"Meteo: 28 Şubat" Topaç versiyon'un "Başyazar"ı Fehmi Koru, Erdoğan'a, Bahçeli üzerinden 'erken seçim şantaj'ı' yapıyor ise neden, niçin, niye?!

415 views
Skip to first unread message

Hayrullah Mahmud ÖzgürTÜRK

unread,
Sep 6, 2020, 5:41:29 AM9/6/20
to oybi...@googlegroups.com
"Meteo: 28 Şubat" Topaç versiyon'un "Başyazar"ı Fehmi Koru, Erdoğan'a, Bahçeli üzerinden 'erken seçim şantaj'ı' yapıyor ise neden, niçin, niye?!

NEDİR NE DEĞİLDİR
Yazı şu:
FEHMİ KORU: Nereye baksam hep yeni kanıt buluyorum; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yalanlamasına rağmen hem de…

Kosova Balkanlar’da küçük bir ülke. Vaktiyle Yugoslavya’nın bir parçasıydı. Halkının çoğunluğu Müslüman, başka etnik kökenden olanların bile Türkçe konuştuğu bir toplum yapısına sahip. Bir iç-savaş sonrasında Sırbistan’dan bağımsızlığına kavuştu Kosova; ilklerden biri Türkiye olmak üzere önemli ülkeler tarafından resmen tanındı.
Tanıma konusunda ayak sürüyen Sırbistan’ın cumhurbaşkanı Aleksander Vucic, dün, tanımadığı ülkenin başbakanı Avdullah Hoti ile buluştu ve ekonomik işbirliği anlaşmasına imza koydu.
Olumlu bir gelişme.
Bu olumlu gelişme, iki ülkenin bulunduğu coğrafyada değil, ABD’nin başkenti Washington’da gerçekleşti.
ABD başkanı Donald Trump Beyaz Saray’daki Oval Ofis’te tarafları bir araya getirdi.
Ne alaka?
İki Balkan liderini hasmane tutumlarını bir yıllığına dondurmaya ve ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirmeye yönelten girişimin sahibi Trump’ın dört yıllığına yeniden başkan seçilme gibi büyük bir hedefi var ve kendisini ‘imkansızı mümkün kılan çapta bir diplomat’ olarak göstermesi gerekiyor.
Beyaz Saray’daki imza töreninde, Sırbistan’ın İsrail’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağı da duyuruldu. Kosova da İsrail ile diplomatik ilişki kuracak.
Hiç kuşkusuz bu görüntünün Trump’ın son zamanlarda bayağı zedelenmiş imajı için çok yönlü önemi var.
[Trump şu sıralarda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Yunanistan başbakanı Kyriakos Mitsotakis’li benzer bir tablo için çalışıyorsa hiç şaşırmam.]
Geçen hafta da, bir Amerikan heyeti İsrail’e uğrayıp oradan bazı siyasiler ile üst düzey diplomatları alarak Abu Dabi’ye gitmiş ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin İsrail’le barıştığını dünyaya ilan etmişti. Trump, o görüntüleri de kullanarak, kendi kamuoyuna, çok geçmeden başka Arap ülkelerinin de İsrail’le anlaşacaklarını duyurdu.
Tabii o gelişme de Trump’ın bir süredir ekonomik performansına da yansıyan koronavirüs mücadelesindeki başarısızlığı sebebiyle dökülmüş olan yaldızını yeniden parlatma ve seçimde rakibi olan Joe Biden’in kamuoyu yoklamalarına da yansıyan kampanyalardaki liderliğini sona erdirme amaçlıydı.
Özellikle iç kamuoyuna yönelik başka önemli atılımları da var Trump’ın şu sıralarda…
İki aydan az bir süre kaldı ABD’deki seçime. Trump ne yapacaksa yapıp bu süre içerisinde sandık başına gidecek seçmenlerden ‘yüzde 50+1’ oranında oy almayı garantilemeye çalışacak.
Aksi halde?
Aksi halde, Trump da sayıları hayli az olan tek dönemlik başkanlar arasında yerini alacak.
Seçim yakınlaştıkça başka manevralar da göreceğiz.
Erken seçim ihtimal dışı değil
Elbette ABD seçimleri bizim ülkemiz için de önemli, ama orada olanları biraz da bizim seçimin kaderi açısından takip ediyorum. Oraya baktıkça, bizim seçimin tarihinin de fazla uzakta olamayacağını düşünmeden edemiyorum.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün, bir açılış töreni sırasında yaptığı konuşmada, “Önümüzdeki ilk seçim 2023 yılında” vurgusunda bulundu.
Bunu bana cevap olarak algıladım. Galiba benden başka ısrarla seçim tarihinin erkene alınabileceğini düşünen kalmadı. Daha dün bile, bazı gelişmelere bakarak, bu düşüncemi okuyanlarla paylaşmıştım.
Dışarıya dönük girişimler, Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılması, süper ligden düşen takımlara yeni bir şans tanınması, Karadeniz’de doğalgaz bulunduğu büyük müjdesi, ABD’de Trump’ın kendisini yeniden öne geçirebileceğini umduğu hamlelere benziyor.
Adaylarının karşısına Muharrem İnce veya Kemal Kılıçdaroğlu türü CHP’li bir rakip çıkartmayı da başarırsa AK Parti, herhalde ekonomik sıkıntılar dayanılmayacak boyutlara erişmeden sandığa başvurmayı tercih edecektir.
Eh, CHP’den çıkan sesler bunun da gerçekleşebileceği umudunu doğuruyor işte…
İnatçı bir kişiliğim olduğu doğru. Öyle olmasaydım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün yaptığı açıklamaya rağmen, “Seçim tarihinin erkene alınmasına hazırlanın” demeye kalkar mıydım?
Sırbistan cumhurbaşkanı Vucicile Kosova başbakanı Hoti arasında Trump.. Beyaz Saray Oval Ofis’te..
Münasebetsizlere sahip çıkılmamalı
Sadece bizde veya İslam Dünyası’nda değil, dinin önem taşıdığı bütün toplumlarda din adına ortaya çıkan kişiler etraflarında insan toplayabiliyorlar. Bunlardan taraftarlarını toplu intiharlara sevk edebilecek deliliklere sapanlar ya da eli silahlı gruplar oluşturup terör eylemlerine sevk edenler de çıkabiliyor.
Ağzından dini sloganlar düşmüyor, kendilerini bir tarikata veya cemaate mensup olarak tanıtıyor diye, her sakallı, cüppeli, bol pantolon giyenin ardına düşenlerin hayal kırıklığına uğramamaları imkansız.
Yarın da insanların samimi hislerini istismar edenler yine çıkacaktır.
İnsanlar, özellikle de inançlı insanlar, keşke samimi hislerini istismar ettirmeseler.
Sapıklık kimden geliyorsa lanetlenmeli.
Arif Ersoy’u kaybettik
Çorum’dan çıkıp ülkemizin ve dünyanın en iyi üniversitelerinde eğitim aldıktan sonra kendini İslam ekonomisi alanında araştırmalara vakfetmiş bir bilim insanıydı Prof. Arif Ersoy. Bir döneme damgasını vuran ‘Adil Düzen’ fikriyatının oluşmasına en değerli katkıları verenlerden biriydi. Yalnızca bilimsel çalışmalarla yetinmemiş, görüşlerini ve benimsediği tezleri uygulama alanına da yansıtabilmek için siyasete de ilgi duymuştu. İki dönem memleketi Çorum’da belediye başkanlığı yapmıştı.
Teori ve pratiğe dönük bilgi ve deneyimlerini iç ve dış platformlarda tartışa tartışa bir hayat sürdürdü.
Lise dönemlerimizden beri arkadaşımdı.
Yeri kolay doldurulamayacak.
Allah’tan kendisine rahmet, ailesi ve yakınlarına sabırlar niyaz ediyorum.
https://fehmikoru.com/nereye-baksam-hep-yeni-kanit-buluyorum-cumhurbaskani-erdoganin-yalanlamasina-ragmen-hem-de/
(...)
Yorum şu:
Meteo: 28 Şubat Topaç versiyon.
Abdullah Gül, Fehmi Koru'nun yanında Kur'an kursu talebesi kalır.
28 Şubat 1997'de, Fatih Çekirge'giller üzerinden "fırıldak" çevirip, Fetullah Gülen ile birlikte Erbakan'a "git" diyen kafa, bu fırıldak kafa idi.
Günde 5 v'akit namaz kılsa, Fehmi Koru'nun içindeki şeytan ve/veya nefis "iflah" olur mu?!
Aradan geçen zaman içinde gördük ki, Koru hem bencil hem de zalim.
Aynı zamanda ego'laman ve/veya mega'loman.
BOP'ta neler yaşanmış, o "my way" deyip işin içinden sıyrılmaya çalışıyor.
Meczup olsa anlarız, hesap sorulmaz!
Köşesinde yazdığına bakılacak olur ise "alim" seviyesinde fikir nakşediyor!
Gülen mektubu postacısı, şimdi kimler adına postacılık ediyor!?
Türkiye bu kadar kirlendi ise sormak gerekmez mi, dış basın'dan gelişmeleri takip eden usta oryantal kalem Koru'ya, o süreç'te sen ne yaptın, sen ne yazdın, yazmama karşılığında neler kazandın?!
Nüans?!
Topaç network'ün kalem'i Fehmi Koru, şimdi de Erdoğan'a, Bahçeli üzerinden 'erken seçim şantaj'ı' yapıyor.
Soru şu:
F. Koru'nun, bu şantaj karşılığında Erdoğan'dan beklentisi nedir?!
Hasılı:
BOP'ta pamuklara sarmalanan üç büyük (!) gazeteci vardı.
Birinin adı Fehmi Koru, 2007 öncesinden şöhret olan!
Zaman, Gülen Cemaati içinden yükselen.
28 Şubat süreç'inin "ilişik mağdur"u olarak, yazsana Uğur Dündar, yazsana Emin Çölaşan, Zafer Mutlu, Ertuğrul Özkök vb diyen.
Kaldı ki, Uğur Dündar ya da Emin Çölaşan'da kafa ya da yürek olsa, bin defa o laflarını Koru'ya yalatırlardı ama neyse, aynı dere'nin suyundan içenler diyelim.
Diğer isim ise Yılmaz Özdil, ulusalcı cenah içinden yükseldi.
Öteki de Ahmet Hakan.
28 Şubat Topaç süreç'in farklı yüzleri diyelim.
Ezcümle:
Fehmi Koru, Londra üzerinden Alman'ın hesap'ına yazı ördü, güvenlik açığı üretti.
Ertuğrul Özkök gibi MİT tarafından himaye gördü, "TSK sanık, pkk tanık" süreç'inde.
Vatan'a ihanet suç değil ise enerji bazlı güvenlik çerçevesi'nde Londra'dan bir kelebek havalandı.
BOP'un kolpacı kalem'leri İsrail / İran makas'ında.
Kalp'ten gitti diyorlar.
Corona vb.
Nüans?!
Aynu suda iki defa yıkanılmaz ise içinden geçmekte olduğumuz 28 Şubat Topaç versiyon'da, Abdullah Gül yan rol'de.
Fehmi Koru, Çiçek'e dönenler üzerinden başrol'de ve/veya 28 Şubat Topaç versiyon'un başyazar'ı.
Dinciler ve/veya din'i amaç'a giden yol'da kullananlar da, darbe yapar mı, yapar(mış), hikaye'leri ortada.
Vs vs.
Nokta.

6 Eylül 2020
Hayrullah Mahmud
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages