HDP'yi kapatmak ve/veya Ak Parti'yi kapatmak?!

618 views
Skip to first unread message

Hayrullah Mahmud ÖzgürTÜRK

unread,
Feb 1, 2021, 5:33:13 AM2/1/21
to oybi...@googlegroups.com
HDP'yi kapatmak ve/veya Ak Parti'yi kapatmak?!

SÖYLEMMETRE

ENSTANTANE X:
SAYGI ÖZTÜRK Boş konuşuluyor, çünkü parti kapatmak tarihe karıştı
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu SÖZCÜ'ye anlattı:
Siyasettin gündeminde “HDP'nin kapatılması” konusu hiç eksik olmaz. Bir siyasi partinin kapatılabilmesi için üç yol var. Bunun için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, partinin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'nde dava açması gerekiyor. Bir parti hakkında kapatma davası açılması için Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında toplanan kabinede partinin kapatılması için Adalet Bakanlığı'nın Başsavcılığa başvurması kararının alınması ikinci bir yoldur. Bunlar gündeme gelmezse, TBMM'de grubu bulunan bir siyasi partinin Yargıtay C. Başsavcılığı'na parti hakkında suç duyurusu yapması gerekir.
Sürekli gündemde olan HDP için hiçbirisi yapılmıyor ama televizyonların bir numaralı konusu HDP'nin PKK'nın siyasi uzantısı olduğu ve aralarında bağ bulunduğu iddiasıdır. O yüzden HDP'nin kapatılması konuşuluyor. Ama, bunlar gündeme getirilirken yasal boşluklardan söz eden olmuyor. HDP hakkında kapatma davası açsanız bile bu partinin dikkat ediniz başka bir isimle değil, aynı isimle hemen açılabileceğinden de söz edilmiyor.
KAPATILABİLİR Mİ?
Anayasa'nın, 68. maddesinin dördüncü fıkrasında, “Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez” deniliyor.
69’uncu maddesinin altıncı fıkrasında da, “Bir siyasi partinin 68'inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak onun bu nitelikteki fiillerinin işlendiği odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesi'nce tespit edilmesi halinde karar verilir.”
DAVA DÜŞER, PARTİ AÇILIR
Yani, parti hakkında kapatma davası açılabilir. Bu konuda bir kuşku yok. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, konuyu şöyle açıyor:
“Siyasi Partiler Kanunu'nun (SPK) 108'inci maddesine göre, kapatma davası açıldıktan sonra, parti yönetimi, partinin feshine karar vermiş olsa bile, açılmış olan kapatma davası devam ederdi. Onun tabi sonuçları da kapatmaya neden olanlar hakkında siyaset yasağı da getiriliyordu. Anayasa Mahkemesi, SPK'nun 108'nci maddesindeki bu hükmü iptal etti. İptal edilince şu manzara çıktı:
Eğer parti yönetimi, dava devam ederken partinin feshine karar verirse, açılmış olan kapatma davası düşer. Dolayısıyla, ertesi gün aynı isimle aynı parti tekrar kurulabilir. Anayasa'da şu hüküm var: Anayasa Mahkemesi tarafından temelli kapatılmasına karar verilen herhangi bir parti yeniden kurulamaz. Ama kapatma gerçekleşmeden, parti yönetimi, partiyi kapatırsa dava düşeceği için, ertesi gün o siyasi parti yeniden açılabilir.”
SONUÇLANDIRAMAZSINIZ
Sabih Kanadoğlu, “O yüzden, ‘Şu parti kapatılsın, kapatılmasın' diye yapılan konuşmalar birer lafı güzahtır. Yani boş sözlerdir. Artık Türkiye'de bir siyasi partinin, Anayasamızda belirtilen eylemlerin odağı olarak kabul edilse, kapatılması için dava açılsa bile kapatılmasına imkan yok. Parti yönetimi, partisini fesheder ve aynı isimle kurabilir. Yani açılmış olan bir kapatma davasını sonuçlandırma imkanı yok” diyor.
Parti kapatılmasıyla ilgili yasal durum dikkate alınmadan, parti kapatılması konuşuluyor ve böylece ekonomiden, işsizlik başta olmak üzere başarısızlıklar örtülüyor.
GÖRÜŞEN MİLLETVEKİLLERİ
HDP'nin terör örgütüyle ilişkisi varsa, bunun bir ucu da iktidara dokunur. Çünkü, HDP milletvekilleri, terör örgütünün Irak'ın Kuzeyinde bulunan kamplarına dönemin hükümetinin bilgisi dahilinde gitti. Unutmayalım, terör örgütleriyle yapılan görüşmelerden dolayı milletvekillerinin yargılanamayacağına ilişkin bir kanun maddesi de bulunmuyor.
Sabih Kanadoğlu'ndan sonra, Yargıtay C. Savcılığı döneminde siyasi partiler masasına bakan Ömer Faruk Eminağaoğlu'na sordum. 2010 yılından bu yana ülkemizde parti kapatmanın tarihe karıştığını belirtti. O da, SPK'nun 108'nci maddesini hatırlattı, “Hakkında kapatma davası açılan bir parti dava açıldıktan sonra kendisini kapatırsa, bunun davaya devam edilmesini ve kapatma kararı verilmesi durumunda doğacak hukuksal sonuçları etkilemeyeceği” yolunda hüküm bulunduğunu belirtti. Bu madde Anayasa Mahkemesi tarafından 2010 yılında iptal edildi, iptal sonrası ise bir düzenleme yapılmadığını hatırlattı.
Başsavcılık HDP hakkında kapatma davası açsa bile, dava devam ederken partinin kapatılmasıyla dava düşmüş olacak, mevcut parti yöneticileri de HDP'yi yeniden kurabilecek. Yasalar böyle olduğuna göre “HDP'yi kapatın” demekle HDP'yi kapatamazsınız. Yasal düzenleme yapmadığınız sürece HDP'ye dokunulamaz. Durum böyle…
https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/saygi-ozturk/bos-konusuluyor-cunku-parti-kapatmak-tarihe-karisti-6236576/
(...)
ENSTANTANE X:
AKP'li Cemil Çiçek: AİHM'in Demirtaş kararına uyulmalı!
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi ve TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek, AİHM ve AYM kararlarına uyulması gerektiğini söyledi.
Çiçek, Haber Global TV yayınında gündemdeki konularla ilgili değerlendirmede bulundu.  Çiçek, parti kapatma, AİHM, AYM kararları ve İrfan Fidan’ın AYM üyeliğine atanmasını değerlendirdi.
Çiçek, parti kapatmadan yana olmadığına işaret ederek, “Parti kapatmayı zorlaştırıcı adımların bir kısmı bizden önceki hükümet döneminde de atıldı. Burada hukuki bir konuyu konuşuyorsak bunu hukukla konuşmak lazım. Her konuyu siyaseten konuşuyoruz biz. Partilerimizin de bir sorumluluğu yok mu?
Milletvekili olurken Anayasa’ya uygun davranacağıma diyerek yemin ediyoruz. Bir parti neleri yaparsa kapatma davasına haiz olur? Buna bakmak lazım. Kimsenin devleti de parlamentoyu da hukuku da emrivakide bırakmaması lazım. Parti kapatmalar doğru bir şey değil ama bu da ben köpeksiz köye düştüm değneksiz gezerim şeklinde olmamalı. Partiler de sorumlu davranmalı.”dedi.
Çiçek, yargı kararlarının uygulanmamasının bir sorun olduğuna işaret ederek, “Yargı millet adına yargılama yapar. Yasama da Türk millet adına kanun çıkarır. 3 erk de millet adına iş yapıyor. Devlete güven Yargı’ya güvendir. Yargı, alternatifi olmayan bir şeydir.
Türkiye kendi tasarrufuyla azami yüzde 5 kalkınabilir. Türkiye’nin rakipleri arasındaki farkı kapatabilmesi için yüzde 7 büyümesi lazım derler. Bunun için yabancı sermayenin ülkeye gelmesi lazım. Yabancı sermayenin ülkeye güvenmesi için de güçlü bir Yargı lazım” dedi.
Çiçek, HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği derhal tahliye edilmeli kararı ile CHP’li Enis Berberoğlu hakkında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği “yeniden yargılanmalı” kararlarına uyulmaması hakkında ise; “AİHM ve AYM kararlarına uyulmalı” dedi.
 İRFAN FİDAN’IN AYM ÜYELİĞİ…
Çemil Çiçek, kritik davaların savcısı İrfan Fidan’ın kısa süre içinde Yargıtay üyeliği ardından da AYM üyeliğine getirilmesiyle ilgili de şöyle dedi: “Çok derli toplu bir makale yayınlandı bu konuyla alakalı.
O makaleyi okuyup oradan bu olaya bakmak var, bir de tümüyle eleştiren taraftan bu olaya bakmak var. Orada, “Cumhurbaşkanı’nın yaptığının Anayasa’ya aykırılığı yoktur, aday olmasının da aykırılığı yoktur” diyor. Keşke sayın Fidan bu dönem aday olmasaydı. Belki bu tartışmayı yapmazdık.” ifadesini kullandı.
https://www.gercekgundem.com/siyaset/247946/akpli-cemil-cicek-aihmin-demirtas-kararina-uyulmali
(...)

Yorum şu:
"HDP kapatılsın" diye çağrıda bulunmak, kulağı tersten gösterip "Ak Parti kapatılsın" demekle eş mana dipnot'u düşülmüş.
Nüans?!
Cemil Çiçek, Demirtaş'ı, AİHM üzerinden arkalamış.
Neden, niçin, niye?!
Konjonktür değişti.
Erbakan'dı, Erdoğan oldu.
Vs vs.
Nokta.

...

VAZİYET

Haber şu:
CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, köpeklerin kızına saldırdığını belirtti.
CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, sosyal medya hesabından kızıyla ilgili bir paylaşımda bulundu.
Bekaroğlu, sınava giden kızına köpeklerine saldırdığını ancak durumunun iyi olduğunu belirtti. Bekaroğlu, paylaşımında üç tane de soru sordu.
Bekaroğlu paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
"Sınav (TOEFL) için ODTÜ’ye giden kızıma köpekler saldırdı. Şükür, sıyrıklarla atlattı. Aşı yapılacak.
1. Sınavdan 1 saat önce niçin bina açılmamıştı?
2. Niçin köpekler başıboş dolaşıyor?
3. Hayvan Hakları yasası sahipler ve kamu birimlerinin sorumluluklarını da düzenlemelidir."
https://odatv4.com/bekaroglunun-kizina-saldiri-31012134.html
(...)

Yorum şu:
Öncelikle geçmiş olsun diyelim!
Nüans?!
'Arka Sokaklar Dizisi'nde bir kadın komiseri canlandıran oyuncunun evine de hırsız girmiş.
Ona da geçmiş olsun.
Ne var ki, tv'de izledik, kadın oyuncu, evdeki iki köpeğine bir şey olacak diye çok endişelenmiş.
Sevgiden kaynaklı endişeyi anlarım da, köpeğe, kediye "çocuk / insan muamelesi" yapılmasını anlamam mümkün değil.
Evdeki iki köpeğe rağmen, o eve hırsız giriyor ise köpek ne işe yarar sorulardan yeki.
"Önce insan" ise diğer soru da şu:
Saldırıya uğrayan genç kızlar, belediyeyi mi dava etmeli, valiyi mi, yoksa bakanlığı mı?!
İzmir'de şehrin göbeğinde sürü halinde dolaşıyor o köpekler, ruh hallerine göre ya araba peşinde koşuyorlar ya da motosiklet, kağıt toplayıcısı vb.
Hayvan hakları da hak, anlaşıldı tamam da, önce insanın güvenliği, sağlıklı yaşama hakkı ise nedir bu boşvermişlik!?
Ulusal basın nasıl çöktü ise yerel basın da benzer hikaye.
Vs vs.
Nokta.

1 Şubat 2021
Hayrullah Mahmud
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages