327.hafta KADIN CİNAYETLERİ, KADINA İŞKENCE VE ŞİDDET KOCAELİ'DE PROTESTO EDİLDİ.

0 views
Skip to first unread message

kocaelimazlumder mazlumder

unread,
Jul 23, 2011, 6:41:25 AM7/23/11
to

 327.hafta KADIN CİNAYETLERİ, KADINA İŞKENCE VE ŞİDDET KOCAELİ’DE PROTESTO EDİLDİ.

 

Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri Platformunun 327.hafta basın açıklaması,  23 Temmuz 2011 Cumartesi günü, İzmit İnsan hakları Parkı, özgürlük Meydanında , saat 12.30’da yapıldı.Basın açıklamasını MAZLUMDER Kocaeli Şubesi başkan yardımcısı, Medine KÜÇÜK yaptı.Basın açıklamasının konusu son günlerde kadınlara karşı artan, cinayet, şiddet, işkence olaylarını protestoydu.Gülümcan adlı dramatik fon müziği eşliğinde yapılan açıklamaların aralarında,  Cinayete, işkenceye, şiddet maruz kalmış 4 bayanın dramları da ara ara verildi.Konyada işkence gören M.T’nin dramını canlandıran Reyhan Balcı  şöyle diyordu;” M.T, Adı, soyadı bilinmiyor, zaten ne önemi var ki ?, cinayete kurban giden, şiddet gören yüz binlerce kadından biri. Adı gazetelerde M.T olarak geçti.32 yaşında, Konyalı.Sevgilisi tarafından bir eve kapatılarak 4 gün tekme ve yumrukla dövülerek,  sürekli işkence edildikten sonra, Selçuk ilçesinde bir otobüs durağına baygın halde bırakıldı.”Katılımcılar “kadına şiddete son” ve “Kadın cinayetlerine, kadına işkence ve şiddete son” yazan pankartlar taşıdılar.Basın açıklamasının tam metni aşağıda verilmiştir.

 

KOCAELİ         GÖNÜLLÜ     KÜLTÜR    TEŞEKÜLLERİ         PLATFORMU

327.HAFTA BASIN AÇIKLAMASI               23 TEMMUZ 2011 CUMARTESİ

 

             Değerli Basın Mensupları ve Katılımcılar,Kadınların uğradığı bir hak ihlali üzerine başlattığımız ve sürdürdüğümüz  eylemlerimizin, yine kadınlara yönelik başka bir hak ihlaline dikkat çekmek için yaptığımız 327. hafta basın açıklamamıza hoş geldiniz. Bundan 327 hafta önce kadının inanç, fikir, vicdan ve insani özgürlüğünü ortaya koyarak başını örtmesinin önüne konan engellerin kaldırılması için başladığımız bu eylemde; temel insan hakları konusunda daha da gerilere gitmek anlamını taşıyan kadının  yaşama hakkına yapılan saldırıları konu edinmekten duyduğumuz hicabı en başta belirtmek isteriz.

 

                 Her gün bültenlerden önümüze dökülen cinayet, saldırı, işkence, tecavüz ve çatışma haberleriyle memleketin şiddete teslim oluşunu izliyoruz. Bu toprakların kadınlarının ve evlatlarının aynı kaderi paylaşarak hunharca katledilişlerini, susup korkaklığımızın bizi hapsettiği yerden, yani  ekranların arkasından seyretmeye daha ne kadar devam edeceğiz?.Ne kadar susarsak susalım bizim için de pandoranın kutusu açıldı bir kere. Artık makbul vatandaş olalım diye şiddetin nasıl hayatımıza hakim kılındığı ve bizim nasıl bunu görmezden geldiğimiz gerçeğinden kaçamaz durumdayız. Erkek egemen dünyamızın ve  toplumumuzun kaçamadığı ve her gün yaşanan yeni olaylarla yüzleşmeye devam ettiği başka bir gerçek de bu şiddetten en çok da kadınların nasibini aldığı ve zihinlerde kadının şiddet görmesinin nasıl normalleştiğidir.

 

                 Devlet kadını koruma konusunda beceriksiz kalıyor. Yetersiz kalsa da çeşitli yasal düzenlemeler getirmesine rağmen, bunların takibini yapamadığı için hala kadınlar pervasızca,  utanmazca ve de barbarca öldürülmeye, tecavüze uğramaya, işkence görmeye, dayak yemeye, psikolojik baskıya uğramaya devam ediyor.Devletin kadını şiddete karşı koruması kadar ve belki de daha önemli olan bir hususta kamu vicdanının bu şiddeti reddetmesi ve karşı bir söylem ve eylem geliştirmesidir.Biz kadınlar hangi sebeple şiddete maruz kalıp, cinayete kurban gittiğimizi anlamaya çalışırken; "ne yaptı da bunu hak etti?" yorumunun topluma hakim oluşunu dehşete kapılarak ve artan endişelerimizle seyrediyoruz.

 

                     Muhatap olduğumuz bu öfke ve şiddet kaynağını hangi safsatadan alıyor?  Pandoranın kutusunun açılıp kötülüklerin ortaya dökülmesinin suçlusu hala kadın görüldüğü için mi bu öfke?. Yoksa cennetteki yasak elmanın yenmesine sebep olup insanoğlunun cennetten çıkarılmasının intikamı mı alınmaya devam ediliyor?. Bunların yüzünden mi namus cinayetlerine kurban gidiyoruz. Tıpkı 16 yaşındaki Medine Memi gibi... Erkeklerle konuştuğu için babası ve dedesi tarafından evin kümesine açılan iki metre derinliğindeki kuyuya elleri arkadan bağlanarak canlı canlı gömüldü. Seçim hakkımızı kullandığımız için aile meclislerinde ölüm kararları alınıyor ve en yakınımız olan erkekler tarafından infaz ediliyoruz.  Tıpkı 21 yaşındaki Ceylan Soysal gibi... Ailesinin seçtiği değil de sevdiği adamla evlendi. Ama kocası kendisini terk edince bir yaşında bir kız çocuğu olan Ceylan için aile meclisi ölüm kararı verdi ve tabancayla vurularak öldürüldü.

 

             Kocamızı boşamaya karar verdiğimizde bedenimize ve canımıza kastediliyor. Tıpkı Tuğba Özbek ve İlknur Büyükyazıcı gibi... 38 yaşındaki Tuğba ve oğlu Buğra boşandığı eşi tarafından yakılarak öldürüldü. 36 yaşındaki İlknur ise yine boşandığı eşi tarafından 6 yaşındaki oğlunun gözleri önünde kurşunlanarak öldürüldü ve cesedi yol kenarına terk edildi.Kötü giden her şeyin sorumlusu olarak görülüp, işlerin düzelmesi için sağlığımız ve canımız kurban ediliyor.Tıpkı Aysel Ulusu ve Konyalı M.T gibi... 29 yaşındaki Aysel devamlı şiddet gördüğü kocasının yüzüne asit dökmesiyle yüzünde ve vücudunda kalıcı yanıklar oluştu. 32 yaşındaki Konyalı M.T ise sevgilisi tarafından kapatıldığı evde dört gün boyunca komaya girinceye kadar işkence gördü ve bir otobüs durağına terk edildi.

 

               Bu vahşetin durdurulması için bir kez daha bütün vicdanlara sesleniyoruz;   Ey sesimizi duyan bütün kadın ve erkekler, sesimize ses verin. Bu vahşete dur deyin. Bu şiddete sessiz kaldığımız her an insanlığımızdan kaybettiğimizi unutmayın. Şiddetin yeryüzünden silindiğine şahitlik etmek umuduyla, irade beyanımızı ve duruşumuzu devam ettirmek adına haftaya yine burada buluşmak üzere katılan herkese teşekkür ederiz.

 

KOCAELİ GÖNÜLLÜ KÜLTÜR TEŞEKÜLLERİ PLATFORMU ADINA

MAZLUMDER KOCAELİ ŞUBESİ BAŞKAN YRD. MEDİNE KÜÇÜK.



--
Bu mesajı insan hakları aktivisti veya medya mensubu olduğunuzu düşünerek gönderdik.Mesajımız size rahatsızlık veriyor ve almak istemiyorsanız, mail adresimize ve açıklama kısmına,
BU MESAJI ALMAK İSTEMİYORUM, diye bir mail atın lütfen.

MAZLUMDER KOCAELİ ŞUBESİ
Cedit Mahallesi. Bostanlar Sokak
No:41/A  İzmit-Kocaeli
e-mail: mazlumde...@gmail.com
Tel: 0262 322 16 29
Tuğba Özberk.jpg
327.doc
AYSEL ULUSU 1.jpg
Dram öyküleri.doc
İLKNUR BÜYÜKYAZICI.jpg
KADINA ŞİDDET.jpg
leyla.jpg
MT.jpg
1.jpg
2.jpg
3.jpg
4.jpg
5.jpg
6.jpg
7.jpg
8 M.T nin dramı Reyhan Balcı.jpg

mazlumder kocaeli

unread,
Jul 23, 2011, 6:50:58 AM7/23/11
to
--
MAZLUMDER Kocaeli’bnin eylemlerini  için; http://www.mazlumderkocaeli.org/

Kocaeli sivil anayasa platformunu için; http://sivilanayasaplatformu.org/

Kocaeli haber için; http://www.yukselenkocaeli.com/tr/


DİKKAT:Bu maili gruba üye olduğunuz için aldınız. Bu mail mazlumde...@gmail.com adresinden direk olarak size gelmedi.
BU MAİLİN SİZE RAHATSIZLIK VERDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORSANIZ,
Bağlı olduğunuz grubun üyeliğine son vermeniz gerekmektedir.
Bunun için, mailin altında, Bu gruba “üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: xxxxxxx-u...@googlegroups.com “ ya da, Abonelik iptali için bu adrese mail atabilirsiniz xxxxxxx-u...@yahoogroups.com” ikazlarındaki mail adreslerine boş bir mesaj atarak  grup aboneliğinize son vermeniz gerekmektedir.
Tuğba Özberk.jpg
AYSEL ULUSU 1.jpg
İLKNUR BÜYÜKYAZICI.jpg
KADINA ŞİDDET.jpg
leyla.jpg
MT.jpg
327.doc
Dram öyküleri.doc
1.jpg
2.jpg
3.jpg
4.jpg
5.jpg
6.jpg
7.jpg
8 M.T nin dramı Reyhan Balcı.jpg
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages