Ata Özer'in projesi kapsamında müdürlük bünyesinde kurulan komisyon iki buçuk aydır 100 arıyı uyuşturucuyla besliyor. Hedef, arıların uyuşturucu olan kişilere konması.
İSTANBUL - Okullarda uyuşturucuya savaş açan İstanbul Milli
Eğitim Müdürü Ata Özer, müdürlüğü 'laboratuvar'a çevirerek 'arı deneyi'
başlattı. Ata Özer'in projesi kapsamında arılar iki aydır çeşitli uyuşturucu
maddelerle besleniyor. 'Zihni Sinir' projelerini andıran deney sonunda arıların
ava çıkarak, üzerinde uyuşturucu olanlara konması bekleniyor! Deneyde henüz ölen
arı yok ancak denek insanların başına neler geleceği meçhul!
Özer, kentte
yaptığı eğitim çalışmalarını anlatmak için dün gazetecilerle bir araya geldi.
Ancak toplantıya Özer'in 'arı projesi' damgasını vurdu. Okullarda spor ve
kültürel etkinlikleri teşvik ederek öğrencileri kötü alışkanlıklardan
uzaklaştırmaya çalışan Özer, bu kez farklı bir yöntem için kolları sıvamıştı.
Özer, arılar üzerinde deney yaptığını, bu sayede kişinin üzerinde uyuşturucu
olup olmadığının anlaşılacağını anlattı.
Ancak gazeteciler için projeyi
anlamak pek de kolay olmadı. Zira Özer, henüz kesinlik kazandırmadığını
söylediği projesi hakkında başlangıçta ser verip sır vermedi. Gazetecilerin
ısrarı üzerine bazı ipuçlarını açıklayan Özer, İl Milli Eğitim bünyesinde
oluşturulan komisyonun iki buçuk aydır yaklaşık 100 arıyla bu deney üzerinde
çalıştığını söyledi.
Çalışmalarından olumlu sonuç alırsa bilim adamlarıyla
paylaşacağını ve uygulama ihtimalinin sorulacağını da belirten Özer, arı
projesini şöyle anlattı:
"Arılar çeşitli uyuşturucu maddelerle besleniyor.
Farklı farklı uyuşturucular veriliyor. İki buçuk aydan beri hiç ölen arı olmadı.
Neden arıları seçtik? Çünkü arı insanın üzerine konmayan, dolaşmayan tek hayvan.
Sokup kaçıyor. Arıları uyuşturucuyla besledikten sonra üzerimize koyacağız.
Uyuşturucu olan kişinin üzerine gidip gitmeyeceğine bakılacak."
Uzmanlığı din
dersi
Ancak din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olan
Özer'in projesi akıllara 'deneyi kimlerin yaptığı, bunun için izin alınıp
alınmadığı ve hangi bilimsel ölçütlere göre yürütüldüğü' gibi sorular getirdi.
'Ya kişinin arı alerjisi
varsa...'
Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri
Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Verimli, İstanbul Milli Eğitim
Müdürlüğü'nün 'arı projesi'ni şaşkınlıkla karşıladı:
"Bu iş doğrudan
biyokimyacıların, tıp dünyasından ilgili branşların işi. Milli Eğitim
Müdürlüğü'nün görevi değil ki. Arılarla ilgili spekülasyonlar dışında
kullanılabilir bir yöntem görmedim. Eğer bu deney ilgili kişiler tarafından
yapılmıyorsa buna gülerim.
Uyuşturucu madde kanda, idrarda çıkar. Polisler
de uyuşturucuyu bulmak için köpekler gibi bazı hayvanları kullanabiliyor. Bunun
dışında bir şey düşünemiyorum. Arıdan korkan varsa, arı sokarsa ne olacak?
Kişinin arı alerjisi olursa ne olacak? Biri benim üstüme arı salarsa ve ben
bundan korkarsam ne olacak? Bu işin çok ciddi olduğunu sanmıyorum."
İstanbul
Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahsin Yeşildere de
hayvanlarda deney için izin alınması gerektiğini hatırlattı:
"Hayvanlar
üzerinde deney yapılırken, deneysel hayvanlarla araştırma yapan üniversitelerin
etik kurullarından izin almak gerekir. Ancak etik kurul onay verdikten sonra bu
araştırma, bilim adamları tarafından yapılır. Herkes böyle bir araştırma
yapamaz. Hayvanları Koruma Yasası'na göre de hayvanlar üzerinde izinsiz
araştırma yapılamaz. Eğer araştırma izinsiz yapılıyorsa bu kişiler hakkında
yasal soruşturma bile açılabilir."