RESİMDEKİLER KİM BİLİYOR MUSUNUZ?

1 view
Skip to first unread message

Oraj Poyraz

unread,
Nov 29, 2025, 1:23:49 PM (5 days ago) Nov 29
to ozgur-...@googlegroups.com

Ulan horozcu çocukları bir de İstiklal Savaşı olmadı diyorsunuz.
Peki ya bu ne?

Oraj POYRAZ (oraj....@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


RESİMDEKİLER KİM BİLİYOR MUSUNUZ?

(Büyük Taarruz sonrası esir alınan Yunan Komutanlar)

Yunan Kuvvetleri Başkomutanı General A. Trikopis,

Yunan 2. Kolordu Komutanı General Dijennis,

Yunan 2. Kolordu Kurmay Başkanı Albay Yuvannis,

Yunan 13. Tümen Komutanı Albay Vandelis,

Ve Albay Kalinalis

İle beraberlerinde bulunan yaverleri..

Sol arka ayaktaki ise; Albay Dadaylı Halit Bey

(2 Eylül 1922)

Bir gün sonra 3 Eylül 1922’de M. Kemal, yanına gelen işgalci Yunan ordusu komuta kademesini ayakta karşıladı.

Kendilerine yer gösterdi, Çay ısmarladı, sonra Trikopis’e sordu;

Bu iş nasıl oldu?

Bundan sonrasını Trikopis’in kendi dilinden dinleyelim;

"Beni yakalayanlar hüviyetimi anlamakta güçlük çekmediler.

Beni ilk evvela Garp Cephesi Kumandanı İsmet Paşa’ya götürdüler.

Kendisi ile fazla bir şey konuşmadık. Paşa, beni yanına alarak M. Kemal’in huzuruna çıkardı.

M. Kemal, beni mert bir askere yaraşır bir şekilde kabul etti.

İsmet Paşa beni kendisine takdim etti.

M. Kemal' bu esnadaki bözlerini hiç unutmayacağım;

Üzülmeyin General,” dedi. “Siz vazifenizi yaptınız.

Askerlikte mağlup olmak da vardır.

Napolyon da vaktiyle esir olmuştu.

Size karşı büyük bir hürmet hissi besliyoruz.

Burada kendinizi esir addetmemenizi rica ediyorum.

Misafirimizsiniz.

Yakında her şey düzelecektir.

Buyurun, istirahat edin.”

Ayrıca Bu işgalci subaylar Yunanistanın savaş mağlubu olduğu gerekçesiyle İdam edilmelerinden korkulduğu için, M. Kemal onların emniyette olmaları için Bir süre Kayseri’de bekletti.

Sonradan Yunanistana gönderildiler..

#FİLM_BURAYA_KADARDI

Turgut Çelik


Fotoğraf açıklaması yok.




--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Acaba

~Ela gözünden akan
Ateşli nazarların
Acaba acımadan
Kimi yakacak yarın?

Dudakların acaba
Kimlerle öpüşecek?
Kimler yarın acaba,
Tuzağına düşecek?

Anlıyorum, bizlerden
İntikam alıyorsun.
Lakin ey kadın bilsen,
Nasıl alçalıyorsun.


Sabahattin Ali~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Politikacıları unutun.
Onlar önemsiz.
Politikacılar size seçim hakkı tanındığı fikrini sürdürmek için varlar.
Hakkınız yok.
Seçim hakkınız yok.
Sahipleriniz var.
Size sahipler.
Her şeye sahipler.
Bütün önemli topraklara.
Kolektif şirketleri denetliyorlar ve sahipleriler.

~George Carlin~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Bozcaada Yolunda Volvo V40 Testi

~24 Temmuz 2013

Geçtiğimiz hafta Volvo’nun yeni üretimi V40 serisi için #osensin kampanyası dahilinde arabayı test etmek için Bozcaada’ya gidecektik. Arabayı henüz görmeden beğenmiştim. Sonuçta bu bir arabaydı ve her halükarda belediye otobüslerinden iyiydi.

Yola çıkış Hollywood filmlerini aratmayacak bir tempodaydı. Altı üstü Bozcaada’ya gidecektik ama hazırlıklar bir rehine kurtarma operasyonunu aratmıyordu. Yol haritaları, kameraların kurulması, takip aracı, kahve termosu, yol gözlüğü, araç kiti… Kampanyayı yürüten Havas Engage İstanbul hiçbir ayrıntıyı atlamamıştı. Takip aracıyla her daim irtibat halinde olmamızı sağlayan bir telsiz bile verdiler. İşte o an kuşkulanıp Yasa dışı bir şeyin içinde değiliz, öyle değil mi? diye sordum gözlerimi kısarak.

V40’ı ilk gördüğümde tepkim Belediye otobüsüne göre oldukça küçük oldu. Yıllardır belediye otobüsünde seyahat edince insan bütün kıyaslamaları ona göre yapıyor. Şoför mahalline oturduğumda alışkanlıktan olsa gerek yaşlı bir teyzenin gelip yer isteyeceği tedirginliğini yaşadığımı itiraf etmeliyim. Çok şükür böyle bir şey yaşanmadı.

Dolmabahçe’den Bozcaada’ya doğru hareket ettik. İlk olarak hız kadranını fotoğrafladım. Bunu 127 km hızla giderken yapmak çok kolay değil. Kimseye tavsiye etmiyorum. Yanımdan belediye otobüsleri geçiyordu. Orada tıkış tıkış seyahat edenleri görünce ağladım. Ama onlar gülüyordu. İki gün sonra tekrardan aramıza döneceksin bakışlarıyla beni süzdüler. Yaptıkları hoş değildi.

Yolda V40’ın Adaptive Cruise Control sistemini test ettim. Öndeki araca göre hızı ayarlayan bir sistem bu. Yokuş yukarı ya da aşağı fark etmiyor, öndeki araçla aranızda sizin belirlediğiniz mesafeyi koruyacak şekilde ilerliyor araba. Gaza ya da frene kendi basıyor. Büyük kolaylık şeklinde değerlendirilebilir ama şoför karizması dediğimiz olgu yara alıyor. Yaa cruise control olduktan sonra ben de sürerim şeklinde insanı yaralayan ifadelere maruz kalıyorsunuz.

Bir de dalgınlıkla şeridinizi aşarsanız direksiyon titriyor ve sizi gerisin geri şeridinize döndürüyor. Bunu da 2013 yılına geldiğimiz bugünlerde bir insan hakları ihlali ve kişi iradesine saygısızlık olarak değerlendirdim. Trafiğin emniyeti açısından doğru olabilir fakat özgür irade yerlerde. 1789 Fransız İhtilalinin kazanımlarını birer birer kaybettiğimiz hissine kapıldığımı söylemeliyim. Elbette bu özelliği kapatabildiğinizi veya sinyal verdiğiniz zaman devre dışı kaldığını belirtmek lazım.

Sorunsuz bir şekilde yola devam ediyorduk. Çanakkele’ye doğru çeşitli ilçelerin ve kasabaların içinden geçtik. Burada etraftaki tabelalara bakınca bir gerçeği fark ettim. İstanbul’dan uzaklaştıkça dükkan isimlerinde bir özensizlik, bir vurdumduymazlık göze çarpıyor. Mıstık Büfe, Ejder Pansiyon, Çoğumlu Solaryum bunlardan sadece birkaçı. Özellikle Ejder Pansiyon’da durup hangi kafayla böyle bir ismi seçtiklerini ve neden hala batmadıklarını sorasım geldi. Fakat yolumuz uzundu.

Gelibolu’da arabalı vapura binip karşıya geçtik. Oradan Bozcaada’ya bizi götürecek vapura binmek üzere Geyikli’ye doğru yola çıktık. Yol üzerinde mola yerimiz Manzara Restaurant’tı. Adından da anlaşılacağı gibi muhteşem bir manzarası vardı. Ama inanır mısınız bir kere bile dönüp bakmadım, çünkü yemek daha önemliydi. Manzara her yerde vardı.

Yolda, kırmızı ışıklarda, benzincilerde, vapurda hep ilgi odağıydık. Ünlü biri olduğum için ilgiden sıkılmamayı öğrenmeliydim. Fakat sorular genelde kaç beygir, fiyatı ne kadar minvalinde olunca hayal kırıklığına uğradım. Daha yeni piyasaya çıkmış bir arabanın benden çok ilgi görmesi üzücüydü. Arabayı süren ben olduğum için bana da hayranlıkla bakıyorlardı. Ayağımızı yerden kesiyo işte türünde cevaplarla tevazumu ve efendiliğimi gösterince bana bir kez daha hayran kaldılar.

