SARIGÜLÜN GERÇEK RENGİ

390 views
Skip to first unread message

Necati Yıldırım

unread,
Feb 26, 2010, 3:56:52 AM2/26/10
to liberal-i...@googlegroups.com

Gönderenin Notu: Gelecek seçimlerden sonra MHP ile koalisyon yaparak iktidara getirileceği söylenen "sosyal demokrat" ve fetocu kim acaba??

  SARIGÜLÜN GERÇEK RENGİ
  Hakkımda açılmış bir tek dava yok" diyen Mustafa Sarıgül şu an İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sanık sandalyesinde hangi suçtan yargılanıyor ?

  Sarıgül'ü Ağır Ceza Mahkemesi'ne düşüren GİZLİ damgalı yazının altındaki imza kime aitti ?

  Cumhuriyet Savcılığına "Mustafa Sarıgül için adam vurdum ama şimdi konuşmayayım diye Sarıgül ve adamları beni öldürmek istiyor" diye dilekçe veren silahlı tetikçi kim ?

  Çocuğunun kirveliğini yaptığı uyuşturucu kaçakçısı, katil kim ?

  Sarıgül'ün TBMM tarihinde eşi benzeri görülmemiş skandalının perde arkası...

  Mustafa Sarıgül'ün Şişli Belediyesi'ne ait araçların sigorta işlerini verdiği kardeşi Bülent Sarıgül ve eşi ne suç işlediler de mahkemeye düştüler ?

  Şişli Belediyesi'ndeki kilit kadrolarda görev alanlar niçin Erzincanlılar arasından seçiliyor ? Sarıgül'ün belediye kasasından fonladığı Ercincanlı dernek, lokal ve kahvehaneler listesi...

  CHP Şişli İlçe Başkanı Dursun Çaltı Sarıgül hakkında ne dedikten 28 gün sonra ayaklarından vuruldu ?

  Uçan kuşa borçlu hesapları hacizli Şişli Belediyesi'nin borçlular listesi...

  Sarıgül köstebek mi ? Arkasında ABD var mı ? Ünlü para sihirbazı Soros ile Sarıgül'ü buluşturan bağlantı ne ?

  Binlerce insanı mitinglere taşıyan özel uçak/helikopterle dolaşan Sarıgül parayı nereden buluyor ? Sarıgül'ün şirketleri, ortaklıkları...

  Doğduğu Ermeni köyü...
  Açlıktan verem tedavisi gördüğü günler..
  Niçin polis olmak istiyordu...
  Araba yıkadığı günler...

  32 kısım tekmili birden belgelerle Mustafa Sarıgül'ün hayatını Ömer Yılmaz İnanç kaleme aldı.

  Mutlaka okuyun...

  Kitapçılarda..
  Mustafa Sarıgül
  Düğün Evinin Tefçisi Ölü Evinin Yasçısı
  Ömer Yılmaz İnanç

  İrtibat:
  Elif Kitabevi
  Sahaflar Çarşısı Beyazıt İstanbul
  tel: 0212 522 20 96

  Kitaptan Bazı Bölümler (Sayfa 24-39)

  Ayın Karanlık Yüzü

  "Şişli Belediye Başkanı Sayın Mustafa Sarıgül'ün
  arkasında nasıl bir destek olduğunu bilmiyorum." [1]
  Bülent Ecevit

  Mustafa Sarıgül her gün gazetelerde boy boy yer alan yerüstü faaliyetlerinin yanı sıra yeraltı dünyası ile de ilginç ilişkiler içindeydi.

  Kamuoyunda 1. MİT raporu olarak bilinen ve 1987 yılında basına yansıyarak uzun süre gündemde kalan "Banker Bako Olayı, Polis İçindeki Çekişme ve Yeraltı-Polis-Kamu Görevlileri İlişkileri" isimli istihbarat raporunda adı yeraltı dünyası ve mafyayla birlikte anılan şarkıcı Hülya Süer ile bir dönem birlikte yaşamıştı. [2]

  Sarıgül, Duygu Asena'yla 1989 yılında yaptığı ve 'Hülya Süer'le evlenmeyeceğim' başlıklı söyleşide ilişkisini inkar ederek Süer'in kalbini kırmıştı. Süer de Sarıgül'le dokuz aydır bir ilişkileri olduğunu belirtiyor, ondan evlenme teklifi aldığını açıklıyor ve şöhret dünyasının şanlı klişelerinden biriyle cevap veriyordu; "Bu beyefendi ile şu anda ilişkim yok. Fakat görüyorum ki, hep gündeme benim ismimle, benim olayımla geliyor." [3]

  Mustafa Sarıgül, adı MİT ve TBMM Susurluk Komisyonu Raporlarında [4] geçen Ahmet Vefa Küçük ile 7 Eylül 1995 tarihinde ortaklaşa VEFA PETROL ve TURİZM İŞLETMELERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ'ni kurmuşlardı. [5]

  Sarıgül'ün ortağı ve Fenerbahçe camiasının yakından tanıdığı Küçük, yeraltı dünyası ile de yakın ilişkiler içinde idi. Küçük'ün kayınpederinin işleriyle ilgili anlaşmazlıklar ve Bağbank'ın batışı sonrasında ortaya çıkan yeni durumlar Küçük ile Mafya Babası Alaattin Çakıcı'yı karşı karşıya getirmişti.

  1985 yılında Vefa Küçük'ün bürosu Çakıcı'nın adamlarınca basılmıştı. Çakıcı o sıralar 1980 öncesinde demir kaçakçılığına [6] adı karışan Suat Sürmen'in haklarının koruyucusuydu. Vefa Küçük Çakıcı'ya asıl dolandırılanın kendisi olduğunu anlatınca, Çakıcı bu kez Suat Sürmen'e karşı cephe almış, sonunda her iki taraf da parayı verince de Çakıcı uzlaşmayı sağlamıştı. [7]

  Sarıgül'ün kurucusu olduğu 335027 sicil no'lu Vefa Petrol'ün ilginçliğini sadece Küçük'ün ilişkileri oluşturmuyordu. Ticaret sicil kayıtlarında bu firmayı sıradan bir benzin istasyonu işleten benzerlerinden ayıran, bu şirketin Yönetim Kurulu üyeleriydi. İstanbul Kasımpaşa ve Fulya'da Shell benzin istasyonları işleten bu şirketin Yönetim Kurulu üyeleri İslam Yakut [8] ve yeğeni Erhan Yakut [9], Narkotik polisinin çok yakından tanıdığı kişilerdi. İslam ve Erhan Yakut, Aralık 2002'de İstanbul Kozyatağı'nda ele geçen ve piyasa değeri 5 milyon dolar olan 255 kilo 359 gram eroinin sahibi olarak polis tarafından gözaltına alınmışlardı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube'nin düzenlediği 'Sacayağı' adı verilen 3 ayrı operasyonda gözaltına alınanlar arasında gazeteci Ayşe Arman'ın eski eşi Kaşmir Bar'ın sahibi Zafer Yılmaz Acar da bulunuyordu. [10]

  İslam ve Erhan Yakut'un üyesi bulunduğu Yakut Ailesi, Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi'nin 1996 yılında başlattığı "Asena Programı" çerçevesinde Türkiye ve yurtdışında uyuşturucu ticareti yaptığı için mercek altına alınan ailelerin başında yer alıyordu. [11]

  Yakut ailesinin en önemli üyesi Cumhur Yakut ise, Van Milletvekili Mustafa Bayram'ın damadıydı. [12] Mart 2001'de Yunanistan ve Türkiye'de ele geçen 520 kilogram eroinin 323 kilosunun sahibi olan Cumhur Yakut firardaydı. PKK ile bağlantılı uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı da kanıtlanan ve 5 yıldır aranmakta olan Cumhur Yakut'un Arap yarımadasında olduğu sanılıyordu. [13]

  Diyarbakır Liceli olan ve İstanbul Taksim'deki Yakut Otel'in sahibi Cumhur Yakut'un adı, Aralık 1997'de Edirne'de Avar Turizm'e ait otobüste 6 kişinin uyuşturucu hesaplaşması yüzünden öldürülmesi olayına da karışmıştı. İnfaz emrini veren uyuşturucu kaçakçısı Gafur Çalışkan, Cumhur Yakut'un ortağıydı. [14]

  Ekim 2002'de İstanbul Narkotik Polisi tarafından düzenlenen bir operasyonda Cumhur Yakut'un kardeşi Orhan Yakut da 55 kilo eroinle birlikte yakalandı. [15]

  Nisan 2002'de Van'da bir otel odasında vücutlarına uyuşturucu enjekte ettikten sonra tedavi için hastaneye gelen 2 kişinin, uyuşturucuyu Kamuran Yakut isimli şahıstan temin ettiklerini belirtmeleri üzere tutuklanan Kamuran Yakut hakkında da soruşturma başlatıldı. [16]

  Aralık 2001'de Van'ın Başkale ilçesinde jandarma ekipleri, uyuşturucu yapımında kullanılan 65 litre asit anhidrit maddesi ile yakalanan Adem Yakut'u gözaltına aldılar. [17]

  Kasım 2000'de İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan eroin kaçakçısı Neşet Yakut Tekirdağ'da yakalandı. Almanya'nın Hannover kentinde yakalanan 4.5 kilo eroinle ilgili olarak aranan Neşet Yakut hakkında, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından gıyabi tutuklama kararı verilmişti. [18]

  Mustafa Sarıgül bu camiadan uzak duran bir isim değildi.

  Siirtli geniş bir ailenin reisi olan ve Haşim Ağa olarak da tanınan demir tüccarı Seyyid Haşim Öztanık'ın Ocak 2004'teki cenaze töreninde Mustafa Sarıgül adı, organize suç örgütü liderleri ve mafya üyeleriyle birlikte anılıyordu. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün çelenk göndererek boy gösterdiği cenaze törenine organize suç örgütü kurmak suçundan yargılanan Sedat Peker, organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'nın kardeşi Gencay Çakıcı, Susurluk ve Kumarhaneci Ömer Lütfi Topal'ın öldürülmesi davalarının sanığı Sami Hoştan, Öztanık'ın dünürü kabadayı Hasan Heybetli, Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticisi Vefa Küçük katılmıştı. Cenazeye çiçek gönderenler arasında, Ekdi Aşiretinin lideri Bedrettin Ekdi de vardı. [19]

  Mafya cenazesinde boy gösteren Bedrettin Ekdi ismi, Mustafa Sarıgül'e hiç yabancı değildi.

  Temmuz 2001'de kamuoyuna "1 milyon dolarlık Aşiret Sünneti" olarak yansıyan, müteahhit Bedrettin Ekdi'nin oğlu Ahmet'in skandal sünnet düğününde kirvelik görevini Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül üstlenmişti. [20

  Ünlülerin sünnetçisi olarak bilinen Kemal Özkan'ın yaptığı sünnette, 8 yaşındaki Ahmet'e babası altın bir tabanca hediye ederken assolistliği Ajda Pekkan yaptı. "Travestiler Kraliçesi" Sisi tarafından organize edilen düğünde Muazzez Abacı, Gönül Yazar, Seda Sayan, Adnan Şenses, İbrahim Erkal, Burak Kut, Kerem Alışık, Sibel Turnagöl ve Pınar Dilşeker gibi isimler de sahne aldı. [21]

  Konuklara 8 mezeli ordövr tabağı, sebzeli ve tavuklu Lumpia Böreği, Böfstragonof, pasta, meyve ve limitsiz yerli-yabancı içki sunulan düğün için, yalnızca kulüp üyelerinin kullanımına açık olan Galatasaray Adası'ndaki rezervasyon işlemleri Mustafa Sarıgül tarafından yaptırılmıştı. [22]

  Sünnette 8 yaşındaki Ahmet Ekdi'nin kirvesi olan ve ona bir altın takan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül düğünün skandala dönüşmesi üzerine her zamanki gibi düğün sahibi Bedrettin Ekdi'yi hiç tanımadığını iddia ederek yakın bir arkadaşının ricası üzerine düğüne katıldığını söyledi. [23]

  Oysa Sarıgül'ün "aile dostu" olan Bedrettin Ekdi, Şişli bölgesinde otopark işletiyor ve belediyenin parke taş ve kaldırım ihalelerini alıyordu. [24] Şişli belediyesi sınırları içinde Nişantaşı ve Teşvikiye bölgelerinde çok sayıda gayrimenkulun sahibiydi. Müteahhit Ekdi, Şişli Eftal Hastanesi'nin arkasında 5'şer katlı 2 iş merkezi yaptırmıştı. [25]

  Eylül 1999'da Şişli'de işlettiği otoparkta ortağından 120 milyar liralık alacağını tahsil etmeye gelen Nurettin Acındırma'yı öldürmüş ve cinayet suçundan 6 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum olmuştu. [26]

  Temmuz 2003'te İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği Bedrettin Ekdi ile oğlu Murat Ekdi'yi, "tehdit" ve "dolandırıcılık" suçlamasıyla gözaltına aldı. [27]

  Haziran 2002'de Şişli Yaşar Doğu Sokak'ta silahlı saldırıya uğrayan Bedrettin Ekdi, göğüs ve bacağından ağır yaralandı. [28]

  Mustafa Sarıgül'ün kirveliğini üstlendiği Bedrettin Ekdi'nin sabıka dosyası da bir hayli kalabalıktı: [29]

  997'de tefecilik yapmak suçundan gözaltına alındı. 1987'de işyerinde ele geçen 6 kilo eroinden hakkında işlem yapıldı.

  1985'te adam yaralama suçundan Bayrampaşa'da tutuklu kaldı.

  1980'de 16 kilo esrar, sahte 100 bin Alman markı ve 50 bin ABD doları ile yakalandı.

  1980'de adam yaralamadan 1 yıl Akşehir Cezaevi'nde yattı.

  Ayrıca Bedrettin Ekdi hakkında İstanbul'da Şişli 6., 7., 9., ve 10. Asliye Ceza Mahkemeleri'nde de karşılıksız çek vermek suçundan açılmış davalar bulunuyordu. [30]

  Mustafa Sarıgül nedense bu alemden uzak durmamayı tercih ediyordu.

  Yeraltı dünyasında 'Oflu Osman' lakabıyla tanınan ve MİT Raporu'nda "Uyuşturucu Kaçakçısı" olarak geçen Osman Cevahiroğlu'nun [31] Eylül 2004'teki cenaze töreninde uluslararası uyuşturucu ve altın kaçakçılığı ile hayali ihracat olaylarına adı karışan 'Berber Yaşar' lakaplı Yaşar Aktürk, Susurluk ve Kumarhaneci Ömer Lütfi Topal'ın öldürülmesi davalarının sanığı Sami Hoştan, uluslararası kaçakçılık ve hayali ihracat olaylarının tanıdık siması Necdet Ulucan, Alaattin Çakıcı'nın eski avukatı Muhittin Yüzüak gibi isimler boy gösterdi. Mustafa Sarıgül de cenazeye çiçek göndererek saflardaki yerini almıştı. [32]

  Üstelik Sarıgül'ün adı uyuşturucu gölgesinde kalan tanıdıkları sadece bunlar da değildi.

  2003 sonlarında Galatasaray futbol takımının 2. yarı maçlarını harap haldeki Ali Sami Yen stadında oynanması gündeme gelince, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül her zamanki gibi bir basın toplantısı düzenleyip "Stadı 12 günde hazırlar, teslim ederim" diye ortalığa atılmıştı. [33] Gazetecilerin "Peki ama nasıl ?" sorusu üzerine Sarıgül "Mehmet Aygün, tüm masraflarını karşılayacak." demişti. [34]

  Kimdi bu bonkör kişi Mehmet Aygün?

  Milyonlarca dolarlık masrafı cepten üstlenmeyi kabul eden Sarıgül'ün yakın arkadaşı Mehmet Aygün, 30 yıldır Almanya'da yaşıyordu. Almanya'yı döner kebapla tanıştıran girişimci olarak bilinen, Antalya'da Titanic, Şişli ve Taksim'de Aygün Otel'lerin sahibi olan Aygün eski ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın da yakınıydı. [35]

  Sarıgül ile Aygün birbirlerine o kadar yakındılar ki, 2003 Şubat'ında Almanya'da birlikte gözaltına alınmışlardı. Konuyla ilgili İHA Berlin Temsilciliği tarafından Türkiye'ye gönderilen haber, Sarıgül'ün "meşhur medya ilişkileri" yüzünden kamuoyuna ulaşamamıştı.

  Medyanın hasıraltı ettiği haber şöyleydi [36]:

  "Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve Hasır Restoranlarının ve Aygün otellerinin sahibi Mehmet Aygün, tehdit ve taciz suçlaması ile geçtiğimiz çarşamba günü Tegel Havaalanı'nda gözaltına alındı.

  Geçen Çarşamba günü saat 11.45'te gözaltına alınan Mustafa Sarıgül ve Mehmet Aygün, saatlerce ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

  Berlin Polisi Basın Merkezi'nden alınan bilgilere göre, Berlin'in ünlü güzellik salonlarından Lacomed'e giden Mustafa Sarıgül ve Mehmet Aygün, 5 yıl önce borç olarak verdikleri 40 bin Euro'yu geri istediler. Lacomed'in sahiplerinden Dr. Yaşar Sarıgül'ün böyle bir borcun varlığını kabul etmemesi üzerine Mustafa Sarıgül ve Mehmet Aygün, kendisini tehdit etti. Polis zabıtlarında Dr. Yaşar Sarıgül'ün boğazının sıkıldığı ve çıkan ardebede mekana zarar verildiği bildirildi.

  Mustafa Sarıgül ve Mehmet Aygün'ün Yaşar Sarıgül'e ne Berlin'de ne de İstanbul'da iş yapmasına izin vermeyecekleri yönünde tehdit ettikleri de polise yapılan suç duyurusunda bulunan iddialar arasında. Dr. Yaşar Sarıgül'ün İstanbul Şişli'de de bir güzellik salonu bulunuyor.

  Mustafa Sarıgül'ün, ifadesi alındıktan sonra Çarşamba günü akşam saatlerinde serbest bırakıldığı açıklandı.

  Mustafa Sarıgül'den daha önce serbest bırakılan Mehmet Aygün'ün ise, Mustafa Sarıgül'ün de serbest bırakılmasını karakolda beklediği bildirildi.

  Olay hakkında görüşlerine başvurduğumuz Yaşar Sarıgül'ün eşi Sema Özcan Sarıgül, olay hakkında açıklama yapmak istemediğini ifade etti.

  ''ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİM''
  Mehmet Aygün ve Mustafa Sarıgül'ün kendisini ölümle tehdit ettiklerini iddia eden Dr. Yaşar Sarıgül, ''Her ikisi de bana tacizde bulundu. Boğazıma sarıldılar ve beni ölümle tehdit ettiler. Benim 5 yıl önce 40 bin Euro borcum olması, komik bir iddia. Böyle bir şey yok. Olay Mustafa Sarıgül'ün seçimlerde kendisine destek vermesi halinde Sema hanıma yaptığı bir yer vaadiyle alakalı. Böyle bir teklifi Sema hanım kabul etmedi'' şeklinde konuştu.

  Dr. Yaşar Sarıgül olayın savcılığa intikal ettiğini ve gelişmeleri beklediklerini açıkladı.

  Mehmet Aygün ise polise ifade verdiklerini doğrulayarak, ''Kendisine 5 yıl önce verdiğimiz borcu ödemek istemeyince aramızda tartışma çıktı. Polise yapılan suç duyurusu nedeni ile ifade verdik. Olay bundan ibarettir'' dedi.

  2004 yılı sonlarına gelindiğinde Almanya'da yaşanan bu gözaltı konusunun Internet sitelerinde [37] işlenip elektronik postalarla ortalıkta dolaşmaya


Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages