur’aniye : Kur’ân’ın mânevî mu’cizesi

Muvafık :uygun,yerinde, denk

Münasib :uygun, layık, benzer, yakışır

Mürşid :yol gösterici, üstad, irşad eden

Müteaddid: birçok, birden fazla, çeşitli

Nev’ :çeşit, sınıf, cins, tür

Risale :mektup, küçük kitap, risale-i nurların parçalarından herbiri

Riyaset: başkanlık

Sair :diğeri, başkası, gerisi, kalanı

Sekerat :sarhoşluk, mest olma, ölüm öncesi hal, can çekişme

Şahsi :kişisel, şahsa ait

Şüphe :kuşku doğuran şey, kafada tam cevaplanmamış şey

Talebe :isteyen, eğitim gören, öğrenci

Tenvir :aydınlatma

Tercih :üstün tutmak, seçmek

Vakıa :olan, olmuş,var olan mevcud hadise

 

 

 

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages