“Rabbimiz Allah’tır, deyip de, ondan sonra her işinde doğruluktan ayrılmayanlara gelince, onlara melekler gelir: Korkmayın, üzülmeyin, size vaad olunan cennetle sevinin! derler.” (Fussilet, 41/30) |
Ebu Hureyre (ra) Hazretleri anlatıyor: “Hz. Peygamber (sav)'e “Ey ALLAH'ın Rasulü, kıyamet günü senin şefaatinle en ziyade saadete erecek olan kimdir?” diye sormuştum. Bana: “Hadis'e karşı sende olan aşkı görünce, bu hususta senden önce bana bir başkasının sualde bulunmayacağını tahmin etmiştim.” açıklamasını yaptıktan sonra şu cevabı verdi: “Kıyamet günü benim şefaatimle en ziyade saadete erecek olan kimse, samimi olarak ve içinden gelerek 'La ilâhe illallah' diyen kimsedir.” (Buhari, İlm 34) |
“Ey insan, hiç mümkün müdür ki: Sana bu simayı veren, o simada böyle bir sikke-i rahmeti ve bir hâtem-i ehadiyeti vaz’eden zat, seni başıboş bıraksın, sana ehemmiyet vermesin, senin harekâtına dikkat etmesin ...” (Lem'alar, On Dördüncü Lem'a) |
Ey her şeye her şeyden sonsuz derece yakın olan Karîb, Ey sevilen, bütün mahbublardan ziyade muhabbete layık olan sevilen Habîb, Ey bütün azamet sahiplerinden nihayetsiz derece azametli olan, Azîm, Ey sonsuz izzetiyle bütün izzet sahiplerinin fevkinde olan Aziz, Ey gücü sonsuz, kuvveti bütün kuvvetlilerin fevkinde olan Kavî, Ey bilinen bilinmeyen bütün zenginlerden sonsuz derece gına ve varlık sahibi olan Ganîy, Ey cûd ve sehâsıyla bol ihsan edenlerin en üstünü, Cevâd, Ey zarif bol rahmeti, derin ince şefkati, bütün şefkatkârların üstünde olan Rauf, Ey has ve derin rahmeti bütün merhamet ehlinin fevkinde bulunan Rahîm, Ey küçük büyük bilinen bilinmeyen bütün yücelerin yücesi olan Celîl, Sen aczden ve şerikten, kusurdan münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilâh yok ki bize imdad etsin. El-aman el-aman! Bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar. |