Cenâb-ı Hak buyuruyor: "Verdiğiniz sözü yerine getirin, çünkü verilen söz, sorumluluk gerektirir.” (İsrâ, 34) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: "Münâfığın alâmeti üçtür: Konuşunca yalan söyler. Söz verince sözünde durmaz. Kendisine bir şey emanet edilince hıyanet eder." (Buhârî, Îmân 24; Şehâdât 28, Vesâyâ 8, Edeb 69; Müslim, Îmân 107-108) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Ey imân edenler, zannın bir çoğundan kaçının, çünkü zannın bir kısmı günahtır…” (Hucurât, 12) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Hüsn-i zan, ibadetin (kulluğun) güzelliğindendir.” (Ebû Dâvud, Edeb, 28; Ahmed b. Hanbel, II, 297, 304) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “…Hepiniz Allah’a tövbe edin, ey mü’minler! Belki böylece korktuğunuzdan kurtulur, umduğunuzu elde edebilirsiniz.” (Nur, 31) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Vallahi ben günde yetmiş defadan fazla Allah’dan beni bağışlamasını diler, tövbe ederim.” (Buhârî, Daavât 3. Tirmizî, Tefsîru sûre 47; İbn Mâce, Edeb 57) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Yine onlar, Rablerinin rızasını isteyerek sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık olarak (Allah yolunda) harcayan ve kötülüğü iyilikle savan kimselerdir. İşte onlar var ya, dünya yurdunun (güzel) sonu sadece onlarındır.” (Râ’d, 22) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Hiçbiriniz; “Ben insanlarla beraberim, eğer insanlar iyilik yaparlarsa ben de iyilik yaparım, kötü davranırlarsa ben de kötü davranırım.” diyen şahsiyetsiz kimselerden olmasın! Aksine insanlar iyilik yaparlarsa iyilik yapmak, kötü davranırlarsa haksızlık etmemek için nefsinizi terbiye edin.” (Tirmizî, Birr, 63) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “De ki, Rabbimin rahmet hazineleri sizin elinizde olsaydı, onu harcayıp tüketmekten korkar, cimrilik ederdiniz. Zaten insan da pek cimridir.” (İsrâ, 100) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “İnsan ihtiyarlasa bile, onun iki duygusu hep genç kalır: Biri çok kazanma hırsı, öteki çok yaşama arzusu” (Buhârî, Rikak 5; Müslim, Zekât, 115) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Allah içinizden îmân edenleri yüceltir; bunlardan kendilerine verilmiş olanları ise kat kat derecelerle yükseltir.” (Mücâdele, 11) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “İnsan ölünce, üç ameli dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i câriye, kendisinden istifade edilen ilim, arkasından duâ eden hayırlı evlât.” (Müslim, Vasiyye, 14) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü?..” (Furkan, 43) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Allâh’ım! Nefsime takvâsını ver ve onu tezkiye et! Sen onu tezkiye edenlerin en hayırlısısın. Sen onun velîsi ve Mevlâ’sısın.” (Müslim, Zikir, 73) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “…Allâh’ı zikretmek; elbette en büyük (ibâdet)’tir…” (Ankebût, 45) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Allâh’ı zikreden kimseyle zikretmeyenin misâli, diri ile ölü gibidir.” (Buhârî, Deavât, 66) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Ey insanlar! Allah'ın vâdi gerçektir, sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve o aldatıcı (şeytan) da Allah hakkında sizi kandırmasın!” (Fatır, 5) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Ben, dünyâda yolculuğu esnâsında bir ağaç altında gölgelenen, sonra da oradan geçip giden bir yolcu gibiyim.” (İbn-i Mâce, Zühd, 409) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Biz, sizleri ılımlı bir ümmet olarak (hayırhah bir ümmet olarak, istidatlı bir ümmet olarak) yarattık. Siz, yeryüzünde Allâh’ın şahitlerisiniz. Peygamber de kıyâmet günü size şahit olsun...” (Bakara, 143) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Din kardeşini güler yüzle karşılamak gibi (tabiî) bir iyiliği bile sakın küçük görme!” (Müslim, Birr 144. Ebû Dâvûd, Libâs 24; Tirmizî, Et’ime 30) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “O’na (Muhammed’e) yardım etmezseniz, bilin ki inkâr edenler, O’nu Mekke’den çıkardıklarında mağarada bulunan iki kişiden biri olarak Allâh O’na yardım etmişti. Arkadaşına «Üzülme, Allâh bizimle berâberdir!» diyordu; Allâh da O’na sekînetini indirmiş, görmediğiniz askerlerle O’nu desteklemiş, inkâr edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allâh’ın sözü ise, işte en yüksek olan odur. Allâh Azîz’dir, Hakîm’dir.” (Tevbe, 40) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Ne güzel bir beldesin, bana ne kadar da sevimli geliyorsun. Şâyet kavmim beni senden çıkarmasaydı senden başka bir yeri yurt tutmaz, yuva kurmazdım.” (Tirmizî, Menâkıb, 68/3926) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “(İnsanları Kurʼân ile) Allâhʼa çağıran, amel-i sâlih işleyen ve «Ben müslümanlardanım.» diyenden kimin sözü daha güzeldir?” (Fussilet, 33) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “…Peygamberler, ümmetlerine Allâhʼın şâhididir. Fakat benim ümmetim de diğer ümmetlere Allâhʼın şâhididir.” (Bkz. Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, XII, 171-172/34530) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “İnsanlardan bazıları Allah'tan başkasını Allah'a denk tanrılar edinir de onları Allah'ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah'a olan sevgileri ise (onlarınkinden) çok daha fazladır. Keşke zalimler azabı gördükleri zaman (anlayacakları gibi) bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi.” (Bakara, 165) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Allah’ım! Sana teslim oldum, ben sana inandım, sana dayandım. Yüzümü gönlümü sana çevirdim, senin yardımınla düşmanlara karşı mücâdele ettim.” (Müslim, Zikir 67. Buhârî, Teheccüd 1, Tevhîd 7, 8, 24, 35;) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki esirgenesiniz.” (Hucurât, 10) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Yedi sınıf insan vardır ki Allah Teâlâ, onları hiçbir gölgenin bulunmadığı bir günde, kendi (Arş’ının) gölgesiyle gölgelendirir… (Bu sınıflardan biri de) birbirlerini Allâh için seven, bir araya gelişleri ve ayrılışları bu muhabbetle gerçekleşen iki kişidir…” (Buhârî, Ezân, 36) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Yedi kat göğü birbiriyle tam uyum içinde yaratan O’dur. Rahmân’ın yaratmasında hiçbir nizamsızlık göremezsin. Gözünü çevir de bak: Herhangi bir kusur görebilir misin? Sonra tekrar tekrar gözünü çevir de bak, gözün bir kusur bulamadığından, eli boş ve bitkin geri döner.” (Mülk, 3-4) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Tefekkür gibi ibâdet yoktur.” (Beyhakî, Şuab, IV, 157) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “…Eğer Sana gelen bu ilimden sonra, onların arzularına uyarsan, (işte o zaman) Allah tarafından Sen’in ne bir dostun ne de bir koruyucun vardır.” (Ra‘d, 37) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Kur’ân okuyunuz… Çünkü Allah, içinde Kur’ân bulunan bir kalbe azâb etmez…” (Dârimî |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Kullarım Sana Ben’i sorduklarında, (bilsinler ki) Ben onlara çok yakınım. Bana duâ edenlerin duâlarını kabûl ederim…” (Bakara, 186) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Bir mü’minin diğer bir mü’mine gıyâbında yaptığı duâdan daha çabuk kabûl edilen hiçbir duâ yoktur.” (Tirmizî, Birr, 50/1980) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: "Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken, insanların mallarından bir kısmını haram yollardan yemeniz için o malları hakimlere (idarecilere veya mahkeme hakimlerine) vermeyin." (Bakara, 188) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Ey insanlar! Kimin üzerine geçmiş bir hak varsa onu hemen ödesin, dünyada rezil rüsvâ olurum diye düşünmesin! İyi biliniz ki, dünya rüsvâlığı, âhirettekinin yanında pek hafif kalır.” (İbn-i Esîr, el-Kâmil,II, 319) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “...Allâh onlardan râzıdır, onlar da Allâh’dan râzıdır.” (Beyyine, 8) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: "Cennete girecek bir kısım insanlar vardır ki, onların kalpleri kuş kalbi gibi (rakîk ve güven içinde)dir." (Müslim, Cennet 27. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 331) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “…Her bir nefis ve onu düzenleyene, ona hem fücûru (Allah’tan uzaklaştıran kötülükleri), hem de takvâyı (Allâh’a yakınlaşma yolunu/vuslatı) ilham edene yemin olsun ki, iç âlemini temizleyen, onu arındıran felâha ermiştir. Onu temizlemeyen, günahlarla örten ise felâkete uğramıştır.” (Şems, 7-10) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Allâh’ım! Nefsime takvâsını ver ve onu tezkiye et! Sen onu en iyi tezkiye edensin. Sen onun velîsi ve Mevlâ’sısın.” (Müslim, Zikir, 73) |
| |||
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “O vakit Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şâyet Sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi...” (Âl-i İmrân, 159) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Kıyâmet günü Allâh Teâlâ şöyle buyurur: Celâlim hakkı için, bana itaat maksadıyla birbirlerini sevenler nerede? Hiçbir gölgenin bulunmadığı bugün, onları gölgemde gölgelendireceğim, onları muhâfaza edeceğim.” (Müslim, Birr, 37) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “…Bir deneme olarak sizi hayırla da, şerle de imtihan ederiz…” (Enbiyâ, 35) |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Yorgunluk, sürekli hastalık, tasa, keder, sıkıntı ve gamdan, ayağına batan dikene varıncaya kadar Müslümanın başına gelen her şeyi, Allah, onun hatalarını bağışlamaya vesîle kılar.” (Buhârî, Merdâ, 3; Müslim, Birr, 49) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Ey îmân edenler! Eğer Allah’tan korkarsanız, O size furkân (iyi ile kötüyü ayırt edecek bir anlayış) verir…” (Enfâl, 29) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Sizden önce yaşamış ümmetler içinde kendilerine ilham olunan kimseler vardı. Şayet ümmetim içinde de onlardan biri varsa, şüphesiz ki o Ömer’dir.” (Buhârî, Ashâbu’n-Nebî, 6) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “…Hani siz birbirinize düşman kimselerdiniz de Allah gönüllerinizi ısındırmıştı. Allah’ın nîmeti/İslâm ve îmân sâyesinde kardeşler olmuştunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarındayken Allah sizi oradan kurtarmıştı.” (Âl-i İmrân, 103) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Siz îmân etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe îmân etmiş olamazsınız. Size işlediğiniz takdîrde birbirinizi sevmeye vesîle olacak bir amel göstereyim mi? Aranızda selâmı yayınız.” (Müslim, Îmân, 93; Ebû Dâvud, Edeb, 131; İbn Mâce, Edeb, 11; Tirmizî, İstî’zan, 1.) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim (diriltip hesaba çekileceksiniz). İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamacağımızı mı sanır? Evet, bizim, onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.” (Kıyâme, 2-4) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Yedi şey gelip çatmadan iyi işler yapmaya bakın. Yoksa siz insana görevlerini unutturan fakirlikten, azdıran zenginlikten, halsiz bırakan hastalıktan, bunaklaştıran ihtiyarlıktan, ansızın yakalayan ölümden, gelmesi beklenen şeylerin en fenası deccâlden, belâsı daha büyük ve daha acı olan kıyametten başka bir şey mi gözlüyorsunuz?” (Tirmizî, Zühd 3) |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “İşte bu (Kur'an), kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek Tanrı olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara (gönderilmiş) bir bildiridir.” (İbrahim, 52) |
![]() |
Rasûlullah (sav) buyurdular: “Bizden bir şey işitip, onu aynen başkalarına ulaştıran kimsenin Allâh yüzünü ak etsin! Kendisine bilgi ulaştırılan nice kimseler vardır ki, o bilgiyi bizzat işitenden daha iyi anlar ve tatbîk eder.” (Tirmizî, İlim, 7) |