BOZCAADA

Bozcaada’ya vardığımızda akşam olmuştu. Hemen otele yerleşip bizi bekleyen yemek masasına kavuşmak için Cabali Balıkçısına gittik. Harika bir ortamda, adaya özgü yemeklerle birlikte leziz bir balık ziyafeti çektik. Yemek yerken balıkların nasıl olup da bin yıllardır aynı ucuz numarayı yiyip oltaya geldiklerini sorguladım. Bu konuda kendilerini birazcık olsun geliştirseler şu an masada kızarmış halde olmazlardı.

Ertesi gün güzel bir kahvaltının ardından kısa bir Bozcaada turuyla adadaki üzüm bağlarını, plajları ve yel değirmenlerini görme şansımız oldu. Üzüm bağları neyse de o yel değirmenleri bana çok işe yarıyormuş gibi gelmedi. Sanki Biz de ülke ekonomisine katkıda bulunuyoruz, boş durmuyoruz dercesine yapılmışlardı. Çok üzerlerine gitmedim.

Sonunda kısa süre kaldığımız ve bir daha gelme isteği uyandıran bu adadan gitme vaktimiz geldi. Eşyalarımı toplarken otelin duvarlarına son kez baktım. Zorla duygusallaşmaya çalıştım ama beceremedim.

Dönüş yolu gidişe nazaran biraz daha ağır tempoda geçti. Saatlerce araba kullanmış olmaktan mütevellit kendimi tır şoförlerinde görülen birtakım tuhaf hareketleri yaparken buldum. Arabadan inip bacakları ayırarak hafif kambur yürümek, ileride çevirme var selektörleri yapmak, arabesk dinlemek bunlardan birkaçıydı.

Takip aracında bize eşlik eden Volvo yetkilisi Serdar’dan telsiz vasıtasıyla V40’ın bir özelliğini daha öğrendim. Dünyada ilk defa kaputta hava yastığı teknolojisi de V40’ta kullanılmış. Allah göstermesin bir yayaya çarpma durumunda kaputtaki hava yastığı devreye girip yayanın kazayı en az zararla atlatmasını sağlıyormuş. Serdar’a İşte şimdi gönül rahatlığıyla birkaç yayaya çarpabilirim, tamam dedim. Bunu yapmamak daha uygun olur, tamam dedi. Bu bir test sürüşü ve bunu denemek için can atıyorum, tamam diye üsteledim. İç çekti ve Lütfen sağa çeker misin, tamam dedi. Sağa çektim, bana kendince haklı sebeplerle bunu test etmememizin herkesin hayrına olacağı konusunda kafa şişiren bir nutuk attı. Gönülsüzce kabul ettim.

Gerek kaputta hava yastığı teknolojisi gerekse araçtaki sensörlerin iki kollu ve iki bacaklı bir silüet algıladığında devreye giren alarm ve otomatik fren sistemi yıllar boyu severek yaptığımız bir geleneğin tarihe karışması anlamına geliyordu: Arkadaşın üzerine araba sürmek. Bir geleneğin daha yok oluşunu gözyaşları içinde fark ettim.

Sonuç olarak:

Rampayı 6. Viteste 165 km hızla çıkma keyfini yaşadım.

Havas Engage İstanbul en ufak ayrıntıya kadar bizimle ilgilendi. Son baktığımda takip aracında Yusuf bana çorap örüyordu.

Belediye otobüslerine bir daha binmek istemiyorum.

V40’ın iki günde test edilemeyeğini öğrendim. En az 5 yıl kullanmak gerekiyor.

İstanbul’a yaklaştığımızda arabayı biraz daha kullanmak için Nişantaşı’ndaki partiye Kars üzerinden gitmeyi teklif ettim. Bunun biraz zaman alacağı ve daha kestirmeden gidersek vaktinde yetişeceğimiz söylendi.

V40’tan ayrılırken son kez dönüp baktım. Bir daha benim gibi şoför bulamayacaksın, biliyorsun değil mi? dedim. Sarıldık.

http://beyinsizadam.net/turkiyede-bilim-neden-ilerlemiyor/
lukas...@gmail.com~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Para mülk ise, faiz onun kirasıdır.

~EGE CANSEN~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Çok çalışıp, zor yaşayıp, sıkı ölüp üstüne bir de cehenneme gidebilecek olmak çok ağır.

~CARL SANDBURG~

- - - - - - - - - - - - - - - -

"Elinden gelenin en iyisini yaptığının bilincinde olmak haricinde, bir onay arama. "

~Andrew Carnegie~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Hurriyet ve istiklal benim karakterimdir.
1921.

~K.Ataturk~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Hepimiz farkli sifatlarla sifatlandirildik.
Sayet Allah herkesin tipatip ayni olmasini isteseydi, hic suphesiz oyle yapardi.
Farkliliklara saygi gostermemek kendi dogrularini baskalarina dayatmaya kalkmak, Hakk in mukaddes nizamina saygisizlik etmektir.

~TEBRIZ’ LI SEMS~

- - - - - - - - - - - - - - - -

DÖRT DEKANLIĞA BİR DEKAN…

https://www.youtube.com/watch?v=iaRB3FY78Lg

- - - - - - - - - - - - - - - -

Din, kendilerinin de zarar görebileceği kötü eylemleri yapan insanlara rasyonel bir taban ve teşvik sağlar.
Din basitleştirir, din insanı şeytanlaştırır.
Din insanlık dışı davranışları teşvik eder.
Din gerçeğin ötesinde umutlar vadeder.
Yüksek oranda dine maruz kalmış iyi bir insan, iyi niyetle, kendisinin öteki dünyada kurtuluşu ve tanrısının zaferi için başka insanları öldürebilir.

~Kenneth Humphreys~

- - - - - - -







- - - - - - -

Yilmaz_Oztuna-Yavuz_Sultan_Selim.epub
Frank_Herbert-Dune_2_Dune_Mesihi.epub
Vus_at_O._Bener-Dost_Yasamasiz.epub
Rollo_May-Kendini_Arayan_Insan.pdf
Arthur_Conan_Doyle-Uc_Catili_Ev.epub
MUHAMMED_HADIMI-04ISLAM_AHLAKI.epub
Tahsin_Yucel-Yuz_ve_Soz.epub
Charles_Dickens_a_tale_of_two_cities_web.pdf
Ya_Ata_Bin_Ya_Karincaya-Caglar_Simsoy.mobi
Clive_Cussler-Girdap.epub
Turkiye_Buyulu_Hapishanem-Yalcin_Kucuk.epub
Bertolt_Brecht_-Svayk_Hitlere_Karsi.doc
Andre_Comte_Sponville-Felsefeyi_Takdimimdir.epub
Better_Reading_French.pdf
Murathan_Mungan-Cador.epub
Jerome_Lawrence_Robert_ELee-Maymun_Davasi.pdf
SKierkegaard-Korku_ve_Titreme.epub
Les_Miserables-Victor_Hugo.pdf
Stefan_Zweig-Afrikanin_Hic_Bir_Yerinde.epub
Dean_Koontz-Hicbir_Seyden_Korkma.epub
les2006araliksozel.pdf
Claude_Levi_Strauss-Mit_ve_Anlam.pdf
Varolmanin_Acisi-Schopenhauer_Felsefesi-Veysel_Atayman.mobi
Faruk_Nafiz_Camlibel-Han_Duvarlari.pdf
Claude_Farrere-Olmez_Adamlarin_Evi.epub
Kara_Kule_Cilt7_Kule-Stephen_King.epub
Dario_Fo-JAPON_KUKLASI.pdf
Asik_Pasa-Garip_Name.epub
Seyyid_Muradi-Gazavat-i_Hayrettin_Pasa.epub
Cevat_Rifat_Atilhan-Yahudi_Casusu_Suzi_Liberman.pdf

- - - - - - -

Your browser does not support the video tag. "> Your browser does not support the video tag. "> Your browser does not support the video tag. "> Your browser does not support the video tag. "> Your browser does not support the video tag. "> Your browser does not support the video tag. "> Your browser does not support the video tag. "> Your browser does not support the video tag. ">
- - - - - - -



- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-...@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gunde...@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj....@neomailbox.net  /  oraj....@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/
Eposta adresleri
(Derdiniz varsa buradan ulaşın.)
:
0raj....@neomailbox.net
oraj....@openmail.cc
HvLWPt...@protonmail.com
0Pjukd...@mail2tor.com
Tor ağı üzerindeki web siteleri
Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız.
:
http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/
http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages