İstanbul Ansiklopedisi Reşat Ekrem Koçu 11.cilt (SON)

6,034 views
Skip to first unread message

merakediyorumgrubu

unread,
Mar 11, 2012, 7:12:33 PM3/11/12
to merakediyorum
koçu 02 son fasikül.jpg
koçu 01.jpg
koçu 03 son sayfa.jpg

merakediyorumgrubu

unread,
Mar 11, 2012, 7:34:24 PM3/11/12
to merake...@googlegroups.com
İstanbul Ansiklopedisi'inin son cildini paylaşırken,
bir kaç söz eklemeyi düşündük ama Sayın İlber Ortaylı'nın aşağıdaki iki makalesi her şeyi anlatıyor.
 

Alıntı:
 
Hiçbir şehrin nüfus kütüğü İstanbul kadar ilginç olamaz
Ömrü boyunca bir İstanbul Ansiklopedisi meydana getirmek için didindi. Hiçbir şehrin kütüğü bu kadar ilginç olamaz. Büyük abideler yanında küçükleri, mezar taşları, güzel sokaklar, önemsiz sokaklar, ekabir ve zenginlerin yanı başında fakirler, haneberduşlar bir arada. Marjinal insanın hakkındaki kayıtlar ilk defa onun tarafından mahkeme kayıtlarından çıkartıldı, yetmedi; bazı polislerin özel defteri bile ele geçirilip bakıldı. Bunu gerçi bir Alman ve Fransız şehir tarihçisi de yapabilir, o daha fazlasını yaptı. O muhitlerdeki halk şairlerinin destanlarını ve şiirlerini topladı, hatta dedikodulara başvurdu. Üsküdarlı Razi veya Vasıf gibilerini bize tanıttı.
Bir gün Kumkapı’da bir meyhanede bir kocaman zarf unutmuş. Zarfı bulup getiren çocuk (Erhan Eskici) bugün artık rastlamadığımız bir tip, sokakta gazete satanlardan; getirdiği zarf tamamıyla “K” maddesiymiş. Sevinen üstat bu mühim dosyayı bulup muhafaza eden ve kendine kadar getiren küçüğün ismini büyük şehrin kütüğüne kaydediyor. Sonraki yıllarda da Almanya’ya işçi olarak gittiğini ilave ediyor.

Bilinen dedikodunun aksine üstadın ansiklopedisi yarım kalmadı, tamamdı;

“K” maddesi de hazırdı, başka maddeler de.
 
Sevgili Murat Bardakçı’nın pazartesi günkü yazısında hüzünlü bir tasvirle belirttiği gibi “Para istemez, yeter ki şunu kaybolmadan basın” diye çaldığı kapılardan ret cevabı geldiği için ansiklopedi G’ye kadar basılabilmiş.

Murat Bardakçı’nın ikazları mutlaka göz önüne alınmalı
11 cildin hepsini tek tek okumuştum. Basılı olsa öbür ciltleri de okurdum. Şahsen çok şey öğrendiğim ve yeni alanlara yöneldiğim bir eserdir; herkes için bu geçerlidir. Reşad Ekrem Koçu eşi bulunmaz bir tarihçi tipidir. Dar bilgili veya amatör değildir, yazdıklarına da güvenilir. Hiç kuşkusuz hata yapmak veya noksanı olmak bütün tarihçilere özgüdür.
Murat Bardakçı’nın ikazını göze alınız. Basılamayan koliler bir akraba kalabalığının elinden birilerine geçmiş. Boğaz’ın en eski yalısı olan Amcazade Yalısı gibi Reşad Ekrem’in ansiklopedisini de veresesinin elinden kurtarmak dert olmalıdır. Bu gibi haller için hükümetin kanun dahilinde müdahaleci tedbirler alması şarttır.
Şimdi ise Murat’ın bahsettiği bir başka kalabalık var; her işten anlayanlar (!) ve iş bitiriciler... Bunlar eseri basması söz konusu olan kurumdan para koparmak için güya değişiklikler yaparlar. Bazısı üstelik alimane cevherler yumurtlar, dili ve üslubu değiştirir, olur olmaz resimler koyar. Oysa Reşat Ekrem mesela fotoğraf pek sevmezdi. Sabiha Bozcalı gibi ressamlara ve rölövelere müracaat etmişti. Redaksiyon heyetinin gerçekten ciddi ve iş bilir adamlar olması gerekir.
Görelim bakalım, üstadın köşelere tıkılıp kalan dosyalarını bunca yıldan sonra toparlayıp basabilecek miyiz? Bunun başarıldığını görürsek İstanbul için umutlarımız tazelenir. 
 

Alınta:
 
Reşad Ekrem Koçu’nun romanları

"Romancı cahil olur, istediğini uydurur" hükmünün hakim olduğu ortamda, Reşad Ekrem sağlam tarih bilgisine sahip bir romancıydı

     Üstadın romanları bizim bildiğimiz roman değildir; daha çok çeşni kazanmış bir vakayıname; hayat boyu okuyup hatmettiği "Tayyarzade", "Hançerli Hanım" tipindeki 18. asır halk hikayelerinin getirdiği bir üslup hakimdir. İşte cılız tarihi roman edebiyatımızda, üstadı özgün ve lezzetli kılan niteliği de budur. Üstelik "romancı tarihçiye sadık kalmak zorunda değil" tümcesini; "romancı cahil olup istediğini uydurur" hükmüne çevirenlerin ortamında Reşad Ekrem, sağlam tarihi bilgisiyle nesillere tarihi sevdirip tarih öğreten biridir. Ne garip bu yüzyılın en velud (doğurgan) Türk tarih yazarlarından olan Koçu, meslekten tarih eğitimi almasına ve Vefa Lisesi’nde tarih öğretmenliği yapmasına rağmen; derslerini zevkle anlattığı ve dinlendiği söylenemezmiş; kaleminden akan hünerle bize halen aranan bir külliyat bıraktı. Çocukluğumda okumayı söktüğüm yazlardan birincisiydi. Hafta mecmuasında üstad Münif Fehim’in fırçasından çıkan minyatürvari resimlerin altında İstanbul’un ünlü simalarını, kadınlarını "İstanbul Masalları" başlığıyla anlatırdı. Zevkle okurdum; bir daha okurdum; bu ülkenin tarihinde "Atlıases Kamer", "Mehmene Banu", "Tayyarzade" gibi tipleri de büyük padişahlarımız ve komutanlarla birlikte öğrendim. Elli yıla yakın süre geçti hâlâ Reşad Ekrem’i ara sıra okuyorum. Baştan sona tarayıp okuduğum bir eser "İstanbul Ansiklopedisi"dir. Bu yarım kalan ansiklopedi İstanbul’un ve sosyal tarihimizin en önemli kaynaklarındandır. İçindeki maddeler İstanbul’un (kaybolan sokaklar) sadece yönetici sınıfını, aydın tabakasını anlatmaz; ama şehrin haneberduşları, basit işçileri bugün artık yaşamayan ve onun kaleminden çıkan canlı tasvirlerdir. Matbaada tanıdığı çalışkan bir mürettip, ünlü bir profesör, Kumkapı’da meyhanede unuttuğu dosyayı bulup getiren gazete satıcısı bir çocuk (Erhan Eskici), 19. asrın ünlü serserileri, halk şairleri, ulemadan, vüzeradan, zürefadan tipler hepsi bu ansiklopedidedir.
     
     On üç yaşından beri elde defter şehri gezen ve İstanbul’un kaybolan nice abidesini gün ışığına çıkaran Prof. Semavi Eyice gibi milli alimimiz, on yedi yaşından beri, merhum hocam Prof. Adnan Erzi ilk yazılarını, ki kıymetli maddelerdir, bu ansiklopedide yayınlamışlardır. Erzi Hoca zaten bundan sonra pek yazı yazmamıştı. Gene Kevork Pamukçuyan üstad İstanbul Ermeniliğini ilk bu eserde kıymetli maddelerle tanıtmıştır. Koçu’nun "Yeniçeriler"i, eşsiz bir rehber olan "Topkapı Sarayı" ve "İstanbul Ansiklopedisi", "Türk Giyim Kuşam Sanatı" tekrar basılmalıdır.
     Forsa Halil (16. yüzyılda batakhane işleten ve bir dizi cinayet işleyen bir şebeke reisi), Erkek Kızlar (muhtelif nedenlerle erkek kılığında erkek kimliğiyle yaşayan, hatta devlete başkaldıran çeteler kuran kadınlar), Dağ Padişahları (Celali eşkıyasının ünlü reislerinin hayatını anlatan en güzel roman), Kabakçı Mustafa, Patrona Halil; yazarın ünlü romanlarıdır. Bu romanlar vakayinamelere dayanan gerçek tarihi bilgileri şahane bir üslupla romanlaştırıyor. 18-19. asrın halk dili çeşnisi var, roman okunduğunda devrin atmosferi ve çevresi okuyucunun beynine yerleşiyor. Bu dili kapan kişi zaman makinesine binse; 15. asrın alimi, 18. asrın devletlusu gibi kayıkçı esnafı ve rindmeşreb şairiyle de konuşur, onları dinler, lezzet alır. Reşad Ekrem Koçu gençliğe devirler için geçerli bir Türkçe’yi sevdiriyor ve giriş anahtarını veriyor. Koçu gibi tarihçi romancıların her ulusun edebiyatında olması kolay değil; çünkü bizim en çok ihtiyacımız olan unsur; yani tarihe olduğu gibi ve nesnel olarak bakmak, bu yazarın en birinci özelliği: O eski cemiyet ne çok ahlaklı ve ahlaksız; o ülke ne cehennem ne de cennet-i ala idi. Onlar bizim dedelerimiz ve özgün bir medeniyet ve yaşayışın bireyleriydi, o ülke ise renkli bir imparatorluktu. Saydığımız şu beş romanı, Reşad Ekrem’in diğer eserlerinin de basılması ve izlemesi gerekiyor. Doğan Yayıncılık’ın bu gayretinin devamını dileriz.
ilber.Jpeg
yazortay1.jpg

Naci Püskülcü

unread,
Mar 11, 2012, 7:50:07 PM3/11/12
to merake...@googlegroups.com
11nci  cilt için de teşekkür ederiz elinize sağlık, kalan maddelerinde basılması yönündeki temenninize katılmamak mümkün mü? 

İnşallah üstadın emekleri boşa gitmez ve eser kitaplıklarda  layık olduğu yerini alır. Özellikle basılı ansiklopedilerin okuyucunun  ilgisini kaybettiği günümüzde bu çok iyi olur.

Saygılarımla

Naci Püskülcü

 

Erdoğan Tan

unread,
Mar 12, 2012, 4:05:20 AM3/12/12
to merake...@googlegroups.com
Herşeyden önce çaba ve  emeklerinize teşekkür ederim. Sağolun varolun.
3-11.ciltleri indirdim. 1 ve 2. cildi indirmem mümkün olmuyor. 10. cildi verdiğinizde de indirmek mümkün olmadı, bu sefer de. Müddeti aşmış şeklinde bir bilgi çıkıyor.ilginize ve vaki zahmetlerinize peşinen teşekkürlerimi sunuyorum.
Başarı, sağlı ve esenlik dileklerimle.
E. Tan
 
 
 
12 Mart 2012 01:12 tarihinde merakediyorumgrubu <merakediy...@gmail.com> yazdı:
--
===========================================
BİLGİLENMEK HERKESİN HAKKIDIR
http://groups.google.com/group/merakediyorum
E-posta : merake...@googlegroups.com
===========================================
Grup çalışmalarından yararlanarak oluşturduğumuz bloglar
http://fotograflarlaataturk.blogspot.com (Albüm Kitap -Tamamı)
http://kuvayimilliyedestani.blogspot.com (Video animasyon)
http://merakediyorumtarih.blogspot.com (Yakın Tarihimiz -30 fasikül)
http://resatekremkocu.blogspot.com (İstanbul Ansiklopedisi, Osman Gazi'den Atatürk'e)
http://merakediyorumgrubu.blogcu.com (Grup iletilerini takip edebilirsiniz)
http://80lerdetv.blogcu.com (meraklısı için eski tv dizileri...)



--
erdoğan tan
koçu 01.jpg
koçu 02 son fasikül.jpg
koçu 03 son sayfa.jpg
Message has been deleted

merakediyorumgrubu

unread,
Dec 18, 2013, 8:39:09 PM12/18/13
to merake...@googlegroups.com
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages