JİTEM DOSYASI : ESKİ PKK İTİRAFÇISI VE JİTEM TETİKÇİSİ ABDÜLKADİR AYGAN'IN KALEMİNDEN "JİTEM DOSYASI"

387 views
Skip to first unread message

Özel Büro (Digi.Security.Isnet)

unread,
Feb 22, 2018, 8:45:14 PM2/22/18
to ABA - ÖZEL BÜRO MAIL GRUBU WORDPRESS (TEŞKİLATI MAHSUSA), MAIL GRUBU - ÖZEL BÜRO İSTİHBARAT GRUBU, MAIL GRUBU - TÜRK SİYASET VE GÜVENLİK AKADEMİSİ

cid:image002.jpg@01D3AC4F.555A6E20

 

Abdülkadir Aygan : JİTEM Nedir, Ne Değildir ?

 

SUSURLUK OLAYINDAN SONRA JİTEM'İ KAMUFLE ÇABALARI VE PSİKOLOJİK HAREKÂT BİRİMİ

 

Türkiye'nin Susurluk ilçesindeki kamyon kazası, var olan kirli ilişkiler ağını ortaya sermişti. Bu kazayla; Devlet-Mafya-Çete ilişkileri gün ışığına çıkmıştı. Tüm dikkatlerin kirli savaş odaklarının üzerine çevrilmesi üzerine, devlet içerisinde yuvalandırılmış olan Özel Savaş Teşkilatları kendilerine çeki düzen vermek, ortalık yatışıncaya kadar ortalıkta görünmemek veya başka adlar altında faaliyetlerini yürütmek yolunu seçtiler. Bunlardan vahşette sınır tanımayan bir teşkilat da JİTEM idi. 1990'li yıllarda binlerce insanı yasadışı yöntemlerle kaçırarak işkence eden, sonra da öldürüp cesedini dahi kaybeden bu teşkilat da yukarıdan gelen emirle kılıf değiştirdi ve bir süreliğine bu faaliyetlerine ara verdi.

 

Bölgelerdeki JİTEM Grup Komutanlıkları, Jandarma Bölge Komutanlıklarına bağlandı. JİTEM timleri ise Alay komutanlıkları emrine verildi. Buna ek olarak; Psikolojik Harekât Birimleri kuruldu. Bu birimlerin başına Erhan Tavşanlı albay tayin edildi.

 

O esnada; Diyarbakır JİTEM Grup Komutanı makamına Ali Yıldız binbaşı tayin edildi. Abdülkerim Kırca ise, Ankara'daki Gruplar Komutanlığına atandı. Bu göreve atandıktan kısa bir süre sonra, ani bir emirle Antalya Jandarma Komutan Yardımcılığı görevine verildi. Antalya-Serik'te PKK gerillalarıyla çıkan çatışmada şaibeli bir şekilde sırtından aldığı bir kurşun yarasıyla ömür boyu tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşayacağı bir hayata mahkûm oldu. İlahi adalet bazen gecikmiyordu. Abdülkerim Kırca Diyarbakır'da görevde iken diz çöktürüp kafalarına kurşun sıkarak öldürdüğü genç insanların vebalini ödüyor. Aldığı kurşun yarasıyla ölseydi, belki bu onun için kurtuluş olurdu. Ömür boyu bir tekerlekli sandalyede ve belden aşağısı felçli olarak yaşaması bütün zalimlere bir ibret-i alemdir.

 

Son düzenlemeden sonra JİTEM Grup Komutanlığı emrindeki personel kendi asli "Kanuni" görevine döndü denilebilir. Hepimiz evrak, yazı ve istihbarat işiyle iştigal etmeye başlamıştık. Hatta boş zamanlarımızda görev binamızın arkasında bulunan küçük arazide bostan bile ekmeye başlamıştık. Fakat JİTEM Diyarbakır Timi'nin başında bulunan Zahit Engin (Cemal yüzbaşı), kendi emrindeki elamanları boş durdurmuyordu. Her gün birkaç insanı kanundışı yöntemlerle yakalayarak, Saraykapı'daki hücrelere atıp işkence ile sorguladıktan sonra cesetlerini sağa sola atıyorlardı. Bazen mesaiye erken geldiğimde Şehmuz (Yüksel Uğur) uzman çavuşun bazı elbise ve şahsi eşyaları yakarak imha ettiğini görüyordum. O zaman anlıyordum ki; yine bazı insanları infaz etmişler ve arkada delil bırakmamak için o insanların şahsi eşyalarını imha ediyorlar.

 

Başımızdaki Ali Yıldız binbaşı, bize dış görev vermiyordu. Basınla ve JİTEM dışındaki kimselerle konuşmamızı yasaklamıştı. Kendisi ara sıra Diyarbakır'a gelen ünlü mafya babası Sedat Peker'le ilgileniyordu. Sedat Peker JİTEM'e misafir geldiği zaman onun önünde düğmelerini ilikleyip arabasının kapısını açıyordu. Ali Yıldız Binbaşı, Ceyhanlı bir çiftçi ailenin oğluydu. Kendisine emir eri olarak Haruniye'li bir asker seçmişti. Kış ortasında yerde kar varken dahi yaptırdığı serada: Marul, maydanoz, tere, roka gibi sebzeler yetiştiriyordu. Susurluk kazası O'nu da temkinli olmaya sevk etmişti. 1985'lerde tanıdığım Ali Yıldız ile son gördüğüm arasında dağlar kadar fark vardı. Zaten Diyarbakır'daki görevinde fazla kalmayarak batıya tayin edildi.

 

Ali binbaşıdan sonra Diyarbakır JİTEM Grup Komutanlığı görevine Cizre Jandarma Komutanı olan Cemal Temizöz (Metin) binbaşı atandı. Bu jandarma komutanı, henüz Cizre'de yüzbaşı rütbesinde görev yaparken, kendisine verilen geniş yetkilerle Özel Savaşta epeyce tecrübe sahibi olmuştu. Diyarbakır'a atanmadan önce, görev yaptığı Cizre ve çevresinde kaç kişinin faili meçhul şekilde kaybedildiğini bilmiyorum. Fakat, kaybedilen insanların akıbetinden %90'ından bu kişi ve emrinde çalıştırdığı kontra timinin sorumlu olduğuna adım gibi eminim.

 

Bazen A.Hekim Güven ile dedikodu tarzında konuşurken, bu şahıs Cizre çevresinde 7 kişiyi birlikte nasıl kör bir kuyuya attıklarını, örgüte ait sığınaklara insanları nasıl indirip sonra sığınakta bomba ile imha ettiklerini, bazı insanların evlerinin temeline nasıl anti-tank mayın döşeyip patlattıklarını soğukkanlı olarak anlatıyordu. Tabii ki tüm bu insanlık dışı faaliyetler Cemal Temizöz'ün emir ve direktifleriyle gerçekleştirilmişti. Diyarbakır'daki JİTEM'in başına atanınca Susurluk Olayı sonrasının taktiğine uygun olarak, O da; araziye uymuştu. Cizre'de iken yeterince "nüfus planlaması" yapmıştı. Artık yukarıdan gelen talimata uygun olarak, "asli istihbarat" görevine dönmüştü. Emrindeki personele devamlı yeni talimatlar vererek adımlarını daha dikkatli atmaları gerektiğini hatırlatıyordu. Örgütü çözebilecek nitelikte bilgileri elde etmeye çalışıyordu.

 

Bu esnada, Şemdin SAKIK'ın Güney Kürdistan'da yakalanıp Diyarbakır'a getirilmesi Temizöz'ün işine yaramıştı. Haftada bir iki kez "ŞEMO"yu cezaevinden çıkarılıp, Saraykapı'ya getiriliyor ve kapalı kapılar ardında görüşmeler yapılıyordu. Bu görüşmelere A. Hekim Güven de dâhil ediliyordu. Metin binbaşı kendi grubuna insan avlamayı veya yargısız infazı yasaklamıştı. Ancak, bizimle aynı binada kalan JİTEM Timi'nin başındaki Zahit Engin yüzbaşı yine boş durmuyor, "faili meçhul"lere devam ediliyordu. Bu faaliyetlere benim çalıştığım JİTEM Grup Komutanlığının personeli dâhil edilmiyordu. O esnada Diyarbakırlı bazı işadamlarının arasında bilmediğim bir sebepten dolayı çekişme yaşanıyordu. Diyarbakır Söz TV ve Gazetesinin ve Altındağ İnşaat şirketinin sahibi Mehmet Ali Altındağ ve Kaya İnşaat'ın sahibi Ali İhsan Kaya arasında bir çatışma başlamıştı.

 

Jandarma Bölge Komutanlığı sorgulamasında görev yapan Ali Kaya (Mutkili Ali) ve A. Hekim Güven, Ali İhsan Kaya'nın tarafını tutup, Altındağ'ın aleyhinde üst makamlara sahte ve asılsız suçlayıcı raporlar sunuyorlardı. Bazen Altındağ'ın PKK'ye yardım ettiğini, bazen de Hizbullah'ı örgütleyip finanse ettiğini söylüyorlardı. Her akşam A.İhsan Kaya'nın Elazığ yolu üzerindeki Kaya Tekstil'e gidip birlikte yiyip-içiyor ve Altındağ'ı mahvetmek için plan yapıyorlardı.

 

Bir gün A.Hekim Güven beni de Kaya Tekstil'e götürdü. O sırada banka kredi kartımdan dolayı zor durumdaydım. Güven bu konuyu A.ihsan'a açmıştı ve yardımcı olmasını istemişti. A.İhsan Kaya bana 145 milyon TL vererek bununla kredi kartı borcumu kapatmamı istedi. Daha sonra konuyu Altındağ meselesine getirip, bu konuda kendilerine yardımcı olmamı istedi. Ben M.Ali Altındağ'ı hayatımda görmemiştim. Kaya'ya "bu konuyu düşüneceğim" deyip oradan ayrıldık. Sonra, METİN binbaşı beni ve Kemal Emlük'ü Elazığ yolu üzerindeki Altındağ Turistik Tesislerine gönderip burada Hizbullah'cılara ait dershane bulunup bulunmadığını araştırmamızı istedi. Çevrede yaptığımız araştırmaya göre; Kur-an kursuna benzer bir Vakıf'ın varlığını tespit ettik. JİTEM'leçalışan Hıdır Altuğ (Tayfun) Ali İhsan Kaya'ya özel koruma görevlisi olarak verilmişti.

 

JİTEM NEDİR, NE DEĞİLDİR?

 

JİTEM (Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele) teşkilatının kuruluş fikri, bildiğim kadarıyla 1989'larda Korgeneral Hulusi Sayın, Cem Ersever, Hüseyin Kara ve Aytekin Özen adlı jandarma subayları tarafından üst makamlara önerilmiş ve onay alınarak hayata geçirilmiştir. İsmi geçen kurucularla aynı fikirde olan birçok subay ve astsubay daha sonra bu çatı altında toplanıp görevi birbirine devrederek faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.

 

Veli Küçük, Arif Doğan, Abdülkerim Kırca, Ali Yıldız, adlı subaylar ile Rasim Kara, Şaban astsubay adlı astsubaylar da bu teşkilatın ilk çekirdek kadrosu arasındaki yerlerini almışlardır. JİTEM de fiilen görev alan komutanlardan başka bu organizasyonu destekleyen üst düzeydeki subaylar vardır:

 

Olağanüstü Hal Bölgesinde görev yapan paşalardan; Hulusi Sayın, Hikmet Köksal, Hasan Kundakçı ve Necati Özgen bu teşkilatı "Terörle Mücadele" adı altında yönlendirmiş, maddi ve manevi olarak desteklemişlerdir.

 

Ayrıca; politikacı ve üst düzey devlet görevlilerinden OHAL bölge Valileri; Hayri Kozakçıoğlu ve Ünal Erkan ile zamanın başbakanı DYP lideri Tansu Çiller aleni olarak JİTEM'i her yönüyle destekleyenler arasındadırlar. Bu teşkilatta 2-4 yıl görev yapan subaylar dönüşümlü olarak görevi birbirlerine devrederler. Bu subayların hepsi de gençlik dönemlerinde Ülkü Ocakları ve benzeri faşist örgütlerde faal olarak yer almış veya aynı görüşü paylaşmış olanlardan seçilmişlerdir. Hepsi de; İzmir-Foça'da komando eğitimi ve özel kurslardan geçmiş olup birçoğu da Amerika ve başka ülkelerde özel kurslar görmüşlerdir. Bunlar; Türkiye'deki Özel Harp Dairesi'ne bağlıdırlar.

 

JİTEM TEŞKİLATININ KURULUŞ ŞEMASI

 

1-İSTİHBARAT BAŞKANLIĞI (Ankara'da ve Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı)

 

2-JİTEM GRUPLAR KOMUTANLIĞI (Ankara-Aydınlık Evler)

 

A-DİYARBAKIR JİTEM GRUP KOMUTANLIĞI (Diyarbakır)

 

1-Diyarbakır JİTEM Tim Komutanlığı

 

2-Batman JİTEM Tim Komutanlığı

 

3-Mardin JİTEM Tim Komutanlığı

 

4-Elazığ JİTEM Tim Komutanlığı

 

5-Van JİTEM Tim Komutanlığı

 

6-Silopi JİTEM Tim Komutanlığı

 

7-Hakkari JİTEM Birim Komutanlığı

 

DİREKT OLARAK JİTEM GRUPLAR KOMUTANLIĞINA BAĞLI TİMLER:

 

1-İstanbul JİTEM Tim Komutanlığı

 

2-Ankara JİTEM Tim Komutanlığı

 

3-Mersin JİTEM Tim Komutanlığı

 

4-Adana JİTEM Tim Komutanlığı

 

5-Samsun JİTEM Tim Komutanlığı

 

6-Sivas JİTEM Tim Komutanlığı

 

7-Erzurum JİTEM Tim Komutanlığı

 

8-İzmir JİTEM Tim Komutanlığı

 

9-Antalya JİTEM Tim Komutanlığı

 

İstihbarat Başkanlığı görevinde bir General, Gruplar Komutanlığı görevinde bir albay veya Yarbay, Grup Komutanlığında, bir binbaşı ve Tim komutanlıklarında bir yüzbaşı veya kıdemli üsteğmen rütbesindeki subaylar görevlendirilmiştir. Bu komutanların kendi yardımcıları vardır. Yardımcılar da subaylardan seçilirler. Her grup veya timde görev bölümüne göre; astsubaylar, uzman çavuşlar, sivil askeri memurlar ve erler mevcuttur.

 

Gruplar Komutanlığı, Grup Komutanlığı ve Tim'lerde; İdari Kısım ve İstihbarat Kısmı vardır. Genellikle idari kısımda ihtiyaca göre 2-3 astsubay idari işleri yürütür. Bunların emrinde; şoför ve evrak işleriyle uğraşan bir-iki uzman çavuş bulunur. İhtiyaca göre birkaç asker, şoför, komutanın postası, çaycı ve teşkilatın diğer işleri için alınır. Bütün personel sivil giyimlidir. Saç sakal bırakmak ihtiyaca ve görevin cinsine göre serbesttir. JİTEM'e personel tayınında özellikle Kürdçe bilenler tercih edilmektedir.

 

Ayrıca yöredeki sivil kişiler arasından birçok şahıs da "haber elemanı" yani "muhbir" olarak çalışır ve JİTEM'e bilgi akışını sağlar. Bunların kimliği gizli tutulur. Her muhbirin bir kod numarası vardır. Bu muhbirlere getirdiği haberin, önem ve derecesine göre örtülü ödenekten para verilir. Bu paraların sarfı JİTEM komutanının tasarrufundadır. Ödemeler makbuz karşılığı yapılır. Bu makbuz koçanları, komutanın şifreli çelik kasasında muhafaza edilir. JİTEM arabalarına benzin alınırken de Petrol Ofisi'nin çek koçanları kullanılır. Her ay ihtiyaca göre JİTEM'e bu çeklerden gelir.

 

JİTEM'e Jandarma Genel Komutanlığı tarafından tahsisi edilen araçlar sivildir. Bu araçlara duruma göre sahte plakalar takılır. Her görevden sonra genellikle eski plaka çıkarılıp başka bir plaka takılır. Bu işlem; aracın plakasının başkalarınca alınmış olması ihtimaline karşı tedbir olarak yapılır. JİTEM'e ait her arabada oranın en yetkili komutanı tarafından imzalanmış ve resmi mühürlü bir "araç görev kartı" bulundurulur. Polisin aracı durdurması halinde, bu kart gösterilir ve oradan rahatça geçilir.

 

JİTEM'de istihbarat ve terörle mücadelede kullanılmak üzere tahsis edilmiş olan silah ve araçlar:

 

1-Telsiz

 

2-Tabanca

 

3-Uzun namlulu silahlar

 

4- El bombaları ve tüfek bombaları

 

5- Dinleme cihazları

 

6-Gece görüş dürbünü

 

7- Susturucular

 

8-Çelik boğma telleri

 

9-İçerisine kamera monte edilmiş bond elçantası

 

10-İçerisine MP-5 suikast silahı monte edilmiş bond elçantası

 

11-Kamera (video kamera, bir bondçanta içerisine monte edilmiş kamera)

 

12-Telsiz tarayıcısı

 

13-Balistik muayenesi mümkün olmayan özel mermiler

 

14-Siyanür zehir

 

15-C-4 plastik patlayıcılar

 

16-Birçok telefon konuşmasını aynı anda kayda geçebilen telefon dinleme cihazı( bu cihaz 1998 de JİTEM'e tahsis edildi.)

 

JİTEM'de bölgenin sosyal, coğrafi ve siyasi haritaları vardır. Ayrıca bölgenin aşiret yapısı, sosyal ve siyasi yapısı dokümanter olarak ayrı ayrı dosyalarda muhafaza edilmektedir. PKK'nin örgütsel şeması (güncelleştirilmiş son hali), örgüt elemanlarının adları, kod adları ve görevleri, Örgütün; yerleşim yerleri, geçiş yolları, konaklama ve kamp yerlerinin güncel olarak işlenmiş haliyle dosyalanması gibi çalışmalar mevcuttur. Bölgedeki tüm aşiret reisleri ve korucu başlarıyla irtibat vardır. Basında bazı yazar ve gazetecilerle irtibat vardır.

 

Psikolojik Harekât çalışmaları çerçevesinde bazen sahte örgüt bildirileri yayınlanarak bunlar el altından sağa sola bırakılır. Amaç; halkın örgüte olan güvenini sarsmaktır. Bazen de örgüt tarafından infaz edilmiş olan savaşçıların sağlıklarında yazdıkları günlükler kitap haline getirilerek özellikle üniversitelerde dağıtılır. Malatya Üniversitesinden örgüte Cizre bölgesinden katılıp, Cudi'de Kara Ömer tarafından işkence ile "ajan" suçlamasıyla infaz edilen Asiye Deniz, Hayati Kaytan ve beş gencin yaşadıkları olaylar acıklı bir tema ile işlenerek, kitap haline getirilip bastırılmıştı. Daha sonra bu kitap bedava olarak Dicle Üniversitesi ve başka okullarda dağıtıldı.

 

Yine; "Psikolojik Harekat Kuralları" gereği, video kasetleri kiralayan yerlerden, kiralık alınan kasetlere montajlanan Abdullah Öcalan görüntüleri ve bu görüntülere bazı konuşmalar monte edilip iade edilmesi. Halk arasında sevilip sayılan ve örgütle bağlantısı olan önemli şahsiyetlerin özel telefon konuşmalarına bazı konuşma montajları yapılıp halka dinletilmesi.

 

Yukarıda saymış olduğum faaliyetlerin yanı sıra, en etkili yöntem olan kaçırma, sorgulama ve infaz edip cesetleri kaybetme çalışmaları JİTEM'in çokça başvurduğu bir faaliyettir.

 

JİTEM FAALİTETLERİNİN ANA MANTIĞI:

 

1-     Siyasiler, kendi menfaatlerini düşünüp, örgütle etkili mücadele kanun ve yönetmelikleri meclisten çıkarmıyorlar.

2-     Devletin üst tepesindekiler, hıyanet ve delalet içerisindedirler.

3-     TC'nin terörle mücadelede kalıcı, akılcı ve stratejik bir program ve planı yoktur, günübirlik mücadele yöntemleri uygulanmaktadır,

4-     Güvenlik Kuvvetlerince ele geçirilen militanla, savcılar tarafından ya serbest bırakılmakta, ya da, az bir cezayla kurtulmaktadırlar,

5-     Cezaevine sempatizan olarak girenler kısa sürede kemikleşmiş bir militan olarak dışarıya çıkmaktadır. Cezaevleri birer örgüt kampı görevi görmektedir.

6-     Normal askeri birliklerle gerilla mücadelesi veren örgütün karşısında başarılı olmak mümkün değildir. Bu yüzden onlarla savaşacak anti-gerilla güçlerine ihtiyaç vardır.

7-     Örgüte katılımlar gün geçtikçe artmaktadır. Bu katılımları önlemek veya en aza indirmek için bazılarını öldürüp, cesetleri sonradan görülecek biçimde araziye atmak.

8-     Her türlü baskı ve yasaklamaya rağmen örgüte olan halk desteği artmaktadır. Bunu önlemek maksadıyla, halka gözdağı verilmesi gerekmektedir. Halka önderlik eden, halk arasında sözü geçerli olan bazı şahsiyetlerin ortadan kaldırılması, yıpratılması, korkutulması vs....

 

Yukarıda sıralamış olduğum ve başkaca gerekçe ve amaçlarla JİTEM her türlü yöntemi mubah sayarak kanun dışı faaliyetlerine kılıf uydurmaktadır. Tabii ki bu örtülü faaliyetler; JİTEM'le aynı mantığı taşıyan birçok üst rütbeli asker, bürokrat, emniyetçi ve parlamenter tarafından direkt veya dolaylı yollardan desteklenmektedir.

 

1990 YLINDAN 1999 YILINA KADAR TANIDIĞIM JİTEM PERSONALİNDEN ADLARINI HATIRLAYABİLDİKLERİM ŞUNLARDIR

 

1- Ali Akgöz (İstihbarat başkan- General-Ankara)

 

2- Veli Küçük ( JİTEM Gruplar Komutanı-Albay-Ankara)

 

3- Ahmet Cem Ersever (Diyarbakır Grup Komutanı-Binbaşı,

 

4- Aytekin Özen ( " " K. yrd.-binbaşı-İstihkamcı)

 

5- Abdülkerim Kırca ( " " K.- )

 

6- Ali Yıldız ( " " K, ")

 

7- Cemal Temizöz ( " " K. " )

 

8- Cahit Aydın ( " " K. " )

 

9- Nurettin Ata ( " " K. " )

 

10- Tunay Yanardağ ( " Tim K. Yüzbaşı )

 

11- Murat Kırkaya ( " " K." )

 

12- Zahit Engin ( " " K. " )

 

13- Abdullah............... (Mardin " K. ")

 

14- Zeki.................... (Elazığ " K." )

 

15- Kadir Tahir (Batman " K. " )

 

16- Uğur Atalay (Silopi " K. " )

 

17- Musa Sünbül (J.Kd.Yzb.)

 

18- Osman Aksu (J.kd.Ütğm.)

 

19- Fatih Arslan (J.Ütğm. )

 

JİTEM'DE GÖREV YAPAN ASTSUBAYLAR

 

1- Osman Altıntaş (Başçavuş)

 

2- İbrahim.......... (Başçavuş)

 

3- Yavuz İplikçi (Başçavuş)

 

4- Mehmet Çakır (Mahmut)(Başçavuş)

 

5- Mahzar ........ (Başçavuş)

 

6- İbrahim Gökçeyrek (Engin)(Başçavuş)

 

7- Adnan Erdeve (Başçavuş)

 

8- Mehmet........... (Başçavuş)

 

9- Nuri Ates(Oguz) (Başçavuş)

 

10- Levent...... (AstsbçKdçÜsçvşç.)

 

11- Seyit (Başçavuş) (Urfa'lı)

 

12- Necmettin Çekiç (JçMuçAsb.Kd.Bşçvş.)

 

13- Ali Tellioğlu (J.Asb.Bşçvş.)

 

14- Seyfullah Cural (J.Asb.Bşçvş.)

 

15- Ali Savar (J.Asb.Kd.Üçvş.)

 

16- Ergün Çetin (J.Asb.Kd.Üçvş.)

 

17- Üzeyir Demirhan (J.Asb.Kd.Üçvş.)

 

18- Yusuf Arslan (JçAsb.Üçvş.)

 

19- Ufuk Kırılmaz (J.Asb.Üçvş.)

 

20- İlhan Tur (JçAsb.Üçvş.)

 

JİTEM'DE GÖREV YAPAN UZMAN ÇAVUŞLAR

 

1- Fevzi Yılmaz (Bursalı)

 

2- Cemal Kılıç (Ankaralı)

 

3- Yüksel Uğur (Şehmuz) (Elazığ-Palulu)

 

4- Abdülkadir Öztürk (Adıyamanlı)

 

5- Mustafa Genç (Yozgatlı)

 

6- Ali.......... (İslahiyeli)

 

7- Şerif Yıldız (Gaziantepli)

 

8- Mustafa Uzel

 

9- Yakup Toprak

 

10- Recep Kara

 

11- Murat Kaya

 

12- Mustafa Genç

 

13- Tuncay Şahiner

 

14- Mürsel Gözütok

 

15- Yavuz Gündoğdu

 

16- Oktay Yazıcı

 

17- Ahmet Karaçar

 

SİVİL MEMURLAR VE İŞÇİLER: (Eski PKK'li-İtirafçılar)

 

1- Abdulkadir Aygan (Aziz Turan () (Şerif)

 

2- Ali Ozan soy (Ali Hoca)

 

3- Fethi Çetin (Fırat)

 

4- Kemal Emlük (Erhan Berak)

 

5- Saniye Emlük (Emel Berak)

 

6- Hasan Adak (Sergen Mert)

 

7- Hatice Elmas (Eda Esin Mert)

 

8- Serpil Toprak (Serpil Karaca)

 

9- Abdülkadir Karataş

 

10- Mustafa Deniz

 

11- Hoca (Eski öğretmen-Azeri asıllı- Mardin Timinde görev yaptı)

 

ASKERLİK GÖREVİNİ JİTEM'DE TAMAMLAYAN İTİRAFÇILAR

 

1- Adil Timurtaş

 

2- Recep Tiril

 

3- Hayrettin Toka

 

4- Hüseyin Tilki

 

RESMİ SIFATI OLMADAN JİTEM'DE ÇALIŞAN İTİRAFÇILAR

 

1- Abdülhekim Güven ( Fırat Altun)

 

2- Hıdır Altuğ (Tayfun)

 

3- Adem Yakın

 

4- İbrahim Babat (Mete)(Hacı Hasan)

 

5- Selahattin Görgülü ( Derdo)

 

6- Hanım Beyaz

 

7- Mesud Memedoğlu

 

8- Murat Aydın

 

9- Murat Demir

 

10- Alaattin Kanat

 

11- İbrahim Arslan

 

12- Muhsin Gül

 

JİTEM İLE İLİŞKİDE OLAN SİVİLLER

 

JİTEM teşkilatı, Kürdistan ve Türkiye'de geniş bir ajan-muhbir ağına sahiptir. Birçok kişi çeşitli nedenlerle JİTEM'in ağına takılmış, elinden geldiğince hizmette kusur etmemeye çalışıyordu.

 

Bu insanları incelediğimizde; bir kısmı eski PKK'li, bir kısmı kanundışı işlerle uğraşmış veya kanun önünde suçlu duruma düşmüş, devletin işkence tezgâhlarından geçmiş, gözü korkutulmuş, yıldırılmış veya yaptığı kirli işleri rahatça yürütebilmek için sırtını devlete dayamaktan başka çare bulamamış, PKK ile düşman duruma gelmiş veya yoksulluk ve çaresizlikten dolayı bu teşkilata bulaşmış olan insanlardan müteşekkildir. Ajan ve muhbir ağının içerisinde; avukat, öğretmen, siyasetçi, çiftçi, işveren, öğrenci ve işsiz-güçsüz birçok insanı görmek mümkündür. Bunlardan tanıdığım ve adını hatırlayabildiklerim şunlardır:

 

1- Avukat Ersin Toy ( Yalçınkaya): Diyarbakır-Silvan arasında köyü bulunan varlıklı bir çiftçi ve Kürd yurtseveri olan Muzaffer Toy'un eşi iken boşanmış ve dul olarak yaşıyordu. İtirafçı Abdülhekim ve başkalarının itirafları sonucu yakalanıp bir süre gözaltında sorgulanan bir bayan avukattır. Sorgulamada; "cezaevindeki PKK'li tutuklular ve dışarıdaki örgüt arasında kuryelik yapmak" ile suçlanmıştır. Abdülkerim Kırca binbaşının JİTEM grup komutanlığı görevini yürüttüğü esnada devamlı JİTEM'e uğrar ve komutanla birlikte eğlence yerlerine giderdi. Komutanla saatlerce kapalı kapılar arkasında baş başa görüşüyordu. Komutanın örgüt hakkında istediği bilgi ve belgeleri el altından temin ediyordu. İtirafçı; Abdülhekim Güven ve Mesud Memedoğlu ile özel olarak görüşüyor ve onların kişisel davalarına ücret almadan giriyordu.

 

2- Ömer Gülşeni: Bu şahıs hiçbir işte çalışmıyordu. Babası Salih Gülşeni, Diyarbakır Hava alanında görevli olarak çalışıyordu. Şehir merkezinde, Urfakapı ve Çiftkapı denilen sur kapılarının arasındaki mahallede ailesiyle birlikte oturuyordu. 1992-1994 yılları arasında JİTEM'e, yüksek okulda okuyan öğrenciler hakkında birçok bilgi ve istihbarı duyum verdi. Daha sonra bu hizmetinin karşılığı olduğunu iddia ettiği büyük miktardaki ikramiyesinin verilmediğini savunarak JİTEM komutanlarıyla arası bozuldu. Ara sıra JİTEM'e dışarıdan telefon açarak tehditler savurur veya hakkı olan parasını isterdi. Komutanlardan aynı şekilde olumsuz yanıt ve tehditler alınca durumu Ankara'ya Genelkurmay başkanlığına şikâyet etti. Bu hareketiyle JİTEM komutanlarının şimşeklerini üzerine çekmişti. Günlerce bu şahsı yakalayıp faili meçhul edilmek için peşine düşüldü Çok kurnaz olduğundan Jandarma-Polis çelişkisini ustaca kullanmaya çalışıyordu. Bir gün; kendisini Diyarbakır Postanesi civarında ekipçe yakaladık. A.Kerim Kırca binbaşı bizzat ekibin içindeydi ve operasyonu yönetiyordu.

 

Kendisini üç-dört kişi yakalayıp JİTEM arabasına bindirmeye çalıştık. Fakat O arabaya binmemek için var gücüyle direndi ve yüksek sesle bağırdı. Bunun üzerine bu operasyon başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Yine bir gün kendisini iki JİTEM arabası ve beş-altı personel ile Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü civarında yakalamaya çalıştık. Caddenin bu tarafından diğer tarafına kaçmaya çalışırken JİTEM Tim Komutanı kendisini arabayla çarptı. Çok seri bir şekilde yerden kalkarak yakında bulunan Yenişehir Emniyet Müdürlüğüne girerek elimizden kurtulmayı başardı. Birçok kez O'nu şehir içerisinde görmemize rağmen, yakalayıp JİTEM'e getirememiştik. Ne iş yaptığı, kiminle ne amaçla çalıştığı belli değildi. Kendinden emin bir hali vardı. JİTEM gibi bir teşkilata sanki kafa tutuyordu.

 

3- Abdullah Barkın( Keko): Silopili, hali vakti yerinde bir kişiydi. 1990 öncesinden JİTEM ile ilişkidedir. JİTEM'e geldiği zaman komutanın makam odasında saatlerce oturup sağa sola telefon açardı. Bu yüzden kendisine; "oturan boğa" lakabı takılmıştı. Kısa boylu tıknaz bir kişiydi. Silopi'de oğluna ait "Çimen lokantası" vardır. Özel şoförü ve özel arabası vardır. Sık sık Güney Kürdistan'a giderek PKK hakkında bilgi toplar ve bu bilgileri JİTEM komutanına aktarırdı. Aslında JİTEM'den aldığı referansla silah kaçakçılığı yapardı.

 

4- Emin Fettahlıgil: Aslen Siverek-Karacadağ taraflarındandır. Zaza Kürdlerdendir. Diyarbakır merkezde, Lise caddesi civarında oturur. Kızı Dicle Üniversitesinde, oğlu da Eskişehir Üniversitesi'nde okuyordu. Diyarbakır şehir merkezindeki esnafları iyi tanıdığı için kimin PKK'li olup olmadığını biliyordu. Bu esnaflar hakkında JİTEM'e ihbarlarda bulunuyordu. Haftanın birkaç gününde mutlaka JİTEM'e uğrardı. Komutanlara hediye olarak Karacadağ pirinci getirirdi.

 

5- Ramazan Çetin: Mardin-Midyatlıdır. Korucubaşı ve MHP Midyat ilçe başkanlığı da yapmıştır. Diyarbakır'da PKK'ye karşı yapılan yürüyüşlerde ön saflarda yer alırdı. Vatandaşların Devletle olan çelişkilerini hal etmek bahanesiyle onlardan para alır. Mardin çevresinde devlet baskısından göç eden ailelerin arazilerine el koyar, çevrede yapılan operasyonlara askerlerin safında yer alarak örgüte karşı savaşırdı.

 

6- Hazım Babat: Uludere bölgesindeki Goyan Aşiretinin reisidir. GKK [Geçici Köy Koruyucuları] başıdır. Hilal belediye başkanı .......Kara'yı bu şahıs ve adamları öldürüp aracıyla birlikte yakmışlardır. Devamlı bir iki korumasıyla birlikte gezer. Son dönemlerde JİTEM komutanı yerine direkt olarak OHAL valisi Ünal Erkan ve Asayiş Komutanı Hasan Kundakçı ile görüşme yapardı.

 

7- Kamil Atak: Bir dönem Cizre Belediye Başkanlığı yaptı. GKK başıdır. Sık sık JİTEM'e gelip komutanlarla görüşürdü.

 

8-Tahir Adıyaman: Jirki Aşireti reisidir. Daha önce kendi köyüne yakın bir yerde bir manga askeri pusuya düşürüp bir kac tanesini öldürmüştü. Bu olaydan dolayı devlet tarafından aranıyordu. PKK'nin aşiretinden yedi kişiyi katletmesinden sonra PKK'ye savaş açtı ve bundan dolayı da devlet tarafından kabul gördü. Zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile bile onunla görüştü. Bu görüşmeye JİTEM aracı olmuştu. Kendisiyle bazen baş başa görüştüğümde: aslında kendisinin Kürt Milliyetçisi olduğunu, fakat PKK'nın yanlış eylemleri yüzünden devletle işbirliği yapmak zorunda kaldığını söylüyordu.

 

9- Abdurrahman ve Fethullah Tan kardeşler: Aslen Dicleli olup Diyarbakır'da mutahitlik yaparlar. Ensarioğulları'nın akrabası olduklarını söylüyorlardı. Daha çok Abdülhekim Güven vasıtasıyla JİTEM ile ilişkide idiler.

 

10- İsmail Tulukçu: Cizreli'dır. Lise caddesinde inşaat şirketi vardı. Diyarbakır Belediyesine ait Anıt ParkÇevre düzenlemesi ihalesini Abdülhekim Güven sayesinde aldı. Mersinde kendisinin ortak olduğu Mazda bayii vardır.

 

11- Naci Sapan: Hürriyet Gazetesi Diyarbakır Muhabiridir. Abdülhekim Güven ile ilişkide idi. A.Hekim Güven'e sahte basın kartı temin etmişti.

 

12- Hasan ve Abdurrahman Özalp kardeşler: Diyarbakır Dağkapı civarında "Özalp inşaat şirketleri vardır. Cizrelidirler. Hem JİTEM komutanıyla, hem de Abdülhekim Güvenle ilişkileri vardı.

 

13- Recai............ (Zahir Karadeniz'in yeğeni): Aslen Silvanlı olup, M.Zahir Karadeniz'in yeğenidir. Diyarbakır'da TMO'nin (Türkiye malzeme Ofisi) arkasında kendilerine ait apartman katı var. Bu genç, başta JİTEM olmak üzere MİT'le, Emniyet İstihbaratıyla ve MHP ile ilişkidedir. Herhangi bir işte çalışmaz.

 

14- Muhsin Topçu: Silvanlı. Babası Abdülkadir Topçu MİT'in resmi elemanıyken Silvan'daki bir kıraathanede PKK'li militanlar tarafından silahla öldürüldü. Baba oğul Silvan'da Zahir Karadeniz'le birlikte MHP İlçe Başkanlığını kurup yaşatmaya çalışıyorlardı. Babası öldürülünce MİT'deki görevi kendisi üstlendi. MİT, JİTEM ve Başka resmi kurmuşlarla ilişkideydi. İşi gücü PKK'liler hakkında elde ettiği duyumları devletin istihbarat örgütlerine aktarmaktı. Sık sık Diyarbakır'a gelip gider. Evi Silvan'dadır.

 

15-M.Zahir Karadeniz: Aslen Silvanlıdır. 1980'li yıllarda PKK sempatizanı iken, İtirafçı Ali Ozansoy'un ifadesi üzerine devlet güçleri tarafından gözaltına alınır ve ajanlaştırılır. O günden beri PKK'ye karşı devletle birlikte çalışır. Eski Jandarma Alay komutanı İsmet Yediyıldız'la arası çok iyiydi. Bir süre Diyarbakır'da ikamet etti. Sonra Yalova'ya, oradan da İzmir'e göç ettiğini öğrendim. Üst düzey MHP'lilerle ilişkisi vardı.

 

16-Ali İhsan Kaya: KAYA İnşaat ve Tekstil'in sahibidir. Mutkili Ali Astsubay (Ali Kaya) ve Abdülhekim Güven aracılığıyla JİTEM ve diğer askeri rütbelilerle ilişkideydi. Kendisine rakip olarak gördüğü İş adamı Altındağ Şirketinin sahibi Mehmet Ali Altındağ'ı saf dışı etmek için askeri yetkililere uydurma bilgiler ve para veriyordu. Kendisini korumak amacıyla itirafçı Hıdır Altuğ'u koruma olarak yanında gezdirirdi.

 

17- Erkut Ersoy : İstihbarat Uzmanı olarak çeşitli operasyonel görevlerde yer alırdı. Ancak İstanbul ve Ankara Bölge tarafından görevlendirildiği için ne gibi gizli görevler yaptığı konusunda detaylı bilgi bulunmuyor. Eski Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin’in ekibindendir.

 

JİTEM'İN ADAM KAÇIRMA VE SORGU-İNFAZ YÖNTEMLERİ

 

JİTEM, örgüt ve örgüt elemanları hakkındaki bilgiyi birçok kanaldan alabilme imkânına sahiptir, örneğin:

 

1- Ajan-muhbirler vasıtasıyla.

 

2- Diğer güvenlik ve istihbarat teşkilatlarının elde ettiği duyumları paylaşma.

 

3- Teknik dinleme vb. cihazlardan elde edilen bilgiler.

 

4- Yakalanan veya teslim olan örgüt mensuplarının verdiği bilgiler.

 

5- legal veya illegal sorgulama sonucu elde edilen bilgiler.

 

6- JİTEM personelinin bizzat yaptığı istihbarat çalışmalarında elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi gibi…

 

Yukarıda saymış olduğum yöntem ve kanallar vasıtasıyla tespit edilen örgüt mensubu veya "işbirlikçilerinin' ev ve iş adresleri, varsa otolarının plakası, işe gidiş-dönüş saatleri, kısacası kişi hakkındaki tüm kişisel ve sosyal bilgiler toplanır. Şahıs bir süre izlenir. Tüm istihbarı bilgiler tamamlandıktan sonra, hedef şahsın peşine ekip görevlendirilir. Şartlara ve ihtiyaca göre, personel görevlendirilir. Görevlendirilen ekip, riske girmeden, sahsı en elverişli anda, kendisine sivil polis süsü vererek araca bindirir. Eğer hedef, arabaya binmemek için direnirse, şahsa karşı duruma göre şiddet uygulanır. Araca bindirilen şahıs aracın arka, orta koltuğuna oturtulur. Her iki tarafında da birer personel oturur. Şahsın başı öne eğdirerek çevreyi görmesi engellenir. JİTEM'e yaklaşıldığında şahsın gözleri bir bez bantla bağlanır. Bundaki maksat, yakalanan şahsın nereye götürüldüğünü görmesini engellemektir. Elleri de arkadan bağlanır veya kelepçelenir. Mümkün olduğu kadar kimse görmeden şahıs JİTEM'in kapısından içeri alınır ve hücreye konulur. Şahsın konumuna göre hemen veya daha sonra sorgu faslına geçilir.

 

Duruma göre, bazen JİTEM komutanı bizzat sorguya katılır ve kendi elleriyle işkenceli sorgu yapar. Ayrıca, istihbarat astsubayı ve uzman çavuşlar ile sivil memur olarak JİTEM kadrosuna alınan eski örgüt mensupları da bu sorgularda danışman/tercüman olarak görev alır. Sorgu odasında bulunan personelin hepsi şu veya bu oranda dayak ve işkenceye iştirak etmek mecburiyetindedir. Orada duygusallığa yer yoktur. Asli görevi ne olursa olsun, oradaki herkes "suç ortaklığı yapmalıdır" ilkesi geçerlidir. İşkence yapmayan personele, amirleri tarafından şüphe ile bakılır.

 

Sorgudaki İşkence sınırsızdır: Kaba dayak atma, Filistin Askısı, sorgudaki kişinin ayaklarından tavana asılması, ayaklarına araba lastiği bağlanıp tavana asılması, çırılçıplak soyularak vücudunun üzerinde sigara söndürülmesi, üzerine soğuk su dökülmesi, günlerce aç ve susuz bırakmak, tehdit ve şantaj, küfür ve hakaret vb. yöntemler uygulanır.

 

1990 yılından başlayarak, JİTEM tarafından illegal olarak kaçırılan ve sonra infaz edilen birçok kişinin üzerinde bu işkence yöntemleri uygulandı. Kendiliğinden çözülen ve bildiği her şeyi itiraf edenlere dayak atılmaz ve yumuşak davranılırdı. Gerekli bilgiler alındıktan sonra onlara da her türlü hakaret yapılırdı. Bazı JİTEM görevlileri tarafından bunlara da "nasıl olsa PKK'li teröristtir" denilerek dayak atıldığı da oluyordu.

 

İşkenceli sorgulamada istenilen bilgiler alındıktan sonra şahıs, kablo veya iple boğulmak veya arazide kafasına kurşun sıkılmak suretiyle infaz edilirdi. Öldürülen kişi ya halka korku salmak maksadıyla açık araziye çuval içerisinde atılır, ya da rastgele kazılan bir toprak çukura gömülürdü. Bazıları da cesedin bulunmaması için bir göle veya nehre ağırlık bağlanıp atılırdı.

 

Mesela; Silopi'nin Körtik köyünden Hasan adlı şahıs, Elazığ JİTEM Tim Komutanlığında boğulduktan sonra çuval içerisinde Hazar Gölü'ne atıldı. Bu sahsı yakalatan kişi, akrabası olduğundan cesedin bulunması istenmiyordu. Ayrıca Hasan adlı şahıs, güpegündüz Silopi'nin girişinde ve oğlunun gözleri önünde yakalanıp JİTEM'e götürülmüştü. Bu yüzden JİTEM cesedin ortaya çıkmasını istemiyordu.

 

Vedat Aydın olayında ise tersi bir taktik izlenmiştir: Bu olayda ise Kürd halkına açıktan bir korku mesajı verilmek istenmiştir. Eğer bunu amaçlamamış olsalardı, O'nu, bir daha bulunamayacak bir yere gömebilirlerdi. Ayrıca, Vedat Aydın olayında provokasyon ve kitle katliamı da amaçlanmıştı. JİTEM Grup Komutanı Cem Ersever'in cenazenin kaldırıldığı gün kendi personelini dışarı çıkmamaları için uyarması anlamlıdır. Demek ki Ersever, o gün halkın üzerine jandarmalar tarafından ateş açılacağını da biliyordu. Bu yüzden mahiyetindeki personeli uyarmıştı.

 

Musa Anter olayında ise başka bir taktik uygulanmış ve bir taşla iki-üç kuş avlanmak istenmişti. O güne bir göz atalım:

 

1- Cem Ersever, eski PKK'li İtirafçı Mustafa Deniz ve yine eski PKK'li Neval Boz'u yanına alarak Ankara'dan Diyarbakır'a geliyor,

 

2- Mustafa Deniz'i kendisinin daha önce "bu sakallıyı hiç sevmiyorum" dediği Yeşil'in emrine veriyor. Kendisi yanına Neval'ı alarak, "Adıyaman-Nemrut Dağı'na telsizle PKK'lilerin yerlerini tespit etmeye" gidiyor(!)...

 

Bölgede Ersever'den başka o işi yapabilecek görevli yok muydu ki, kendisi ta Ankara'dan gelip Nemrut Dağında PKK'li avına çıkıyor?

 

Varsayalım ki, telsiz dinleme işi bahaneydi, Neval ile baş başa gözlerden uzak bir gün geçirmek istemişti. Peki bu işi ille de Musa Anter'in vurulacağı güne mi denk getirmeliydi?

 

Ersever böyle davranmakla, resmi sıfatlı bir üst düzey askeri görevli olarak kendisini kıyıya atıyor, işin içinde görünmek istemiyor.

 

3- Anter olayının Diyarbakır JİTEM komutanının izinde olduğu güne denk getirilmesi yine bir tesadüf müdür?

 

Kendisinin yerine vekalet eden Tim komutanı binbaşı Savaş Gevrekçi'nin olayın plan aşamasında ve olay anında mahiyetindeki bir sivil memur olan Ali Ozansoy'a (itirafçı-eski PKK'li) ana telsizin başında beklemesi için neden görev verilmiştir?

 

Emrinde çalışan personel henüz mesaide iken, binbaşı mesaisini bitirip evine gitmiştir.

 

4- Ve, PKK'den ayrılmış olan Cemil Işık (Hogir) ile tetiğiçeken Şırnaklı Hamit diğer itirafçı memurlarla birlikte Yeşil'in emrine niçin verildi?

 

Henüz resmiyette devlete teslim olmuş olarak görülmeyen, kamuoyunda hakkında sansasyonel yayınlar yapılmış olan Hogir ve resmen JİTEM'in sivil memur kadrosunda görev yapanlar neye dayanılarak Yeşil gibi ipsiz-sapsız ve resmi sıfatı bulunmayan bir kelle avcısının emrine verilebiliniyor?

 

Her şey önceden yukarıdaki üst düzey rütbeliler veya sivil bürokratlarca planlanmış ve programlanmıştır. Bu olayda da:

 

a- "Kürdü, Kürde kırdırma" politikası uygulanmıştır.

 

b- Olay PKK'nin üzerine yıkılmak istenmiştir. Çünkü sağlam bir kaynaktan aldığım duyuma göre; "PKK, Musa Anter'i MİT'le işbirliği yapmaktan dolayı ölümle tehdit etmiştir. Bu tehdit mektubu halen Musa Anter'in kızı Rahşan hanımda saklıdır". Bu iddiada bulunan şahıs, Anterlerin çok yakın aile dostlarından birisidir.

 

[status draft]

[nogallery]

[geotag on]

[publicize off|twitter|facebook]

[category güvenlik]

[tags JİTEM DOSYASI, ESKİ, PKK, İTİRAFÇI, JİTEM, TETİKÇİ, ABDÜLKADİR AYGAN]

image001.gif
image002.jpg
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages