Malum, kapalı kapılar ardında “TERÖRSÜZ TÜRKİYE” sloganıyla bir şeyler oluyor. Çok afili bir slogan. Projenin baş kahramanı “terörist başı, bebek katili…” kanlı etiketinden “PKK Kurucu önderi, Sayın…” konumuna evrilen Abdullah Öcalan… Bir de kankası DEM Parti var tabii ki. Buna çanak tutanları burada anmak bile istemiyorum.
Öcalan’da, DEM Parti’de videolarla, açıklamalarla kamuoyuna bir şeyler söylüyor, ama çoğumuz anlamakta güçlük çekiyoruz. Esasında kendilerince çok net söylüyorlar. Bu konu da tek suçsuz onlar. Ama biraz ağdalı terimlerle söylüyorlar, “Demokratik siyaset diyorlar, demokratikleşme diyorlar, yerel siyaset diyorlar.” Diyorlar da diyorlar. Ama birbirimiz kandırmayalım. Her şey kabak gibi ortada…
Ne istiyorlar? Başlayalım.
DEM Parti Eşbaşkanları’ndan Bakırhan süreci şu dört başlık altında özetliyor[1] ve aşağıdakileri talep ediyor.
“Birincisi elbette demokratik bir anayasanın varlığıdır… Anadili, kimlik, inanç ve örgütlenme özgürlüğünü tartışmasız güvenceye alan, yerel demokrasiyi tanıyan yeni bir anayasa. Haklar pazarlık edilmemeli, zemin olmalı diyoruz.
İkincisi, toplumsal beklentileri de gözeterek, hakikat ve adaletin tesisini en iyi şekilde dengeleyecek mekanizmalar ve düzenlemelerdir.
Üçüncüsü, siyasal bir çözüm güvencesi olmalı. Silah bırakma ve dönüş sürecini düzenleyen, siyasal faaliyette bulunma hakkını koruyan bağlayıcı yasadan bahsediyorum.
Dördüncüsü, yargı bağlamında, TMK ve TCK’nin yeniden gözden geçirilmesi, ifade-toplanma özgürlüğü üzerindeki keyfi yasakların kaldırılması; yargının çözüme destek olması…
Özetle, biz köklü bir demokratikleşme talep ediyoruz. Hukuk ve özgür siyaset için yasal çerçeve, demokratikleşme, anayasal güvence elzemdir.”
Dedim ya “Birbirimizi kandırmayalım…” diye. Bu açıklamanın birebir açıklaması şudur: Kültürel farklılıkları, kimlikleri ve inançları temel alan yeni bir Anayasa gereklidir. Bunlar haktır ve pazarlığı söz konusu değildir. Bu düzenlemeleri garanti altına alacak bir siyasal çözüm güvencesi gerekir. Dağdan inenlere siyaset hakkı tanınmalıdır. Tüm bu özgürlüklerin yargısal düzenlemeleri de hayata geçmelidir. (Genel bir af diyor, size diyor…)
DEM Parti tüm bunları boşuna söylemiyor. Daha önceden önümüze bir çözüm gibi sunulan bir strateji kapsamında söylüyor. Nedir bu? “Demokratik Özerklik…” Babası kim? Tabii ki “Abdullah Öcalan...”
Dedim ya daha önceden bu önümüze kondu. Fakat isim içerisinde özerklik olunca ortalık ayağa kalktı. Kendi tabirlerince bir korku saldı bu tabir. Şimdi yumuşatıyorlar, azıcık azıcık korkutmadan zikrediyorlar.
İmralı’da teröristbaşı Öcalan tutanaklarda açıkça şunu söylediğine tanık oluyoruz. Bu tutanaklarda Öcalan’a tüm katılımcılarca (devlet yetkilileri dahil)“Başkan” diye hitap edildiğini de bir not olarak ekleyeyim.
“Türkiye, özerklik lafından çok çekiniyor. Bu yüzden bilerek özerklik demiyorum, yerine yerel demokrasi tanımını kullanıyorum. Bu dünyanın her tarafında özerkliktir. Londra örneği böyledir. Seçilen Belediye Başkanı dışında ayrıca Vali yoktur. Yerel polis, yerel yapılar belediyeye bağlıdır. Türkiye’de böyle bir demokrasi çerçevesi çizeceğiz…”
Anladınız mı yeni köklü demokratikleşmemizi?
Şimdi tekrar şu “Demokratik Özerklik” neymiş tekrar önümüze koyalım?
Demokratik Özerklik 2005 yılından itibaren ayrılıkçı Kürt siyasetinin sözde Kürt sorununun çözümünde bir model olarak ortaya çıkartılmıştır. Yeni bir şey değil yani. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan beri dayandığı modern yurttaşlık (devlet, ulus, yurttaşlık) denklemine karşı bu kavramın çok kültürlü bir temelde demokratikleşmesinin ve devletten arınması dinamiğine dayanmaktadır.
Demokratik özerklik, toplumların çok kültürlü olduğu fikrini baz alır.
Ulusun, devleti kuran bir unsur olmaktan çıkması gerektiğini savunur. Ulusalcılığı ret eder, “Ulussuz bir devlet kapsayıcıdır ve demokratiktir.” der. Bu yaklaşım neticesinde toplumu oluşturan her türlü farklılığa eşit şans ve olanaklar beklentisindedir. (Belediye hizmetlerinin çok dilli yürütülmesi, ana dilde eğitim, bayrak, mali bağımsızlık gibi…)
Demokratik özerklik, ulus devleti, haklara sahip olmanın ve de özgürlüklerin tek meşru aracı olarak görmez. Bu tezini, “Devlet bir iktidar aracı olarak sürekli kendi egemenlik ve tahakküm alanını genişletmek isterken toplumun ve bireylerin özgürlük alanını süreli ihlal eder ve daraltır.” hükmüyle savunur.
Demokratik özerklikte yurttaşın yönetim, karar süreçlerine doğrudan katılım hakkı ve bunu gerçekleştireceği araçlar istenir. (Yerel meclis, komünler gibi) Meclis, yurttaş inisiyatifi ve halk meclisi gibi doğrudan araçlarla kentte, mahallede, köyde yönetim organları oluşturarak, bu organlarla yaşadığı sosyal çevrenin yönetim sorumluluğunu üstlenmeyi hedefler, bunu bir iradeye dönüştürebilen ihtiyaçları belirleyen ve karşılayan katılımcı yurttaşlık ana düşüncedir.
Fazlasını öğrenmek için bir de kitap önerim olacak[2]. Okunursa detaylar görülecektir.
Hani “Birbirimizi kandırmayalım!” dedik ya.
Kandırmayalım, kısaca federatif bir yapı isteniyor. Bu yapının da anayasa ile güvence altına alınması en büyük hedef.
Şimdi “Terörsüz Türkiye” diye başladığımız bir süreçte nereye doğru gidiyor olduğumuzu, bu süreç altında DEM Parti ile siyasi iktidar arasında kapalı kapılar ardında nelerin pazarlık edildiğini anlayabiliyor muyuz?
Hadi oradan, “Birbirimizi kandırmayalım…”
Ne mutlu Türküm Diyene…
[1] https://bianet.org/haber/sosyalistlerin-duracagi-yer-surecin-tam-merkezi-olmalidir-309280
[2] Demokratik Özerklik, Bir Yurttaşlık Heterotopyası, Çetin Gürer, Notabene Yayınları, 2015
Veli Murat TULGA, Emekli bir subaydır. 27 Mayistan Balyoza, Hadimkoy’den Kumpasa Karşı Komutan Mektupları, Subayı Öldürmek adlı kitaplari vardir.
https://medium.com/@vmurattulga/si%CC%87z-ki%CC%87mi%CC%87-kandiriyorsunuz-eac96e17ad67
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-...@googlegroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gunde...@googlegroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj....@neomailbox.net / oraj....@openmail.cc |
Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
![]() Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. |
: |
http://insulaelibertatis.com/ |
Eposta adresleri (Derdiniz varsa buradan ulaşın.) |
: |
0raj....@neomailbox.net oraj....@openmail.cc HvLWPt...@protonmail.com 0Pjukd...@mail2tor.com |
Tor ağı üzerindeki web siteleri Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız. |
: |
http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/ http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/ |